Uzun yıllardır büyük sanat emektarı Münir Özkul ile ilgili olarak sağlıkdurumunun ağırlaştığı, son nefesini vermek üzere olduğu ve hatta vefat ettiği ile ilgili haberler yayılıyor. Tedavisini sürdüren Medilife Beylikdüzü Hastanesi Yoğun Bakımlar Sorumlu Doktoru Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Nilüfer Şenbecerir, Münir Özkulun son durumu ve Onu hayata bağlayan Sevgi Gücü formülünü anlattı.
89 yaşındaki ünlü sanatçının sağlık durumunda fark oluşturan gelişmeleri anlatan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Nilüfer Şenbecerir, Bu Hastalıkların tedavisindeki en önemli formül Sevginin Gücüdür. Hem KOAH hem de Demans Hastalığı kişinin hareket ve hayat kapasitesini sınırlandırır. Başkalarının bakımına bağlı kılar. Tedavileri uzun ve meşakkatlidir. Hastanın, yakınlarının ve doktorlarının istekli, sabırlı ve gayretli olması gerekir. Bütün bunları birleştiren ise Sevginin Gücüdür. Sevgili Münir Özkul ile birlikte tüm takım bu mücadeleyi severek, candan ve isteyerek sürdürüyoruz. Sadece ilaç vermekle, Sevgiyle ilaç vermek aynı etkiye sahip değildir diye düşünüyorum. çiçekler bile sevilince başka güzel açar, başka güzel kokar dedi.
YAŞAM BİTENE KADAR BİR MACERADIR
Dr. Nilüfer Şenbecerir, Münir bey ve Umman hanım ile 4 yıl önce tanıştım. Herkes bana Sen deli misin? Ağır ve tedavi süreci belirsiz hastalıklar söz konusu. Ölünce kameralar sana dönecek. Başarısızlık sana mal edilebilir. Bundan korkmuyor musun? dediler. Bana göre yaşam bitene kadar bir maceradır. Ve mesleğim gereği risk almaktan korkmam, korkamam. Hastalarımız adına riskleri bizler üstleniriz. Ben hiç yılmadan, hiç yorulmadan bir an bile şüpheye düşmeden tüm bildiklerimi, öğrendiklerimi onunla ve ailesiyle paylaştım.
SON SAHNE OSCARLIK OLMALIYDI
Her şey ona yakışır olsun istedik. Evde küçük bir tiyatro sahnesi kurduk. Baş Roller de Münir Özkul ve Umman Özkul vardı. Ben ise Yönetmendim. Son Sahnemiz Büyük Ustanın hak ettiği gibi Oscarlık olmalıydı. Diğer oyuncular ise bu yaşamda büyük emek ve çabaları olan yardımcı sağlık personellerimiz oldu. Münir Özkulu çok ama çok seven ailesi ve tüm dostları ile hala sahnedeyiz.
ASILSIZ ÖLÜM HABERLERİ İLE ÖMÜR MÜ? YAZILDI
Ölüm, maalesef istemesekte mesleğimizin bir parçası. çoğu kez sevenlerine o zor cümleleri biz kurarız. İlginç olarak Münir Özkul ile ilgili ölüm haberlerini hem de bir kaç defa yanındayken başka kaynaklardan duymuş olmamdı. Bizim için şaşırtıcı ve ilginç deneyimlerdi. Sorumlu doktoru olarak Benim ve Ailesinin bilgisi olmadan bu tip haberler yapıldı. Habercilerin Sevgi Gücü ve haberciliğin hızının bu sonuçları doğurduğunu öğrendikçe asılan suratlarımız tebessümle doldu. Eskiler rüya da ölü görmek, yanlış sela verilmesi ile ömür yazılırmış derler. Ne diyelim Her işte bir hayır vardır.
SOLUNUM CİHAZIYLA SEVGİ VERİYORUZ
Hepimizin Mahmut Hocası Münir Özkulun DEMANS ve KOAH tanıları ile dört yıldır solunum cihazına bağlı şekilde evde takip ve tedavisi devam ediyor. Bizi ve nefes alıp vermeyi sevdiğini hissediyoruz. Bedensel ihtiyaçları değişse de sevgi ihtiyacı hiç değişmiyor. Biz de solunum cihazıyla sevgi gücü formülümüzü vermeye devam ediyoruz dedi.
Münir Özkul kimdir?
İstanbul Erkek Lisesi mezunudur. Sanat hayatına henüz lise öğrencisiyken 1940 yılında Bakırköy Halkevinde tiyatro ile başladı. Bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümüne devam etti. 1948de Ses Tiyatrosunda sahnelenen Aşk Köprüsü oyunuyla profesyonel oldu. Daha sonra Muhsin Ertuğrulun yönetimindeki Küçük Sahneye geçti.[1] Bu dönemde John Steinbeckten Fareler ve İnsanlar (1951), John Millington Syngeden Babayiğit, George Axelroddan Yaz Bekarı (1954),John Patrickten çayhane (1955) gibi oyunlarda oynadı. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatrolarında (1958-59), Ankara Devlet Tiyatrosunda (1959-60) ve Aksaraydaki Bulvar Tiyatrosunda arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğunda (1960-62) çalıştı. 1963-67 arasında çeşitli topluluklarla turnelere çıktı; zaman zaman sahneden uzak kaldığı dönemler oldu. Yer aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı.
Özkul 1968de Altan Karındaş topluluğunda oynanan Sadık Şendilin Kanlı Nigar oyunundaki rolüyle İlhan İskender Armağanını kazandı. Gene bu başarısı üzerine İsmail Dümbüllü, Kel Hasandan devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğu Özkula verdi (Özkul bu kavuğu 1989da Ferhan Şensoya devretti.). Daha önce de oynadığı Haldun TanerinSersem Kocanın Kurnaz Karısı (1978) oyunundaki rolüyle Avni Dilligil (1978), Ulvi Uraz (1979), İsmet Küntay (1979) ve İsmail Dümbüllü (1980) ödüllerini kazandı.