Pop müziğinin kraliçesi Hande Yener bir süredir yeni albümü Hepsi Hitin çıkış tarihini sosyal medya platformu hesaplarından hayranlarıyla paylaşmıştı. Güzeller güzeli sanatçı Hande Yener stüdyoya girdi. Hande Yener albümün ilk klibinide kendisi yönetecek.
Türk müziğinin efsane ismi Hande Yenerden hayranlarına yeni albüm müjdesi verdi. Hande Yener geçtiğimiz yaz aylarında ön çalışmalarını tamamladığı kariyerinin on ikinci albümü Hepsi Hit için stüdyo çalışmalarına başlayan Hande Yener, bu albümle hayranlarını ve müzikseverleri on ikiden vurmaya hazırlanıyor.
Albümdeki tüm altyapı ve detaylarla bizzat ilgilenen Türk popunun kraliçesi Hande Yener, albümün ilk klibini de yine bizzat kendisi yönetecek.
Sanatçı arkadaşı Aylin Coşkunun klibini yöneterek bu konudaki ilk deneyimini yaşayan güzeller güzeli şarkıcı Hande Yener, kendi albümünde hem oyunculuk hem de yönetmenlikteki hünerlerini pekiştirecek.
Hande Yener Kimdir?
Makbule Hande Özyener ya da sahne adıyla Hande Yener, 12 Ocak 1973 da İstanbulda doğdu. Bir ablası var. Liseyi İstanbulda bitirdi. Liseden sonra evlendi ve çağın adını verdiği bir oğlu oldu. 1994te boşandı. Evliyken bir giyim mağazasında satış elemanı olarak çalışmaya başladı ve bir gün mağazaya gelen Hülya Avşarla tanışmış.
çalışırken 1992 yılında Hülya Avşarın yardımı ile Sezen Aksuyla tanıştı. Yaklaşık 2 yıl Sezen Aksunun vokalistliğini ve asistanlığını yaptı. Sezen Aksuya Deli Kızın Türküsü albümünde vokal yaptı ve daha yaklaşık 40 konserde Sezen Aksuya vokal yaptı. İki yıl sonra, 1993te Sezen Aksunun yanından ayrıldı ve Erdem Siyavuşgilden şan dersleri aldı. Aynı dönemde Cem Özerin televizyon programında şarkı söyledi. Antalyada çeşitli barlarda 3 yıl süreyle şarkı söyledi. Daha sonra İstanbula döndü sahne almaya başladı. 2 yıl süren repertuar araştırmasından sonra Altan çetinle çalışma kararı aldı ve sekiz ay süren stüdyo çalışmaları sonrasında ilk albümü Senden İbaret Haziran 2000de, Ercan Saatçinin askere gidişiyle biraz gecikmeli piyasaya çıktı. Albümde Altan çetin başta olmak üzere Hakan Altun, Ercüment Vural gibi müzisyenlerle çalıştı. Konservatuar eğitimi yok ama Erdem Siyavuşgilden aldığı özel dersler sayesinde sesini eğitmeyi başarmış.
2000 yılında ilk albümü Senden İbaret ile Türkiyede Disko Pop akımını başlattı ve çok büyük bir başarı yakaladı. Ardından 2002 yılında Sen Yoluna Ben Yoluma albümü ile Türk Pop Müzikinde kalıcı olduğunu kanıtladı. 2004 Yılında Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor albümüyle zirveye oturdu.
Dünyaca ünlü yönetmen Luca Tommassini ile bu albümde çalışmaya başladı ve kaliteli şarkılarına birbirinden kaliteli klipler çekmeye devam etti. 2006 yılında tüm popülerliğini ve bir çok parayı hiçe sayarak büyük bir risk altına girdi ve Apayrı isimli albümde karşımıza çıktı. Bu albümle Elektronik Müzike hafif bir geçiş yaptı. Ardından Hande Maxi adlı Maxi Singleı ile bu duruşunda kararlı olduğunu gösterdi. Hiç durmadan çalışan Hande Yener 2007 yılında Nasıl Delirdim adlı albümüyle karşımıza çıktı. Bu albümde Elektronik Müziki başarılı bir şekilde uyguladı. Romeo adlı parçası haftalarca listelerde zirvede kaldı ve otoriteler tarafından tam not aldı. Türkiyeye Elektronik Müziki tam olarak kazandırmış oldu. 2008 yılında çıkardığı Hipnoz albümünde özel ses efektleri kullanıldı ve Elektronik Müzikteki başarısına bir yenisini daha ekledi.
Albümleri
2000 yılında Senden İbaret
2001 yılında Extra
2002 yılında Sen Yoluna Ben Yoluma
2004 yılında Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor
2006 yılında Apayrı
2006 yılında Hande Maxi
2007 yılında Nasıl Delirdim
2008 yılında Hipnoz
2009 yılında Hayrola
2010 yılında Handeye neler oluyor
2010 yılında Handeyle Yaz Bitmez
2011 yılında Teşekkürler
Ödülleri
2000 : 28.Altın Kelebek Ödülü En İyi çıkış Yapan Sanatçı
2000 : 28.Altın Kelebek Ödülü En İyi Klip (Yalanın Batsın)
2000 : Akademik Bakış Dergisi Ödülleri En İyi çıkış Yapan Sanatçı
2001 : Kral TV Video Müzik Ödülleri En İyi çıkış Yapan Sanatçı
2001 : Magazin Gazetecileri Derneği 8. Altın Objektif Ödülleri Umut Veren Kadın Şarkıcı
2002 : Magazin Gazetecileri Derneği Meslek Başarı Ödülleri Yılın Şarkısı (Balon)
2002 : Kral TV Video Müzik Ödülleri En çok Satan Albüm (Sen Yoluna... Ben Yoluma...)
2002 : Kral TV Video Müzik Ödülleri En İyi Pop Kadın Sanatçı
2003 : MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Platin Albüm (Sen Yoluna... Ben Yoluma...)
2004 : İstanbul FM Türkiye Altın Ödül
2004 : MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Altın Albüm (Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor)
2006 : MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Altın Albüm (Apayrı)
2007 : Powertürk TV 2007 Müzik Ödülleri En İyi Albüm (Apayrı)
2007 : Siyaset Dergisi Yılın Şarkıcısı Ödülü
2007 : 11. İstanbul FM Altın Ödülleri (İFA) En İyi Pop Kadın
2007 : 11. İstanbul FM Altın Ödülleri (İFA) En iyi Pop Kadın Albüm (Nasıl Delirdim?)
2008 : İmedya Ödülleri En İyi Kadın Şarkıcı
2008 : İmedya Ödülleri En İyi Şarkı (Romeo)
2008 : 35.Altın Kelebek Ödülü En İyi Pop Kadın Sanatçı
2008 : Müzikram Dergisi 2007 Yılının Yıldızları En İyi Pop Kadın Sanatçı
2008 : Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri En İyi Pop Kadın Sanatçı
2008 : Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri En İyi Şarkı (Romeo)
2009 : Avrupa Birliği Kalite Ödülleri Onur Ödülü
2010 : 1.Geleneksel Anket Şöleni En Sevilen Kadın Sanatçı
2010 : Quality Of Magazine Dergisi Ödülleri En Quality Ses Sanatçısı
2011 : Siyaset Dergisi Yılın Türk Pop Müzik Kadın Sanatçısı
2011 : Avrupa Gazeteciler Derneği Ödülleri En İyi Pop Kadın
2011 : Türkiye Engelliler Derneği Yılın En İyileri En İyi Albüm (Handeye Neler Oluyor ? )
2011 : 38. Altın Kelebek Ödülü En İyi Türk Pop Müziği Kadın Solist
2011 : High Quality Ödülleri En Quality Kadın Sanatçı
2011 : İstanbul Taksiciler Odası En İyi Pop Kadın
Sezen Aksu Kimdir?
Annesi fen öğretmeni Şehriban Hanım, babası matematik öğretmeni Sami Bey olan Fatma Sezen Yıldırım, 1954 yılının 13 Temmuzunda Denizli Sarayköyde dünyaya geldi. 3 yaşına kadar doğduğu yerde yaşadı. 3 yaşında İzmire, yıllar sonra Kalbim Egede Kaldı diyeceği yere taşındılar.
çocuklarını disiplinli yetiştirmeyi isteyen Sami Bey ve Şehriban Hanım, Sezene karşı her zaman mesafeli olmaya çalışmışlardı. Ancak bu tutum bile daha küçücük yaşta herkesin ilgisini çekmeye çalışan Sezenin yaramazlıklarına engel olamamıştı. Etrafındaki insanlar ona Cüce Bela diyordu. Hergün Konak-Köprü troleybüsünde şarkı söylüyor, haftada bir kez saçının rengini değiştiriyor, sıklıklada intihara kalkışıyordu. O yıllarda, sonradan Allah babama acıdı da şarkıcı oldum. dediği bir de takıntısı vardı: Dansöz olmak.
Üniversite de dahil olmak üzere tüm eğitim sürecini İzmirde tamamladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenince okulu bıraktı.
Gençlik çağında sanatın bütün dallarına ilgi duyan Sezen, resim, tiyatro ve dans dersleri aldı. Lisede kendini iyice müziğe verdi. 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı Altın Ses yarışmasında 6. oldu. Sezen aklında ve kalbinde müzik yatıyor olmasına rağmen 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. Üniversite kantinini konser salonu gibi kullanan Sezen, üniversiteden ikinci sınıfta ayrılıp İzmir Radyosu sanatçılarının ders verdiği İzmir Radyosu Sanatçılar Derneğine girerek yıllarca herkesi peşinde sürükleyen, binlerce dizesi, binlerce melodisi olan kendi çizgisini çizmeye başladı.
Sezen, 1974 yılında bir plak şirketine 3 şarkılık bir bandını gönderdi. Aynı yılın Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi. Evliliğinden bir hafta sonra, Yeşil Giresunlu tarafından plak yapmak için çağrıldığı İstanbula gelerek plak çalışmasına başladı. 1975e girerken piyasaya ilk 45liği çıktı: Haydi Şansım. Plak hemen hemen hiç satmadı.
Yabancı bir şarkıdan alınan besteye söz yazılmıştı ve sonuç tam anlamıyla fiyaskoydu. (Plak Sezen Aksuya sorulmadan Sezen Seley adına çıkarılmıştı. Kimbilir belki de daha iyi olmuştu. Yıllar sonra marka olacak bir isim hemen hemen hiç satmayan bir plakla beraber anılmacaktı.) Gene aynı sene (1975) ikinci 45liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakmayı çıkardı. Albümdeki parçalar Sezenindi ve plak satışları hiç de fena değildi.
Sezen Aksu üçüncü 45liği Olmaz Olsun/Vurdumduymazı 1976 yılında çıkardı. Plak 45likler listesinde haftalarca bir numarada kaldı. Bu iki plak Sezen Aksunun başlangıcı sayılabilir. 1976 yılında, yıllar sonra idol olacak, şarkıları dillerden düşmeyecek bir Sezen Aksu vardı artık.
Genç sanatçı, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosunda sahne alıyordu. 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar 45likleri ve ilk 33lüğü olan Allahaısmarladık piyasaya çıktı.
1978 yılında Hurşid Yenigünün iki bestesine söz yazan Sezen, Gölge Etme/Aşk 45liğini yaptı. Gene aynı sene piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olan Serçe çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılıda boş geçmedi. Bu yıl İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor 45likleri piyasaya çıktı. Aynı yıl Sezen kendini sinemada da gösterdi. Sezenin ilk filmi başrolünü Bulut Arasla paylaştığı bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe idi. Bir yıldız doğarken, başka bir yıldızın sönüşünü anlatan film o dönemde beğeni toplayamadı. Bu filmi senelerce Sezen de seyretmemiş olacak ki, 1999 yılında Okan Bayülgenin Zaga programında filmi seyrederken, kendisi de haline çok gülmüştü. Yine aynı programda Sezen filmde hiç öpüşmediğini, o sahnelerin klasik hilelerden biri olduğunu da açıklamadan geçmedi.
1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkaran Sezen için 1981 çok özel bir yıl olacaktı. Müzik, tiyatro ve özel yaşamı çok renkli geçti. Ağlamak Güzeldir albümü sonrası Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı.
Sezen, 10 Temmuz 1981de Beşiktaş Evlendirme Dairesinde Sinan Özer ile evlenirken 4,5 aylık hamile olduğu gündeme geliyor ve bu kez de özel hayatıyla konuşuluyordu. Yıl yine 1981, Kasımın 11i, Mithat Can Özer dünyaya geldi, Sezen artık anneydi. Sezen hayatının erkeğini bulmuştu. O günlerde bir dergiye yaptığı açıklamada Beni Ocaka kadar rahatsız etmeyin diyordu çiçeği burnunda anne. Ama Sezen bu, sanatsız yapamazdı, yapamadı da. Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için çalışmaya başlamışdı.
1982 yılında Şan Müzikholünde Sezen Aksu
Aile Gazinosu adlı müzikali gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Altan Erbulak ile aynı sahneyi paylaşan Sezen, sahnede 7 farklı karakteri canlandırdı.
Yıl 1982... Sezen Aksu, hayranları ve Türk klasikleri için çok özel bir yıl. Sezen ilk kez bu yıl Acelen ne bekle Firuze dedi. Firuze bu yıl piyasaya çıktı. Bu yıllarda Firuze dillerden düşmüyordu. Sezen 2 yıl sonra Sen Ağlamayı ve 1991de Gülümseyi çıkarıp Türk Müziğine büyük klasikler kazandırdı. Tabii her şeyin bir sırası vardı. 1982 yılında Sezen Aksu, dönemin popüler dergisi Hey tarafından Yılın Kadın Sarkıcısı seçildi. 1983 yılında Heyin Geleneksel Oskar Konserine de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı Sezen.
1983 yılında Sezen Aksunun, Eurovision macerası başladı. Söz ve müziği Ali Kocatepeye ait Heyamola parçasını Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirdi. 3 yıl arka arkaya yaşanacak ve yıllar sonra da vokalisti Işın Karacanın yaşayacağı klasik bir tablo ilk bu yıl yaşandı. Türkiye finaline kalan bu parça yurtdışında ülkemizi temsil etme hakkını elde edemedi. 1983 yılında Heyamola parçasının 45liği Hey Dergisi tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Sezen, oğlunun babası Sinan Özerden boşandı.
1984 yılında Sezenin Eurovision macerası devam etti. Sezen bu yıl Halay, 1945 ve Merhaba Ümit adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak Merhaba Ümiti bırakan Sezen Türkiye finalinde Halay ve 1945i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali olmadan iki hafta önce Türkiyeye gelen yabancı bir dostu Sezene sadece 1945i seslendirmesini önerdi. 1945in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Sezen bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek Halaydan vazgeçti. Türkiye finalinde 1945i seslendiren Sezen Aksudan herkes birincilik bekliyordu. Ama sonuç hiç de iç açıcı değildi. Sahnede kıyafetiyle prenseslere benzeyen Sezen Aksu aranjman yüzünden tabiri yerindeyse güme gitmişti.
Sezen 1984 yılında Avrupada şanssızdı ama Türkiye için aynı şey söylenemezdi. Bu yıl 6 Eylülde Sen Ağlama piyasaya çıktı. TRTnin denetiminden geçemediği için ilk başlarda televizyonda seslendirememişti Sezen şarkılarını. TRT, 1985in başından itibaren Sezenin parçalarını yayınlamaya başladı ve albüm olağanüstü bir ilgi gördü. Haftalarca listelerde kalan bu albümün 56. haftasında Sezen Aksu albümün bu kadar listelerde kalmasıyla ilgili Hey Dergisine yaptığı açıklamada Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. diyordu.
1985 yılında Sezen Eurovisionda yine Türkiye finaline kaldı. Bu kez parçanın adı Küçük Bir Aşk Masalıydı. Sözleri Sezene ait olan bu parçayı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi. Ama sonuç değişmedi. Bu yıl da Sezen yurtdışında ülkemizi temsil edemedi.
1985 yılında Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra isimli müzikal için hazırlandı Sezen. 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra. Şan Müzikholünde kapalı gişe oynayan bu müzikal dönemin dünyasını ve Türkiyesini Tiye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Sezen, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi ustalarla paylaştı.
Sezen 1988 yılında Sezen Aksu88i çıkardı. Bu albüm Sezen Aksu plakları arasında özeldir. çünkü Sezen Aksu88 plak formatında çıkan son Sezen Aksu albümüdür.
1989 yılında Sezen Aksu Söylüyor albümüyle karşımıza çıktı. Son iki albümüyle birlikte artık Sezen Aksu, Türk Müziği için yeri dolmaz bir efsaneydi. Daha devamı da vardı...
Onyedi dergisinin Ocak 86 sayısında okuyucu anketinde açık farkla Sezenin 1985in en büyük kadın şarkıcısı seçildiği yazıyordu.
Sezen Aksu ile birlikte 80lerde Firuze, İkinci Bahar, Sen Ağlama, Geri Dön, Tükeneceğiz, Git..., Beni Unutma, Değer mi?, Sarışınım, Geçer, Gidiyorum, Belalım, Bırak Beni, Şinanay, Son Bakış hit olmuştu. Sezen Aksu söylemişti. 90larda da söylemeye devam edecekti...
1990lı yıllarda Kanal 6da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı.
1990larda Sezen Aksunun müzikseverlere çok sürprizi vardı. Öncelikle prodüktör tarafını gösterdi bize. Alışılmış starlar dışında ilk defa yeni biri çıkıyordu piyasaya, Sezen Aksunun vokalisti Aşkın Nur Yengi... Aşkın Nur Yengi, Sevgiliye albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Albüm Sezen Aksu prodüksiyonuydu ve bir milyona yakın tiraj elde etti.
1990 yılında Sezen Aksu beyaz perdede karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Yavuz Özkanın yaptığı Büyük Yalnızlıkta Sezen Aksu, Ferhan Şensoyla kamera karşısındaydı. Film 1990 yılında Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müziklerini Onno Tunç yapmıştı. Onno Tunç bestesi olan Uçurtma Bayramları da enstrumantal olarak bu filmde bulunmaktaydı.
Yıllar geçtikçe eski haliyle eğlenmeyi seven Sezen, bu filmle de 2003 senesinde, Yayla Sanat Merkezinde verdiği unplugged konserde dalgasını geçmişti. Önder Fıratla bu filmi seyredişlerini, Önder Fıratın belli etmemeye çalışsa da çok sıkıldığını anlatan Sezen izleyenleri kahkahaya boğmuştu.
Sezen 1991de Aşkın Nur Yenginin ikinci albümü Hesap Verin prodüksiyonunu üstlendi. Albüm Aşkının ilk albümü gibi iyi bir tiraj elde etti.
Sezen Aksuya inanılmaz bir popularite kazandıran 1991, bambaşka bir albümün çıkış yılıydı. 1991de müzik yönetmenliğini Onno Tunçun yaptığı Gülümse çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir tiraj elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebebi şarkıların seçkinliğinin yanısıra Sezenin hitap kesimiydi. Sezeni her kesimden insan dinliyordu. Aşka düşen de, aşktan kaçan da, arabesk dinleyen de, pop dinleyen de, varoşu da, zengin kesimi de Sezeni dinliyordu artık. İçinde bu kadar tezatlık olan insan kesiminin bu albümde birleşmesi Gülümseyi farklı yapan asıl etkendi. 1991de bu albüme ait Hadi Bakalımın Avrupada singleı çıktı. Bu signle da klibi olmamasına rağmen iyi bir satış elde etti.
1992de Sezen yine vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Ereneri tanıttı bizlere. Sertabın ilk albümü Sakin Ol başarılı bir satış grafiği çizdi. Sertabın albümünden birkaç ay sonra sıra Levent Yüksele gelmişti. Sezen Aksu, Aşkın ve Sertabtan sonra Leventin albümünün de prodüktörlüğünü üstlendi. Med-Cezir iyi bir tiraj elde etmiş olmasına karşın, satıştan daha önemli olan bu albümün günümüze klasik bırakmasıydı. Albüm, şarkıların güzelliği Leventin yorumuyla birleşince Tuana, Med-Cezir, Beni Bırakın gibi klasikleri müziğimize kazandırmış oldu.
Sezen Aksu her zaman istediği müziği yapmıştı ama Gülümseden sonra her şey daha da değişikti. Sezen Aksu müzik lüksüne ulaşmıştı. Bu lüks ilk meyvesini 1993 yılında verdi. Sezen, Deli Kızın Türküsü ile çıktı karşımıza. Sezen Aksunun alışılmış tarzında olmayan bu albüm, kapağına kadar değişikti. Sezen Aksu kitlesini seçmişti ve artık onlara müzik ziyafeti çekiyordu. Bu farklı albümde Küçüğüm ve Masum Değiliz ilk hit olan parçalardı. Bu albümün bir özelliği ve bir değişikliği daha müzik direktörünün Uzay Heparı olmasıydı.
Uzay, hızlı yaşamayı seviyordu, motosiklet tutkunuydu. 1994ün, 20 Mayısında Uzay motosikletiyle giderken park halindeki Demet Akbağın arabasına çarptı. Zeynep Tunuslu ile henüz 6 aylık evliydi ve sadece bir gün önce bir çocuğunun olacağını öğrenmişti. 11 gün bitkisel hayatta kalan Uzay, 31 Mayıs günü 26 yaşında aramızdan ayrıldı motosiklet sevdasına. Sanat dünyasını, sevenlerini özellikle genç hayranlarını ve tabii ki Sezeni yasa boğdu. Sezen, Uzayı, Yas parçasında sanırım hiçbirimizin yaşamayacağı duygularla yaşadı. Sezen Yası kendisinin okuyamayacağını söylemişti ve şarkıyı Leventin ikinci albümüne koydu. Bu çok özel parçayı Levent Yüksele vermesi en doğruydu. çünkü Levent Yüksel de, Uzayın ölümünden sonra albümü bir milyona yakın satmasına rağmen Sezen Aksunun arkasında vokal yapacak, bas gitar çalacak kadar tevazu sahibi ve vefakar biriydi.
1 Kasım 1994te çıkan Sertabın Ll albümü Sezen Aksu prodüksiyonuydu, iyi bir satış başarısı elde etti. Bu albümün en önemli özelliği ise Uzayın anısına adanmasıydı.
1995 yılında Sezen yine farklı çıktı karşımıza. Buram buram Anadolu kokan şarkılar vardı Işık Doğudan Yükselirde. Eleştirmenlere Eski Sezen Aksu nerede? diye sorduran bu albüm, müzik açısından en iyi Sezen albümlerinden biriydi. Yunus Emrenin, Mevlananın ve Aşık Daiminin eserleri Sezen Aksunun yıllar geçtikçe daha da güzelleşen yorumuyla albümde yer aldı. Fahir Atakoğlunun da iki eseri vardı albümde. Bunlardan biri albümün hitlerinden, sanat müziği tınısıyla kulağımızı okşayan Alturka, diğeri ise özellikle kusursuz düzenlemesiyle Yaktılar Halimimiydi. Gülümsenin müziğini yapan Arto Tunçun da bu albümde iki bestesi vardı. Albümde dikkat çeken bir dörtlük de Bedri Rahmi Eyüboğluna ait;
Bu Anadolu var ya bu Anadolu
Bu misli menendi görülmemiş cömert ana
Bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül
Bu zırnık almadan veren, habire veren yedi gül...
Bedri Rahmi Eyüboğlu
1997 yılının Aralık ayında piyasaya çıkan Düğün ve Cenaze yine çok eleştirildi. Öyle ki birkaç eleştirmen, Sezenin ne dediğini anlamadığını bile yazmıştı. Bütün bu eleştiriler albümün kötü satmasında çok büyük etken oldu. Oysa albümün düzenlemeleri ve besteleri yine eşsizdi. Goran Bregoviçi dünyaya tanıtan 9 tane Goran Bregoviç, 1 tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albüm Düğün ve Cenaze adını Goran Bregoviçin orkestrasından aldı. Albümün sözlerini ise Sezen, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı.
1998 yılında Düğün ve Cenaze albümünün en büyük hiti Erkeklerin singleı çıktı. 1998in Nisan ayında ise Levent Yükselin üçüncü albümü Adı Menekşe piyasaya çıktı. Bir kez daha Sezen Aksu nun prodüksiyonluk üstlendiği albüm çok başarılı bir yapıt olmasına rağmen belki de tanıtımının iyi yapılamaması nedeniyle iyi bir satış elde edemedi. Yine 1998in Aralık ayında Sezen Aksunun albümü Adı Bende Saklı raflardaki yerini almıştı. Sezen bu kez albümüyle basından tam not aldı. Kimilerine göre eski Sezen dönmüştü. Albümdeki Tutuklu ve Adı Bende Saklı parçaları Sezen klasikleri arasında yerini aldı.
1999un son günlerinde Sezen Aksu hayranlarına bir sürpriz yaptı ve Sarı Odalar singleını piyasaya çıkardı. Parçaya klip 3. köprüyü protesto etmek için Arnavutköyde çekildi.
2 Haziran 2000 günü Sezen yine yeni bir albümle, Deliverenle, çıktı karşımıza. Oh Oh, Kahpe Kader ve Keskin Bıçak albümün hit parçaları oldu ve bir milyona yakın bir tiraj elde etti. (Deliveren, içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına gelmekte)
Sezen 2001 yılında sağlık problemleriyle ilgilendi. Temmuzun sonunda ve Ağustosun başında 6 konser veren Sezen, Park Ormanda yine çok şiddetli esti. Dev orkestrası ve sesiyle 6 gece hayranlarını büyüledi. Konser hediyesi olan Remix Maxi Single piyasaya sürülmedi, Sezen fanatiklerinin koleksiyonlarındaki yerini aldı. Maxi Singleda Oh Oh ve Kahpe Kaderin Kıvanç Kutlumuş tarafından düzenlenen ikişer remixi bulunmakta.
Sezenin bir zamanki vokalisti Işın Karaca da 2001 yılında Eurovisionda Türkiye finaline kaldı ama yine aynı son yaşandı.
2001 yılının sonuna doğru Sezen Aksunun 6 yıldır vokalistliğini yapan Işın Karacanın albümü Anadilim Aşk piyasaya çıktı. Albüm yine bir Sezen Aksu prodüksiyonuydu.
21 Aralık 2001den itibaren ve 2002nin hemen başında Sezen, Efendy Show Theatredaki konserleriyle sevenlerinin karşısındaydı.
20 Mayıs 2002 günü Sezen Aksu sevenlerine Şarkı Söylemek Lazım albümünü sundu. Bu albüm Sezenin DMC firmasından çıkarttığı ilk albümüydü.
2002in yazında da dolu dolu Sezen Aksu vardı. 12 Haziranda Açıkhavada konserlerine başladı Sezen. Sezenin ilk ışığını Mart ayında Diyarbakırdaki konserinde verdiği sürprizi yaz sonunaydı. Türkiyenin bütün dillerini ve medeniyetlerini bir araya getiren Türkiye Şarkıları isimli konser serisini sundu. Konserlerde Sezene Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu en büyük alkış alanlardandı. Sezen konserinin sonunda onbinlerce kişiyle birlikte Şarkı Söylemek Lazımı ve Mevlananın sözlerinden oluşan Yeniliğe Doğru şarkısını söyledi.
Her yaptığıyla kendinden söz ettiren Sezen bu sefer Türkiyeyi bambaşka sallamıştı. Günlerce televizyonlarda konuşulan, gazetelerde yazan Türkiye Şarkılarını 1 Eylül 2002 günü Hürriyet Gazetesi Yasa Meclisten, icraat Sezenden başlığıyla manşetten verdi.
Bu konser dizisi sadece Türkiyede değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayınlandı.
2003 yılının başında Beşiktaşta BKMde Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezinde daha sonra Türkiyenin değişik şehirlerinde devam etti.
2003 yazı bitmeden Sezenin yeni albümü Yaz Bitmeden çıktı. Biri enstumantal olmak üzere 4 yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan Farkındayıma Vanın Gevaş ilçesinde klip çekildi.
Sezen Aksunun uzun bir aradan sonra 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü Bahane, beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksunun son şarkılarını dinlemek için sabırsızlanan müzikseverlerin yoğun ilgisi sayesinde albüm, ilk iki haftalık sürede 320 bin sattı.
Sezen Aksu aynı zamanda İstanbul gece eğlencesi anlayışına farklılık getiren Oba Barda ve 1997 yılında Uğur Yücel ile Bostancı Gösteri Merkezinde kabare türünde sahne gösterileri sergiledi.
Evlilikleri
1.evliliği : Hasan Yüksektepe ile evlendi, çok kısa bir süre sonra boşandı.
2.evliliği : 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi.
3.evliliği : 10 Temmuz 1981 tarihinde Sinan Özer ile İstanbulda evlendi ve aynı yıl oğlu Mithat Can Özer (d.11 Kasım 1981) doğdu. 1983 yılında boşandı.
4.evliliği : 1993 yılında gazeteci Ahmet Utlu ile evlendi. 1997 yılında boşandı.
Albümleri .
1977 - Allahaısmarladık
1978 - Serçe
1980 - Sevgilerimle
1981 - Ağlamak Güzeldir
1982 - Firuze
1984 - Sen Ağlama
1986 - Git
1988 - Sezen Aksu88
1989 - Sezen Aksu Söylüyor
1991 - Gülümse
1993 - Deli Kızın Türküsü
1995 - Işık Doğudan Yükselir
1996 - Düş Bahçeleri
1997 - Düğün ve Cenaze
1998 - Adı Bende Saklı
2000 - Deliveren
2002 - Şarkı Söylemek Lazım
2003 - Yaz Bitmeden
2005 - Bahane
2005 - Bahane Remix
2008 - Deniz Yıldızı
2009 - Yürüyorum Düş Bahçelerinde...
2011 - Öptüm
2011 - Öptüm Remix
2013 - Kayıp Şehir
Ödülleri
1995 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, Yekta Okur Özel Ödülü
2003 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü
2004 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü
2005 - POPSAV ödülü, En iyi sanatçı ödülü
2005 - Altın Kelebek 2005 TV Yıldızları Yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti
2006 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri İki adet Diamond ödülü, Yılın en çok satan albümü ödülü
2005 - Altın Kelebek 2005 TV yıldızları yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti
2007 - Powertürk Müzik Ödülleri, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti
2008 - İZTO, İzmir Şehrine Katkı Ödülüİzmire katkı ödülü
2009 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi kadın sanatçı ödülü
2009 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, MÜ-YAP özel ödülü
2012 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi klip ödülü
Filmleri
1979 - Minik Serçe
1981 - Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikali
1983 - Neşeli Kuklalar
1986 - Bin Yıl Önce Bin Yıl Sonra müzikali
1990 - Büyük Yalnızlık
2012 - Max Maceraları: Kralın Doğuşu (seslendirme)
Bülent Ersoy Kimdir?
Bülent Ersoy, 1952 yılında Malatyada dünyaya geldi. Annesi Naciye Poyrazdır. 1960 yılına kadar Malatyada kaldı. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbula göç etti. Esas adı Bülent Erkoçdur. çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Melahat Pars, Rıdvan Aytan gibi üstadlardan ve belediye konservatuarı hocalarından özel dersler aldı. İstanbul Belediye Konservatuarını bitiren değerli sanatçı, aldığı akademik terbiye vasıtasıyla hem Tanrı vergisi sesini hem de müzikal tecrübelerini geliştirme fırsatı buldu.
İlk olarak 1970 yılında Üsküdar Fıstıkağacında dönemin ilk aile gazinolarından birisi olan Özlem Aile Gazinosunda sahneye çıkarak sahne hayatına başladı. Fikret Torunun Sunar Konser Bürosu olarak düzenlediği ses yarışmasına katılarak bu yarışmada birinciliği kazanmış ve 1000 lira para ödülü almıştır. Sonrasında bu gazinoda üç ay kadar assolist olarak çalışmıştır.
1971 yılında Saner Plaktan çıkan kırkbeşlik plağı ilk albüm çalışması oldu. Bu çalışmada, güfte ve bestesi bestekr Muzaffer Özpınara ait Lüzm Lalmadı ve Neye Yarar Gelişin adlı eserleri seslendirdi. Sahneye ilk adımını 1974 yılında Büyük Maksim Müzikhollerinde attı ve müzik dünyasına bomba gibi düştü. Ancak gerçek soy ismi Erkoç olan sanatçının soyadı Müjdat Gezen tarafından Ersoy olarak değiştirilmiştir. Bu yıllardan itibaren gerek ismi gibi bülend-paye sesiyle gerekse hanımefendi kişiliğiyle Türk halkının beğenisini kazandı.
Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar Ekolünün temsilcisi olarak başladığı sanat hayatında, akademik sanat kariyerinin de yüksek olması hasebiyle olağanüstü bir yorumcu ve büyük bir tavrın sancaktarı oldu. Baharı Bekleyen Kumrular Gibi, Dert çekmeye Gidiyorum gibi her okuduğu şarkıyla grafiği sürekli yukarı tırmandı. O yıllarda TRTye, musikimizin bahtsızlığından ötürü kenara itilmiş, klasik makamlarda eski ve kalıcı eserler yorumladı. Yetmişli yılların ortasında daha da ileri giderek; o günkü müzik piyasasında pop, arabesk ve fantezi vb. gibi ticari şarkılar revaçta olmasına karşın Itrnin Tut- Mucize-I Gyanı gibi eserlerden oluşan koyu klasik bir uzunçalar yaptı. Bu ilk uzunçalar çalışması müzik piyasasında ki tüm hesapları altüst etti ve satış rekoru kırdı.
Ağustos 1980de İzmir Fuarında seyircilerden gelen tezahürat sonrası göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Eylül 1980de İzmir Kordondaki evinde bir hkime hakaret edince tutuklanarak 45 gün hapis cezası aldı ve Buca Cezaevinde tutuklu kaldı.
14 Nisan 1981de Londrada Charring Cross Hastanesinde geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu, ancak pembe nüfus kağıdı alması yıllar sonra, sahne yasağını da kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özalın öncülüğünde çıkartılan bir kanun sayesinde oldu.
Bülent Ersoya 12 Eylül darbesi sonrası Haziran 1981de diğer travesti ve transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı getirildi. Bu dönemde kariyerine Almanyada devam eden sanatçı orada Türk filmlerinde oynamaya devam etti, bir müddet de Avustralyada yaşadı. 1988 yılında Türkiyeye döndü.
Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce konser veren Bülent Ersoy, Düşkünüm Sana, Yaşamak İstiyorum, Biz Ayrılamayız ve Ablan Kurban Olsun Sana gibi satış grafiği çok yüksek albümlere imza attı. 1995 tarihini taşıyan Benim Dünya Güzellerim, S Müzik etiketiyle çıkan ilk albümü oldu. Selçuk Tekayın müzik yönetmenliğini, Özkan Turgayın aranjörlüğünü yaptığı albümde on şarkı seslendirdi. Aynı yıl janrına ve yorumuna uygun olarak Alaturka 95 adında bir albüm yaparak Klasik Türk Musikisine hizmetini de eksik etmedi. Muzaffer Özpınarın yönetmenliğini yaptığı albümde Hacı Arif Bey, Münir Nureddin Selçuk, Selahaddin Pınar, Kadri Şençalar, İsmail Hakkı Bey, Kemani Serkis Efendi gibi birçok üstdın eserlerine yorumuyla hayat verdi. Ondört eserin yeraldığı çalışmada; Aziz İstanbul, Dönülmez Akşamın Ufkundayım, Nerelerde Kaldın Ey Servi Nazım gibi klasik eserlerin yanında Alıverin Bağlamamı çalayım ve Karam adlı iki de anonim türküye de yer verdi.
1989 yılında Adanada verdiği bir konser sırasında bir seyirciden gelen çırpınırdı Karadeniz adlı isteği okumadığı için Hacı Tepe isimli kişi tarafından kurşunlanarak bir böbreğini kaybetti.
Bülent Ersoy, bir sonraki çalışmasını 1997 yılında yayınladı. Maazallah ismini taşıyan albüm, piyasaya sürülmeden dahi yüksek siparişler aldı ve büyük yankı uyandırdı. Albümün hazırlık aşamasında bu sefer Halil Karaduman ve Osman İşmenle çalışan sanatçı, popüler şarkılardan ve anonim türkülerden oluşan bir repertuar seslendirdi. Albüme ismini veren Maazallah adlı şarkısının video klibi ise büyük ses getirdi. Bülent Ersoyun son albümü ise 2002 senesinde çıkardığı Canımsın albümüdür.
Otuz yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konser verdi. 1980 yılında London Palladiumda ve 1983 yılında Madison Square Gardenda sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu. 30 Mart 1997te ise Ümmü Gülsümden sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris Olympia müzikholünde sahne alan ilk sanatçı oldu. Dario Morenodan sonra Olympiada konser veren ilk Türk sanatçısı olan Bülent Ersoy, elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sundu.
Bugüne değin otuzun üstünde albüme imzasını atan sanatçı, Türk Müzik Tarihine ismini altın harflerle yazdırdı ve klasik, alaturka şarkılar alanında gelmiş geçmiş en önemli yorumcular arasında yer aldı. Müzik yaşamı boyunca sayısız ödül aldı. Herkesin takdirini kazanan geniş entervalli ve yüksek volümlü sesi, Japonyada ses laboratuvarlarında yapılan testler sonucu yüzde yüz kusursuz bulundu ve 1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru ünvanıyla ödüllendirildi.
Evlilikleri
1. evliliği :1998 yılında Cem Adler ile evlendi, 1999 yılında boşandı.
2. evliliği : 2007 yılında Armağan Uzun ile evlendi, 2008 yılında boşandı.
Popstar Alaturka adlı şarkı yarışmasında jüri üyeliği yapmıştır.
Albümleri
1973 - Ah Tut-i Mucize Guyem
1975 - Şöhretler
1975 - Konser 1
1976 - Toprak Alsın Muradımı
1976 - Bir Tanrıyı Bir de Beni
1976 - Konser 2
1977 - Konser 3
1978 - Orkide 1
1978 - Ölmeyen Şarkılar
1979 - Orkide 2
1979 - Meyhaneci
1980 - Dolmamış çilem
1980 - Beddua
1981 - Mahşeri Yaşıyorum
1981 - Yüz Karası
1983 - Ak Güvercin
1983 - Ne Duamsın Ne De Bedduam
1984 - Düşkünüm Sana
1985 - Yaşamak İstiyorum
1986 - Anılardan Bir Demet
1987 - Avustralya Konseri
1987 - Suskun Dünyam
1988 - Biz Ayrılamayız
1988 - Anılardan Bir Demet
1989 - Öptüm
1989 - İstiyorum
1989 - Şiirlerle Şarkılarla
1989 - Seçmeler
1989 - Bizim Hikayemiz
1991 - Bir Sen, Bir De Ben
1992 - Ablan Kurban Olsun Sana
1993 - Sefam Olsun
1995 - Benim Dünya Güzellerim
1995 - Alaturka 95
1997 - Maazallah
2000 - Alaturka 2000
2002 - Canımsın
2011 - Aşktan Sabıkalı
Filmleri
1976 - Sıralardaki Heyecan
1977 - Ölmeyen Şarkı
1978 - İşte Bizim Hikayemiz
1980 - Beddua
1981 - Yüz Karası
1984 - Acı Ekmek
1984 - Asrın Kadını
1985 - Tövbekar Kadın
1986 - Efkarlıyım Abiler
1988 - Biz Ayrılamayız
1989 - Anılar
1989 - İstiyorum