Muhteşem Yüzyılın 21 Ocak Perşembe akşamına damgasını vurann isim kesinlkle ki Kuyucu Murat Paşa karakterini canladıran Cihan Ünal oldu. Peki Kuyucu Mjurat Paşa kimdir? Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultandaki intikam hırsı gün geçtikçe büyüyor. Safiye Sultan Kösemin babasını öldürmesi sonrasında taşlar yerinden oynar! Kösem Sultan 11. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Tarihin en önemli anlarının temsili olarak anlatıldığı Muhteşem Yüzyıl Kösem 10. bölümünde Sultanların savaşı bu akşam da devam etti. Kösem Sultan ile Safiye Sultanın arasındaki iplerine iyice gerildiği son bölüm müthiş bir final sahnesi ile izleyenlerine veda etti. Peki; 28 Ocakta yayınlanacak olan Muhteşem Yüzyıl Kösem 11. bölümünde neler olacak?
Muhteşem Yüzyıl Kösem 11. yeni bölümde neler yaşanacağını 28 Ocak Perşembe günü hep birlikte öğreneceğiz. Ancak Muhteşem Yüzyıl Kösem 11. bölüm fragmanı izleyerek gelecek hafta neler olacağı hakkında ipuçlarını öğrenebilirsiniz. Peki; Muhteşem Yüzyıl Kösem 11. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Muhteşem Yüzyıl Kösem 11. bölüm fragmanı henüz yayınlanmadı. Yeni bölüm fragmanı yayınlandığı anda buradan izleyebilirsiniz.
MUHTEŞEM YÜZYIL KÖSEM 10. BÖLÜMÜNDE NELER OLDU?
Muhteşem Yüzyıl Kösemde bu hafta Safiye ve Kösem arasında kılıçlar çekiliyor! Babasının ölümüyle darmadağın olan Kösem, intikam yemini ediyor! Safiyeye zarar verebilmek için haremde büyük bir operasyon yapıyor. Ölümle burun buruna gelen Cennet, Köseme şok bir teklifte bulunuyor.
Eski saraya sürgün edilen Handan, saraydan ayrılıyor! Kösemin haremdeki gücüne son vermek isteyen Safiye, Ahmed için yeni bir cariye seçiyor. Kösem ve Ahmedin aşkı büyük bir sınavdan geçiyor! Derviş Paşa ve Fahriye Sultanın düğünü yapılıyor. Mehmed Giray, Fahriyeyi bu evlilikten kurtarmak için plan yaparken, Derviş Şahinin ölüm emrini veriyor!
Büyük komutan Kuyucu Murad Paşa payitahta geliyor!Sultan Ahmedin ilk oğlu Şehzade Osman doğuyor! Cennetin peşine düşen Kösem, öyle bir sır elde ediyor ki, Safiye Sultan için tehlike çanları çalmaya başlıyor!
Babasının ölümüyle sarsılan Kösem, Safiyeden intikam almaya yemin eder. Hedefindeki ilk isim, Safiyenin sağ kolu Cennet olur.Cennet, canını kurtarabilmek için Köseme dengeleri değiştirecek bir teklifte bulunur.
Kösemin gücünü Ahmedin aşkından aldığını bilen Safiye ise bu aşka son vermek ister. Haremde cazibesi ve güzelliği ile öne çıkan Katerinayı Ahmed için seçer. Kösem ilk kez Ahmedi kaybetme korkusu yaşar.
Haremde Köseme karşı var olma mücadelesi veren Mahfiruzenin doğum sancıları tutar ve Sultan Ahmedin ilk oğlu Şehzade Osman doğar. Bu doğum kimileri için umut olurken, kimileri içinse korku dolu günlerin habercisidir.
Cennetin Safiyenin en karanlık sırlarına vakıf olduğunu anlayan Kösem, Cennetin geçmişinin peşine düşer. Ve öyle bir bilgi elde eder ki, Safiye Sultan için sonun başlangıcı olacaktır.
Kuyucu Murat Paşa
I. Ahmet döneminde 11 Aralık 1606 - 5 Ağustos 1611 arasında sadrazam olmuş bir Osmanlı devlet adamıdır.
Bosnalı Hırvat asıllıdır. Devşirme olarak Enderun mektebine girmiş, oradan çıkmasından sonra çeşitli saray hizmetinde bulunmuştur.
Sonra saraydan çıkıp diğer devlet işleri ile vazife aldı. 1554de Mısır valisi olan Mahmud Paşa yanında kethuda olarak görev yaptı. 1554de Mısırda sancakbeyi oldu. Bu görevinde başarısından dolayı Mısır emr-haçlığı görevine getirildi.
1571de Koca Sinan Paşa ile birlikte Yemen Seferine çıktı. Büyük yararlıklar gösterdi. 1576da Yemen Beylerbeyi oldu. Dört yıl kaldığı bu görevede Yemende önemli imar faaliyetleri gösterdi. Fakat bu faaliyetlerden dolayı ve aleyhtarlarını bu ülkede büyük kazanç ve servet kazandığı söylentileri yaymaya başlamaları nedeniyle 1576da bu görevden azledilerek İstanbula çağrıldı. Burada bir müddet Yedikule Zindanında tutuklandı.
çok geçmeden affedilip Şarki Karahisar Sancakbeyi olarak İstanbuldan ayrıldı. Ardından Trablusşam valisi oldu ve oradan KaramanBeylerbeyine geçirildi. Bu görevde iken kendi eyalet askerinin başında olarak Özdemiroğlu Osman Paşa serdarlığı altında İran Seferine katıldı. 1585de Tebriz yakınlarında Hamza Mirza komutanlığı altında bulunan Safevi İran güçleri ile yapılan muharebe sırasına atının ayağı sürçüp bir çukura düşmesi sonucu İranlılara esir düştü. Önce Kahkaha Kalesinde tutuklandı.İngiliz Elçisi Lallo hatıralarında Kuyucu Murat Paşanın üç yıl savaş esiri olarak İran Şahı yanında kaldığını belirtmektedir.1578-1590 Osmanlı-Safev Savaşının 1590da imzalanan Ferhat Paşa Antlaşması ile sona ermesinden sonra 1590da İstanbula döndü.
Sonra sırasıyla Kıbrıs Beylerbeyi, 1594de Şam valisi; 1595de Diyarbakır valisi olarak görevlere tayin edildi. Diyarbakır Valisi iken bu valilik üzerinde kalmak şartıyla 1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşının 1595 Avusturya Seferine katılmak üzere ayrıldı.
Uzun yıllar Macaristan cephesinde askeri hizmet gördü. Eylül-Ekim 1596 Eğri Kuşatması ve 24-26 Ekim 1596 Haçova Savaşında öncü güçler arasında yer alıp büyük cesaret gösterdi. 1600de Kanije seferinde Bobofça Kalesini ele geçirdi. 1603de Rumeli beylerbeyliği ileBudin Muhafızlığı görevi verildi. 1605de Dördüncü Vezir rütbesi ile şereflendirilip kubbe veziri yapıldı. 1606da İran seferine serdar tayin edilen Serdar-ı Ekrem ve Sadrazam Sokolluzade Lala Mehmed Paşa Macaristan cephesinden ayrılması gerekince, sadrazam Kuyucu Murat Paşayı Macaristan (Engürüs) cephesi serdarı olarak görevlendirdi. Sokolluzade Lla Mehmed Paşa tarafından Avusturyalılar ile başlatılan barış müzakereleri Kuyucu Murat Paşa tarafından devam ettirildi. Bu antlaşmanın son metnini hazırlayan Osmanlı heyetindeKadızade Ali Efendi ve Habil Efendi ile birlikte bulundu.11 Kasım 1606da Zitvatorok Antlaşması bu uzun savaşı sona erdirdi. Bu barış antlaşmasının Osmanlı Devletinin imzalandığı en istifadeli antlaşma olduğu kabul edilmektedir.
Kuyucu Murat Paşa, Anadoluda çıkan Celal İsyanları karışıklıklarının Avusturya cephesindeki Osmanlı ordularına büyük etkileri olduğunu bilmekteydi ve Avusturya ile savaşın hemen bitirilerek bu iç ayakalanmalara merkezi devlet gücünün yöneltilmesini istemekteydi. Bu antlaşma müzakereleri sona erip antlaşma imzalandıktan sonra Kuyucu Murat Paşa, Belgrada döndüğü zaman, sadrazam olan Boşnak Derviş Mehmed Paşanın 9 Aralık 1606da azledilip idam edildiği haberi oraya ulaştı. Yerine, Şeyhülislam Sunullah Efendinin tavsiyelerine uyan Sultan I. Ahmet Kuyucu Murat Paşayı sadrazam olarak tayin etti. Mühr-ü humayun 11 Aralık 1606da Belgradda Kuyucu Murat Paşaya erişti.
Kuyucu Murad Paşanın sadrazamlık dönemi Anadoluda çıkan Celali Ayaklanmasına karışan isyancıları idam ettirmesi ile tanınmaktadır. Celali isyancıları Osmanlı ordusunun Avusturyada bulunması ile kendilerine bağlı şahsi küçük ordular kurmuşlardı. Bunlar arasında bulunarak Canboladoğlu Halep civarında yerleşmiş; kendi adına hutbe okutmuş ve sikke kestirmişti. Kuyucu Murad Paşa 1607 ilkbaharından 1608 sonlarına kadar Anadoluda sefer yapıp Anadoluyu Celalilerden temizleme operasyonları yapmıştır.
Kuyucu Murad Paşa önce Suriyede ayaklanıp kendini bağımsız hükümdar ilan eden Canboladoğlu üzerine yürümeye başladı. Yolda ikenBursa ve Manisa civarında isyan etmiş olan Kalenderoğlunu zararsız hale getirmek için Ankara sancakbeyi yaptı. Diğer bazı küçük çapta isyancıları affetti. Konyada isyan eden Sarıcalıoğlu Ahmet Beyi yakalatıp idam ettirdi. Kuyucu Murad Paşa ordusu ile Belen Geçidigüneyindeki Oruç Ovasında etrafında 40.000 kişilik piyade ve süvari birliklerinden oluşan bir ordu toplayan Canboladoğlu ile bir muharebeye girişti. Bu muharebeyi galip bitiren Kuyucu Murat Paşa Halepi ele geçirdi. Bağdatta isyan etmiş olan Tavil Ahmetoğlu Mustafa ayaklanmasını bastırmak için çağalzade Mahmut Paşa komutasında bir ordu Bağdata gönderilip bu isyancı da yok edildi. Bu sırada kendine Ankara sancakbeyliği verilen Kalenderoğlu halkının kendisini şehre sokmaması üzerine şehri kuşatmış, üzerine kuvvet gönderilmesinden sonra geri çekilmiş, daha sonra isyan ederek Bursa ve civarında karışıklıklara neden olmuştu. Kuyucu Murat Paşa diplomatik yeteneklerini kullanıp diğer isyancıların ona katılmasını önledi. Sonra onun üzerine yürüyüp Alaçayırda yapılan bir muharebeyi kazandı. Kalenderoğlu asi birlikleri ile birlikte İrana kaçıp sığındı. Kuyucu Murat Paşa sonra Amasya ve çorum cıvarlarında ayaklananTavil Halil ve kuvvetleri üzerine yürüyüp ona karşı da galip gelip onu yok etti. Sonra İstanbula döndü. Bu arada çeşitli küçük kuvvetlerle isyan eden Celalileri ya güleryüzle affedici tavırlarla karşı affeder görünmüş; bazılarına da ceşitli yöresel idarecilik vererek isyanlarini durdurmuştu.
Kuyucu Murat Paşanın yaşı epeyce ileri olduğu için Anadolunun birçok yöresini kapsayan bu kampanyasında uzun zaman at üzerinde bulunması yaşına göre zor olduğu için kendini ata bağlattırdığı bildirilmektedir. Kuyucu lakabını öldürttüğü Celal isyancılarının ve onların destekçilerini ölü ve diri derin kuyulara gömdürmesi nedeni ile almıştır. Yıllarca Anadoluda öldürttüğü kişilerin kellelerinden yaptırdığı piramitler bir korku hikayesi olarak anlatıldı. çok soğukkanlı, çok gaddar ve amansız olduğu bilinmektedir. Yaşa başa bakmadan; erkek, kadın, Celali eşkiyasına destek verdiğini kabul edilen herkesi öldürtmeyi amaç edinmişti. Bu kampanya sırasında Anadoluda öldürttüğü kişi sayısının 30.000 kişiyi geçtiği bildirilmektedir.
İstanbula döndüğünde 1609 başında İran hükümdarı Şah Abbasa karşı yeni bir İran seferi hazırlıkları başlamıştı. Sultanla gizli görüşmelerden sonra Kuyucu Murad Paşa sefer serdarı tayin edildi. Sefere çıkmadan ordunun hazırlanması için Sadrazam Kuyucu Murad Paşa, Üsküdarda ordughta kaldı ve oradan sefer hazırlıklarını idare etti. Celalileri bastırma operarasyonuna da hl devam edip önceki yıl yakalayamadığı birçok Celali başbuğunu rütbe ve görev verme sözüyle kandırıp Üsküdara getirip birer ikişer idam ettirdi.
1610da başlayan bu seferde Şah Abbas üzerine etkili faaliyette bulunamadı. Seferin mevsim zamanı çok gecikmişti. Osmanlı ordusuTebriz yakınlarına kadar geldi. Ama İranlılar 1604den beri ellerine geçirdikleri Revan, Tebriz ve Gürcistan ve yörelerindeki kazançlarını kuvvetlendirmeye koyulmuşlardı. Osmanlı ordusu bu yöreleri geri alamadı. Kuyucu Murad Paşa Diyarbakıra çekildi.
1610dan itibaren İran elçileri ile sulh müzakereleri başlayıp ilerledi. Kuyucu Murad Paşa bu müzakerelerin esaslarını oluşturacak müzakerelere katıldı. Fakat müzekereler Nasuh Paşa tarafından bitirildi. Ölümünden sonra 20 Kasım 1612de imzalanan barış anlaşmasına Nasuh Paşa Antlaşması adı verildi.
Yaşı epeyce ileri olan serdar Kuyucu Murat Paşa 15 Ağustos 1611de ordughı bulunan Diyarbakırda vefat etti. Serveti ondan sonra sadrazam olan Nasuh Paşa tarafından devletçe müsadere edildi. Naaşı İstanbula nakledilerek Veznecilerde yaptırdığı Kuyucu Murat Paşa Külliyesindeki medresesi yanında bulunan türbesine gömüldü.