Nam-ı diğer Orhan Baba Orhan Gencebay; hangi türde müzik olursa oldun yargının müzik telif haklarına itibar etmediğini ve yargıçların kendilerini anlamadığını öne sürdü. Orhan Gencebay ın yargıya intikal eden telif hakları konusunda sonucun her zaman belli olmasına isyanını bakın nasıl dile getirdi. Orhan Gencebay ın isyanı
Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, ünlü sanatçı Orhan Gencebayın Yargıtayın verdiği bir kararla ilgili isyanını köşesine taşıdı.
İşte Eyüboğlunun Orhan Gencebayın Yargıtay isyanını köşesine taşıdığı yazısından bir bölüm: Pazar sabahı arkadaşlarla kahvaltı için gittiğim Beylerbeyindeki Trabzon Kültür Derneğinde müzik yapımcısı Polat Yağcı, Kral Grubu Genel Koordinatörü Mehmet Akbay (Gezegen), Sevim Emre ve Orhan Gencebayla karşılaştım. Cuma günü Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin düzenlediği Müzik Eserleri Bağlamında Telif Haklarının Kollektif Yönetimi konulu panelde müzik sektörünün içinde bulunduğu durumun masaya yatırıldığını anlatan Gencebay, şunları söyledi: Bu panelde bir kez daha müzik sektörünün komada olduğunu ve can çekiştiğini anlattım. Yargıtay mensupları da vardı panelde. Onların huzurunda, telif konusunda mahkemelerimizin verdiği birçok kararın AB Müktesebatına uymadığını söyledim. Maalesef bizde yargıçlar, Telif Hakkının, aslında bir İnsan Hakkı olduğunun bilincinde değil. Müzik sektörü, internetten korsan kullanım nedeniyle komadayken Yargıtayın verdiği bir karar, fişi çekip sektörü bitirecek türden. Müzik sektörüne darbe Orhan Gencebay, bu sözlerin ardından cep telefonunu açıp, Yargıtayın umuma açık yerlerden telif toplamayla ilgili verdiği kararı gösterdi. Türkiyede müzik sektörü yılda 20 milyon euro civarında telif topluyor. Bu teliflerin çoğu radyo, televizyon ve Umuma Açık İşletme olarak tanımlanan restoran, bar, market, otel gibi yerlerden geliyor. Yargıtayın, yerel mahkemede görülen bir dava üzerine verdiği karar, umuma açık yerlerden telif isteyen müziğin meslek birliklerini şoke etti. çünkü Yargıtay, yerel mahkemenin, Umuma açık işletmelerde (lokanta, bar, market, otel lobisi vb), müzik eserinin kullanılması halinde, eser sahiplerine telif ödemesi gerektiği şeklindeki kararını, şu gerekçeyle bozdu: Radyo - TV, eser sahibi mi? Umuma açık işletmelerde müzik eserinin radyodan veya TVden yayınlanması halinde, bu yayın nedeniyle sadece radyo - TV yayıncısının yayın üzerindeki mali haklarının ihlal edilmesinden söz edilebilir. İznin onlardan alınması gerekir. Yargıtay kararının sektörün fişini çekecek türden olduğunu vurgulayan Orhan Gencebay, sözlerini şöyle sürdürdü: Maalesef radyo ve televizyonları eser sahibi gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Umuma açık mekanlar, şayet canlı müzik yapar veya müziği CDden çalarsa müzik sektörüne telif ödeyecek. Müzik yayını radyo ve TVdense telifi bu kuruluşlar alacak. Böyle bir şey olabilir mi? Bizler o eserleri üretmesek radyo ve TVler neyi çalacak? Müzik eseri için eser sahibi yerine, o yayını yapan kuruluşu muhatap saymak ne demek.? Yıllardır söylüyoruz, sanatçıyı yaşat ki sanat yaşasın, ama dinleyen kim?