Sakın Ha diyerek aramızdaki yerini en derinden hissettiren bu sıralar kanser illetinin pençesinde savaşan Naşide Göktürkten gelen son dakika haberler hiç te iyi değil? Naşide Göktürkün hastaneye acilen kaldırıldığı gelen haberler arasında. çıkaracağı albüm çalışmaları sırasında fenalaşan Naşide Göktürkün hastaneye kaldırıldığı gerçeğinden sonra peki ya Naşide Göktürün son sağlık durumu ne*
Türk müziğinin efsane sanatçısı Naşide Göktürk müzik çalışmaları sırasında aniden fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Efsane sanatçı Niran Ünsalın şirketinde müzik çalışmaları sırasında Naşide Göktürk aniden fenalaştı usta sanatçı Niran Ünsal hemen ambulans çağırarak hastaneye götürdü. Naşide Göktürke Akciğer ve Pankreas kanseri teşhisi konulmuştu.
Hürriyetten Behlül Aydının haberine göre Naşide Göktürkü bir an olsun yalnız bırakmayan Niran Ünsal, ambulansın ön koltuğunda hastaneye geldi.
Hastalığının dördüncü ve son evresinde olan Göktürke acil müdahale yapıldığı öğrenildi.Hastaneye ilk olarak şarkıcının yakın arkadaşı Gülten Kaya gitti. Göktürkün hayranlarına hatıra kalsın diye çıkarmak istediği albümünde Sezen Aksu da Aramıza Yollar şarkısını vermişti.
Naşide Göktürk kimdir?
Yüreğim Rehin isimli ilk şarkısı ile tanındı.
Naşide Göktürk, 1 Nisan 1965 tarihinde İstanbulda doğmuştur. çocukluk ve gençlik yıllarını Büyükadada geçirdi. Şiir yazmaya okul yıllarında başladı.
Bir süre muhasebecilik de yapan Naşide Göktürk, Ankarada bir kafe işletti. Sezen Aksuya yazdığı şarkı sözüyle ün kazandı. Sonra da piyasada ne kadar şarkıcı varsa neredeyse hepsine söz yazdı.
Naşide Göktürk, 27 Temmuz 2015 tarihinde akciğer ve pankreas kanser hastalığı teşhisi konduktan sonra kemoterapi tedavisine başlanmıştır.
Albümleri
1994 - Yüreğim Rehin
1996 - Yüreğim Hl Rehin
1997 - Kan Kırmızı
2001 - Kimsem Yok
2004 - Unutmak İstiyorum
Şiir Kitapları
Sesimi Ateşe Verdim
Son çaylar
Yüreğim Rehin
Mavi Mavi Sevdim Seni
Tül Gibi
Pırlanta Peri
Savrulurken Seni Buldum
Sezen Aksu Kimdir?
Annesi fen öğretmeni Şehriban Hanım, babası matematik öğretmeni Sami Bey olan Fatma Sezen Yıldırım, 1954 yılının 13 Temmuzunda Denizli Sarayköyde dünyaya geldi. 3 yaşına kadar doğduğu yerde yaşadı. 3 yaşında İzmire, yıllar sonra Kalbim Egede Kaldı diyeceği yere taşındılar.
çocuklarını disiplinli yetiştirmeyi isteyen Sami Bey ve Şehriban Hanım, Sezene karşı her zaman mesafeli olmaya çalışmışlardı. Ancak bu tutum bile daha küçücük yaşta herkesin ilgisini çekmeye çalışan Sezenin yaramazlıklarına engel olamamıştı. Etrafındaki insanlar ona Cüce Bela diyordu. Hergün Konak-Köprü troleybüsünde şarkı söylüyor, haftada bir kez saçının rengini değiştiriyor, sıklıklada intihara kalkışıyordu. O yıllarda, sonradan Allah babama acıdı da şarkıcı oldum. dediği bir de takıntısı vardı: Dansöz olmak.
Üniversite de dahil olmak üzere tüm eğitim sürecini İzmirde tamamladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenince okulu bıraktı.
Gençlik çağında sanatın bütün dallarına ilgi duyan Sezen, resim, tiyatro ve dans dersleri aldı. Lisede kendini iyice müziğe verdi. 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı Altın Ses yarışmasında 6. oldu. Sezen aklında ve kalbinde müzik yatıyor olmasına rağmen 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. Üniversite kantinini konser salonu gibi kullanan Sezen, üniversiteden ikinci sınıfta ayrılıp İzmir Radyosu sanatçılarının ders verdiği İzmir Radyosu Sanatçılar Derneğine girerek yıllarca herkesi peşinde sürükleyen, binlerce dizesi, binlerce melodisi olan kendi çizgisini çizmeye başladı.
Sezen, 1974 yılında bir plak şirketine 3 şarkılık bir bandını gönderdi. Aynı yılın Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi. Evliliğinden bir hafta sonra, Yeşil Giresunlu tarafından plak yapmak için çağrıldığı İstanbula gelerek plak çalışmasına başladı. 1975e girerken piyasaya ilk 45liği çıktı: Haydi Şansım. Plak hemen hemen hiç satmadı.
Yabancı bir şarkıdan alınan besteye söz yazılmıştı ve sonuç tam anlamıyla fiyaskoydu. (Plak Sezen Aksuya sorulmadan Sezen Seley adına çıkarılmıştı. Kimbilir belki de daha iyi olmuştu. Yıllar sonra marka olacak bir isim hemen hemen hiç satmayan bir plakla beraber anılmacaktı.) Gene aynı sene (1975) ikinci 45liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakmayı çıkardı. Albümdeki parçalar Sezenindi ve plak satışları hiç de fena değildi.
Sezen Aksu üçüncü 45liği Olmaz Olsun/Vurdumduymazı 1976 yılında çıkardı. Plak 45likler listesinde haftalarca bir numarada kaldı. Bu iki plak Sezen Aksunun başlangıcı sayılabilir. 1976 yılında, yıllar sonra idol olacak, şarkıları dillerden düşmeyecek bir Sezen Aksu vardı artık.
Genç sanatçı, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosunda sahne alıyordu. 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar 45likleri ve ilk 33lüğü olan Allahaısmarladık piyasaya çıktı.
1978 yılında Hurşid Yenigünün iki bestesine söz yazan Sezen, Gölge Etme/Aşk 45liğini yaptı. Gene aynı sene piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olan Serçe çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılıda boş geçmedi. Bu yıl İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor 45likleri piyasaya çıktı. Aynı yıl Sezen kendini sinemada da gösterdi. Sezenin ilk filmi başrolünü Bulut Arasla paylaştığı bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe idi. Bir yıldız doğarken, başka bir yıldızın sönüşünü anlatan film o dönemde beğeni toplayamadı. Bu filmi senelerce Sezen de seyretmemiş olacak ki, 1999 yılında Okan Bayülgenin Zaga programında filmi seyrederken, kendisi de haline çok gülmüştü. Yine aynı programda Sezen filmde hiç öpüşmediğini, o sahnelerin klasik hilelerden biri olduğunu da açıklamadan geçmedi.
1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkaran Sezen için 1981 çok özel bir yıl olacaktı. Müzik, tiyatro ve özel yaşamı çok renkli geçti. Ağlamak Güzeldir albümü sonrası Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı.
Sezen, 10 Temmuz 1981de Beşiktaş Evlendirme Dairesinde Sinan Özer ile evlenirken 4,5 aylık hamile olduğu gündeme geliyor ve bu kez de özel hayatıyla konuşuluyordu. Yıl yine 1981, Kasımın 11i, Mithat Can Özer dünyaya geldi, Sezen artık anneydi. Sezen hayatının erkeğini bulmuştu. O günlerde bir dergiye yaptığı açıklamada Beni Ocaka kadar rahatsız etmeyin diyordu çiçeği burnunda anne. Ama Sezen bu, sanatsız yapamazdı, yapamadı da. Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için çalışmaya başlamışdı.
1982 yılında Şan Müzikholünde Sezen Aksu
Aile Gazinosu adlı müzikali gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Altan Erbulak ile aynı sahneyi paylaşan Sezen, sahnede 7 farklı karakteri canlandırdı.
Yıl 1982... Sezen Aksu, hayranları ve Türk klasikleri için çok özel bir yıl. Sezen ilk kez bu yıl Acelen ne bekle Firuze dedi. Firuze bu yıl piyasaya çıktı. Bu yıllarda Firuze dillerden düşmüyordu. Sezen 2 yıl sonra Sen Ağlamayı ve 1991de Gülümseyi çıkarıp Türk Müziğine büyük klasikler kazandırdı. Tabii her şeyin bir sırası vardı. 1982 yılında Sezen Aksu, dönemin popüler dergisi Hey tarafından Yılın Kadın Sarkıcısı seçildi. 1983 yılında Heyin Geleneksel Oskar Konserine de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı Sezen.
1983 yılında Sezen Aksunun, Eurovision macerası başladı. Söz ve müziği Ali Kocatepeye ait Heyamola parçasını Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirdi. 3 yıl arka arkaya yaşanacak ve yıllar sonra da vokalisti Işın Karacanın yaşayacağı klasik bir tablo ilk bu yıl yaşandı. Türkiye finaline kalan bu parça yurtdışında ülkemizi temsil etme hakkını elde edemedi. 1983 yılında Heyamola parçasının 45liği Hey Dergisi tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Sezen, oğlunun babası Sinan Özerden boşandı.
1984 yılında Sezenin Eurovision macerası devam etti. Sezen bu yıl Halay, 1945 ve Merhaba Ümit adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak Merhaba Ümiti bırakan Sezen Türkiye finalinde Halay ve 1945i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali olmadan iki hafta önce Türkiyeye gelen yabancı bir dostu Sezene sadece 1945i seslendirmesini önerdi. 1945in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Sezen bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek Halaydan vazgeçti. Türkiye finalinde 1945i seslendiren Sezen Aksudan herkes birincilik bekliyordu. Ama sonuç hiç de iç açıcı değildi. Sahnede kıyafetiyle prenseslere benzeyen Sezen Aksu aranjman yüzünden tabiri yerindeyse güme gitmişti.
Sezen 1984 yılında Avrupada şanssızdı ama Türkiye için aynı şey söylenemezdi. Bu yıl 6 Eylülde Sen Ağlama piyasaya çıktı. TRTnin denetiminden geçemediği için ilk başlarda televizyonda seslendirememişti Sezen şarkılarını. TRT, 1985in başından itibaren Sezenin parçalarını yayınlamaya başladı ve albüm olağanüstü bir ilgi gördü. Haftalarca listelerde kalan bu albümün 56. haftasında Sezen Aksu albümün bu kadar listelerde kalmasıyla ilgili Hey Dergisine yaptığı açıklamada Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. diyordu.
1985 yılında Sezen Eurovisionda yine Türkiye finaline kaldı. Bu kez parçanın adı Küçük Bir Aşk Masalıydı. Sözleri Sezene ait olan bu parçayı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi. Ama sonuç değişmedi. Bu yıl da Sezen yurtdışında ülkemizi temsil edemedi.
1985 yılında Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra isimli müzikal için hazırlandı Sezen. 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra. Şan Müzikholünde kapalı gişe oynayan bu müzikal dönemin dünyasını ve Türkiyesini Tiye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Sezen, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi ustalarla paylaştı.
Sezen 1988 yılında Sezen Aksu88i çıkardı. Bu albüm Sezen Aksu plakları arasında özeldir. çünkü Sezen Aksu88 plak formatında çıkan son Sezen Aksu albümüdür.
1989 yılında Sezen Aksu Söylüyor albümüyle karşımıza çıktı. Son iki albümüyle birlikte artık Sezen Aksu, Türk Müziği için yeri dolmaz bir efsaneydi. Daha devamı da vardı...
Onyedi dergisinin Ocak 86 sayısında okuyucu anketinde açık farkla Sezenin 1985in en büyük kadın şarkıcısı seçildiği yazıyordu.
Sezen Aksu ile birlikte 80lerde Firuze, İkinci Bahar, Sen Ağlama, Geri Dön, Tükeneceğiz, Git..., Beni Unutma, Değer mi?, Sarışınım, Geçer, Gidiyorum, Belalım, Bırak Beni, Şinanay, Son Bakış hit olmuştu. Sezen Aksu söylemişti. 90larda da söylemeye devam edecekti...
1990lı yıllarda Kanal 6da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı.
1990larda Sezen Aksunun müzikseverlere çok sürprizi vardı. Öncelikle prodüktör tarafını gösterdi bize. Alışılmış starlar dışında ilk defa yeni biri çıkıyordu piyasaya, Sezen Aksunun vokalisti Aşkın Nur Yengi... Aşkın Nur Yengi, Sevgiliye albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Albüm Sezen Aksu prodüksiyonuydu ve bir milyona yakın tiraj elde etti.
1990 yılında Sezen Aksu beyaz perdede karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Yavuz Özkanın yaptığı Büyük Yalnızlıkta Sezen Aksu, Ferhan Şensoyla kamera karşısındaydı. Film 1990 yılında Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müziklerini Onno Tunç yapmıştı. Onno Tunç bestesi olan Uçurtma Bayramları da enstrumantal olarak bu filmde bulunmaktaydı.
Yıllar geçtikçe eski haliyle eğlenmeyi seven Sezen, bu filmle de 2003 senesinde, Yayla Sanat Merkezinde verdiği unplugged konserde dalgasını geçmişti. Önder Fıratla bu filmi seyredişlerini, Önder Fıratın belli etmemeye çalışsa da çok sıkıldığını anlatan Sezen izleyenleri kahkahaya boğmuştu.
Sezen 1991de Aşkın Nur Yenginin ikinci albümü Hesap Verin prodüksiyonunu üstlendi. Albüm Aşkının ilk albümü gibi iyi bir tiraj elde etti.
Sezen Aksuya inanılmaz bir popularite kazandıran 1991, bambaşka bir albümün çıkış yılıydı. 1991de müzik yönetmenliğini Onno Tunçun yaptığı Gülümse çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir tiraj elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebebi şarkıların seçkinliğinin yanısıra Sezenin hitap kesimiydi. Sezeni her kesimden insan dinliyordu. Aşka düşen de, aşktan kaçan da, arabesk dinleyen de, pop dinleyen de, varoşu da, zengin kesimi de Sezeni dinliyordu artık. İçinde bu kadar tezatlık olan insan kesiminin bu albümde birleşmesi Gülümseyi farklı yapan asıl etkendi. 1991de bu albüme ait Hadi Bakalımın Avrupada singleı çıktı. Bu signle da klibi olmamasına rağmen iyi bir satış elde etti.
1992de Sezen yine vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Ereneri tanıttı bizlere. Sertabın ilk albümü Sakin Ol başarılı bir satış grafiği çizdi. Sertabın albümünden birkaç ay sonra sıra Levent Yüksele gelmişti. Sezen Aksu, Aşkın ve Sertabtan sonra Leventin albümünün de prodüktörlüğünü üstlendi. Med-Cezir iyi bir tiraj elde etmiş olmasına karşın, satıştan daha önemli olan bu albümün günümüze klasik bırakmasıydı. Albüm, şarkıların güzelliği Leventin yorumuyla birleşince Tuana, Med-Cezir, Beni Bırakın gibi klasikleri müziğimize kazandırmış oldu.
Sezen Aksu her zaman istediği müziği yapmıştı ama Gülümseden sonra her şey daha da değişikti. Sezen Aksu müzik lüksüne ulaşmıştı. Bu lüks ilk meyvesini 1993 yılında verdi. Sezen, Deli Kızın Türküsü ile çıktı karşımıza. Sezen Aksunun alışılmış tarzında olmayan bu albüm, kapağına kadar değişikti. Sezen Aksu kitlesini seçmişti ve artık onlara müzik ziyafeti çekiyordu. Bu farklı albümde Küçüğüm ve Masum Değiliz ilk hit olan parçalardı. Bu albümün bir özelliği ve bir değişikliği daha müzik direktörünün Uzay Heparı olmasıydı.
Uzay, hızlı yaşamayı seviyordu, motosiklet tutkunuydu. 1994ün, 20 Mayısında Uzay motosikletiyle giderken park halindeki Demet Akbağın arabasına çarptı. Zeynep Tunuslu ile henüz 6 aylık evliydi ve sadece bir gün önce bir çocuğunun olacağını öğrenmişti. 11 gün bitkisel hayatta kalan Uzay, 31 Mayıs günü 26 yaşında aramızdan ayrıldı motosiklet sevdasına. Sanat dünyasını, sevenlerini özellikle genç hayranlarını ve tabii ki Sezeni yasa boğdu. Sezen, Uzayı, Yas parçasında sanırım hiçbirimizin yaşamayacağı duygularla yaşadı. Sezen Yası kendisinin okuyamayacağını söylemişti ve şarkıyı Leventin ikinci albümüne koydu. Bu çok özel parçayı Levent Yüksele vermesi en doğruydu. çünkü Levent Yüksel de, Uzayın ölümünden sonra albümü bir milyona yakın satmasına rağmen Sezen Aksunun arkasında vokal yapacak, bas gitar çalacak kadar tevazu sahibi ve vefakar biriydi.
1 Kasım 1994te çıkan Sertabın Ll albümü Sezen Aksu prodüksiyonuydu, iyi bir satış başarısı elde etti. Bu albümün en önemli özelliği ise Uzayın anısına adanmasıydı.
1995 yılında Sezen yine farklı çıktı karşımıza. Buram buram Anadolu kokan şarkılar vardı Işık Doğudan Yükselirde. Eleştirmenlere Eski Sezen Aksu nerede? diye sorduran bu albüm, müzik açısından en iyi Sezen albümlerinden biriydi. Yunus Emrenin, Mevlananın ve Aşık Daiminin eserleri Sezen Aksunun yıllar geçtikçe daha da güzelleşen yorumuyla albümde yer aldı. Fahir Atakoğlunun da iki eseri vardı albümde. Bunlardan biri albümün hitlerinden, sanat müziği tınısıyla kulağımızı okşayan Alturka, diğeri ise özellikle kusursuz düzenlemesiyle Yaktılar Halimimiydi. Gülümsenin müziğini yapan Arto Tunçun da bu albümde iki bestesi vardı. Albümde dikkat çeken bir dörtlük de Bedri Rahmi Eyüboğluna ait;
Bu Anadolu var ya bu Anadolu
Bu misli menendi görülmemiş cömert ana
Bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül
Bu zırnık almadan veren, habire veren yedi gül...
Bedri Rahmi Eyüboğlu
1997 yılının Aralık ayında piyasaya çıkan Düğün ve Cenaze yine çok eleştirildi. Öyle ki birkaç eleştirmen, Sezenin ne dediğini anlamadığını bile yazmıştı. Bütün bu eleştiriler albümün kötü satmasında çok büyük etken oldu. Oysa albümün düzenlemeleri ve besteleri yine eşsizdi. Goran Bregoviçi dünyaya tanıtan 9 tane Goran Bregoviç, 1 tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albüm Düğün ve Cenaze adını Goran Bregoviçin orkestrasından aldı. Albümün sözlerini ise Sezen, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı.
1998 yılında Düğün ve Cenaze albümünün en büyük hiti Erkeklerin singleı çıktı. 1998in Nisan ayında ise Levent Yükselin üçüncü albümü Adı Menekşe piyasaya çıktı. Bir kez daha Sezen Aksu nun prodüksiyonluk üstlendiği albüm çok başarılı bir yapıt olmasına rağmen belki de tanıtımının iyi yapılamaması nedeniyle iyi bir satış elde edemedi. Yine 1998in Aralık ayında Sezen Aksunun albümü Adı Bende Saklı raflardaki yerini almıştı. Sezen bu kez albümüyle basından tam not aldı. Kimilerine göre eski Sezen dönmüştü. Albümdeki Tutuklu ve Adı Bende Saklı parçaları Sezen klasikleri arasında yerini aldı.
1999un son günlerinde Sezen Aksu hayranlarına bir sürpriz yaptı ve Sarı Odalar singleını piyasaya çıkardı. Parçaya klip 3. köprüyü protesto etmek için Arnavutköyde çekildi.
2 Haziran 2000 günü Sezen yine yeni bir albümle, Deliverenle, çıktı karşımıza. Oh Oh, Kahpe Kader ve Keskin Bıçak albümün hit parçaları oldu ve bir milyona yakın bir tiraj elde etti. (Deliveren, içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına gelmekte)
Sezen 2001 yılında sağlık problemleriyle ilgilendi. Temmuzun sonunda ve Ağustosun başında 6 konser veren Sezen, Park Ormanda yine çok şiddetli esti. Dev orkestrası ve sesiyle 6 gece hayranlarını büyüledi. Konser hediyesi olan Remix Maxi Single piyasaya sürülmedi, Sezen fanatiklerinin koleksiyonlarındaki yerini aldı. Maxi Singleda Oh Oh ve Kahpe Kaderin Kıvanç Kutlumuş tarafından düzenlenen ikişer remixi bulunmakta.
Sezenin bir zamanki vokalisti Işın Karaca da 2001 yılında Eurovisionda Türkiye finaline kaldı ama yine aynı son yaşandı.
2001 yılının sonuna doğru Sezen Aksunun 6 yıldır vokalistliğini yapan Işın Karacanın albümü Anadilim Aşk piyasaya çıktı. Albüm yine bir Sezen Aksu prodüksiyonuydu.
21 Aralık 2001den itibaren ve 2002nin hemen başında Sezen, Efendy Show Theatredaki konserleriyle sevenlerinin karşısındaydı.
20 Mayıs 2002 günü Sezen Aksu sevenlerine Şarkı Söylemek Lazım albümünü sundu. Bu albüm Sezenin DMC firmasından çıkarttığı ilk albümüydü.
2002in yazında da dolu dolu Sezen Aksu vardı. 12 Haziranda Açıkhavada konserlerine başladı Sezen. Sezenin ilk ışığını Mart ayında Diyarbakırdaki konserinde verdiği sürprizi yaz sonunaydı. Türkiyenin bütün dillerini ve medeniyetlerini bir araya getiren Türkiye Şarkıları isimli konser serisini sundu. Konserlerde Sezene Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu en büyük alkış alanlardandı. Sezen konserinin sonunda onbinlerce kişiyle birlikte Şarkı Söylemek Lazımı ve Mevlananın sözlerinden oluşan Yeniliğe Doğru şarkısını söyledi.
Her yaptığıyla kendinden söz ettiren Sezen bu sefer Türkiyeyi bambaşka sallamıştı. Günlerce televizyonlarda konuşulan, gazetelerde yazan Türkiye Şarkılarını 1 Eylül 2002 günü Hürriyet Gazetesi Yasa Meclisten, icraat Sezenden başlığıyla manşetten verdi.
Bu konser dizisi sadece Türkiyede değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayınlandı.
2003 yılının başında Beşiktaşta BKMde Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezinde daha sonra Türkiyenin değişik şehirlerinde devam etti.
2003 yazı bitmeden Sezenin yeni albümü Yaz Bitmeden çıktı. Biri enstumantal olmak üzere 4 yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan Farkındayıma Vanın Gevaş ilçesinde klip çekildi.
Sezen Aksunun uzun bir aradan sonra 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü Bahane, beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksunun son şarkılarını dinlemek için sabırsızlanan müzikseverlerin yoğun ilgisi sayesinde albüm, ilk iki haftalık sürede 320 bin sattı.
Sezen Aksu aynı zamanda İstanbul gece eğlencesi anlayışına farklılık getiren Oba Barda ve 1997 yılında Uğur Yücel ile Bostancı Gösteri Merkezinde kabare türünde sahne gösterileri sergiledi.
Niran Ünsal Kimdir?
Gerçek adı Fatma Uludan Canevi olan Niran Ünsal, 13 Ağustos 1974 tarihinde İzmir Radyosu keman ve ses sanatçısı Nursal Ünsal Birtek ve kanun sanatçısı Ahmet Canevinin ikinci çocukları olarak İzmirde doğdu. Haktan Ünsal ile Nida Ünsal adında kardeşleri vardır. Daha sonra anne ve babası ayrıldı.
Rakım Erkutlu Musiki Cemiyetinde Klasik Türk Müziği eğitimi, TRT İzmir Radyosu Gençlik Korosunda uzun yıllar boyunca çok sesli müzik eğitimi aldı. Müzik hayatına sekiz yaşında İzmir TRT çocuk Korosunda başladı. Sonra İleri koro ve gençlik korosunda da yer aldı. Daha sonra Türk Sanat Müziği Korosunun sınavlarını kazandı. Dört ay kadar koroda görev aldı. Bir yandan da, Fasl-ı Feza isimli fasıl heyetinde, annesinin arkasında korist ve vokal olarak görev yaptı. Ancak müzikal tercihini pop müzikten yana kullandı. Bu yüzden radyodan ayrılıp orkestra eşliğinde sahne çalışmalarına başladı. Tenis Klüp, Atlı Spor Kulübü, Anvelo, Karşıyaka Grand Müzikhol gibi İzmirin en seçkin meknlarında, orkestra eşliğinde pop müzik icracısı olarak sahne almasıyla İzmir ve çevresinde hatrı sayılır bir isim yapmaya başladı. Bu arada şarkıcı olmaya karar veren Niran Ünsal, İzmirden İstanbula taşındı. Aynı yıllarda Kaan Canbağ ile bir evlilik gerçekleştirdi. Bu evlilikten Hande adında bir kızı oldu.
1993 yılında, Hürriyet Gazetesinin her yıl düzenlediği İzmirin Altın 11i ödül töreninde Yılın Umut Veren Kadın Sesi ödülünü aldı.
Bir dönem İzmirde radyo programcılığı yaptı. 1994 yılında Kuşadasında yapılan Pop Show 94 yarışmasına katıldı, Serseri Mayın isimli eserle 1. Oldu. Bu yarışmanın ardından beste denemelerine başladı.
İlk albümünü 1996 yılının 13 Ağustos günü Haktan adı altında çıkardı. İlk albümünün ardından sahne çalışmalarına yoğunlaştı. Ünlü isimlere bestelerini verdi. Tövbekar aynı zamanda sözlerini yazdığı ilk şarkı oldu. Özcan Deniz, Rober Hatemo, Seda Sayan, Metin Şentürk gibi şarkıcılara bestelerini verdi.
İlk albümünde yer alan Hell Et isimli şarkı çok beğenildi. Hell Et şarkısının klibini Mustafa Altıoklar çekti, Darıca-Yalova arabalı vapurunda çekilen, sanatsal görüntülerin yer aldığı klipte Niran Ünsala ünlü gazeteci ve televizyoncu Savaş Ay eşlik etti.
1999 yılında çıkardığı Şarkılara Tutundum albümünde başta Attila Özdemiroğlu olmak üzere Aysel Gürel, Seda Akay, Günay çoban ve Mete çelik gibi ünlü söz yazarı ve bestecilerin eserleri yer alır. Albümün bir diğer özelliği de; Niran Ünsalın yorumcu ve besteci kimliğinin yanında bir de söz yazarı kimliğinin de varlığını kanıtlamış olmasıdır. Zira, albümde yer alan ve çok beğenilen Tövbekar isimli eserin bestesi ve sözleri Niran Ünsalın kendisine aittir.
2003 yılında Ahmet Kayanın anısına bir albüm yayınlanır. Sanatçının eşi Gülten Kaya tarafından hazırlanan Dinle Sevgili Ülkem isimli bu albümde, 18 sanatçı sesi ve yorumuyla yer alır. Niran Ünsal da bu albümde Giderim isimli eseri seslendirir. Albüm çıkar çıkmaz, Niran Ünsalın yorumladığı Giderim şarkısı o kadar büyük ses getirir ki bomba gibi patlar. Sanatçının çıktığı konserlerde de bu şarkı yoğun istek alır.
Aradan geçen 1 yıl sonrasında Niran Ünsal Göçebe isimli solo albümünü çıkardı. Göçebe isimli albüm çok ses getirdi, şarkıların pek çoğu hit oldu.
2007 yılında Niran Ünsal, NÜ Müzik Yapım adını verdiği kendisine ait bir müzik yapım şirketi kurmuştur.ilk olarak da İyi Niyetlerim adlı albümünü çıkarmıştır. Bu albümünde tüm besteleri kendisi yapmış, müzik direktörlüğünü, süper vizörlüğünü üstlenmiştir.
2009 yılının Mayıs ayında yine kendi yapım şirketinden yayınladığı Sesler ve İzler piyasaya çıkardı. aynı yıl, Küçük Kadınlar dizisinin jenerik şarkısına sesi ve yorumuyla katıldı. Seslendirdiği şarkının adı Ben Ne Zaman Büyüdüm Annedir.
Niran Ünsal, 2010 yılının sonuna doğru müzisyen Ali Osman Erbaşının daveti üzerine Bir Saz, Bir Avaz isimli özel bir projeye güçlü sesi ve usta yorumuyla destek oldu.
2012 yılının ilk aylarında, kendi yapım şirketinden İnce Ayar adlı ilk maksi single albümünü çıkardı.
Yorumcu kimliğinin yanında, bugüne kadar 100den fazla besteye de imza atmıştır. Niran Ünsalın bestelerini seslendiren ve bestelerinden bazıları şunlardır: Özcan Deniz Nasip Değilmiş, Kayboldum, Karşılıksız Aşk, Rober Hatemo Mahrum, Gurur, Ama Seni Sevdim, Sibel Can Gümüş Kurşun, Aşk Yolcu, Muazzez Ersoy Düştüm Bir Ateşe, Geldik Gidiyoruz, Funda Arar Var mısın? Demet Akalın Sebebim, Zerrin Özer Deli Yaz, Levent Yüksel Fasl-ı Muhabbet, Hazal Yalancı Sevda, Aşka Dair, Nalan Farzet, Metin Şentürk El mi yaman, bey mi yaman?
Niran Ünsalın yurt içi, yurt dışı konser, imza günü, açılış,bayi toplantısı, festival, vb. organizasyonlarla ilgili anlaşmaları, kendi müzik yapım şirketi olan NÜ Müzik Prodüksiyon Yapım tarafından yürütülmektedir.
Niran Ünsalın yapım şirketi, 2009 yılında İbrahim Gugunun (By GuGu) ortak olmasıyla daha da güçlenmiştir.
Evlilikleri
1.evliliği : Kaan Canbağ ile 1990 yılında evlendi ve 6 ay sonra boşandı. Bu evlilikten Hande Ünsal (d.1991) adında bir kızı oldu.
2.evliliği : 1999 yılında tiyatrocu Peker Açıkalın ile evlenmedi ama birlikte yaşadılar. 2000 yılında Narin Şeker Açıkalın (d.2000) adında bir kızı oldu.
3.evliliği : 2004 yılında Tiyatro Sanatçısı Selçuk Soğukçay ile evlendi.
4.evliliği : 14 Ocak 2007 tarihinde Kuyumcu Oğuz Türküsev ile evlendi. 3 yıl sonra 8 Aralık 2009 tarihinde boşandı.
5.evliliği : 14 Şubat 2010da imam nikahı ile ve Haziran 2011 tarihinde de belediye nikahıyla magazin muhabiri İbrahim Gugu ile evlendi, Eylül 2011 tarihinde de ayrıldılar. Kasım 2011 de tekrar bir araya geldiler. Liva (d. 4 Temmuz 2012) adında bir kız çocukları var. 17 Ocak 2014 de Bera adında bir erkek çocukları oldu.
Albümleri
1996 - Haktan
1999 - Şarkılara Tutundum
2004 - Göçebe
2007 - İyi Niyetlerim
2009 - Sesler ve İzler
2010 - Bir Avaz Bir Saz
2012 - İnce Ayar
2013 - Ok
Niran Ünsala, gelecekte yapmak istediği projeler sorulduğunda kendisinin verdiği cevap şu şekilde olmuştur:
HAKTAN nasip olan şu hayatta, yaşadığım en zorlu anlarda bile hep ŞARKILARA TUTUNDUM. Biliyorum ki, herkes gibi ben de GÖçEBE bir ömrün fni sahibiyim. Dileğim odur ki; ömrüm yettikçe, ruhuma yansıyan SESLER VE İZLERi, bütün İYİ NİYETLERİMle kalbimin İNCE AYARından süzüp BİR SAZ, BİR AVAZla beni seven herkesin beğenisine sunmaya devam edeceğim. Nefesimin yettiği, gücümün elverdiği ve Rabbimin müsaade ettiği kadar