Güzeller güzeli oyuncu ve şarkıcı olan Yonca Evcimik, güzel şarkıcı Hande Yenerden şikayetçi oldu. Full albüm arak davasında Yonca Evcimik ve Hande Yener mahkemede ifade verdi.
Güzeller güzeli oyuncu ve şarkıcı olan Yonca Evcimik, başarılı güzel şarkıcı Hande Yenerin kendisini toplum önünde küçük düşürmeye çalıştığını iddia ederken, Hande Yener, isim vermediği halde Evcimikin sosyal medya hesabından paylaşmış olduğu tweeti neden üstüne alındığını anlamadığını söyledi.
Akşamın haberine göre: Yonca Evcimik, Hande Yener ile Berksanın düet yaptığı Haberi Var mı? şarkısının kendi şarkısı Yallah Sevgilimin kopyası olduğunu iddia etmişti. Hande Yenerin Harbiye Açıkhava konserinde söylediği şarkıyı dinleyen Yonca Evcimik, sosyal medya hesabından Yallah Sevgilim adlı şarkının linkini verip Haberi Var mı?nın orijinalini dinleyin arkadaşlar şeklinde yorum yapmıştı. Bunun üzerine Hande Yener ise Evcimike ait Yonca Evcimik 15 adlı albümün Burası İstanbul şarkısının çalıntı olduğunu öne sürerek Full albüm arak ifadelerini kullanmıştı.
İki ünlü popçunun Twitter kavgası yargıya taşınmış, Hande Yener hakkında hakaret suçundan Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada Yonca Evcimik ve Hande Yener iki gün arayla celse arası ifade verdi. Geçtiğimiz Salı günü avukatı Ayşegül Mermer ile birlikte çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayına gelen şikayetçi Yonca Evcimik, Hande Yenerin cezalandırılmasını istedi.
Şikayetçiyim
Evcimik, Hande Yener, o tarihte çıkarmış olduğum müzik albümündeki 3-4 parçanın bestecisi olan Okay Barışın ismini yazarak Full albüm arak şeklinde tweet atmak suretiyle benim albümümdeki parçaları izinsiz olarak kullandığımı dolayısıyla hırsızlık yaptığımı iddia etmişti. Beni kamuoyu önünde küçük düşürmüş kişilik haklarımı zedelemiştir. Kendisi bu kadarla da kalmayıp ayrıca basında yer alacak şekilde Lost star(kayıp yıldız) şeklinde ve o dönemde yeni yaşımı kutladığım için 500üncü yaşını kutluyor şeklinde basın yayın yoluyla hakaret içerikli sözler söyleyerek beni küçük düşürmüştür. Kendisinden şikayetçiyim dedi.
Saldırı ve Hakarettir
Yenerin avukatı Ayşegül Mermer , Hande Yenerin 5 Eylül 2014 tarihinde Twitterda müvekkiline hakaret ettiğini söyledi. Avukat Mermer, Hande Yener, müvekkilim Yonca Evcimike sosyal paylaşım sitesi olan Twitter da müvekkilimin çıkartmış olduğu albüm ve albümde seslendirdiği Burası İstanbul şarkısı ile alakalı olarak Tüm albüm arak sanırım demek suretiyle albümün telif haklarına aykırı olarak çalıntı bir albüm olduğunu iddia etmiş ve müvekkilimi haksız bir şekilde itham altında bırakarak hakaret etmiştir. Hande Yener in bu söz ve davranışları müvekkilimin kişilik haklarına haksız bir saldırı ve hakarettir. Bu sebeple huzurdaki dava açılmıştır ifadelerini kullandı.
Burası İstanbul
Sanık Hande Yener ise dün öğle saatlerinde ifade vermek üzere adliyedeydi. Avukatıyla birlikte savunma yapan Yener, Yonca Evcimiki mesleki olarak tanıdığını ancak bir ahbaplığı olmadığını söyledi. Yener savunmasında, Olay tarihinde ben Twitter üzerinden bir şarkı linki paylaştım. Şarkıyı Okay Barış söylüyordu. Burası İstanbul(ne isem o) albümünün bir parçasıydı. Ben bu parçayı paylaştım. Bu şarkı üzerinden şikayetçinin ismini belirtmeden ve onu kast etmeden sadece yorum yaptım, amacım hakaret etmek değildi. İddianamede belirtilen Full albüm arak sözünü başka şarkılara benzemesi dolayısıyla yorum olarak yazmıştım şeklinde konuştu.
Beraatimi İstiyorum
Hakaret etmediğini savunan Yener, Benzer şekilde bir şarkı daha vardı ve şarkıyı Cem Özkan ve Ramiz diye ikili okuyordu. Benim attığım bu mesajdan onlar alınmamışlar ve şikayetçi olmamışlardır. Ben Yonca Evcimikin neden rahatsız olduğunu anlamadım. Yorumlarımda kendisine hakaret etmek istemedim. Zaten sadece şarkı ile ilgili yorum yaptım ve şikayetçiyle uzlaşmak istedim ancak kendisi uzlaşmaya yanaşmadı. Suçsuzum beraatimi istiyorum dedi.
Mahkeme, iki tarafın ifadesini de ara celsede aldığı için bir dahaki duruşma mahkemenin önceden belirlediği günde yapılacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yonca Evcimikin şikayetiyle Hande Yener hakkında soruşturma başlatmıştı. Savcılık, iddianame hazırlayarak Hande Yenerin full albüm arak ifadesinin hakaret niteliği taşıdığını belirtmişti. Yener hakkında hakaret suçundan 2 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Hande Yener Kimdir?
Makbule Hande Özyener ya da sahne adıyla Hande Yener, 12 Ocak 1973 da İstanbulda doğdu. Bir ablası var. Liseyi İstanbulda bitirdi. Liseden sonra evlendi ve çağın adını verdiği bir oğlu oldu. 1994te boşandı. Evliyken bir giyim mağazasında satış elemanı olarak çalışmaya başladı ve bir gün mağazaya gelen Hülya Avşarla tanışmış.
çalışırken 1992 yılında Hülya Avşarın yardımı ile Sezen Aksuyla tanıştı. Yaklaşık 2 yıl Sezen Aksunun vokalistliğini ve asistanlığını yaptı. Sezen Aksuya Deli Kızın Türküsü albümünde vokal yaptı ve daha yaklaşık 40 konserde Sezen Aksuya vokal yaptı. İki yıl sonra, 1993te Sezen Aksunun yanından ayrıldı ve Erdem Siyavuşgilden şan dersleri aldı. Aynı dönemde Cem Özerin televizyon programında şarkı söyledi. Antalyada çeşitli barlarda 3 yıl süreyle şarkı söyledi. Daha sonra İstanbula döndü sahne almaya başladı. 2 yıl süren repertuar araştırmasından sonra Altan çetinle çalışma kararı aldı ve sekiz ay süren stüdyo çalışmaları sonrasında ilk albümü Senden İbaret Haziran 2000de, Ercan Saatçinin askere gidişiyle biraz gecikmeli piyasaya çıktı. Albümde Altan çetin başta olmak üzere Hakan Altun, Ercüment Vural gibi müzisyenlerle çalıştı. Konservatuar eğitimi yok ama Erdem Siyavuşgilden aldığı özel dersler sayesinde sesini eğitmeyi başarmış.
2000 yılında ilk albümü Senden İbaret ile Türkiyede Disko Pop akımını başlattı ve çok büyük bir başarı yakaladı. Ardından 2002 yılında Sen Yoluna Ben Yoluma albümü ile Türk Pop Müzikinde kalıcı olduğunu kanıtladı. 2004 Yılında Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor albümüyle zirveye oturdu.
Dünyaca ünlü yönetmen Luca Tommassini ile bu albümde çalışmaya başladı ve kaliteli şarkılarına birbirinden kaliteli klipler çekmeye devam etti. 2006 yılında tüm popülerliğini ve bir çok parayı hiçe sayarak büyük bir risk altına girdi ve Apayrı isimli albümde karşımıza çıktı. Bu albümle Elektronik Müzike hafif bir geçiş yaptı. Ardından Hande Maxi adlı Maxi Singleı ile bu duruşunda kararlı olduğunu gösterdi. Hiç durmadan çalışan Hande Yener 2007 yılında Nasıl Delirdim adlı albümüyle karşımıza çıktı. Bu albümde Elektronik Müziki başarılı bir şekilde uyguladı. Romeo adlı parçası haftalarca listelerde zirvede kaldı ve otoriteler tarafından tam not aldı. Türkiyeye Elektronik Müziki tam olarak kazandırmış oldu. 2008 yılında çıkardığı Hipnoz albümünde özel ses efektleri kullanıldı ve Elektronik Müzikteki başarısına bir yenisini daha ekledi.
Albümleri
2000 yılında Senden İbaret
2001 yılında Extra
2002 yılında Sen Yoluna Ben Yoluma
2004 yılında Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor
2006 yılında Apayrı
2006 yılında Hande Maxi
2007 yılında Nasıl Delirdim
2008 yılında Hipnoz
2009 yılında Hayrola
2010 yılında Handeye neler oluyor
2010 yılında Handeyle Yaz Bitmez
2011 yılında Teşekkürler
Ödülleri
2000 : 28.Altın Kelebek Ödülü En İyi çıkış Yapan Sanatçı
2000 : 28.Altın Kelebek Ödülü En İyi Klip (Yalanın Batsın)
2000 : Akademik Bakış Dergisi Ödülleri En İyi çıkış Yapan Sanatçı
2001 : Kral TV Video Müzik Ödülleri En İyi çıkış Yapan Sanatçı
2001 : Magazin Gazetecileri Derneği 8. Altın Objektif Ödülleri Umut Veren Kadın Şarkıcı
2002 : Magazin Gazetecileri Derneği Meslek Başarı Ödülleri Yılın Şarkısı (Balon)
2002 : Kral TV Video Müzik Ödülleri En çok Satan Albüm (Sen Yoluna... Ben Yoluma...)
2002 : Kral TV Video Müzik Ödülleri En İyi Pop Kadın Sanatçı
2003 : MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Platin Albüm (Sen Yoluna... Ben Yoluma...)
2004 : İstanbul FM Türkiye Altın Ödül
2004 : MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Altın Albüm (Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor)
2006 : MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Altın Albüm (Apayrı)
2007 : Powertürk TV 2007 Müzik Ödülleri En İyi Albüm (Apayrı)
2007 : Siyaset Dergisi Yılın Şarkıcısı Ödülü
2007 : 11. İstanbul FM Altın Ödülleri (İFA) En İyi Pop Kadın
2007 : 11. İstanbul FM Altın Ödülleri (İFA) En iyi Pop Kadın Albüm (Nasıl Delirdim?)
2008 : İmedya Ödülleri En İyi Kadın Şarkıcı
2008 : İmedya Ödülleri En İyi Şarkı (Romeo)
2008 : 35.Altın Kelebek Ödülü En İyi Pop Kadın Sanatçı
2008 : Müzikram Dergisi 2007 Yılının Yıldızları En İyi Pop Kadın Sanatçı
2008 : Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri En İyi Pop Kadın Sanatçı
2008 : Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri En İyi Şarkı (Romeo)
2009 : Avrupa Birliği Kalite Ödülleri Onur Ödülü
2010 : 1.Geleneksel Anket Şöleni En Sevilen Kadın Sanatçı
2010 : Quality Of Magazine Dergisi Ödülleri En Quality Ses Sanatçısı
2011 : Siyaset Dergisi Yılın Türk Pop Müzik Kadın Sanatçısı
2011 : Avrupa Gazeteciler Derneği Ödülleri En İyi Pop Kadın
2011 : Türkiye Engelliler Derneği Yılın En İyileri En İyi Albüm (Handeye Neler Oluyor ? )
2011 : 38. Altın Kelebek Ödülü En İyi Türk Pop Müziği Kadın Solist
2011 : High Quality Ödülleri En Quality Kadın Sanatçı
2011 : İstanbul Taksiciler Odası En İyi Pop Kadın
Yonca Evcimik Kimdir?
Yonca Evcimik, 16 Eylül 1963 tarihinde İstanbulda doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yüksek Bale Bölümünden mezun oldu. 1978-1990 yılları arasında müzikallerde profesyonel dansçı ve şarkıcı olarak çalıştı. Aynı tarihlerde birçok tiyatroda oyunculuk yaptı. Tiyatro ve müzik kariyerine başlamadan önce bir hayat sigorta şirketi için bir satış temsilcisi olarak çalıştı.
1979da Şan Tiyatrosuna girdi. 1984e kadar burada birçok oyun ve müzikallerde yer aldı. Yedi Kocalı Hürmüz, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Şen Sazın Bülbülleri, Nükhet Duru ve On Yıl Geçti, Ajda Pekkan Süperstar, Hababam Sınıfı ve Carmen rol aldığı çalışmalardır. Bu dönemde ayrıca Hababam Sınıfı Güle Güle ve Kızlar Sınıfı adlı filmlerde de oynadı. 1985-1988 yılları arasında, Devekuşu Kabare Tiyatrosunda Yasaklar, Aşkolsun, Geceler, Reklamlar ve Deliler adlı oyunlarda rol aldı. 1989-1990 yılları arası Gülhane Etkinliklerinde sunucu ve Show Girl olarak çalıştı. 1994de Türkiyede bir ilki gerçekleştirerek ülkemizin ilk singleını yaptı. 8:15 VAPURU adlı bu single, kısa sürede müzik marketlerde ilk sıralara yükseldi. Aslında bu singleı yapmaktaki amacı, yeni albümü YONCA EVCİMİK 1994 ü tanıtmaktı. Bu üçüncü albümü, 1994 yılı Temmuz ayında marketlere girdi. Farklı bir tarz deneyen sanatçı, Jamaican Rap Soundun Türkiyede ilk kez kullanıldığı bu albümle popülaritesinden ve başarısından bir şey kaybetmediğini kanıtladı.
Artık sıra her zamanki gibi yeni ve ilk şeyler yapmaya gelmişti. Bu amaçla kendisine gelen teklifleri değerlendiren Evcimik , bu kez gerçek anlamda House Musıc ve Soul Vokal çalışması yaparak Avrupa ve dünyaya açılan ilk pop sanatçımız oldu
29 Eylül 1995de parçanın klibi MTV Party Zoneda gösterildi. 30 Eylül 1995de Amsterdam Chemistry Dance Clubda yapılan Avrupa Premieri ile çalışmaları start aldı. Gerek promosyonun tamamıyla Avrupaya dönük olması ve gerekse single formatının sadece Avrupada piyasaya çıkacak olması, bu girişimi daha da önemli kıldı Parça, Hollandada 12 inch (promo) ve cd formatında basıldı ve Im Hot For You, onun Dub Miksi ve Haydi Durma Dans Et adlı üç parçalık single, 1 Ekim 1995de Avrupada satışa sunuldu. Parçanın klibi ise, yurtdışından gelen bir ekip tarafından üç gün ve gece çalışılarak çekildi. Daha önce çektiği video kliplerden ikisi ödül almış Rene Nujiens, klibin yönetmenliğini üstlenirken, prodüktörlüğünü de aynı zamanda Im Hot For You isimli parçanın söz yazarı olan Richard Cameron yaptı. 1997 yılında YAŞASIN KÖTÜLÜK isimli single çalışması piyasaya sürüldü.
1998de GÜNAHA DAVET adlı albümü ile tekrar hayranlarıyla buluştu ve müzik listelerindeki yerini aldı.
Evcimikin ayrıca prodüksiyon çalışmaları da bulunuyor. Birkaç İyi Adam ve çıtır Kızlar gruplarının single ve albümlerinin prodüktörlüğünü de üstlendi. Tüm bu çalışmaların yanısıra Evcimik, başka bir yönünü de ortaya koyarak klip yönetmenliğine soyundu. Kendi kliplerinin yanısıra prodüktörlüğünü yaptığı çıtır Kızlar Ve Birkaç İyi Adam gruplarının da birçok klibini yönetti
1991de Türk Pop Müziğine yeni boyutlar getirerek başladığı çalışmalarının karşılığını birçok ödül alarak gördü. ABONE ile başlayan müzik maratonunda aldığı ödüller arasında En çok Satan Albüm Ödülü, Ümit Vaad Eden Sanatçı Ödülü ve en son olarak Türkiyenin tek müzik kanalının düzenlediği organizasyonda Yılın En İyi Kadın Pop Sanatçısı Ödülü ve KKTCde düzenlenen bir törende de Yılın Kadın Pop Sanatçısı Ödülü bulunmaktadır.
1989-1990 yılları arası Gülhane Etkinliklerinde sunucu olarak görev yaptı.
Yonca Evcimik, 1993te Karambol Show adlı bir show programı hazırlayıp sundu. 1996 yılında çılgın Bediş isimli televizyon dizisinde başrol oynadı.
2006 yılında ise ilk kez Benimle Dans Edermisin adlı yarışmada jüri koltuğuna oturdu. Yarışmanın dört sezonunda da yer alan Yonca Evcimik, 2008 yaz aylarında yayınlanan Ikizler adlı yarışmada da jüri üyesi görevi yaptı.
2007 yılında Cumartesi sabahları ekrana gelen Yoncimik Harikalar Diyarı adlı bir çocuk programı sundu.
Yonca Evcimik, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelin de şahitliğinde, 23 Ocak 1994 tarihinde Harun Özakıncı ile evlendi. 4 sene sonunda 22 Ocak 1998 tarihinde boşandılar.
Albümleri
1991 - Abone 1993 - Kendine Gel
1994 - Yonca Evcimik 94
1995 - Im Hot For You
1998 - Günaha Davet
2001 - Herkes Baksın Dalgasına
2002 - The Best of Yoncimix Remixes
2008 - Şöhret
2012 - 5i Bir Yerde - GOLD
Tiyatro Oyunları ve Müzikalleri
1980 - Hisseli Harikalar Kumpanyası
1981 - Hababam Sınıfı (Müzikal)
- Yedi Kocalı Hürmüz
- Artiz Mektebi
- Carmen
- Ajda Pekkan Süperstar
- Nükhet Duru ve On Yıl Geçti
1982 - Şen Sazın Bülbülleri
1983 - Neşeli Kuklalar
- Devekuşu Kabare (Yasaklar, Aşk Olsun, Geceler, Reklamlar, Deliler)
2011 - Yeliz Kabere Show (Kareograf ve Yönetmen)
Filmleri
2013 - Heberler (TV Dizisi)
2012 - Kral Yolu - Olba Krallığı
2009 - Altın Kızlar (TV Dizisi)
2008 - Sen Harikasın (TV Dizisi)
2006 - Acemi Cadı (TV Dizisi)
2006 - Selena (TV Dizisi)
2000 - Karambol (TV Dizisi)
2002 - Reyting Hamdi (Konuk Oyuncu) TV Dizisi
1996 - 2001 - çılgın Bediş (TV Dizisi)
1995 - Bay E (Sinema Filmi)
1994 - Kızlar Sınıfı (dizi)
1993 - Haşlama Taşlama(TV Dizisi)
1984 - Kızlar Sınıfı (Sinema Filmi)
1983 - Neşeli Kuklalar (Video)
1981 - Hababam Sınıfı Güle Güle (Sinema Filmi)
Sezen Aksu Kimdir?
Annesi fen öğretmeni Şehriban Hanım, babası matematik öğretmeni Sami Bey olan Fatma Sezen Yıldırım, 1954 yılının 13 Temmuzunda Denizli Sarayköyde dünyaya geldi. 3 yaşına kadar doğduğu yerde yaşadı. 3 yaşında İzmire, yıllar sonra Kalbim Egede Kaldı diyeceği yere taşındılar.
çocuklarını disiplinli yetiştirmeyi isteyen Sami Bey ve Şehriban Hanım, Sezene karşı her zaman mesafeli olmaya çalışmışlardı. Ancak bu tutum bile daha küçücük yaşta herkesin ilgisini çekmeye çalışan Sezenin yaramazlıklarına engel olamamıştı. Etrafındaki insanlar ona Cüce Bela diyordu. Hergün Konak-Köprü troleybüsünde şarkı söylüyor, haftada bir kez saçının rengini değiştiriyor, sıklıklada intihara kalkışıyordu. O yıllarda, sonradan Allah babama acıdı da şarkıcı oldum. dediği bir de takıntısı vardı: Dansöz olmak.
Üniversite de dahil olmak üzere tüm eğitim sürecini İzmirde tamamladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenince okulu bıraktı.
Gençlik çağında sanatın bütün dallarına ilgi duyan Sezen, resim, tiyatro ve dans dersleri aldı. Lisede kendini iyice müziğe verdi. 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı Altın Ses yarışmasında 6. oldu. Sezen aklında ve kalbinde müzik yatıyor olmasına rağmen 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. Üniversite kantinini konser salonu gibi kullanan Sezen, üniversiteden ikinci sınıfta ayrılıp İzmir Radyosu sanatçılarının ders verdiği İzmir Radyosu Sanatçılar Derneğine girerek yıllarca herkesi peşinde sürükleyen, binlerce dizesi, binlerce melodisi olan kendi çizgisini çizmeye başladı.
Sezen, 1974 yılında bir plak şirketine 3 şarkılık bir bandını gönderdi. Aynı yılın Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi. Evliliğinden bir hafta sonra, Yeşil Giresunlu tarafından plak yapmak için çağrıldığı İstanbula gelerek plak çalışmasına başladı. 1975e girerken piyasaya ilk 45liği çıktı: Haydi Şansım. Plak hemen hemen hiç satmadı.
Yabancı bir şarkıdan alınan besteye söz yazılmıştı ve sonuç tam anlamıyla fiyaskoydu. (Plak Sezen Aksuya sorulmadan Sezen Seley adına çıkarılmıştı. Kimbilir belki de daha iyi olmuştu. Yıllar sonra marka olacak bir isim hemen hemen hiç satmayan bir plakla beraber anılmacaktı.) Gene aynı sene (1975) ikinci 45liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakmayı çıkardı. Albümdeki parçalar Sezenindi ve plak satışları hiç de fena değildi.
Sezen Aksu üçüncü 45liği Olmaz Olsun/Vurdumduymazı 1976 yılında çıkardı. Plak 45likler listesinde haftalarca bir numarada kaldı. Bu iki plak Sezen Aksunun başlangıcı sayılabilir. 1976 yılında, yıllar sonra idol olacak, şarkıları dillerden düşmeyecek bir Sezen Aksu vardı artık.
Genç sanatçı, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosunda sahne alıyordu. 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar 45likleri ve ilk 33lüğü olan Allahaısmarladık piyasaya çıktı.
1978 yılında Hurşid Yenigünün iki bestesine söz yazan Sezen, Gölge Etme/Aşk 45liğini yaptı. Gene aynı sene piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olan Serçe çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılıda boş geçmedi. Bu yıl İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor 45likleri piyasaya çıktı. Aynı yıl Sezen kendini sinemada da gösterdi. Sezenin ilk filmi başrolünü Bulut Arasla paylaştığı bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe idi. Bir yıldız doğarken, başka bir yıldızın sönüşünü anlatan film o dönemde beğeni toplayamadı. Bu filmi senelerce Sezen de seyretmemiş olacak ki, 1999 yılında Okan Bayülgenin Zaga programında filmi seyrederken, kendisi de haline çok gülmüştü. Yine aynı programda Sezen filmde hiç öpüşmediğini, o sahnelerin klasik hilelerden biri olduğunu da açıklamadan geçmedi.
1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkaran Sezen için 1981 çok özel bir yıl olacaktı. Müzik, tiyatro ve özel yaşamı çok renkli geçti. Ağlamak Güzeldir albümü sonrası Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı.
Sezen, 10 Temmuz 1981de Beşiktaş Evlendirme Dairesinde Sinan Özer ile evlenirken 4,5 aylık hamile olduğu gündeme geliyor ve bu kez de özel hayatıyla konuşuluyordu. Yıl yine 1981, Kasımın 11i, Mithat Can Özer dünyaya geldi, Sezen artık anneydi. Sezen hayatının erkeğini bulmuştu. O günlerde bir dergiye yaptığı açıklamada Beni Ocaka kadar rahatsız etmeyin diyordu çiçeği burnunda anne. Ama Sezen bu, sanatsız yapamazdı, yapamadı da. Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için çalışmaya başlamışdı.
1982 yılında Şan Müzikholünde Sezen Aksu
Aile Gazinosu adlı müzikali gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Altan Erbulak ile aynı sahneyi paylaşan Sezen, sahnede 7 farklı karakteri canlandırdı.
Yıl 1982... Sezen Aksu, hayranları ve Türk klasikleri için çok özel bir yıl. Sezen ilk kez bu yıl Acelen ne bekle Firuze dedi. Firuze bu yıl piyasaya çıktı. Bu yıllarda Firuze dillerden düşmüyordu. Sezen 2 yıl sonra Sen Ağlamayı ve 1991de Gülümseyi çıkarıp Türk Müziğine büyük klasikler kazandırdı. Tabii her şeyin bir sırası vardı. 1982 yılında Sezen Aksu, dönemin popüler dergisi Hey tarafından Yılın Kadın Sarkıcısı seçildi. 1983 yılında Heyin Geleneksel Oskar Konserine de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı Sezen.
1983 yılında Sezen Aksunun, Eurovision macerası başladı. Söz ve müziği Ali Kocatepeye ait Heyamola parçasını Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirdi. 3 yıl arka arkaya yaşanacak ve yıllar sonra da vokalisti Işın Karacanın yaşayacağı klasik bir tablo ilk bu yıl yaşandı. Türkiye finaline kalan bu parça yurtdışında ülkemizi temsil etme hakkını elde edemedi. 1983 yılında Heyamola parçasının 45liği Hey Dergisi tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Sezen, oğlunun babası Sinan Özerden boşandı.
1984 yılında Sezenin Eurovision macerası devam etti. Sezen bu yıl Halay, 1945 ve Merhaba Ümit adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak Merhaba Ümiti bırakan Sezen Türkiye finalinde Halay ve 1945i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali olmadan iki hafta önce Türkiyeye gelen yabancı bir dostu Sezene sadece 1945i seslendirmesini önerdi. 1945in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Sezen bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek Halaydan vazgeçti. Türkiye finalinde 1945i seslendiren Sezen Aksudan herkes birincilik bekliyordu. Ama sonuç hiç de iç açıcı değildi. Sahnede kıyafetiyle prenseslere benzeyen Sezen Aksu aranjman yüzünden tabiri yerindeyse güme gitmişti.
Sezen 1984 yılında Avrupada şanssızdı ama Türkiye için aynı şey söylenemezdi. Bu yıl 6 Eylülde Sen Ağlama piyasaya çıktı. TRTnin denetiminden geçemediği için ilk başlarda televizyonda seslendirememişti Sezen şarkılarını. TRT, 1985in başından itibaren Sezenin parçalarını yayınlamaya başladı ve albüm olağanüstü bir ilgi gördü. Haftalarca listelerde kalan bu albümün 56. haftasında Sezen Aksu albümün bu kadar listelerde kalmasıyla ilgili Hey Dergisine yaptığı açıklamada Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. diyordu.
1985 yılında Sezen Eurovisionda yine Türkiye finaline kaldı. Bu kez parçanın adı Küçük Bir Aşk Masalıydı. Sözleri Sezene ait olan bu parçayı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi. Ama sonuç değişmedi. Bu yıl da Sezen yurtdışında ülkemizi temsil edemedi.
1985 yılında Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra isimli müzikal için hazırlandı Sezen. 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra. Şan Müzikholünde kapalı gişe oynayan bu müzikal dönemin dünyasını ve Türkiyesini Tiye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Sezen, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi ustalarla paylaştı.
Sezen 1988 yılında Sezen Aksu88i çıkardı. Bu albüm Sezen Aksu plakları arasında özeldir. çünkü Sezen Aksu88 plak formatında çıkan son Sezen Aksu albümüdür.
1989 yılında Sezen Aksu Söylüyor albümüyle karşımıza çıktı. Son iki albümüyle birlikte artık Sezen Aksu, Türk Müziği için yeri dolmaz bir efsaneydi. Daha devamı da vardı...
Onyedi dergisinin Ocak 86 sayısında okuyucu anketinde açık farkla Sezenin 1985in en büyük kadın şarkıcısı seçildiği yazıyordu.
Sezen Aksu ile birlikte 80lerde Firuze, İkinci Bahar, Sen Ağlama, Geri Dön, Tükeneceğiz, Git..., Beni Unutma, Değer mi?, Sarışınım, Geçer, Gidiyorum, Belalım, Bırak Beni, Şinanay, Son Bakış hit olmuştu. Sezen Aksu söylemişti. 90larda da söylemeye devam edecekti...
1990lı yıllarda Kanal 6da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı.
1990larda Sezen Aksunun müzikseverlere çok sürprizi vardı. Öncelikle prodüktör tarafını gösterdi bize. Alışılmış starlar dışında ilk defa yeni biri çıkıyordu piyasaya, Sezen Aksunun vokalisti Aşkın Nur Yengi... Aşkın Nur Yengi, Sevgiliye albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Albüm Sezen Aksu prodüksiyonuydu ve bir milyona yakın tiraj elde etti.
1990 yılında Sezen Aksu beyaz perdede karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Yavuz Özkanın yaptığı Büyük Yalnızlıkta Sezen Aksu, Ferhan Şensoyla kamera karşısındaydı. Film 1990 yılında Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müziklerini Onno Tunç yapmıştı. Onno Tunç bestesi olan Uçurtma Bayramları da enstrumantal olarak bu filmde bulunmaktaydı.
Yıllar geçtikçe eski haliyle eğlenmeyi seven Sezen, bu filmle de 2003 senesinde, Yayla Sanat Merkezinde verdiği unplugged konserde dalgasını geçmişti. Önder Fıratla bu filmi seyredişlerini, Önder Fıratın belli etmemeye çalışsa da çok sıkıldığını anlatan Sezen izleyenleri kahkahaya boğmuştu.
Sezen 1991de Aşkın Nur Yenginin ikinci albümü Hesap Verin prodüksiyonunu üstlendi. Albüm Aşkının ilk albümü gibi iyi bir tiraj elde etti.
Sezen Aksuya inanılmaz bir popularite kazandıran 1991, bambaşka bir albümün çıkış yılıydı. 1991de müzik yönetmenliğini Onno Tunçun yaptığı Gülümse çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir tiraj elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebebi şarkıların seçkinliğinin yanısıra Sezenin hitap kesimiydi. Sezeni her kesimden insan dinliyordu. Aşka düşen de, aşktan kaçan da, arabesk dinleyen de, pop dinleyen de, varoşu da, zengin kesimi de Sezeni dinliyordu artık. İçinde bu kadar tezatlık olan insan kesiminin bu albümde birleşmesi Gülümseyi farklı yapan asıl etkendi. 1991de bu albüme ait Hadi Bakalımın Avrupada singleı çıktı. Bu signle da klibi olmamasına rağmen iyi bir satış elde etti.
1992de Sezen yine vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Ereneri tanıttı bizlere. Sertabın ilk albümü Sakin Ol başarılı bir satış grafiği çizdi. Sertabın albümünden birkaç ay sonra sıra Levent Yüksele gelmişti. Sezen Aksu, Aşkın ve Sertabtan sonra Leventin albümünün de prodüktörlüğünü üstlendi. Med-Cezir iyi bir tiraj elde etmiş olmasına karşın, satıştan daha önemli olan bu albümün günümüze klasik bırakmasıydı. Albüm, şarkıların güzelliği Leventin yorumuyla birleşince Tuana, Med-Cezir, Beni Bırakın gibi klasikleri müziğimize kazandırmış oldu.
Sezen Aksu her zaman istediği müziği yapmıştı ama Gülümseden sonra her şey daha da değişikti. Sezen Aksu müzik lüksüne ulaşmıştı. Bu lüks ilk meyvesini 1993 yılında verdi. Sezen, Deli Kızın Türküsü ile çıktı karşımıza. Sezen Aksunun alışılmış tarzında olmayan bu albüm, kapağına kadar değişikti. Sezen Aksu kitlesini seçmişti ve artık onlara müzik ziyafeti çekiyordu. Bu farklı albümde Küçüğüm ve Masum Değiliz ilk hit olan parçalardı. Bu albümün bir özelliği ve bir değişikliği daha müzik direktörünün Uzay Heparı olmasıydı.
Uzay, hızlı yaşamayı seviyordu, motosiklet tutkunuydu. 1994ün, 20 Mayısında Uzay motosikletiyle giderken park halindeki Demet Akbağın arabasına çarptı. Zeynep Tunuslu ile henüz 6 aylık evliydi ve sadece bir gün önce bir çocuğunun olacağını öğrenmişti. 11 gün bitkisel hayatta kalan Uzay, 31 Mayıs günü 26 yaşında aramızdan ayrıldı motosiklet sevdasına. Sanat dünyasını, sevenlerini özellikle genç hayranlarını ve tabii ki Sezeni yasa boğdu. Sezen, Uzayı, Yas parçasında sanırım hiçbirimizin yaşamayacağı duygularla yaşadı. Sezen Yası kendisinin okuyamayacağını söylemişti ve şarkıyı Leventin ikinci albümüne koydu. Bu çok özel parçayı Levent Yüksele vermesi en doğruydu. çünkü Levent Yüksel de, Uzayın ölümünden sonra albümü bir milyona yakın satmasına rağmen Sezen Aksunun arkasında vokal yapacak, bas gitar çalacak kadar tevazu sahibi ve vefakar biriydi.
1 Kasım 1994te çıkan Sertabın Ll albümü Sezen Aksu prodüksiyonuydu, iyi bir satış başarısı elde etti. Bu albümün en önemli özelliği ise Uzayın anısına adanmasıydı.
1995 yılında Sezen yine farklı çıktı karşımıza. Buram buram Anadolu kokan şarkılar vardı Işık Doğudan Yükselirde. Eleştirmenlere Eski Sezen Aksu nerede? diye sorduran bu albüm, müzik açısından en iyi Sezen albümlerinden biriydi. Yunus Emrenin, Mevlananın ve Aşık Daiminin eserleri Sezen Aksunun yıllar geçtikçe daha da güzelleşen yorumuyla albümde yer aldı. Fahir Atakoğlunun da iki eseri vardı albümde. Bunlardan biri albümün hitlerinden, sanat müziği tınısıyla kulağımızı okşayan Alturka, diğeri ise özellikle kusursuz düzenlemesiyle Yaktılar Halimimiydi. Gülümsenin müziğini yapan Arto Tunçun da bu albümde iki bestesi vardı. Albümde dikkat çeken bir dörtlük de Bedri Rahmi Eyüboğluna ait;
Bu Anadolu var ya bu Anadolu
Bu misli menendi görülmemiş cömert ana
Bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül
Bu zırnık almadan veren, habire veren yedi gül...
Bedri Rahmi Eyüboğlu
1997 yılının Aralık ayında piyasaya çıkan Düğün ve Cenaze yine çok eleştirildi. Öyle ki birkaç eleştirmen, Sezenin ne dediğini anlamadığını bile yazmıştı. Bütün bu eleştiriler albümün kötü satmasında çok büyük etken oldu. Oysa albümün düzenlemeleri ve besteleri yine eşsizdi. Goran Bregoviçi dünyaya tanıtan 9 tane Goran Bregoviç, 1 tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albüm Düğün ve Cenaze adını Goran Bregoviçin orkestrasından aldı. Albümün sözlerini ise Sezen, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı.
1998 yılında Düğün ve Cenaze albümünün en büyük hiti Erkeklerin singleı çıktı. 1998in Nisan ayında ise Levent Yükselin üçüncü albümü Adı Menekşe piyasaya çıktı. Bir kez daha Sezen Aksu nun prodüksiyonluk üstlendiği albüm çok başarılı bir yapıt olmasına rağmen belki de tanıtımının iyi yapılamaması nedeniyle iyi bir satış elde edemedi. Yine 1998in Aralık ayında Sezen Aksunun albümü Adı Bende Saklı raflardaki yerini almıştı. Sezen bu kez albümüyle basından tam not aldı. Kimilerine göre eski Sezen dönmüştü. Albümdeki Tutuklu ve Adı Bende Saklı parçaları Sezen klasikleri arasında yerini aldı.
1999un son günlerinde Sezen Aksu hayranlarına bir sürpriz yaptı ve Sarı Odalar singleını piyasaya çıkardı. Parçaya klip 3. köprüyü protesto etmek için Arnavutköyde çekildi.
2 Haziran 2000 günü Sezen yine yeni bir albümle, Deliverenle, çıktı karşımıza. Oh Oh, Kahpe Kader ve Keskin Bıçak albümün hit parçaları oldu ve bir milyona yakın bir tiraj elde etti. (Deliveren, içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına gelmekte)
Sezen 2001 yılında sağlık problemleriyle ilgilendi. Temmuzun sonunda ve Ağustosun başında 6 konser veren Sezen, Park Ormanda yine çok şiddetli esti. Dev orkestrası ve sesiyle 6 gece hayranlarını büyüledi. Konser hediyesi olan Remix Maxi Single piyasaya sürülmedi, Sezen fanatiklerinin koleksiyonlarındaki yerini aldı. Maxi Singleda Oh Oh ve Kahpe Kaderin Kıvanç Kutlumuş tarafından düzenlenen ikişer remixi bulunmakta.
Sezenin bir zamanki vokalisti Işın Karaca da 2001 yılında Eurovisionda Türkiye finaline kaldı ama yine aynı son yaşandı.
2001 yılının sonuna doğru Sezen Aksunun 6 yıldır vokalistliğini yapan Işın Karacanın albümü Anadilim Aşk piyasaya çıktı. Albüm yine bir Sezen Aksu prodüksiyonuydu.
21 Aralık 2001den itibaren ve 2002nin hemen başında Sezen, Efendy Show Theatredaki konserleriyle sevenlerinin karşısındaydı.
20 Mayıs 2002 günü Sezen Aksu sevenlerine Şarkı Söylemek Lazım albümünü sundu. Bu albüm Sezenin DMC firmasından çıkarttığı ilk albümüydü.
2002in yazında da dolu dolu Sezen Aksu vardı. 12 Haziranda Açıkhavada konserlerine başladı Sezen. Sezenin ilk ışığını Mart ayında Diyarbakırdaki konserinde verdiği sürprizi yaz sonunaydı. Türkiyenin bütün dillerini ve medeniyetlerini bir araya getiren Türkiye Şarkıları isimli konser serisini sundu. Konserlerde Sezene Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu en büyük alkış alanlardandı. Sezen konserinin sonunda onbinlerce kişiyle birlikte Şarkı Söylemek Lazımı ve Mevlananın sözlerinden oluşan Yeniliğe Doğru şarkısını söyledi.
Her yaptığıyla kendinden söz ettiren Sezen bu sefer Türkiyeyi bambaşka sallamıştı. Günlerce televizyonlarda konuşulan, gazetelerde yazan Türkiye Şarkılarını 1 Eylül 2002 günü Hürriyet Gazetesi Yasa Meclisten, icraat Sezenden başlığıyla manşetten verdi.
Bu konser dizisi sadece Türkiyede değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayınlandı.
2003 yılının başında Beşiktaşta BKMde Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezinde daha sonra Türkiyenin değişik şehirlerinde devam etti.
2003 yazı bitmeden Sezenin yeni albümü Yaz Bitmeden çıktı. Biri enstumantal olmak üzere 4 yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan Farkındayıma Vanın Gevaş ilçesinde klip çekildi.
Sezen Aksunun uzun bir aradan sonra 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü Bahane, beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksunun son şarkılarını dinlemek için sabırsızlanan müzikseverlerin yoğun ilgisi sayesinde albüm, ilk iki haftalık sürede 320 bin sattı.
Sezen Aksu aynı zamanda İstanbul gece eğlencesi anlayışına farklılık getiren Oba Barda ve 1997 yılında Uğur Yücel ile Bostancı Gösteri Merkezinde kabare türünde sahne gösterileri sergiledi.
Evlilikleri
1.evliliği : Hasan Yüksektepe ile evlendi, çok kısa bir süre sonra boşandı.
2.evliliği : 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi.
3.evliliği : 10 Temmuz 1981 tarihinde Sinan Özer ile İstanbulda evlendi ve aynı yıl oğlu Mithat Can Özer (d.11 Kasım 1981) doğdu. 1983 yılında boşandı.
4.evliliği : 1993 yılında gazeteci Ahmet Utlu ile evlendi. 1997 yılında boşandı.
Albümleri .
1977 - Allahaısmarladık
1978 - Serçe
1980 - Sevgilerimle
1981 - Ağlamak Güzeldir
1982 - Firuze
1984 - Sen Ağlama
1986 - Git
1988 - Sezen Aksu88
1989 - Sezen Aksu Söylüyor
1991 - Gülümse
1993 - Deli Kızın Türküsü
1995 - Işık Doğudan Yükselir
1996 - Düş Bahçeleri
1997 - Düğün ve Cenaze
1998 - Adı Bende Saklı
2000 - Deliveren
2002 - Şarkı Söylemek Lazım
2003 - Yaz Bitmeden
2005 - Bahane
2005 - Bahane Remix
2008 - Deniz Yıldızı
2009 - Yürüyorum Düş Bahçelerinde...
2011 - Öptüm
2011 - Öptüm Remix
2013 - Kayıp Şehir
Ödülleri
1995 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, Yekta Okur Özel Ödülü
2003 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü
2004 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü
2005 - POPSAV ödülü, En iyi sanatçı ödülü
2005 - Altın Kelebek 2005 TV Yıldızları Yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti
2006 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri İki adet Diamond ödülü, Yılın en çok satan albümü ödülü
2005 - Altın Kelebek 2005 TV yıldızları yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti
2007 - Powertürk Müzik Ödülleri, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti
2008 - İZTO, İzmir Şehrine Katkı Ödülüİzmire katkı ödülü
2009 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi kadın sanatçı ödülü
2009 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, MÜ-YAP özel ödülü
2012 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi klip ödülü
Filmleri
1979 - Minik Serçe
1981 - Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikali
1983 - Neşeli Kuklalar
1986 - Bin Yıl Önce Bin Yıl Sonra müzikali
1990 - Büyük Yalnızlık
2012 - Max Maceraları: Kralın Doğuşu (seslendirme)
Şener Şen Kimdir?
Kemal Sunal ve İlyas Salman ile beraber oynadığı komedi filmleri ile izleyicilerin gönlünde taht kuran Türk sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu. Ünlü sinema oyuncusu Ali Şenin oğlu olan Şener Şen, tiyatro kökenli bir oyuncu olup, ufak yan rollerle sinema sektörüne girmiş, Arzu Film ile beraber çektiği komedi filmleri ile ünlü olmuş ve de kariyerinin son yıllarında oynadığı Muhsin Bey, Eşkiya ve Kabadayı gibi dram filmlerindeki başarısıyla Türkiyenin yetiştirdiği en iyi oyunculardan birisi olduğunu kanıtlamıştır.
Şener Şen, 26 Aralık 1941 tarihinde, Adanada dünyaya geldi. Komedi ve dram tarzındaki pek çok sinema filminde rol alan Yeşilçamın unutulmaz oyuncularından Ali Şenin oğlu olarak dünyaya gelen Şener Şen, babası gibi oyuncu olma isteğiyle tiyatroya başladı.
İlk olarak 1958 yılında, Yeşil Sahnede oyunculuğa başlayan Şener Şen, 1964-1966 yılları arasında öğretmen olarak Doğu Anadoluda görev aldıktan sonra İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarında yan rollerde yer alarak profesyonel oyunculuğa başladı.Şen, zaman içinde daha büyük rollerde görülerek mesleğinde ilerleme fırsatı yakaladı.
Tiyatronun yanı sıra dublaj sanatçısı olarak da çalışan Şen, 1967 yılında çekilen Sözde Kızlar adlı sinema filmi ile beyazperdeye adımını attı. 1971 tarihli Altın Prens Devler Ülkesinde adlı yapımda babası Ali Şen ile beraber rol alan başarılı oyuncu, 70li yılların ilk yarısında pek çok filmde yan rollerde gözüktükten sonra asıl çıkışını 1975 yılında rol aldığı iki filmle yakaladı; Bizim Aile ve Hababam Sınıfı.
1975 tarihlinde vizyona giren, Rıfat Ilgazın aynı adı taşıyan kitabından uyarlanan ve de yönetmenliğini Ertem Eğilmezin yaptığı Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Şeni şöhrete taşıyan yapım oldu. Kadrosunda Münir Özkul, Tarık Akan, Adile Naşit ve Kemal Sunal gibi pek çok ünlü ismi barındıran bu filmde Şenin canlandırdığı sakar, beceriksiz ve saf beden eğitimi hocası Body Ekrem karakteri halk tarafından çok sevilince devam filmleri olan 1976 tarihli Hababam Sınıfı Uyanıyor, 1977 tarihli Hababam Sınıfı Tatilde ve de serinin son filmi olan 1978 tarihli Hababam Sınıfı Dokuz Doğurdunun kadrolarında da yer aldı.
Hababam Sınıfı serilerinde beraber rol aldığı iki aktör, Kemal Sunal ve İlyas Salman, Şenin uzun bir süre boyunca çekeceği pek çok komedi filminde kendisiyle beraber rol oynadı. İlyas Salman ile beraber Banker Bilo, çiçek Abbas, Dolap Beygiri gibi filmlerde rol alan Şen, Kemal Sunal ile beraber ise Süt Kardeşler, Tosun Paşa, Kibar Feyzo, Davaro gibi pek çok komedi filminde rol alarak unutulmaz bir ikili oluşturdu. Bu dönemde oynadığı filmlerde genellikle üçkağıçı, güvenilmez, kurnaz ama şansı sürekli kötüye giden bir karakteri canlandıran Şen, Kemal Sunal ve İlyas Salmanın canlandırdığı saf karakter tiplemelerine çok iyi bir antitez oluşturarak unutulmayacak filmlere imza attı.
Şenin kariyerinin olgunlaşma dönemi olarak tanımlanabilecek olan ve genellikle dram ağırlıklı filmlerde rol oynadığı dönemin başlangıcı ise 1984 yılına rastladı. İlk olarak 1984 tarihli, Ertem Eğilmez yönetmenliğinde çekilen Namusluda fazlasıyla dürüst ve onurlu olduğu için sistem tarafından kabul edilmeyen Ali Rıza karakterini canlandıran Şen, daha sonra ise 1985 tarihli Nesli çölgeçen filmi Züğürt Ağada feodalizmin modernite içinde çözülmesini sonucunda Ağalıktan vazgeçmek zorunda kalan bir köy ağasının İstanbulda başından geçen maceraları başarıyla canlandırdı.
1985 tarihli çıplak Vatandaş ve 1986 tarihli Milyarder, Şenin yeni sinema anlayışının ekranlardaki temsilcileri olurken, 1987 yılında vizyona giren Muhsin Bey, Şener Şenin sanat hayatındaki doruklardan birisini temsil etmekteydi. Yavuz Turgulun senarist ve yönetmen olarak can verdiği Muhsin Bey, prensiplerine sonuna kadar bağlı, eski kafalı ve modası geçmiş bir müzik yapımcısı olan Muhsin Bey ve onun şöhret yapmak için çabaladığı yanık sesli genç sanatçı Ali Nazikin hikayesini konu alıyordu. Değişen dünyada eski değerlere bağlı olarak yaşamaya çalışan Muhsin Bey karakteriyle Türk Sinemasının başyapıtlarından birisine imza atan Şen, ayrıca bu film sayesinde ileriki yıllarda pek çok kez beraber kamera karşısına geçeceği Uğur Yücel ile de ilk defa bir başrolde beraber çalışma fırsatı yakaladı.
Muhsin Beyin ardından 1987 yılında Selamsız Bandosu ve Zengin Mutfağı filmlerinde başrol oynayan Şen, 1988 tarihli Arabesk ile bir kez daha unutulmaz bir oyunculuğa imza attı. Yönetmenliğini Ertem Eğilmez, yapımcılığını ise Türker İnanoğlunun üstlendiği ve senaryosunda Gani Müjdenin görev aldığı Arabesk, Türk sinemasında arabesk kültürünün izlerini çözümleyen ve de bu duruma traji-komik bir bakış açısı getiren kuvvetli bir absürd komedi ve hatta yer yer müzikal filmiydi. Müjde Ar ve rol arkadaşı Şener Şenin fevkalede oyunculukları sayesinde film 26. Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Film ödülünü kazandı.
Arabesk sonrasında rol aldığı film sayısını azaltan ve de filmlerin aralarındaki süreyi uzatan Şener Şen, artık tam anlamıyla bir yıldız oyuncu portresi çiziyordu. 1990 yılında Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni ile Muhsin Bey karakterine yakın bir portre çizen başarılı oyuncu, 1992 yılında Yavuz Turgul yönetmenliğindeki Gölge Oyununda Şevket Altuğ ile beraber başrolde yer aldı. Bir sonraki filmi Amerikalı ise Amerikan Pop Kültürünün ülkemizde yarattığı değişimlere eğlenceli bir bakış açısı getiren başarılı bir absürd komedi örneğiydi. Amerikan filmlerinden bire bir alınmış bölümlerle desteklenen (Evde Tek Başına, Temel İçgüdü vs..) Amerikalı, Lale Mansur, Taner Barlas ve Eray Özbal gibi başarılı oyuncuları bir araya getirdi.
Amerikalının ardından üç yıl boyunca sinema filmi çekmeyen Şen, 1996 yılında Eşkiya ile beraber sinemalara geri döndü. Yavuz Turgul tarafından senaryosu yazılan ve de yönetilen Eşkiya, Baran adlı eski bir eşkiyanın 35 yıllık hapis hayatının ardından geçmişiyle hesaplaşmasını ve de Cumali adındaki genç bir serserinin hayatına dahil olmasını anlatırken bir yandan da uyuşturucu ve mafya ilişkilerine değiniyordu. Şeni Uğur Yücel ile bir kez daha başrollerde bir araya getiren Eşkiya, uluslararası film festivallerinde ve de 19. Sinema Yazarları Derneği Ödüllerinde pek çok ödül kazandı.
Eşkiyanın vizyona girmesinin ardından sekiz yıl hiçbir sinema filmi çekmeyen Şen,bu süre içerisinde sadece 2000 yılında gösterime başlayan T.V. dizisi İkinci Baharda rol aldı. 2004 yılında vizyona giren ve başrollerini Meltem Cumbulla paylaştığı Gönül Yarasında bir kez daha Yavuz Turgul ile beraber çalışma fırsatı bulan Şen, 2007 yılında ise senaryosunu Yavuz Turgulun yazdığı ve yönetmenliğini Ömer Vargının yaptığı Kabadayıda rol aldı. Kenan İmirzalıoğlu, Aslı Tandoğan ve Rasim Öztekin gibi başarılı sanatçıların rol aldığı Kabadayı gişede 10.000.000 dolarlık bir hasılata imza atarken, eleştirmenler tarafından II. Eşkiya olarak nitelendirildi.
İki kez evlenen Şener Şenin ilk evliliğinden bir kızı oldu. 1975 doğumlu olan kızı Bengü, babası ve dedesi gibi oyunculuğu seçmedi; hep kameralardan uzak durdu. Şener Şen ikinci evliliğini Muhsin Beyfilminin çekimleri sırasında tanıştığı rol arkadaşı Sermin Hürmeriç ile yaptı. 1989da evlenen çift, Şener Şenin bir başka hit filmi Eşkıyadan sonra 11 yıllık evliliklerini 2000 yılında bitirdi.
Şener Şenin yakın zamanda vizyona girmesi beklenen filmleri arasında ise Av Mevsimi yer alıyor.