Bozkır, Almanya temasları kapsamında Rheinland-Pfalz Eyaleti Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Haftası programına katıldı. Burada konuşan Bozkır, Kutlu Doğum Haftasının Türkiyeye ve tüm insanlara hayırlar getirmesini temenni ettiğini söyledi.
Dünyadaki tüm insanların bir arada hoşgörü içinde yaşamaları gerektiğini dile getiren Bozkır, dünyada medeniyetler, dinler ve kültürler arasında çatışma senaryolarının, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık politikalarının bir türlü sona erdirilemediğini ifade etti.
İslam’ın farklılıkların bir arada barış ve huzur içinde yaşamalarına dair ahlak ve hukuk ilkelerini belirlemiş tek din olduğunu dile getiren Bozkır, şöyle devam etti:
Başta Anadolu olmak üzere, Endülüs’ten Hindistan’a, Afrika’dan Asya’ya, İslam coğrafyasının dört bir köşesinde hoşgörü temelli olarak örnek toplum modelleri ortaya konulmuştur. Farklı millet, kültür ve dinlerin kavşak noktaları olarak nitelendirebileceğimiz Kudüs, Şam, Bağdat, Kahire, İskenderiye, Kurtuba, Üskup, Saraybosna, Antakya, Edirne, Bursa, Mardin ve İstanbul gibi İslam şehirleri hoşgörünün, anlayışın ve saygının hüküm sürdüğü huzur ve barış merkezleri olmuşlardır.
- Batıda ırkçılık, ayrımcılık, İslamofobi son yıllarda ciddi bir artış gösteriyor
Bozkır, Batı’da son yıllarda yayılan İslamofobiye ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Batı toplumlarında Müslümanlara karşı İslamofobi kaynaklı nefret söylemleri, ayrımcılık politikaları ve camilere saldırı girişimlerini üzülerek gözlemliyoruz diyen Bakan Bozkır, şunları kaydetti:
Bu var olan farklılıklarla birlikte yaşama zafiyeti süratle düzeltilmelidir, Müslüman ve Türk toplumuna ayrımcı yaklaşım ve nefret söylemi sona erdirilmelidir. Ötekinin kültürünü, inançlarını, hissiyatını anlamak için mücadele edilmesi gerekirken ön yargılardan hareket edilerek ötekinin dışlandığına ve horlandığına sıkça şahit oluyoruz.
Batıda ırkçılık, ayrımcılık, İslamofobi son yıllarda ciddi bir artış gösteriyor. Müslüman ülkelerde yaşayanlara önyargının hızla arttığını görüyoruz. İnsanlar kendilerinden başka dine mensup kişiler hakkında tutucu, gerici ya da şiddet yanlısı olarak yaftalanıyor. İslamofibinin de tıpkı ırkçılık gibi bir insanlık suçu olarak görülmesi gerekmektedir ve hiç bir semavi din terörü destekleyemez. Kelime anlamı itibarıyla barış anlamına gelen İslamın terörü teşvik etmesi asla mümkün değildir. Bunu hiç birimiz kabul edemeyiz.
Yükselen İslamofobik yaklaşımlara karşı da mücadele edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bozkır, terörün iyi veya kötüsünün olmadığını ve Türkiye’nin ırkçılığa her zaman karşı olduğunu belirtti.
-Artık ’Avrupa bir Hristiyan alemidir’ dönemi geride kaldı
Terörü İslam terörü diye adlandırmanın tamamen yanlış olduğunu vurgulayan Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
Norveçte yüzlerce çocuğu katleden Hristiyan terörist olmuyor da, uçağı dağa vuran Alman pilot Hristiyan teröristi olmuyor da neden İslam ile terör yan yana getiriliyor. Bunu kabullenmek mümkün değildir. Terörist teröristtir. İslam teröristtir diye bir kavram olmaz. İslam’da zaten insanları öldürmek, insanları katletmek gibi bir hissiyat da olmaz, konu da olmaz. Dolayısıyla biz her gördüğümüz yerde buna olan itirazımızı ve isyanımızı dile getiriyoruz. Batı camiası bunu anlayana kadar da dile getireceğiz.
Artık ’Avrupa bir Hristiyan alemidir’ dönemi geride kaldı. Avrupada 5 milyon Türk yaşıyor, Müslüman yaşıyor. Bunların hakkını vermek mecburiyetindedir. Bu insanlarımız öteki olarak hissettirmemek mecburiyetindedir. Eğer bu şekilde devam ederse de o zaman sonuçları gerçekten çok daha vahim olacaktır.
Ankara Kocatepe Camisi’nin İmam Hatibi İsmail Coşar’ın Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkanı Süleyman Çelik katıldı.
- STK’larla akşam yemeği
Öte yandan Bakan Bozkır, konuşmasının ardından beraberindekiheyetle UETD tarafından Bad Kreuznach kentindeki Parkhotel Kurhaus’da düzenlenen akşam yemeğine katıldı.
Kısa selamla konuşmalarının ardından basına kapalı gerçekleştirilen yemeğe, Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, Bad Kreuznach Belediye Başkanı Heike Meurer ve çok sayıda Alman siyasi parti temsilcileri katıldı.