AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı Anadolu Yayıncılar Federasyonu tarafından düzenlenen Anadolu Soruyor programına katılarak Mahalli İdareler Seçimleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Anadolu Yayıncılar Federasyonu tarafından hazırlanan ve Türkiyenin nabzını tutan Anadolu Soruyor programının konuğu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı oldu.
Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı; çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, Kon TV Ankara Temsilcisi çetin Altan ve Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyıkın sorularını yanıtladı.
YAZICI: BU ÜLKE BUNU HAK ETMİYOR. SEBEP OLANLARI KINIYORUM
Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistanda oynanması planlanan Süper Kupa finali ile ilgili değerlendirmede bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı,
Maalesef 2023ün son günlerinde böylesi kötü bir olayın yaşanmış olması milletimizin büyük bir çoğunluğun üzüntü çekmelerine neden olmuştur. Burada bir basiretsizlik var. Provokatör değerlendirmeye doğru giden bir basiretsizlik var. Sanki o basiretsizlikte rastgele değil planlanmış gibi. Kimseye de somut bir şey de söylemek istemiyorum. Daha da büyümesin diye özen göstermek istiyorum. Yeterince zaten büyüye bildiği kadar büyüdü. Siz bir kupa maçını yurtdışında yapıyorsunuz nihayetinde uluslararası bir maç. Bu konunun bir hukuku var. Bunu takip eden de FİFA diye bir ulusal kuruluş. Bizde ona uymak mecburiyetindeyiz. Zaten onun belirlediği herkesin de kabul gördüğü kurallar çerçevesinde yapılıyor bu. Maçlar nasıl olacak, seremoni nasıl olacak, takımlar nasıl gelecek, tribünler nasıl olacak? Bunların hepsi konuşulmuş ve bir protokole varılmış. Hemen başlangıçta yapılan açıklamalarda İstiklal Marşının okunması istenmiyor gibi acıta edici provokede edici yayınlar yapıldı söylemlerde bulundu. Onların aslı astarı olmadığı anlaşıldı. Akıl mantık neyi gerektiriyorsa onunla protokol bağlanmış. O protokolün yapıldığı zamanlarda iki güzide takımımızın yöneticileri daha sorun şekline dönüşen materyalleri orada kullanmak istediklerini dile getirseydiler belki protokolde de yer alacaktı. Protokol yapılmış bitmiş maçın oynanmasına az kalmış süreçte ben bununla gireceğim şu olacak, bu olacak demek karşındaki muhatap ülkene saygısızlık diye düşünüyorum. Son anda bunlar öne sürüldüğüne göre bunların başka bir hesabı mı var düşüncesini gündeme getiriyor. Onun üzerine Türkiyede olmaması gereken bir tartışma başlatıldı. Tabi ki hükümetimiz, kabinemiz ve Cumhurbaşkanımız çok sakin serinkanlı bir şekilde büyümesi taşın olmasını önlemiş oldu. Bunu bekleyenler vardı. Türkiye bu maç dolayısıyla bir ayrıştırıcı atmosfere düşmesini isteyenler arzu edenler vardı. O olmadı hamdolsun. Ama olup bitenlerde üzüntü verecek bir durum. Dolayısıyla buna sebep olanları kınıyorum. Bu ülke bunu hak etmiyor
ifadelerini kullandı.
YAZICI: İNSAN HAKLARI BİZE LONDRADA BAŞKA GAZZEDE BAŞKA OLMAZ
Gazzede yaşanan olayların insanlık dışı olduğunu söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı konuyla ilgili,
İnsanlığın bittiği yerdeyiz. İnsanlığın tüm kazanımlarının ortak değerlerinin çiğnendiği bir arenadayız. Yeri zamanı geldiğinde kendilerini medeni ülkeler olarak tanıtan ülkeler sözüm ona hemen hemen bazıları her yıl dünyada da olayları gündem yapmak suretiyle insan hakları raporları yayınlayan faaliyeti çizme eylemi icra edenler bugün zalim İsrailin yanında görev yapıyorlar. Onların korumalığını yapıyorlar ve pış pışlıyorlar. İsrailde o şımarıklığı içerisinde gerçekten insanlığın kazandığı bütün değerleri çoluk çocuk, savaşın içerisinde silahlı olup olmamasına bakmaksızın tabiri caizse insanları da önündeki eşyalardan biri addetmek suretiyle öldürüp geçiyorlar. Cumhurbaşkanımızın dünya beşten büyüktür söylemi, daha adil bir dünya söylemi bu olaylardan sonra daha iyi anlaşılır hale geldi. Bizim doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir tavrımız var bizim. İnsan hakları bize Londrada başka Gazzede başkalaşmaz bize göre. İnsan hakkı yaşama hakkı bütün hakların temelidir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın sözünü de bu yüzden referans olarak gösteriyoruz. Dolayısıyla burada 3 ayı geçti. İsrailin gaddar alçakça eylemini devam ediyor olması bir taraftan buna dur diyen bir Türkiye. Birde İspanya ve bazı ülkeler onlarında hakkını yemeyelim. En yüksek tonda en üst düzeyde bu konuya vurgu yapan bu zulmün son bulmasını isteyen bunun için her platformu kullanmak isteyen bir ülke var o da Türkiye. Burada bir soykırım var
dedi.
YAZICI: ŞEHİTLERİMİZE KARŞI BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK!
Geçtiğimiz ay şehit olan 12 askerlerimiz ve Gazeteci Can Ataklının Elazığlı şehit babasına söylemleri hakkında da açıklamalarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı,
Bunu niteleyecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Ülkelerin özellikle bizim geleneksel olarak siyaset tarzımızın itibariyle bizim değerlerimiz var ortak değerlerimiz var. Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet, diyoruz. Bunu slogan haline getirdik. Yani bu 4 kelime bu kavramın simgelediği alanlar AK Partinin hassasiyet gösterdiği alanlar mı? hayır. Tek devlet hepimizin 85 milyonun. Tek millet 85 milyon vatandaşın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kümülatif adıdır. Bunun içerisinde Kürtü var, Türkü var, çerkezi var. Kim varsa bunun içindedir. Dolayısıyla bunları ihlal edecek her eyleme karşı iktidar olmayı hedefleyen tüm siyasi partiler ortak tavır koymak zorunda. çünkü değerler hepimizin. Siyaseti değerler üzerinden değil projeler üzerinden yürütmemiz gerekiyor. Peş peşe 12 tane şehidimizin verilmiş olması büyük acı. Tek kişi olsa da büyük acı. TBBMdeki üyeler milletin acısına tercüman olmak üzere kaleme aldıkları metni hiçbir münazarayla imzalamaktan imtina edemez. Hiçbir bahanesi yoktur. Şehitlerimize karşı büyük bir saygısızlık var. Meclisteki bu ayrıştırıcı davranışı kınıyorum
diye kaydetti.
YAZICI: DÜNDEN İTİBAREN ADAYLAR NETLEŞTİRİLMEYE BAŞLANDI
Mahalli idareler seçimlerle ilgili son durumu aktaran Yazıcı,
Titizlikle hassasiyetle Genel Başkanımız, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı riyasetinde oluşturulan ekip çalışmalarını sürdürüyor, dün komisyon toplanmıştı. Dolayısıyla adayları belirlemek için aklınıza hangi yöntem geliyorsa uygulanarak devam ediyoruz. Cumhur ittifakının büyük paydaşı MHP ile her iki partinin komisyonları görüşmelerini tamamlandı. 30 büyük şehirden 2sinde MHP aday gösterecek, 28inde de ortak aday olacak. Büyükşehirlerin ilçeleri konuşuluyor ama illerin ilçelerine varıncaya kadar bir ayrıntıya girmek yok. Adaylar belirlenirken, yine konuşulur ama ana hatlarıyla MHP ile ittifak müzakeresi başarı ile tamamlandı. çok kapsamlı çalışmalar yapıldı, temayül yoklamaları yapıldı, ayrıca büyükşehirlerimizin il yönetimleri, il genel meclisleri, kadın kolları çağrıldı anket yapıldı. Geçen hafta 51 ilin yönetimleri toplanıldı, onlarla yazılı yoklamalar yapıldı. Anketler yapıldı. Bir tarafında ortaya çıkmış çalışmalar sonucu belli sayıda adaylar var. Bunlarla ilgili anketler yapılıyor. Henüz bir tarih belirlenmedi. Dünden itibaren adayları netleştirme çalışmasıyla belirleniyor
dedi.
YAZICI: ANKARA VE İSTANBULDA HİZMET KONUSUNDA GÖRÜNEN BİR ŞEY YOK
CHP Genel Başkanı Özgür Özelin seçimlere ilişkin yaptığı açıklamasıyla ilgi sorulan soruyu da yanıtlayan Yazıcı,
Özgür Beyin ondan başka bir sözü var mı: Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı. Bizde aday çok. Biz bunlar içerisinde en uygun adayı belirlemek istiyoruz. Bir yerde bir aday olacak, bir adayı belirlerken, hata yapmamak, doğru adayı belirlemek için çalışıyoruz. CHP belediyeciliğinde isim var hizmet yok. İstanbul denildiği zaman ismini söylüyorsunuz, ama hizmet konusunda görünen bir şey yok. Laftan başka bir şey yok. Bu kadar olumsuz değerlendirilen büyük şehir konusunda ben böyle bir duruma rastlamadım. Oy verenlerde yanıldım diyenlerde var. Ankara belki sosyal alanlarda faaliyetleri olabilir ama bunun dışında şehrin güzelleşmesi ve iyileşmesi bir faaliyeti söz konusu değil. Ben hem Ankara ve hem de İstanbulda belediye başkanlığının değişeceği kanısındayım
dedi.
YAZICI: DEPREM BÖLGESİNE KONUT YAPIMI İçİN 1 MİLYAR ÖDENEK AKTARILDI
Deprem bölgeleri ile ilgili soruları yanıtlayan genel başkan yardımcısı Yazıcı,
Bizim siyasetimiz kapsayışıdır, kuşatıcıdır, biz sorunları kapının arkasında bırakmayız, halının altına süpürmeyiz. Güncel konuları, milletimizi gelecek nesilleri ilgilendiren hangi konusu var sa bizim başat konumuzdur. Türkiye maalesef deprem riski yüksek olan ülkelerden bir tanesi. Türkiyede 31 milyon konut, 5 milyon işyeri toplam 36 milyon bağımsız bölüm bulunmakta. Bunların 6 milyonu deprem riski altında, dolayısı ile 2012 yılında kentsel dönüşüm kanunu çıkardık. Türkiyenin deprem sorunu 2010larda olmadı ki, yaşadığımız 1999 düzce depremi var, daha önce olanlar var. Kentsel dönüşümü çıkardık, muazzam bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Yaşadığımız 6 şubat depreminde 50 bin vatandaşımızı kaybettik, Allah rahmet etsin, burada binlerce konut işyeri hasar gördü. Bunları çok hızlı bir şekilde, deprem statüsünü gözetmek suretiyle hızlı bir dönüşüme girdik. Elbette bütçemiz sıkıntılı olmasına rağmen, bütün dünyada ekonomide küçülme var. Tabii b izim rakamlarımız dünyaya göre daha iyi ve 2024 bütçesi ile deprem bölgesine konut yapımı için 1 milyar ödenek aktarıldı. Kentsel dönüşüm kanunu içinde sorunlar olduğu görüldü, çoğunluğun onay verilmesi ile ilgili sıkıntılar vardı. Bu sorunları ortadan kaldırmak içinde kentsel dönüşümde değişiklik yaptık. Bir taraftan da kentsel dönüşüm için sağlam alanlar oluşturulurken, bir taraftan da konutunu aynı yerde yapacaklar için destek aktarılacak. Bu desteklerin toplamı 1 buçuk milyon lira. Bunun 100 bin lirası kira bedeli, 800 bin lirası hibe, 700 bin lirası de kredi olmak üzere projeler hayata geçirildi. Bu projede halk nezdinde ilgi gördü
ifadelerini kullandı.
Haber: İsa İPEK