Gazetecilere ismini taşıyan üniversiteyi gezdiren Gül, YÖK Kanunu’nda üniversitelerin yönetimlerine ilişkin yeni önerileri olduğuna dikkat çekerek, Mevcut sistem, doğrusu çok zorlandığım, mutlu olmadığım bir alan. Mevcut sistemin yerine, mütevelli heyetinin olmasını çok ciddi araştırmalar yaparak akademik rektörle, yöneticinin ayrı olması gerekir dedi.
Gül şöyle konuştu: Şimdi düşünün çok muazzam bir kalp uzmanı ya da elektronik mühendisi profesör veya bir felsefeci, pat diye karşınıza çıkıyor ve idareci oluyor. 10 bin kişiyi idare ediyor. Bunun kaynak israfı olduğu kanaatindeyim. Mevcut rektörlük seçimlerinde benim siyaset hayatımda görmediğim çirkinlikler oluyor. Birden buna geçilebilir mi o ayrı ama akademik rektörün ayrı üniversite yöneticilerinin ayrı olması lazım. O yöneticilerin, üniversiteleri başarılı şirketlerin yöneticileri gibi idare etmesi lazım. Gül, idareci ismin ’iyi yönetici’ olmasının yeterli olacağını, akademik kariyer taşımalarının şart olmadığını belirtti.
SINAV SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ
Çok sık değişen sınav sistemlerine ilişkin de soruları da yanıtlayan Gül, Sınav sistemlerinin çok şeffaf ve önceden bilinir olması gerekir. Günlük değişiklikler olmaması gerekir. İhtiyaçlar değişebilir ama birden bire değişmiyor ki. Birden bire bize 20 milyon nüfus gelmiyor ki. Son yıllarda biraz kafa karıştırıcı şeyler oldu diye konuştu. Gül, adını taşıyan üniversiteyi destekleyen vakıf bünyesinde Türkiye’nin değerli işadamlarının bulunduğu, hedefledikleri 50 milyon TL’nin yaklaşık 40 milyonunun da toplandığını kaydetti.
ORTADOĞU’NUN HARVARD’I
Abdullah Gül Üniversitesi’nin Bilim Kurulu Üyesi, TÜBİTAK Başkanı Prof. Yücel Altunbaşak, üniversiteyi cazip kılmak için ilk yıllarda tercih eden tüm öğrencilere burs vereceklerini, 2. dönem tüm öğrencileri ABD’de hazırlık kursuna götüreceklerini ve mezunlarına da iş garantisi sağlayacaklarını belirterek, AGÜ’yü Ortadoğu’nun Harvard’ı yapacağız dedi.
GÖNLÜ SİLİKON VADİSİ’NDE
Cumhurbaşkanı Gül , Keşke okusaydım dediğiniz bir üniversite var mıydı? sorusunu şöyle yanıtladı: Var tabii olmaz mı. Bir oğlum (Mehmet Emre) Harvard’da bir oğlum (Ahmet Münir) Stanford’da. Mezun oldu. Şimdi Silikon Vadisi’nde çalışıyor. Ona hep gel diyordum. ’Biraz daha, biraz daha’ diyordu. Silikon Vadi’sini görünce ona hak verdim. Ben de öyle yerlerde okumayı, çok isterdim.