Diyarbakırdan bağımsız milletvekili adayı olarak seçimlere giden iş adamı Abdullah Arzakçı, bir restoranda basın mensupları ile bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Arzakçı, hem seçim çalışmalarını anlattı hem de siyasetçilere eleştirilerde bulundu. 24 yıldır iş adamı olduğunu ve bu nedenle Diyarbakırı toplumsal olarak nasıl kalkındırabileceklerine ilişkin çeşitli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Arzakçı, siyasi partilerde görev yaptığı süreçlerde de hep projeler üretmeye çalıştıklarını vurguladı. 12-13 yıl önce Dicle Vadisi Yeşil Kuşak Projesini hazırladıklarını anımsatan Arzakçı, Projenin sunumundan sonra zamanın siyasetçileri Arzakçı deniz getirecek diyorlardı. Türkiyedekiler hariç El Cezireden tutun da BBCye kadar birçok yabancı kanaldan gelip, projemizi gördüler. Abdullah Arzakçı ekibi ile beraber çok güzel bir proje hazırlamış, bunu Diyarbakıra kazandırırlarsa o zaman Diyarbakır küçük İstanbul olur dediler. Ama bizim siyasetçiler ise Arzakçı deniz getirecek bunun üzerinden politika üretmeye çalıştılar dedi.
AMACIMIZ, DİYARBAKIRI TBMMYE TAŞIMAK
Dicle nehrinin boşa akıp, gittiğini ve güzel, tarihi yerler varken, bunların hepsinin göz ardı edildiğini vurgulayan Arzakçı, İnsanlar, Milletvekili olalım o koltukta oturalım. 4 yılımızı dolduralım. 3-5 kişiye, çevremizde faydamız dokunsun diye düşündüler. Ama biz hiçbir zaman öyle düşünmedik. Biz hem tarihimizi hem kültürümüzü hem Dicle Nehrimizi değerlendirelim, Diyarbakırın Peygamberler ve Sahabeler şehri olduğunu, bunu TBMMye taşıyalım istedik. Her gün on dakika hakkımız var TBMMde bunu oradan anlatalım. Bu nedenle aday olduk diye konuştu.
HERKES KOLAYA, BİZ ZORA TALİBİZ
Herkesin kolaya talip olduğunu ancak kendilerinin zora talip olduğunu anlatan Arzakçı, şunları kaydetti:
Soruyorum, 11 tanenin 11i de Bakan olsa ne olur? Bizim gibi Diyarbakır evladı, halk adamı olmadıktan sonra Diyarbakır da hiçbir şey değişmez. Bu vesile ile arkadaşlar biz Dicle Vadisi Yeşil kuşak projemizi hazırladık. Kısaca size biraz bahsedeyim. İki aya yakındır yabancılarla, Ankara ve İstanbulda ön protokolümüzü de yaptık. Seçildiğimiz taktirde yap, işlet, devret modeli ile bunları yapacağız. Bir lira bile devletin kasasından çıkmadan bu projeyi hayata geçireceğiz. Başladığımız gibi iki ay içerisinde de 5 bin 100 kişi güvenlikçi alınacak. 100 bin aileye yakın iş imkanı sağlamış olacağız. Diyarbakırda yılda 12 tane fatura ödüyorsanız, 6 tanesini bu proje ile biz ödeyeceğiz. Biz tamamen diyoruz ki toplumsal kalkınma olsun. Memleket kazansın.
BİZ İSİM OLSUN DİYE ADAY OLMADIK
Siyasi parti liderlerine eleştirilerde de bulunan Arzakçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Herkes birbirini kötülüyor. Herkes birbirine atıyor. Düne kadar kardeşti. Seçim ağzı geliyor. Artık insan utanıyor. Samimi söylüyorum. Haberleri açıyorum. Bakıyorum o ona hakaret ediyor, o ona hakaret ediyor. Bu yakışmıyor. Sen bu memlekette daha iyi daha kaliteli ne yapabilirsin onu ortaya koy. Bizim Diyarbakır ile ilgili 30 yıllık projelerimiz var. Biz isim olsun diye aday olmadık.