Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Nisanda 1915 Olaylarının yıldönümü vesilesiyle önemli mesajlar verdi. Erdoğan, Türkiyenin 1915 Olayları ile ilgili arşivlerini açmaya hazır olduğunu yinelerken, 1915 Olaylarında Ermenil tarafının başta rakamlar olmak üzere tüm iddiaları dayanaksızdır. AB bize Türkiyenin arşivlerini açmasını istiyor. Ey AB, 12 yıl başbakanlık yaptım. Gittiğimiz her toplantıda arşivlerimizi açmaya hazır olduğumuzu, 1 milyona yakın belge olduğunu her zaman söylüyorum. Biz askeri arşivlerimizi de açmaya hazırız diyorum ifadelerini kullandı.
Erdoğan Türkiyede 80 bin Ermeninin yaşadığını belirtirken, Ermeni diasporasına da Ülkemizdeki Ermenilerin yarısı yoksulluk nedeniyle ülkemize geldiler. Biz onları deporte etmedik. Onlar misafirimiz. Ermeni diasporası 40 bin Ermeniye sorsun, size zulüm var mı diye sözleriyle seslendi.
Biz emanetin acılarına sevinir miyiz?
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: Bu hadiseler sırasında hayatını kaybeden Ermeniler Osmanlı vatandaşıydılar. Onlar bize emanettiler. Biz emanetin acılarına sevinir miyiz ya? Biz tarihimize düşmanlık değil, çanakkalede olduğu gibi dostluk üzerinden bakıyoruz. Yarın çanakkalede vereceğimiz barış mesajı ne kadar doğruysa, dünyanınçeşitli yerlerinde Ermeni iddialarıyla ilgili verileek düşmanlık mesajı da o derecede yanlıştır. Maalesef uzattığımız hep havada kaldı. Maalesef bu konuda iddialarda bulunan ülkelerin hiçbiri Türkiye kadar masum ve temiz değildir. Bu iddiaların soruşturmak siyasetçilerin ya da parlamentoların işi değildir. Bu tarihçilerin meselesidir. Aynı dönemde hayatını kaybeden 4 milyonun üzerindeki kardeşimin acısını paylaşmalarını tavsiye ediyorum. Ermeni saldırılarında hayatını kaybeden 40ı aşkın diplomatımızın ailelerinin acısını paylaşmalarını tavsiye ediyorum. ASALA yine tehdit savuruyor. Ya Emenistana geleceksizin ya da akıbetinizi bilemeiyoruz diyor. Şuna bakın. Bizim Ermeni toplumuyla sorunumuz yok. Sorun nerede biliyor musunuz? Sorun istismar peşindeki Ermeni diasporasıyla. Yarın Ermeni Patrikhanesinde bir tören var. AB Bakanı katılacak. Ben de mesajımla katılacağım. Yabancı değiliz. Bu noktada mesafeli de değiliz.
Dünya 5ten büyüktür
Cumhurbaşkanı, Eylül ayında BM Genel Kurulunda yaptığı gibi BM Güvenlik Konseyinin 5 üyeden oluşmasını eleştirdi. Erdoğan, Huzurun, istikrarın ve refahın tüm dünyaya hakim olması için iş birliği içinde hareket etmemiz, artık bir tercih olmaktan çıkıp, zorluluk haline dönüştü. Sadece ülkelere değil, uluslararası örgütlere de bu bakımdan büyük sorumluluk düşüyor. Bizim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin işleyişine ve yapısına getirdiğimiz eleştirilerin gerisinde, işte bu tespitler var. Onun için Dünya 5ten büyüktür diyorum dedi.
Cumhurbaşkanı Ortadoğudaki krizlerde de tarihte cetvelle sınırların çizilmesinin payının bulunduğunu söylerken, Dünyanın en kadim kültürlerine ev sahipliği yapmış bölgeni durumu gerçekten ibretliktir. Ülkemizde şu an 2 milyon mülteci var. Şu ana kadar yaptığımız harcama 5.5 milyar dolardır. BMden gelen destek 250 milyon dolardır. Tablo bu. Suriyede ölen 300 bini aşkın insanın sorumluluğunu hiçbir ülke kaldırmaz. diye konuştu.
Varsın boğulsunlar diyorlar
Akdenizde 800 göçmenin hayatını kaybetmesinin ardından ABnin gösterdiği tavrı da eleştiren Cumhurbaşkanı, Akdenizde botlarla kaçan insanlar o denizlerde boğuluyor. Ne diyorlar? Varsın boğulsunlar diyorlar. Nerede kaldı insan hakları beyannamesi. Hepimizin ortak sorumluluğumuz var. Biz boğulmasını istemiyoruz. Bizim sahil güvenlik botlarımız gider alır sonra da bakar besleri sonra da ülkelerine göndeririz. dedi.
Cumhurbaşkanı, DEAŞ olarak ifade ettiği IŞİDle ilgili mesajlarını da yineledi. Bu örgütün İslam ile ilgisinin bulunmadığını vurgulayan Erdoğan şunları söyledi:
Suriyede sesini yükseltmeyen herkes bu felaketin sorumluluğuna ortaktır.Hiçbir siyasi denge bunca masumun kanının dökülmesini haklı gösteremez. Irakta DEAŞın sadece silahla yok edilmesinin zor koşullarını herkes yakından görmektedir. Bu örgütün İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur. Bizim dinimiz barış dinidir. Bizim dinimizde bir insanın öldürülmesi tüm insanlığın öldürülmesi gibidir. Bu dinin mensubu olduklarını söyleyenler kalkıp çocukları, kadınları kesemezler. Bu örgütün dayandığı sosyal ve ekonomik koşulların çözülmesi gerekiyor. Bu da ancak uluslararası toplum ve Irak yönetimi birlikte yapabilir. Irak Cumhurbaşkanı aramızda. Dün uzun uzun konuştuk Gösterdiği samimi çabayı takdir ediyoruz
Yemendeki krizle ilgili olarka da Tarafların uzlaşmasıyla çözülmesi gereken sorunların diğer ülkelerin tahrikiyle iç savaşa dönüşmesi üzüntü vericidir diyen Erdoğan İsrail-Filistin ihtifının da ortadoğuda kalıcı barışın önünde en büyük engeli teşkil etmeye devam etinin belirtti. Cumhurbaşkanı ABD Başkanı Barack Obamanın da savunduğu Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti fikrine destek verirken Bu kurulana kadar bu sorunun çözümü mümkün değildir dedi.