Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında yasama dokunulmazlığı kapsamında yargılamanın durdurulması talebi, Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz şeklindeki Anayasa’nın 14. maddesi hatırlatılarak reddedildi.
SORUŞTURMASI TAMAMLANDI
Diyarbakır’da 2011 genel seçimleri öncesi Bitlis’te güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada etkisiz hale getirilen PKK’lı Rıdvan Aktaş’ın cenaze törenine katılan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkındaki soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilli Ahmet Karaca’nın hazırladığı iddianamede, BDP’li Aydoğan’ın 18 Mayıs 2011’de Bitlis’te çıkan çatışmada etkisiz hale getirilen PKK’lı Aktaş için düzenlenen cenaze töreninin PKK’nın gövde gösterisine dönüştüğünü vurguladı. PKK’nın kanlı bir terör örgütü olduğunun dünya tarafından bilindiği kaydedilen iddianamede, şüpheli Aydoğan’ın terör örgütü mensubunun cenazesine bilerek ve isteyerek katılıp, ellerinde terör örgütünü temsil eden bez parçaları ve Abdullah Öcalan’ın posterlerini açan grubun içerisinde cenaze aracının arkasından yürüdüğü belirtildi.
PKK’LILARA ŞEHİT DEDİ
BDP’li Aydoğan’ın terör örgütü adına yayın yapan Roj Tv’de aynı tarihli programına katıldığı da belirtilen iddianamede, Aydoğan’ın örgüt mensuplarından ?şehit’ olarak söz ettiği kaydedildi. İddianamede, Aydoğan’ın terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Davanın görülmesine Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanırken, milletvekili Aydoğan duruşmaya katılmadı. Aydoğan’ın avukatı, müvekkilinin milletvekili olduğunu belirten yazıyı mahkemeye sunarak, dokunulmazlık çerçevesinde yargılamanın durdurulmasını istedi.
YARGILAMAYI DURDURMA TALEBİ ANAYASA’NIN 14. MADDESİNE DAYANILARAK REDDEDİLDİ
Mahkeme heyeti, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 14. maddesinde belirtilen Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz hükmünü hatırlattı. Suçun yasa dışı PKK terör örgütü adına suç işlemek, örgüt propagandası yapmak suçları olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83. maddesinde düzenlenen yargılanamazlık kapsamında bulunmadığını belirten mahkeme heyeti, istisna teşkil ettiğinden sanık hakkında yargılamanın durdurulmasına yer olmadığına karar verdi.