MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tutuklu milletvekillerinin mağduriyetlerinin kalıcı olarak giderilmesi ve tutukluğun adı konulmamış infaza dönüşmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Adalet Partisi’nin kurucularından, eski milletvekili Saadettin Bilgiç ile sanatçı Ayten Alpman’ın vefatında duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Allah’tan rahmet dileğinde bulundu.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da kutlayan Bahçeli, ’’Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları, verdikleri bağımsızlık mücadelesinin meşruiyet çizgisinden sapmaması konusunda çok titiz ve dikkatli bir tutum takınmışlar, millet iradesine yaslanmayan her türden mücadelenin muteber olmayacağını her zaman akıllarında tutmuşlardır. Bu açıdan milli mücadele; milliyetçi ve demokratik bir karşı duruştur’’ diye konuştu.
’’Tutuklu milletvekillerinin mağduriyetleri kalıcı olarak giderilmeli, tutukluğun adı konulmamış infaza dönüşmesi artık engellenmelidir’’ ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
’’TBMM Başkanı’nın, çözüm bulma konusunda parti guruplarıyla temaslarda bulunması olumlu netice vermeli ve diyalogla millet iradesini temsil eden ve aralarında İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan’ın da bulunduğu değerli isimler Meclisimizdeki yerlerini almalıdır. Başbakan Erdoğan’ın, ’bizim sorunumuz değil’ diyerek ipe un serme çabası, en başta milletimizin sandıktaki tercihine haksızlık olacaktır. Unutulmamalıdır ki millet iradesini çarpıtarak, milli egemenliği yanlış ve kasıtlı yorumlayarak siyasi hırslarına payanda yapmaya kalkışan kim olursa olsun ilk önce karşılarında bizi bulacaktır. Mazeret olarak sığındıkları çoğunlukçu sapmayla, Türkiye’nin sırtına hançer vurmaya, Türk milletinin kardeşliğini sakatlamaya heveslenenler, Ulus’taki tarihi ve milli coşkunun hala var olduğunu ve gerekirse tekrar yeni bir kurtuluş mücadelesi vermekten kaçınmayacağını akıllarından çıkarmamaları gerekmektedir.
Yeri gelince milliyetçi kesilen, yeri gelince küreselci olan, kimi zaman BOP’çu kimi zaman Türkiyeli olarak kendisini takdim eden, karar ve uygulamalarında Ankara;nın menfaatinden daha çok başka başkentlerin projelerini savunan kararsız ve dengesiz zihniyetlerin, Milli Mücadele mührünü barındıran kutlu Meclisimizin saygınlığını içtenlikle benimsemeleri bize göre çok zordur.’’
Türkiye’nin, gittikçe derinleşen ve genişleyen bir kavga ve tahammülsüzlük ortamı yaşadığını öne süren Bahçeli, ’’Gaziantep’te bir doktor kardeşimizin hunharca ve alçakça katledilmesinin sebeplerini de bu karanlık iklimde aramak lazımdır. Genç yaşında cinayete kurban giden doktorumuza Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sağlık çalışanlarımıza başsağlığı diliyorum’’ şeklinde konuştu.
-BDP’li Üçer’in doktoru darp etmesi-
’’Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acil tıp uzmanı olarak görev yapan bir doktorumuzun da, bölücülüğün Meclis uzantısı bir partinin milletvekili tarafından şiddete maruz kalmasını da nefretle telin ediyorum’’ diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
’’Taşıdığı milletvekilliği görevini içine sindiremeyen ve layıkıyla benimsemeyen bu çürümüş şahsın, yalnızca mesleğini yapmakla meşgul olan bir kardeşimize el kaldırmasının ve dağdaki arkadaşları gibi vahşiyane bir tutum içinde hareket etmesinin karşılıksız bırakılmamasını temenni ediyorum. Bu olay, kimi zaman polise tokat atan, kimi zaman da doktora saldıran bu zihniyetin besin kaynağının ne olduğunu açıklıkla göstermiştir. Kaba güç gösterisi ile kamu görevini yerine getirenlere karşı uygulanan kirli ve aşağılık niyetlerin cevapsız bırakılmaması bizim en acil istek ve beklentimizdir. Bu anlayışın, dağdaki eşkıyalıkları yetmiyormuş gibi, kamuya ait yerlerde görev yapanlara el kaldırmaları ve darp etmeleri insanlığın neresinde bulunmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu saldırgana duyarsız kalmamalı, hukuk bu çapulcunun yakasını bırakmamalıdır. Şayet önlem alınmaz, gerekli tedbirlerde gecikme yaşanırsa, önüne gelen milletimize hizmet ve yardımla meşgul olan çalışanlarımıza orman kanunlarını uygulayacak ve bunu da kendilerinde hak olarak görecektir.’’
’’Sağlıkta Dönüşüm Projesi’’nin, vatandaşın gözünü boyamak için uydurulmuş temelsiz ve içi boş bir adım olduğunu öne süren Bahçeli, ’’Adalet ve Kalkınma Partisi’nin politika tercihi, doktorları zan ve töhmet altında bırakan yaklaşımı, sağlık hizmeti verenlerle hastaları ve yakınlarını birbirine hasım haline getirmiştir’’ dedi.
-Ekonomi-
Ekonomik gelişmelere de değinen Başbakan Erdoğan, ’’rekor kıran büyüme rakamları altında, ne büyük bir çelişkidir ki, vatandaşımız aç, yoksul ve işsizdir’’ ifadesini kullandı.
Bu yılın Mart ayında bütçe açığının 5,5 milyar liraya çıktığını ve büyünün bozulduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
’’Memurumuz hala bu yılın ilk yarısına ait zammı alamamıştır. Bankalara borçlar artmakta ve toplamda 170 milyar lirayı aşmaktadır. İç ve dış borç toplamı yaklaşık 517 milyar dolar düzeyindedir.
Başbakan Erdoğan, geçen haftaki konuşmasında 28 Şubat sürecini kast ederek, ’o dönemin karanlık ve sisli günlerinde yumruklarımızı sıkardık, dudaklarımızı ısırırdık, hep ’ya sabır’ derdik. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’ ifadelerini kullanmıştır. Peki Sayın Başbakan, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik kötürüm tablosundan dolayı yumruklarını sıkanlara, dudaklarını ısıranlara, ’ya sabır’ diyenlere karşı şimdi sen ne diyeceksin? Merak etme Sayın Başbakan, gün gelecek tekrar dudağını ısıracağın, ya sabır diyeceğin zamanlar inşallah gelecektir.’’
Bahçeli, MHP milletvekilleriyle sekizerli gruplar halinde yapacakları toplantıya da değinerek, yeni anayasa süreci, darbe soruşturmaları, uluslararası ilişkilerin ulaştığı seviye, bölgede yaşanılan gelişmeler ve komşu ülkelerle olan ilişkilerin ana gündem maddeleri olarak değerlendirmeye alınacağını söyledi.
AA