MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerine saylı günler kala TÜRKGÜNün sorularını cevapladı. 14 Mayısta yapılacak seçim öncesi tarihi mesajlar veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin bugünkü söyleşinde Aziz Atatürkün partisi CHPnin nasıl PKKnın güdümüne girdiğini gözler önüne seriyor.
Bahçeli, Son günlerde PKKnın elebaşları Millet İttifakına ve Kılıçdaroğluna arka arkaya destek açıklamaları yapıyorlar. Buna ne diyorsunuz? sorusuna şu yanıtı verdi:
Bunda şaşılacak bir şey görmüyorum. CHPnin istikameti Kandile açılıyor. İYİ Partinin pusulası Kandil ve Pensilvanyayı gösteriyor. Cumhuriyeti kuran partiden Cumhuriyeti yıkmaya azmetmiş bir partiye sinirleri ve sabırları zorla zorlaya taşıyan Kılıçdaroğlu ve yönetimidir. çok yazık. Zillet partilerinin cevaplaması gereken ilk soru, HDP ile PKK arasındaki ilişkiye nasıl yaklaştıklarıdır. Bu ittifak ortakları, bu soruya cevap vermekten ısrarla kaçıyor. Aslında herkesin bildiği, HDPnin de PKKnın da inkr etmediği bu ilişkinin itirafı konusunda altılı masanın sessizliğe gömüldüğü anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu, HDPnin 11 maddelik terör ve tutum belgesine onay verdi. Peki başka hangi tavizlere tamam dedi? Bölücü destek karşılığında hangi vaatleri sıraladı? Demokrasi, farklı siyas kimliklerin kendilerini özgür şekilde ifade etmelerine imkn tanır. Buna diyeceğim bir şey yok. Ne var ki, terörü bir yöntem olarak benimseyen oluşumların meşru siyas aktörlerden mutlaka ayrılması ve ayrışması şarttır. Demokratik siyasetin en önemli niteliklerinden birisi hak ve özgürlüklerin şiddete başvurulmadan ve başkalarına zarar verilmeden kullanılmasıdır. Siyasi ve demokratik mücadele ikliminde farklı siyas partilerin teröre yönelik bakışlarını, bu konuda izleyecekleri politikaları bilmek milletimizin en tabii hakkıdır. Seçmenlerin kanaatlerinin doğru şekillenmesi için seçim öncesinde zillet ittifakıyla HDP arasındaki ilişkinin gerçek mahiyetinin netleşmesi gerekmektedir. HDPnin Kılıçdaroğluna verdiği desteğin sebebi, karşılığı nedir? Mertçe söylesinler, öğrenelim. Şeffaflık diyorlar, işte fırsat. Ancak onlarda bu cesaret, bu yürek maalesef yoktur.
İYİ PARTİNİN PKK İLE ORTAKLIĞI KESİNLEŞTİ
Bahçeli, İYİ Partiye ise şu sözlerle tepki gösterdi:
Ne hazindir ki, aramızdayken MHPde arayıp da bulamadıklarını, şimdilerde HDP ve PKKnın kapısında bulduklarını zannedenler vahim bir yanlışın, iflah olmaz bir yozlaşmanın pençesindedir. Bu siyaset arazlı, ayıplı ve değersiz bir siyasettir. Milletine sevdalı bir saftan bebeklere kurşun sıkan canilerin tarafına geçmek olsa olsa tuhaf bir cinnet hali, tufeyli bir akıl tutulması, pespaye bir tutsaklıktır. Şehitlerimizin katilleriyle sarmaş dolaş olanları kul affetse bile Allah affeder mi? İhaneti herkes unutsa bile Türkiye sevdalıları hiç unutur mu? İYİ Partinin HDPyle, bölücü terör örgütüyle emel ve hedef birlikteliğine ahlak ve vicdan sahibi hangi insanımız anlayış gösterir? Ülkücü kimliğini yere düşürüp üzerinde tepinenlere ne demeli? MHPyi PKKya değişenleri nasıl izah ve ifade etmeli? Bu kadar devşirilmiş bir siyasetin ülkemize sağlayacağı en küçük bir şeyden bahsetmek akıl karı mı? Ya CHPyi nasıl tarif edelim? Aziz Atatürkün partisini bölücü teröre rehin bırakanları nasıl tanımlayalım? CHPyi Kandilin mağara deliklerine İPle bağladılar. Bağlayanlar Türk ve Türkiye düşmanları, buna boyun eğenler CHPnin bugünkü çürümüş yönetimi. PKKlı Sabri Ok, PKKnın altılı masaya verdiği desteğin normal olduğunu ileri sürüyor. çünkü masanın altındaki gizli ortaklardan birisi de PKKdır. Hıyanet sabitleşmiş ve somutlaşmıştır. PKKlı terörist Murat Karayılan, 14 Mayısta sadece Cumhurbaşkanı değil, sistem de değişecek diyor. Kuşkusuz halt ediyor. Saklandığı inden bakınca Türkiyeyi kendi gibi görüyor. Bir başka terörist Duran Kalkan, CHPye, İYİ Partiye her türlü desteği vereceğiz diyor. Yine bir diğer PKKlı terörist Bese Hozat aynen şunu söylüyor: Biz HDPnin Millet İttifakını destekleme tutumun değerli, önemli ve anlamlı buluyoruz. Seçim süreciyle birlikte güçlü bir mücadele yürütülürse bu faşist iktidar 14 Mayısta yıkılacaktır. Terörist Sırrı Sakık durur mu, o da bu aralar nefretini kusuyor. Geçen günlerde şöyle konuşmuş: Biz üç-beş bakanlık pazarlığı peşinde değiliz. Biz bu sistemi değiştireceğiz. Bizim küçük hesaplarımız yok, 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz. PKKlıların bu çıkışlarına karşılık ne CHPden ne de İYİ Partiden hiçbir itiraz gelmedi. Rahatsız olmadılar. Bilakis bıyık altından güldüler. CHPnin PKKyla ve HDPyle birlikteliği tescillendi. İYİ Partinin ve diğer zillet partilerinin PKKyla ve HDPyle eylem ve hedef ortaklığı alenileşti, pekişti. Bir tek İYİ Partili bir milletvekili vicdanının sesine kulak verip cesaret gösterdi, mertçe tepkisini dile getirdi ve partisinden istifa etti. Kumar masası olan altı partili masa resmen yedili masaya döndü. İki belediye başkanıyla birlikte 7+2 formatına büründü. Bunlar mı ülke yönetecek? Bunlar mı dertlere çare olacak? Bunlar mı sorun çözecek? Bunlar mı Türkiyeyi büyütecek? Deli saçması bir beklenti. Kukla Cumhurbaşkanı adayıyla sayısı her gün artan muhtemel Cumhurbaşkanı Yardımcıları siyaseti kirletiyor. Kimliksiz siyasetçiler at koşturuyor. Kılıçdaroğlu ne dediğini bilmiyor. Ağzından çıkanları kulağı duymuyor. Terörist Demirtaşı, Soroscu casus Kavalayı, KHKlıları serbest bırakacağım diyor. Hukukun üstünlüğü amir ve amil iken bir siyasetçi böyle bir şeyi nasıl söyler? Adalet bunun neresinde? Suçluları affetmek ancak despotik ve otokratik yönetimlere has bir çarpıklıktır. Kılıçdaroğlu demokrasiye ve hukuka cephe almıştır. Bu durum korkunç bir ilkelliktir. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Zillet ittifakı zifiri karanlık içinde. İstanbul belediye başkanı şehrini terk etmiş, fellik fellik dolaşmaya başlamıştır. Utanç verici bir tablo karşımızdadır. Dünyanın en büyük Türk kenti başıboştur. Yüzüstü bırakılmıştır. Emanete ihanet edenlerden milletimize ve ülkemize hayır gelmez. İstanbula ve Ankaraya sırt çeviren belediye başkanlarını, onları dolduruşa getirip küçük siyasi hesaplarına alet eden ve Kılıçdaroğluna potansiyel mevzi kazan İYİ Parti Başkanını millet hoş görmeyecek, bedelini de misliyle ödetecektir. Zillet ittifakının gemisi su ala ala batmaya başlamıştır. PKKnın ve FETÖnün emperyalist talimat ve tavsiyeli can simitleri, fitne ve hıyanet filikaları hiçbirini kurtarmaya yetmeyecektir.
ADETA MEYDAN OKUDULAR
Bahçeli, HDP ile ilgili de, Tehlikenin de ötesinde, iyice şımarmış vaziyetteler. HDPnin çatısı altında seçime girecek olan Yeşil Sol Parti, Öcalan canisine özgürlük, askeri operasyonları durdurma, çok dilli anayasa vaatlerinde bulundu. Bu zillet hedeflerini HDP Eşbaşkanları açıkladı. deta meydan okudular. 76 sayfalık Buradayız, Birlikte Değiştireceğiz başlıklı seçim bildirgesi bir ihanet ve yıkım beyannamesidir. Kemal Kılıçdaroğlundan çıt çıkmadı. HDPnin Yeşil Sol Parti maskesiyle dile getirdiği hükümsüz ve melun vaatlere İYİ Parti suskun kaldı. Bu suskunluk ikrar değil mi? Bu suskunluk onay değil mi? Kimi kandırıyorlar? Dahası var: KHKlar ve OHAL Komisyonu kararları tüm sonuçlarıyla birlikte iptal edilecekmiş. Yani PKKlılar ve FETÖcüler serbest kalacakmış. Şu küstah ve kifayetsiz emele bakar mısınız? Bunlar kendilerini ne sanıyor? Suriye ve Iraktaki askerlerimizi geri çekeceklermiş. Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırılacaklarmış. Türkiyeyi yıkacağız demenin şifreli mesajlarını veriyorlar. Suriyenin etnik ve mezhep temelinde bölünmesine çanak tutulacakmış. YPG kendi geleceğini tayin edecekmiş. Aslında bu görüşler zillet ittifakının gizli gündemidir. Kılıçdaroğlunun asıl ve potansiyel hedefleri de bunlardır. Bu itibarla zillet ittifakı bir beka sorunudur. Bir güvenlik tehdididir. Milli birlik ve kardeşliğimize, iç huzur ve barış ortamımıza kurulmuş kanlı ve kalleş bir pusudur.
KILIçDAROĞLU, ZALİMLERİN TRUVA ATIDIR
MHP lideri Bahçeli, Tehdit bu kadar yakın ve yoğun mu efendim? sorusuna ise, Evet bu kadar yakın, yoğun ve hatta yaygındır. Kılıçdaroğlu zalimlerin Truva atıdır. Bu zillete tahammül etmek, göz yummak, ön açmak Türkiye için tarihi haklarından vazgeçmek demektir. LGBT ittifakına milli ahlakımızla, milli varlığımızla direnip inşallah rezil oyunu bozacağız diye yanıt verdi.
Bahçeli, Millet İttifakı içerisindeki LGBT desteğiyle ilgili, Kılıçdaroğlunun LGBT sempatisi yeni değil. İYİ Partinin içinde bile LGBT destekçileri var ve biliniyor. Kılıçdaroğlunu destekleyenler LGBTye özgürlük çağrısı yapmadı mı? Yeşil Sol Parti seçim beyannamesine bunu almadı mı? Aldı. Her şey ortada. Saklayacak, gizleyecek ve üzerini örtecek bir şey kalmadı dedi.