Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen iller arasında yer alan Diyarbakırda incelemelerini sürdüren ve önceki gün kentten ayrılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) değerlendirme toplantısı düzenledi.
Bakan Bozdağ, toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Afet durumunda devlet-millet iş birliğinin Türk halkının önemli bir özelliği olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, Bu bizim gücümüze güç katıyor. Diyarbakır özelinde biz enkaz kaldırma çalışmalarını yıkılan binalarda tamamladık ve yaralı vatandaşlarımızın, vefat eden vatandaşlarımızın hepsini enkazdan sonraki süreçlerini yönettik. Enkaz altından kurtarılanlar, vefat edenlerle ilgili kimliklendirme ve tedavi çalışmaları tamamlanmış oldu. Şu anda Diyarbakırımızda vefat edip de kimliklendirmesi yapılmayan hiçbir kardeşimiz kalmamıştır. Tabii Diyarbakır sadece kendi yarasını sarmakla kalmadı. Bölgeye de yardım konusunda seferberlik içerisinde oldu. Hem Diyarbakırın imkanları hem sağlık tesisleri hem de diğer vatandaşlarımızın desteklerinin bölgeye de yansıdığını buradan bir kez daha ifade etmek isterim diye konuştu.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARIMIZ BÜYÜK BİR YOĞUNLUK İçERİSİNDE çALIŞMAYI YÜRÜTMEKTEDİR
Cumhuriyet Başsavcılıklarının 7 gün 24 saat esaslı çalıştıklarını belirten Bozdağ, Deprem sürecinden sonra adli süreçlerin sağlıklı işlemesi konusunda da Adalet Bakanlığı, yargı görevi yapanlar adliyelerimiz, Cumhuriyet Başsavcılıklarımız, büyük bir yoğunluk içerisinde çalışmayı yürütmektedirler. Deprem nedeniyle yıkılan binalardan ceza soruşturmasına konu olan binaların tamamıyla ilgili adli soruşturmalar Cumhuriyet Başsavcılıklarımız tarafından resen başlatılmıştır. Bu kapsamda adli soruşturmalar nedeniyle ceza soruşturmasına esas olmak üzere adli soruşturmalara konu olan binalardaki delil tespitlerinde önemli ölçüde tamamlandığını buradan ifade etmek isterim. Şu anda Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya dışındaki illerimizde delil tespit işlemlerinin ceza soruşturması kapsamında tamamlandığını buradan ifade etmek isterim dedi.
DEPREM BÖLGESİNDE 7 BİN 598 BİNADA DELİL TESPİTİ TAMAMLANDI
Depremden etkilenen illerdeki yıkılan binalardan 7 bin 598inin delil tespitinin yapıldığını ifade eden Bozdağ, Diğerleri ile ilgili delil tespit işlemleri de büyük bir gayretle devam etmektedir. Önemli ölçüde oralarda da sona yaklaşılmıştır. Vatandaşlarımız şundan emin olsun. Ceza soruşturmasına konu olan binaların enkazları, bilirkişiler ve Cumhuriyet Savcımızın gözetiminde bilirkişilerce delil tespiti yapılmadan kaldırılmamıştır. Bundan sonra da delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazın kaldırılması söz konusu değildir. Aksi yönde beyanların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını buradan ifade etmek isterim. Şu ana kadar Cumhuriyet Savcılıklarımız ile bu kapsamda 7 bin 598 müstakil binada bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle delil tespiti yapıldığını ifade etmek isterim diye konuştu.
612 ŞÜPHELİ HAKKINDA İŞLEM YAPILDI, 184Ü TUTUKLANDI
Depremde yıkılan binalarla ilgili sorumlu 612 şüpheliden 184ünün tutuklanarak cezaevine gönderildiğini kaydeden Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
Deprem bina soruşturmalarının dökümüne baktığınızda, bugüne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığını, bunlardan 184ü hakkında tutuklama kararı verildiğini, 214ü hakkında adli kontrol, 71i hakkında yakalama kararı verildiğini, 55 kişi hakkında gözaltına alınma kararı verildiğini, şu anda 2 kişinin de gözaltında olduğunu, hakkında işlem başlatılan kişilerden 16sının da vefat ettiğini, vefat ettiği için de ona göre işlem yapıldığını burada ifade etmekte fayda görüyorum. Bunların sıfatlarına baktığımızda tutuklu olanların 79unun müteahhitlerden, 74ünün yapı sorumlusu, 13ünün yapı sahibi, 18inin binada değişiklik yapan olduğunu görüyoruz. Adli kontrol kararı verilenlerin ise 72sinin müteahhit, 92sinin yapı sorumlusu, 22sinin yapı sahibi, 28inin de binada değişiklik yapan olduğunu buradan ifade etmek isterim. Deprem bölgelerinde yaşanan 351 hırsızlık vakasında 179 şüpheli tutuklandı. 36 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildiğini görüyoruz. Yağma konusuna gelince, bugüne kadar depremin yaşandığı günden bugüne kadar, meydana gelen vaka sayısı sadece 4tür. Tutuklu sayısı da 4tür. Özellikle ifade etmek isterim ki yağma konusunda kamuoyuna yansıyan bilgilerin çoğunun asılsız olduğu da ortaya çıkmıştır. Tabii sanki vatandaşlarımızın böyle bir eğilimi varmış gibi bir algı gayreti içerisine girenler de oldu ama adli veriler, yağma konusundaki algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığını ve onları açık açık tekzip ettiğini göstermektedir. Tabii son olarak dolandırıcılık ile ilgili de çünkü bu vesileyle dolandırıcılık suçları da olabilir. Bu kapsamda şu ana kadar 5 nitelikli dolandırıcılık vakası olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda da 7 kişinin tutuklandığını ifade etmek isterim.
GİZLİLİK KARARI VERİLEN HERHANGİ SORUŞTURMA YOK
Kamuoyunda yürütülen bazı soruşturmalara gizlilik kararı verildiği iddialarının asılsız olduğunu söyleyen Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
Adli süreçler hukukumuza uygun bir şekilde ve hukukun emrettiği usule uygun olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir. Özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem kapsamında, Adıyamanda yıkılan İsias Otelde uygulama eğitimine spor müsabakaları için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden (KKTC) gelen kafileden 35 kardeşimiz de hayatını kaybetmişti. Onlara da ayrıca Allahtan rahmet diliyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar, bu konuda bizatihi aradı ve bunlarla ilgili adli süreçler hakkında benden bilgi aldı ve konuya hassasiyet gösterdi. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu hususta şunun bilinmesinde fayda var. Kamuoyunda sanki İsias Otelde ölen sporcularımız ve diğer bazı konularla ilgili açılan soruşturmalarda gizlilik kararı verildiğine ilişkin yalan bir haber var. Bir kez daha söylüyorum, İsias Otel ve diğerleriyle ilgili verilmiş bir gizlilik kararı yoktur. Şu anda da Türkiye genelinde yürüyen soruşturmalarda gizlilik kararı verilen herhangi soruşturma yoktur. Soruşturmalar usule uygun, gizlilik kararı alınmadan yürütülmektedir. Adıyamandaki Sulh Ceza Hakimliğimiz tarafından böyle bir karar verilmemiştir. Böyle bir karar talebi de savcılığımız tarafından yapılmamıştır. Bu nedenle bu haberinde buradan asılsız olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim. Özellikle deprem felaketinin ortaya çıkardığı sonuçlar bizim mevzuatlarımızı önemli ölçüde gözden geçirmemiz gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Adalet Bakanlığı olarak biz de ceza mevzuatımızı ve diğer mevzuatlarımızı böylesi bir durumda cezai yaptırımlar dahil olmak üzere işlenen suçlar ve diğer hususları da içerecek şekilde bir hazırlık içerisindeyiz. Şu kadarını söylemekte fayda görüyorum. Örneğin, deprem döneminde yaşanan zorluklardan sıkıntılardan istifade ederek, haksız kazanç elde etmek isteyen gayri ahlaki, gayri hukuki kazanç elde etmek isteyenlerle ilgili yeni dönemde, yeni bir yaptırım uygulamasına geçilecek. Örneğin kiraya vermek istiyor, kiralar 5 liraysa 20 liradan kira yapıyor ya da nakliye 3 liraysa 10 liradan götürüyor. Ya da başka başka hizmetler hem malların taşınması, nakliyesi, hizmet sunulması, hizmetin alınması ne kadar iş ve işlem varsa bu deprem nedeniyle yaşanan felaket nedeniyle bölgedeki insanların ve ülkemizin yaşadığı zorlukları kendileri için gayrimeşru kazanç elde etmeleri için fırsat görenlere karşı hukuk gereğini yapacaktır. çok ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız. Ama bu düzenlemeler özel düzenleme olacaktır. Böylesi zamanda uygulama imkanı bulacak. Örneğin sağlık nedeniyle salgın oldu, burada da bu dönemde de benzer şeyleri yapanlar, başka başka işler de oldu, gördük ki mevcut ceza kanunumuz bu konuda yeterli değil. Onun için de arkadaşlarımız çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanımıza da arzımızdan sonra bu konuyu inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisimizin (TBMM) gündemine gelecektir.