Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Ticaret Odası (ATO) Fuar ve Kongre Merkezinde, Ankara 2 Nolu Barosu tarafından düzenlenen Avukatlık Kanunu çalıştayına katıldı. Bakan Bozdağ, Türkiyede yeni bir avukatlık kanununa ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Esasında 2010dan sonraki süreçte çok ciddi çalışmalar da yapıldı. O dönemlerde barolarla ortak gayret içerisinde, neredeyse Türkiyenin bütün illerinde avukatlık kanununu enine boyuna tartıştık. 2017de Meclise sunabilecek hale getirmiştik. Ekimde parlamentoya sunmayı planlamıştık; ama kısmet olmadı. Şu bir hakikat ki; bu yolculuk eninde sonunda hedefine ulaşacak diye konuştu.
Yeni anayasa üzerinde de çalışmaların yoğunlaştığını ifade eden Bozdağ, Türkiye Yüzyılının ilk anayasası, içerisinde savunma hakkını anayasaya müstakil bir başlık altında yer verecek ve bunun detaylarını burada özetle koyacak. Önemli kısımlarını kanuna bırakacağız. Hakimlik ve savcılık teminatı nasıl anayasada yer alıyorsa avukatlık teminatı aynı maddenin içerisinde veya sonrasında yer alacak dedi.
AVUKATLIK, İTİBAR SUİKASTINA UĞRAYAN MESLEKLERİN BAŞINDA
Avukatların bugün en çok itibar suikastına uğrayan meslek mensuplarının başında geldiğini belirten Bozdağ, Maalesef bugün en çok itibar suikastına uğrayan meslek mensuplarının başında neredeyse avukatlarımız geliyor. Büyük bir haksızlıkla karşı karşıyalar. Bunu da görüyoruz. Herkes kendi haksızlığını avukatın üzerine yıkmaya, kendi yanlışını avukatla izah etmeye ve onları günah keçisi ilan edip, Ne varsa bunlar avukatlar yüzündendir demeye başlayan ilkel bir zihniyeti de görüyoruz. Onun için avukatlarımızın saygınlığının artması ve imkanlarının geliştirilmesini, yargıya güven bakımından olmazsa olmaz olarak görüyoruz diye konuştu.
BAZI DAVALARA AVUKATLA GÖRÜLME ZORUNLULUĞU GETİRECEĞİZ
Bakan Bozdağ, bazı davalara avukatla görülme zorunluluğu getirmeyi planladıklarını belirterek, Bazı davalar avukatla görülmediği zaman hak arama, hakkın tespiti, doğru yere teslimi konusunda ciddi sorunlar yaşandığını görüyoruz. Vatandaşlarımızın, özellikle ceza alanında avukatla temsilinin çok düşük olduğunu görüyoruz. Sözleşmeli avukat tutma oranı, ceza mahkemesi yargılamasında yüzde 39 rakamını gösteriyor. Bu demektir ki vatandaşlarımızın kendi iradeleriyle tuttuğu avukat oranı yüzde 40ı bile bulmuyor. Eğer bir ülkede vatandaşların ceza davalarında avukatla temsil oranı yüzde 40ın dahi altında ise o zaman insan hak ve hürriyetlerinin uygulanması mahiyetinde olan ceza mahkemesi alanında bizim ciddi eksiklerimiz vardır ifadelerini kullandı.
Bozdağ, hukuk sigortası konusunda da çalışmaların devam ettiğini ifade ederek, Bir yandan Türkiyenin bir yandan da dünyanın tecrübesini inceleyerek Nasıl bir sistem kurarız, bunun üzerinde çalışıyoruz. Türkiyede herkes bu işe biraz yabancı. Herkesin bir endişesi ve şüphesi var; ama biz şüphe ile yaklaştığımız hiçbir işte netice alamayız. Bugün dünyanın, hukuk devleti bakımından örnek gösterilen pek çok ülkesinde hukuk sigortasının var olduğunu görüyoruz. Öyleyse bizim Türkiyede, hiç olmazsa başlangıçta ihtiyari bir hukuk sigortası düzeni kurup kademe kademe hizmete sunmamız, elbette ülkemizin kazanımıdır dedi.
HİçBİR HUKUKİ ENGEL SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Programın ardından gazetecilerin sorularının yanıtlayan Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğanın adaylığına ilişkin tartışmalarla ilgili şöyle konuştu:
Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı anayasal hakkıdır. Hiçbir hukuki engel söz konusu değildir; çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olarak 2018de seçilmiştir ve şu anda yapılacak seçim 2nci seçimdir. Kaldı ki bu yorumu yapanlar, yürürlük maddesine baktığında; Anayasanın 75, 77 ve cumhurbaşkanı seçimine ilişkin 101inci maddesinin yürürlük tarihini çok net bir şekilde 2018de yapılan cumhurbaşkanı ve parlamento seçimiyle yürürlüğe girdiğini ifade ediyor. Dolayısıyla 101inci maddenin ilk uygulaması Anayasaya göre de 2018de olmuştur. 2nci uygulaması da 2023te olacaktır. Hukuk bunu söylüyor; ama kendilerine göre hukuk uygulamaya çalışanlar iddia ediyor. Bizimki iddia değil, hukukun söylediği ifadedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı anayasal hakkıdır, önünde hiçbir engel yoktur. Böyle hukuk uydurma yerine herkes seçime çalışsın, meydanda rekabetimizi yapalım.