Bakan Fidan, resmi ziyarette bulunduğu İranda mevkidaşı Emirabdullahiyan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Türkiye ve İranın bölgedeki büyük ülkeler olduğunu, barış ve istikrarın sağlanması sorumluluğunu taşıdığını belirterek, Bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunduk. Biliyorsunuz Türkiye ve İran, bu bölgenin iki büyük ülkesi. Bu büyüklükberaberinde de sorumluluk getiriyor. Bu sorumluluk bölgemizdeki barışın ve istikrarın sağlanmasını bize mecbur kılan bir sorumluluk. Bu çerçevede konularımızı ele aldık. Başta Suriye, Irak, Filistin, Güney Kafkasya, Yemen ve Afganistan olmak üzere ayrıca Ukrayna ve Libya konularını da masaya yatırdık. Suriye konusunda kendileri de ifade ettiler, daha derinlikli neler yapılabilir o konuyu ele aldık. Bizim Türkiye olarak Suriye konusundaki pozisyonumuzun ne kadar net olduğunu biliyorsunuz. Bizim Suriye hükümetinden ve onlarla yapacağımız iş birliğinden beklentilerimiz net. Özellikle bunlar ülkemizdeki mültecilerin, sağ salim, gönüllü bir şekilde, onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönmesini Suriye hükümetinin temin edici adımlar atması. İlave mültecilerin, ülkemize gelmesini önleyecek tedbirler alınması ve üçüncü ve son olarak da terörle mücadelede, özellikle PKK terörünü yok etmede ülkemizle iş birliğine önem vermesi ve PKK terörünü Suriye gündeminden çıkarma yolunda bizimle beraber çalışması. Bunlar bizim için olmazsa olmaz konular. Kendilerinin de olmazsa olmazı var, biz bunları anlıyoruz. Özellikle İran ve Rusya katılımıyla da 4lü formatta konularımızı tartışıyoruz dedi.
KRİZLER, İRANLA İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİNİ GÖSTERİYOR
Bakan Fidan, bölgedeki gelişmeler ve krizlerin, Türkiye-İran iş birliğinin önemini ortaya koyduğuna dikkat çekerek, Bulunduğumuz coğrafyadaki gelişmeler ve krizler İranla iş birliğimizin önemini her gün bir kez daha göstermektedir. İkili ilişkilerimizi Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi gibi kurumsallaşmış diyalog mekanizmalarıyla daha da ileri taşımak arzusundayız. Biliyorsunuz, Sayın Reisiyi 8. Yüksek Düzeyli İş Birliği Toplantısı için ülkemizde ağırlamak için bekliyoruz. İnşallah kendileri Türkiyeye gelecekler, Sayın Cumhurbaşkanımızla buluşacaklar. Bugün de bu toplantının hazırlıkları kapsamında Kardeşim Hüseyin ile verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Kendisi de ifade ettiler, ikili ve bölgesel iş birliğimizi karşılıklı yarar anlayışıyla daha da geliştirme arzusunda olduğumuzu teyit ettik. Ortak sınır güvenliği, terörizmle mücadele, ulaştırma, yüksek öğretim gibi pek çok konuda müzakere ettik, görüşlerimizi paylaştık. Terörle mücadele konusunda da beklentilerimizi birbirimize aktardık. Özellikle PKK-PJAK tehdidinin ortadan kaldırılmasıyla ilgili hassasiyetlerimizi gündeme getirdik ifadelerini kullandı.
TİCARET HACMİMİZ ARTIŞ EĞİLİMİNDE
İkili ticaret hacmimiz, pandemi sonrasında artış eğiliminde diyen Bakan Fidan, Bu ivmenin sürdürülebilmesi için atılacak adımları görüştük. 30 milyar dolar hedefine ulaşmak için somut konular neler olabilir bunları çok detaylı ve uzun görüştük. Sınır ticaretinden, tarım, hayvancılık, enerji, lojistik yollar gibi çok değişik konularda, ülkelerimizin pozisyonlarını, yaptığımız hazırlıkları ve fikirlerimizi paylaştık. Ayrıca firmalarımızın ve vatandaşlarımızın karşılaştığı sorunların ne şekilde aşılabileceğini de çok olumlu bir şekilde masada tartıştık. Tüm bunları yakın zamanda düzenleyeceğimiz Karma Ekonomik Komisyon Toplantısında ayrıca etraflıca ele alacağız. Görüşmelerimizde enerji alanındaki iş birliğimize ve bölgesel kalkınma projelerine de değindik. Her iki tarafta da muhtelif ikili meselelerin karşılıklı anlayış, iyi komşuluk ve iş birliği temelinde diyalog yoluyla çözülmesinde güçlü bir arzu var. Bütün arkadaşlarımız bu şekilde çalışıyorlar diye konuştu.
AVRUPADA İSLAMA YÖNELİK SALDIRILAR ARTMIŞ DURUMDA
Bakan Fidan, mevkidaşı Emirabdullahiyan ile İslamofobi konusunu da değerlendirdiğini, özellikle Avrupada İslama karşı saldırıların arttığını ve bunların kasıtlı yapılan şeyler olduğunu vurguladı. Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
İslamofobi ile ilgili konuları değerli dostumla görüştük. Biliyorsunuz son zamanlarda özellikle Avrupada kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerime yönelik, kutsal değerlerimize yönelik saldırılar artmış durumda. Bunu da biraz kasıtlı şekilde yapıyorlar. Buna yönelik İslam İşbirliği Teşkilatı çatısında neler yapabiliriz, ne türden tavırlar alabiliriz, iki Müslüman ülke olarak bunun da görüş alışverişinde bulunduk.
Ayrıca, biz Türkiye olarak İran ve Suudi Arabistan arasında varılan mutabakatı da destekliyoruz. Bunu ilk yapıldığı zaman da söylemiştik. Şimdi de söylüyoruz. Özellikle kendileri de söylediler, Suudi Arabistan, İran, Türkiye bölgenin güçlü ve büyük, sorumlu ülkeleri. Bu ülkelerin barış ve istikrar içinde olmaları bölge halkları için de fevkalade önem taşımakta.
Nükleer Anlaşma müzakerelerinin devam etmesini de önemli buluyoruz. Bu konuda da kendilerinden bilgi aldık. Onun için de ayrıca teşekkür ediyorum. Son gelişmeleri bizimle paylaştılar.