çankaya Köşkünde önceki akşam 20:00de başlayan toplantı 6,5 saat sürdü. Başbakan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadoludan davet ettiği sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine bir konuşma yaptıktan sonra davetlileri dinledi. Güneydoğudan katılan sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin ana gündemi Sur ve bölgede devam eden çatışmalar oldu.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar, kendileri için öncelikli konunun devam eden çatışmalar olduğunu ve bunu naklettiklerini anlatarak Başbakanın hendek ve barikatlar konusunda tavrının net olduğunu söyledi.
UMUTLARIMIZI KORUYORUZ
Sayar kısa vadede bir gelişme beklememekle birlikte umudunu koruyor. Doğu ve Güneydoğu bölgesinden oda ve borsa başkanları, esnaf odaları, ziraat odaları ve bazı STK temsilcileri olarak yaklaşık 95 kişi katıldık toplantıya. Ben özellikle çatışmalı süreci insani, sosyal ve ekonomik boyutunu yaşanan ağır tabloyu aktardım. Bunun şehir çatışmalarının bir sonucu olduğunu söyledim. Öncelikli talebimiz diyalog sürecine dönülmesi. Silahların patlamadığı çatışma ve ölümlerin olmadığı ortama dönülmesi. Bu sürece dönülmesi noktasında bir planlama varsa muhataplar konusunda genişletme varsa tamam ancak HDPnin de bu planlamanın içerisinde olması gerektiğini belirttik. Acil ekonomik taleplerimizi ilettik. Başbakan Davutoğlu hendek ve barikatların varlığını sürdürdüğü müddetçe güvenlikçi yaklaşımdan vazgeçilmeyeceğini söyledi. Bu konuda net. Ancak her şeyin konuşulmaya başlamasının ancak silahtan vazgeçilmesiyle olabileceğini de belirtti. Bana göre umut tümden yitirilmiş değil. çatışmaların sona ermesinin ardından sosyal ve ekonomik yaraların sarılmasına ilişkin çalışma yürütülüyor. Bu nedenle çatışmaların sona ereceğine ilişkin bir umut doğuyor zayıf olsa da.
Yol haritası belirleniyor
Başbakanın toplantısını olumlu bulan Doğu ve Güneydoğu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı (DOGÜNSİFED) Şahismail Bedirhanoğluna göre hükümet bölgeye dair izleyeceği siyasetini inşa ediyor.
Sanırım Başbakan toplantıları hem bölgede yaşananlarla alakalı hem de önümüzdeki dönemde hükümetin bölgeye uygulayacağı politikalarla ilgili düzenliyor. İş çevreleri, STKlar ve farklı gruplarla izleyeceği siyaseti inşa etmek istiyor. Dün sabaha karşı 2,5ta bitti. Başbakan katılımcıların çoğunu dinledi ve bir değerlendirme yaptı. Diyarbakırdan giden temsilciler ve özellikle ben yaşanan tablonun ağırlığını aktardık. 2 bine yakın işyeri kapalı, on bin insan işsiz. Sur önemli bir merkez. Bu alan şu anda kapalı ve Diyarbakırın damarı kesilmiş durumda. Hükümetin Kürt meselesini nasıl çözüleceğine ilişkin perspektifinin masada olması gerektiğini söyledim. Hükümetin geçmişte atmış olduğu tarihi adımların olduğunu, Oslo ve İmralı sürecini hatırlatarak yeni bir diyalog döneminin başlatılmasını istedik. Önemli ölçüde Sur damga vurdu toplantıya. Doğu Anadoludan gelenlerin gündemi ekonomi ama Güneydoğu meselesi çatışmalar, Sur ve diyalog süreci. Operasyonları kararlı bir şekilde sürdüreceklerini belirtti, meseleyi de çözmek istediklerini söyledi. Bana göre kısa vadede umut yok, fazla iyimser olmamak gerekir, niyet beyanı olarak görebiliriz ama bir şey yapmak istiyorlar. Kafalarında oluşmuş net bir şey yok. çözüm için bu hendek ve barikatları toplumun gündeminden çıkarıp yeni bir dönem başlatmak istiyorlar. HDPnin sürecin içerisinde yer alması gerektiğini söyledik. Kendileri de böyle düşünüyorlar.
reyhan-aktar
KİRA YARDIMI SÜRESİZ OLACAK
Toplantıdaki tek kadın temsilci Diyarbakır İş Kadınları Derneği Başkanı Reyhan Aktardı. Diyarbakırın Sur ilçesine yapılan yardımları organize eden Aktar, Başbakan Davtoğluna Sur odaklı önerilerini aktarmış. Aktar Başbakanın kendilerini sabırla dinlediğini ve çözüm için istekli olduğunu belirtti.
Ben Surda yaşanan olaylarla ilgili taleplerde bulundum. Kira yardımının sokağa çıkma yasağının sürdüğü müddetçe devam edeceği söyleniyordu. Ben de insanların dönecek evlerinin bulunmadığını çoğunun evinin yıkıldığını söyledim. Yasaklar kalksa bile kira yardımının devam edeceğini belirttiler. Şu an bin lira yardım yapılıyor, ama yetersiz, evlerinden hiçbir şey alamadan çıktı insanlar. Geçinemiyorlar, gelirleri yok. Eşya yardımı ile ilgili bir çalışma yürütülebileceğini söyledim. İlerleyen günlerde para yardımı ile birlikte ev eşyası yardımı da yapılabilecek. Surda tapusu olanlar ve evi yıkılmış hiçbir ailenin mağdur edilmeyeceğini söyledi Başbakan. Açıkta kalan hangi aile olursa olsun otellere yerleştirileceğini tüm ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi. Bölgemizdeki insanların pek çok ihtiyacı var. Yerlerinden edildiler ve gittikleri yerlerde sıkıntı içindeler.
TOKİNİN YAPACAĞI KONUTLAR
TOKİnin yaptığı evlere yerleştirilebilir mi diye sordum. Buraların sahiplerinin bulunduğunu bunun mümkün olmadığını ancak TOKİnin yeni bir çalışma yapacağını belirttiler. Buradaki insanların rehabilitasyona ihtiyaç duyduklarını söyledim özellikle kadın ve çocuklar. Eğitim konusunda dezavantajlıydılar daha kötü oldu. Bu bölgede görev yapan öğretmenlere ayrıcalık talep ettim, maaş, emeklilik, özlük hakları konusunda. çünkü öğretmen kalmıyor bölgede. Bununla ilgili bir çözüm önerisi sunmadılar. KOSGEBin verdiği kredi ve hibeler var, bununla ilgili aksaklıklar var benim tespitim. çünkü insanlardan teminat bekleniyor ve şimdi teminat sıkıntısı var kadınlarda. Kadınlardan KOSGEB kredisi için teminat istenmesini yanlış bulduğumu söyledim. çünkü mal sahibi erkekler. Buna da ılımlı yaklaşıldı. Yeni düzenleme yapılabilecek. Bölgenin OHAL veya Afet Bölgesi kapsamına alınması talep edildi toplantıda, Başbakan OHAL tanımlamasından hoşlanmıyorum dedi. Ne bir afet ne de OHAL tanımlaması olmadan özel olarak ilgileneceklerini bölge ile ilgili çalışmalarını önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirttiler.
HÜKÜMETTEN UMUT VAR
Toplantıya katılan ve adının açıklanmasını istemeyen STK temsilcilerinden biri hükümetin, çatışmaların sona ermesinden sonra yapılacaklara ilişkin bir çalışmayı süratle yürüttüğünü belirterek bu tavrın kendilerinde umudun yeşermesine yol açtığını söyledi.
Bölgede diğer tarafla konuştuğumuzda çukurları kapatmayacaklarını, bölgeden çıkmayacaklarını ve şehir savaşını yükselteceklerini söylüyorlar. Sürekli bahar ayına atıf yapıyorlar. Hükümet cephesi ise kentlerden terör unsurlarının çıkarılacağını, hendeklerin kapatılacağını söylüyor. İki tarafta net. Ancak Silopi, Cizre ve Surda örgütün hkimiyet alanı gittikçe daralıyor gözlemliyoruz. Halktan destek yok ve kimse kapısının önünde savaş olsun istemiyor. Başbakan bunu okuyor, mevcut durum kulislerde tartışılmıyor, daha çok sonrasında yapılacaklar sohbet konusu. Bu da beni umutlandırıyor. Diplomatik bir girişim var mı bilmiyorum ama sertleşme ve restleşmeler sanki daha yumuşadı gibi geldi bana.