TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Oran, Ombudsmanlık kurumu sisteminin Avrupa’da çok iyi işlediğini kaydetti.
Ombudsman’ın hem hükümet hem de kamu kurumundan hesap sorması, bunu yaparken kendisinin de hesap verebilmesi gereğine işaret eden Oran, kamu başdenetçisinin, görevini yapabilmesi için bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini vurguladı.
Oran, konuşmasına şöyle devam etti:
AKP KLASİĞİ
’’Yine bir AKP klasiği yaşandı. AKP kendi adayını seçti. Seçilen kişiyi, yargıç olduğunda THY Washington’a götürmüş, yedirmiş içirmiş, bedelini ödemiş. Oğlu THY’de çalışıyor ve arkadaşlarının 5 yılda geldiği mevkiye 2 yılda gelmiş. Bu kişi, THY ile ilgili bir şikayet önüne geldiğinde tarafsız olabilecek mi? TBMM Başkanı Cemil Çiçek, geçmişte bu kişiyle çalışmak istemiş ama ataması dönemin Cumhurbaşkanı tarafından yapılmamış. TBMM Başkanı’na yönelik bir şikayet gelse, tarafsız olabilecek mi? Başbakan Erdoğan, bu kişinin oğlunun nikah şahidi olmuş. Kamu kurumları, TBMM Başkanı, Başbakan ile ilişkisi var. Hükümeti nasıl denetleyecek? Halkımız bu kişiye nasıl güvenecek? Mehmet Nihat Ömeroğlu, AKP’nin Ombudsmanı olacak. AKP, bu düzenlemeyi AB uyum yasaları kapsamında çıkardı. Halkımıza diyorum ki kamu denetçiliğine güvenmeyin, ambalaja, pakete inanmayın, etikete kanmayın. Çünkü ürün defolu, mal bozuk.’’
İktidarın mantığı nedeniyle dün seçim sürecine katılmadıklarını belirten Oran, ’’Böyle demokrasi, böyle Ombudsmanlık olmaz. Bu çakma demokrasi, aldatma Ombudsmanlıktır. Ömeroğlu, yemin etmeden istifa etmeli’’ dedi.