HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Danıştayın İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararını onaylamasına tepki gösteren Buldan, İstanbulu nasıl kazandıysak İstanbul Sözleşmesini de bir kez daha kazanacağız diye konuştu.
Buldanın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
KADINLAR EN ÖNDE YER ALDI: Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiyede de kadınlar hak adalet ve özgürlük mücadelesinin en önünde yer aldı. Kadınlar sokakları meydanları alanları asla ve asla terk etmedi. Kadınlar güvencesiz işlerde çalışmaya hayır dedi. Yoksulluğun kadınlaşmasına her yerde karşı çıktı. Kadınlar bir kadının daha katledilmesine tahammülümüz yok dedi. çocuk evliliğinin normalleştirilmesine karşı çıkan onurlu mücadelenin en önünde kadınlar yer aldı.
GERİ KAZANACAĞIZ: İrandan dünyanın her yerine yankılanan Jin Jiyan Azadi sloganıyla birleştiğini hep birlikte gördük. Danıştay bir karar alarak tek adamın sözleşmeden çekilme kararını hukuka uygun buldu. Hukuksuz kararın uygun bulunduğu bu hukuku daha doğrusu bu hukuksuzluğu biz kadınlar iyi biliyoruz. Bu hukuk kadınların değil erkek düzenin hukukudur. Bu nedenle de bu karar kadınlar nezdinde yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesinden asla vazgeçmeyeceğiz; yeniden uygulanması için mücadelemizden bir an bile geri durmayacağız. İstanbulu nasıl kazandıysak İstanbul Sözleşmesini de bir kez daha kazanacağız.
TUTUKLAMALARIN AMACINI GAYET İYİ BİLİYORUZ: İktidarın tüm sıkıştırma politikasına karşın muhalefet alanını büyüttü ve toplumsallaştırdı. Barıştan özgürlükten ayan bir söz üretmeyi bir yol inşa etmeyi başardı. Aday tartışmalarını kişilerden çok demokratik zemine çekmeyi ve ittifakı genişletmeyi kendine bir yol edindi. İşte Emek ve Özgürlük İttifakı tam da bu aralıkta bir kez daha yeniden halklara umut oldu. Kürt ittifakını genişletme çalışmaları bu aralıkta hız kazandı. HDP bu ülkenin iki egemen kutup arasına sıkışan tüm kesimlerine umut olmayı bir kez daha başardı. Bu nedenledir ki HDP Türkiyenin en güçlü değişim umudu olduğu için her gün yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyadır. HDPnin bileşeni olan demokratik bölgeler partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Diyarbakır il başkanı Hayrettin Altun gözaltına alınarak tutuklandı. Buradan kucak dolusu sevgilerimizi gönderiyorum onlara. Tabii biz bu tutuklamaların amacını gayet iyi biliyoruz. Kürt halkının demokratik siyasetteki kararlılığını ve geleceği belirleme gücünü kırma amaçlı olduğunu biliyoruz. Bu saldırılar aynı zamanda AKP-MHP ikilisinin seçim çalışmasıdır. Bizim ve mücadelemizi asla durduramayacaksınız.
PARİS SALDIRISININ TAKİPçİSİ OLACAĞIZ: Kürtlerin dahil olmadığı bir denklemi bu ülkede asla hayata geçiremeyeceksiniz. HDPnin temsil ettiği siyasi gelenek demokrasinin ve eşit birlikte yaşamın kurucu gücüdür. Bu iktidarın giderayak Kürt düşmanlığını daha da büyüterek bunu küresel bir siyaset haline dönüştürmeye çalıştığını da biliyor ve saldırılarından takip ediyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun Kürtler bir siyasal irade olmasın diye çırpınıp duran bir iktidar var karşımızda. En son Pariste Ahmet Kaya Kültür Merkezine yapılan saldırı da bu iklimin devamıdır. Tıpkı 9 Ocak Paris katliamı gibi! Bu katliamı bütün boyutlarıyla aydınlatma bağlantılarını açığa çıkartmak Fransız devletinin sorumluluğundadır. Bunun takipçisi olacağız.
HDPDEN SİZE ZAFER çIKMAZ: Kumpas ve kapatma davalarıyla siyasi operasyonlarla HDPyi engelleyerek kendisine siyasi zafer çıkaracağını sanan iktidar bloğu iyi bildin ki HDPden size zafer çıkmaz. HDPden demokrasi ive barışla buluşmak isteyen halklarımızın zaferi çıkar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDPye yapılacak Hazine yardımına tedbir konulması için AYMye başvuru yaptı. Partimiz hakkındaki kapatma davası da aynı siyasi kampanyayla açılmıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hesapların bloke edilmesi başvurusu da aynı siyasi kampanyanın bir devamı olup AYMyi baskı altında tutmaya yönelik bir girişimdir. AYMnin hukuki temeli olmayan bu başvuruyu değerlendirmeye almaması ve bir an önce reddetmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Hukuk komisyonumuz bugün bu konuya dair AYMye gerekli başvuruda bulunacak ve bir basın toplantısıyla gerekli açıklamaları yapacak.
2023, GİDİŞATI DEĞİŞTİRMENİN YILI OLACAKTIR: Asgari ücrete yüzde 54 zam yaptılar arından altı gün geçmişken tarihin gördüğü en büyük yılbaşı zamları gelmeye başladı. 1 Ocakla birlikte vergilere yüzde 122 zam getirildi. Asgari ücretliye sermaye ve devletin cebinden yüzde 54 zam yapıldı. İşte AKP ve MHP sömürü düzeninin gerçek yüzü budur. Türkiye halkları da bunu görmelidir. Bu iktidarın tek derdi kendi yandaşları ve rant düzenidir. Bu çarpık sistemde iki kesim ortaya çıkmıştır; biri saray ve çevresindeki yandaşlar. İkincisi ise faiz ve savaş lobileridir. Bunlar yüzde 1i temsil etmektedir. Geri kalan açlıkla karşı karşıyadır. Hal böyleyken AKP genel başkanı enflasyonun boynunu kırıyoruz diyerek har gün masal anlatmaya devam etmektedir. ENAG 2022 enflasyonunu yüzde 137,55 olarak tespit etti. TÜİK ise yine çalarak çırparak yüzde 64 olarak açıkladı. Asıl belini büktüğünüz, boynunu kırdığınız halktı, emekçidir, kadınlardır, gençlerdir, esnaftır. AKP-MHPnin iktidarda kaldığı her bir gün borç artıyor, enflasyon artıyor, dış ticaret artıyor. Bu iktidar ülkeye zarar ve ziyandır. Bu böyle sürmeyecek, yüzde 99, yüzde 1lik kesimin rant ve sömürü düzenini sona erdirecek kadar güçlü ve kararlıdır. Bu kirli denklem böyle devam etmeyecek. Halkı krizle yaşamaya alıştırdığını, ekonomik çöküşü normalleştirdiğini sanan iktidar çok büyük bir yanılgı içerisindedir. 2022 yılı açlığa, yoksulluğa, sefalete karşı önemli bir direniş ve mücadele yılıydı. Şimdi 2023 kazanmanın ve gidişatı değiştirmenin yılı olacaktır.
SEçİM GÜNÜNÜ İPLE çEKİYORUZ: Tarih ne olursa olsun nisan olsun mayıs olsun haziran olsun Türkiye halkları seçimlere hazırdır. O günün gelmesini iple çekiyoruz. çünkü sizin miadınız çoktan doldu. Gideceksiniz. Ant olsun da sizi biz göndereceğiz. HDP gönderecek. Sizin bıraktığınız enkazı da kötünün iyisine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını da olmayacağını da özellikle ifade etmek isterim. Toplum ne bu adaletsizlik düzenine ne de restorasyonlulara mecbur ve mahkm değildir. Üçüncü yolu temsil eden partimiz alternatifin adıdır, umudun adıdır. Bu umudu bundan sonra da emek ve demokrasi ittifakıyla herkese ses olmaya, mücadele çatısı olmaya devam edeceğiz.
BÜTÜN BU KARANLIK DAĞILACAK: Bizler cumhuriyetin 100üncü yılı geride kalırken asırlık sorunların cesaretle demokratik bilinç ve programla çözüleceğini söylüyoruz. Yeni bir zamanın şafağında eskiyi tekrar edenler kaybedecekler. Cumhuriyeti demokrasi ve barışla buluşturma mücadelesi ise kesinlikle bu dönem kazanacaktır. Artık oylama erteleme amacı güden sorunları görmezden gelen, hamasetle yol almak isteyen herkes bilmelidir ki bu topraklar çok uzun zamandır ertelenen ötelenen görmezden gelinen sorunlarını çözmek zorundadır. Yeni dönemde HDP cesaret ve kararlılıkla, adalet, eşitsizlik, yoksulluk, ayrımcılık gibi ülkenin temel sorunlarını çözecek gücün merkezi olacaktır. HDPnin en büyük amacı demokratik siyaset, demokratik müzakere ve onurlu bir barıştır. Bu konuda tek bir geri adım dahi atmayacağımızı ifade etmek isterim. Bizler bütün zorluklara rağmen bu yıkıntının içinden demokratik ve barış içinde bir ülke çıkaracağımızdan gayet eminiz. Bütün bu karanlıklar dağılacak, hem de yakın zamanda. Ve buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Seçimden sonra bu ülkede yeni bir dönem başlayacak. AKP-MHP ittifakı dağılacak onun yerine halkların birlikte yönetimde olduğu mutlaka inşa edilecek.
MUTLAKA BAŞARACAĞIZ: Türkiyeyi çoklu krizler girdabından kurtarmak için tarihsel bir yüzleşmeyi mutlaka ama mutlaka başaracağız. HDP bunu gerçekleştirmeye en yakın olduğumuz dönemdedir. Şenyaşar ailesine, Cumartesi Ailelerine, Gezi ailelerine, adalet arayan herkese adaletin geldiği. Kumpasların çökertme planlarının kayyumların tarihin çöplüğüne gönderildiği; tecrit rejiminin sona erdiği bir dönem için her şeyini ortaya koyan bir parti olarak yeni döneme hep birlikte girdik. En başta kadın mücadelesi olmak üzere yaşanan hegemonya krizine karşı yeni yaşamı eşit adil özgür bir gelecek için hayata geçireceğimizden kimsenin kaygısı ve şüphesi olmasın.