Terörle mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATOda beraberiz, güzel ama geliyorsun Yunanistanın adalarını silahlarla, uçaklarla donatıyorsun. Biz hala F-16 meselesini sizlerle çözemedik. Parasını verdiğimiz halde çözemedik. Kıbrıs meselesini hakkaniyetli bir zeminde yeni ve somut adımlarla çözüme kavuşturulması için diyalogtan vazgeçmiyoruz ifadelerini kullandı.
Bu yıl 6ncısı düzenlenen TRT World Forum, 35 ülkeden 100ü aşkın uluslararası tanınırlığa sahip konuşmacının katılımıyla Geleceği Şekillendirmek: Belirsizlikler, Gerçekler ve Fırsatlar temasıyla gerçekleştirildi. Şişlideki bir otelde gerçekleşen forum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın açılış konuşmasıyla başladı. Foruma Cumhurbaşkanı Erdoğanın yanı sıra Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile farklı ülkelerden akademisyenler, gazeteciler, politika belirleyicileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri yer aldı.
TÜRKİYE DİZİ İHRACATINDA DÜNYADA İKİNCİ SIRAYA YÜKSELDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burada yapılan tartışmalar iletişim sektöründe faaliyet gösterenler yanında ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyan siyasetçiler için de ufuk açıcı oluyor. TRT bu tür platformları vasıtasıyla iletişim mecralarında kalıcı izler bırakan milli yayıncılık kuruluşumuzdur. Amacımız tüm dünyada, iyinin doğrunun hakikatın sözcülüğünü yapmaktır. Son yıllarda her alanda olduğu gibi yayıncılık konusunda da ciddi mesafe aldık. Bir dönem yabancı dizilerin istilasına uğrayan ülkemiz bugün dünya çapında sinema, dizi, belgesel programlarına imza atıyor. İstanbul tabii ve tarihi güzellikleriyle değil, film ve dizileriyle de küresel çekim merkezi haline gelmiştir. Bugün Türkiye dizi ihracatında dünyada ikinci sıraya yükselmiştir. Toplam 150 ülke, 600 milyon kişiye ulaşan izleyici sayısıyla Türk dizileri Türkiyenin doğru tanıtımında önemli rol oynuyor. Bu gelişme turizm rakamlarını da olumlu etkiliyor. Türkiye Yüzyılının yayıncılık ayağını sizlerle inşa edecek, TRTyi giderek güçlenen küresel marka haline dönüştüreceğiz dedi.
İSTANBUL SÜRECİ BARIŞ İçİN İDEAL MÜZAKERE ZEMİNİ OLMA ÖZELLİĞİNİ KORUYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Covid-19 sürecinde kendi vatandaşlarımıza en iyi hizmetleri sunarken, salgınla mücadele çabalarına güçlü destek verdik. Maske, tıbbi donanım, aşı gibi her türlü malzemeyi dostlarımızla paylaştık. Salgın sürecinde ortaya çıkan manzara insanlık için umut verici olmamıştır. Rusya Ukrayna Savaşı yol açtığı ağır can kayıplarının yanında bölge ve dünya için çok ciddi insani, ekonomik ve politik maliyetler oluşturdu. Krizin en başından itibaren savaşın kazananı barışın ise kaybedeni olmaz. Bu ilkeyle yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Ukraynanın toprak bütünlüğünü güçlü şekilde savunurken Rusyaya yönelik akıl dışı politikalarla bölgedeki ateşin körüklenmesine de karşı çıktık. Gerek şahsımın Rusya ve Ukrayna liderleriyle yaptığı görüşmelerle, gerek ilgili kurumlarımızın temaslarıyla, dünyaya örnek teşkil edecek bir barış diplomasisine imza attık. İstanbul süreci, sahadaki gelişmelerle sekteye uğramış gibi görünse de halen kalıcı barış için en ideal müzakere zemini olma özelliğini koruyor ifadelerini kullandı.
PUTİN VE ZELENSKİ İLE GÖRÜŞME OLACAK
Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki esir takası da yine ülkemizin arabuluculuğunda gerçekleşti. Savaş nedeniyle Ukrayna ve Rusyadan tahıl başta olmak üzere kritik ürünlerin sevkiyatının durması, Avrupadan Afrikaya tüm ülkeleri etkileyen küresel çapta gıda krizine sebep olmuştur. Buğday olmadan ekmek olur mu? Unutmayalım ki şu buğdayın tanesinde çok şeyler var. Bir buğday tanesi yüz binlerce buğdayı üretiyor. Buğday o denli farklı bir nimet. Bu krizi çözmek amacıyla pazar günü Sayın Putin ile görüşmem olacak. Aynı şekilde Sayın Zelenski ile de görüşmem olacak. Bu görüşmeyle birlikte istiyoruz ki Tahıl Koridorunu daha güçlendirelim ve Sayın Putinin de ifadesiyle öncelikle az gelişmiş ülkelere bu tahıl koridorundan, tahıl ambarından bu imkanları gönderelim. Türkiye, savaşın sebep olduğu enerji krizinin açılması için de öncü rol oynamayı sürdürecektir. Tüm dünya samimi ve gerçekçi gayretlerimizi takdir etti. Türkiye krizin değil, çözümün safında duruyor. Türkiye tüm insanlığın hayrı için çaba harcıyor diye konuştu.
TERÖRİSTLERLE VERDİĞİMİZ MÜCADELE BİZE KİMSE HESAP SORAMAZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Avrupanın karşı karşıya olduğu meselelerin çözümünde de kilit rol oynama potansiyeline sahiptir. Bunun için önce Avrupanın diplomatik ve ekonomik ilişkilerden terörle mücadeleye kadar her konuda ülkemize yaklaşımını müttefiklik ve ortaklık ruhuna uygun şekilde değiştirmesi gerekiyor. Türkiyenin mücadele ettiği terör örgütlerine gizli açık destek veren teröristleri himaye eden, tarafı olduğu her meselede, karşısında yer alan bir Avrupa ile ortak bir gelecek hayali kurmamızın zor olduğu açıktır. Avrupa Birliği tam üyeliği sürecinde maruz kaldığımız aleni haksızlıkları, uygulanan örtülü ambargoları bize uygulanan örtülü ambargoları, insani meselelerin şantaj meselesi haline getirilmesi gibi nice sorunları saymıyorum bile. Biz ikinci dünya savaşından sonra tercihimizi Avrupayla birlikte yol yürümekten yana kullanmış bununla soğuk savaş döneminin yükünü omuzlamış ülkeyiz. Siyasi, askeri, ekonomik desteğimizle Avrupanın güvenliği ve refahını sürdürmesine verdiğimiz katkıları kimse inkar edemez. Yaptığımız onca fedakarlığa rağmen, birliğimizi ve beraberliğimizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemizde yalnız bırakıldığımızı asla unutmayacağız. Binlerce tır silah, mühimmat, araç, gereç, ülkemin güneyinde Suriyenin kuzeyindeki terör örgütlerine gönderilmiştir. Bunu gönderen ülke bakıyorsunuz NATOda beraber olduğumuz ülke. NATOda beraberiz de bu terör örgütlerine bunca silah, mühimmat, araç gereci nasıl gönderirsin? Yok diyor böyle bir şey. Bütün video yayınlarının hepsini kendilerine gösterdik, gösteriyoruz. Türkiyeye bunları anlatamazsınız. çünkü biz her zaman haktan, hakikatten yana, gerçekten yana olduk. Bu teröristlerle verdiğimiz mücadelede bize kalkıp kimse hesap soramaz ifadelerini kullandı.
BİZ HALA F-16 MESELESİNİ SİZLERLE çÖZEMEDİK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Terörün küresel bir tehdit olduğunu, mücadelenin de küresel iş birliği içinde yapılması gerektiğini her platformda ifade ediyoruz. Avrupa başta olmak üzere dünyanın en büyük tehdit gördüğü DEAŞa karşı en ağır darbeyi biz vurduk. Bu görüşümüzü sahada fiilen ispatladık. Bugün benim diyen ülkeler acaba DEAŞla herhangi bir mücadele veriyor mu? Bütün bunlarla mücadeleyi veren ülke biziz. Sınırlarımızın güvenliği için başlattığımız harekatları kimseden destek alamasak da yürütecek ve sonuçlandıracak güce, imkana kararlığa sahip olduğumuzu herkese gösterdik. İnşallah siyasi, diplomatik, ekonomik, etkinliğimizi artırarak savunma sanayi başta olmak üzere her alanda hedeflerimize ulaşarak konumumuzu daha da ileri taşıyacağız. Aynı şekilde Egede ve Akdenizde Yunanistanı hesapsızca destekleyerek bu ülkenin mütecaviz ve provakatif girişimlerine cesaret verenlere de eyvallah etmedik, etmeyeceğiz. NATOda beraberiz, güzel ama geliyorsun Yunanistanın adalarını silahlarla, uçaklarla donatıyorsun. Biz hala F-16 meselesini sizlerle çözemedik. Parasını verdiğimiz halde çözemedik. Kıbrıs meselesini hakkaniyetli bir zeminde yeni ve somut adımlarla çözüme kavuşturulması için diyalogtan vazgeçmiyoruz. Türk Devletleri Teşkilatıyla Avrupadan Asyanın derinliklerine giderek daha da derinleşen bir dostluk ve kardeşlik köprüsü kuruyoruz. Körfez ülkelerinin bazılarıyla bir dönem soğuyan ilişkilerimizi yeniden hızla güçlendiriyoruz. Afrikada uzunca bir süre yürüttüğümüz tamamı da birlikte kazanma yaklaşımı üzerine kurulu programlarımızın meyvelerini almaya başladık. Bölgesel ve küresel meselelerde Türkiyesiz bir çözüm olmadığını ve Türkiyenin dostluğunun sağlayacağı faydaları artık herkes anlıyor, görüyor. Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla takip eden değil, takip edilen ülke konumumuzu daha da pekiştireceğiz ifadelerini kullandı.