Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Mudanya’da Mehmet Şerif Saklı’nın kendini yakarak yaşamını yitirdiğini belirterek, kendine veya başkasına zarar verecek eylemleri tasvip etmediklerini söyledi.
5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olduğunu anımsatan Demirtaş, hükümetin çevre politikalarını eleştirerek, ’’Doğaya baktıkları zaman rant görüyorlar’’ dedi.
Sadece AK Parti döneminde 2 bin HES projesinin temelinin atıldığını ifade eden Demirtaş, ’’Bazı yerlerde tarihi ve kültürü yok etmek istiyorlar’’ diye konuştu.
’’Diyaloğa açığız’’
CHP’nin Kürt sorunu ile ilgili önerisini kendilerine geldiği zaman tartışacaklarını belirten Demirtaş, ’’Şimdiye kadar Kürt sorunu dahil bütün temel soruların çözüm yönetimi olarak diyalog ve müzakereyi esas ve tek yöntem olarak kullanılmasını savunduk’’ dedi.
’’Kürt sorununun ortaya çıkmasında önemli sorumluluğu olan CHP’nin bugün çözüm için bir formül arayışına giriyor olmasının önemsenmesi gerektiğini’’ dile getiren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
’’CHP’nin yapacağı girişim, yıllardır savunduğumuz yöntemlerle uyuşuyorsa, diyaloğa açığız. Meseleye hak ve özgürlükler noktasından bakarsak, geçmiş ve tarihle yüzleşerek, hataları ortaya koyarak sanıyorum ki mesafe kat edebiliriz. Bunun dışındaki yöntemler savaşa ve şiddet yöntemleridir.
AKP’nin elinde ölümleri, savaşı durduracak tek bir projenin olmadığı ortaya çıktı. İktidara çağrı yapıyoruz; elinde BDP’yi suçlama dışında bir argümanın var mı? Senin çözüm yöntemin nedir, takvimin, projen nedir? Bunu bilen var mı, yok, çünkü proje yok. Başbakan ’Kürt sorunu bitmiştir, zaten çözülmüştür’ diyor. Arkasından ’BDP samimi olursa onlarla müzakere ederiz’ diyor. Kürt sorunu bitmişse biz seninle hangi konuyu müzakere edeceğiz? Ortada ilkesizlik, çapsızlık, tutarsızlık var. Çünkü Kürt sorunu, özgürlük, demokrasi diye bir derdi yok. Ama Başbakan Kürt sorununun bitmediğini çok iyi biliyor ki CHP’nin girişimlerine açık oluyor, BDP’ye çağrı yapıyor. Önce AKP’nin ilkesizliği bırakması lazım. İkincisi partimize dönük üslubunu düzeltmesi lazım. BDP, senin ağzında pelesenk edeceğin bir parti değildir. Türkiye’nin dördüncü partisidir. Partimizin ismimizi ağzına alırken, bizimle ilgili konuşurken daha dikkatli olacaksın. Bizimle görüşeceksen önce üslubunu değiştireceksin, bu partinin seçmenlerinin iradesine dikkat edeceksin.’’
Demirteş, ’’Erdoğan’ın küçük ama gölgesini büyük göstermeye çalıştığını’’ ifade ederek, ’’Cürmün kadar yer yakarsın. Yapamıyorsan bırakırsın Başbakanlığı. Çok şükür İngilizce de öğrenmişsin, bak ’One minute’den sonra ’I love you’ da diyebildin, başka iş bulursun. Sinirlerin kaldırmıyorsa, siyaseti bırak. Toplumun beklentilerine cevap veremiyorsan, git evde otur. Seni kimse zorla Başbakan yapmıyordur. Ama o koltuğu işgal ediyorsan hakkını ver. 10 yıldır neyi çözdün?’’ diye konuştu.
Kürtaj tartışmaları
Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır gezisinden sonra ’’bravo usta’’ dediğini ifade eden Demirtaş, ’’Yalan konusunda da ustalaştılar. ’Diyarbakır halkı büyük bir coşkuyla karşıladı’ diyorlar. Biz de Diyarbakır’daydık. Nerede o coşku nerede o kalabalık biz göremedik? Geçtiği bütün yollar bomboş. 5 bin kişilik kapalı spor salonu dolmamış. Moraller bozulmuş. Urfa’da da tablo öyle. Mesajı doğru okumak yerine çarpıtıyorlar’’ dedi.
’’Uludere planlı programlı bir AKP katliamıymış’’ ifadesini kullanan Demirtaş, ’’Diyanet İşleri Başkanı kürtaj ile ilgili fetva vermiş. Diyanet İşleri Başkanı’na buradan sormak istiyorum; Uludere nedir? Uludere ile ilgili açıklamanız neden yok’’ diye sordu.
Demirtaş’ın ardından Yeşiller Partisi eş sözcüsü Ümit Şahin çevre ile ilgili konuşma yaptı.