Partimizi kurduğumuz günden bugüne şerefli bir yolda yürüyoruz. çeyrek asra yaklaşan bu yolculuğumuzun her adımını milletimize hizmet sevdasıyla kat ettik. 85 milyon vatandaşımızın her birine hizmetlerle ulaşmanın çabası içinde olduk. Kadın Kolları Başkanlığımızda görev yapmış eski başkanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Kıymetli kardeşlerim 12 Ekimde başladığımız kongrelerimizi bir bayrak yarışı anlayışıyla gerçekleştiriyoruz.
Yeni yüzlerle kadrolarımızı güçlendirerek kongre sürecimizi yönetiyoruz. Yenileniyor, tazeleniyoruz. Ne büyük bahtiyarlık ki bizim kongrelerimizde yumruklar değil, yürekler konuşuyor. Kongrelerimizde sadece teşkilat mensuplarımız değil, aynı zamanda gönüller buluşuyor. Hiçbir kargaşanın, düzensizliğin yaşanmadığı; sandalyelerin havada uçuşmadığı kongrelerimizi tamamlıyoruz. Geçen hafta Gençlik Kollarımızın 7. Olağan Kongremizi yapmıştır. Bugün Kadın Kolları Başkanlığımızda da görev değişikliği yaşanıyor.
KISA MESAFE KOŞUCUSU DEĞİLİZ
Bakın bizim mücadelemiz kişisel kariyer mücadelesi değildir. Kadın Kollarıyla, Gençlik Kollarıyla bir bütün olarak Türkiyeyi yüceltmenin samimi mücadelesini veriyoruz. Biz kısa mesafe koşucusu değiliz. Biz pazara kadar yol arkadaşlığı yapan insanlardan da değiliz.
İpi göğüsleyene kadar durmadan koşacağız. Millete hizmet yolunda kırılmak, üzülmek, küsmek şahsım dahil hiçbirimiz sahip değiliz. Bu tür marazları bünyemize sirayet ettirmeyeceğiz.
Rabbim ömür verdikçe imkanımız, dermanımız oldukça hep birlikte hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Görevlerini devreden tüm yol arkadaşlarımızdan biz razıyız. Zor zamanlardan itibaren bu davaya omuz vermiş olanların, ne yaparsak yapalım haklarını ödeyemeyeceğimizin bilincindeyiz.
TÜRKİYENİN çEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK
Buradaki hanım kardeşlerim başta olmak üzere tüm teşkilatlarımıza karşı bir vefa borcum olduğunu görüyorum. Ülkemizin bugün eriştiği seviyelerde siz kadınların çok büyük katkısı var. El ele verdik, Türkiyenin çehresini değiştirdik. Huzurumuza, güvenliğimize kast edenleri birlikte yendik. Tahriklere, provokasyonlara, iftiralara prim vermeden kardeşliğimizi birlikte savunduk.
Unutmayın biz yola çıkarken kadınlar için siyaset değil, kadınlarla siyaset dedik. 22 yılı aşan hükümetlerimizde Türkiyenin her meselesinde kadın kardeşlerimizin kanaatlerini almaya özen gösterdik. AK Parti Kadın Kollarımız da siyasete seviye getirdik, kalite ve nitelik kazandırdı. Kadınlara yönelik önyargıların kırılmasına sizler vesile oldunuz.
YASAKLARIN EN BÜYÜK BEDELİNİ KADINLAR ÖDEMİŞTİR
Birileri bilmeseler, bilseler dahi kabul etmek istemeseler de bu ülkede yıllarca kadın adı yoktu. Kadının adı siyasette vitrin malzemesi olarak görülüyor, seçilme hakları gasp ediliyordu. Kamuda ve özel sektörde çalışma hakları kısıtlanıyordu. CHP unutma, üniversitelerin kapsında ikna odalarını kuranlar sizdiniz. Şimdi çıkmış bunlar bize kadın haklarından bahsediyor. Kadın haklarını yakalamak için çok fırın ekmek yersiniz. Evlatlarının yemin törenini tel örgüler arkasında seyretmek zorunda kalan kadınlar bu ülkenin gerçeği idi. İkna odalarında psikolojik baskıya maruz kalan kızlar bu ülkenin gerçeği idi. Başörtülü diye milletin meclisinden zorla çıkarılan kadınlar bu ülkenin bir gerçeği idi. 28 Şubatta gazete köşelerinde iffetine dil uzatılan kadınlar bu ülkenin gerçeği idi. Yokluğun yasakların tüm yükünü kadınlar çekmiş, en büyük bedeli kadınlar ödemiştir.
EY CHP SAHTE CAMBAZLAR SİZ DEĞİL MİYDİNİZ?
Zorluklarla geçen karanlık iklimde en fazla horlanan kadınlar olmuştu. Ey CHP siz değil miydiniz, çarşaflı kadının yakasına parti rozeti takan sahte cambazlar siz değil miydiniz. Demokrasimize yakışmayan bu kötü manzaralara biz sizlerle birlikte son verdik. Kadınlar için fırsat eşitliğini sağlayan birçok hizmete imza attık. Eğitimde kız çocuklarının okullaşmasını biz sağladık. Rakamlar çabalarımızın meyve verdiğini ispat etmektedir. Göreve geldiğimizde kız öğrenci oranı yüzde 13 iken bugün yüzde 53 üzerine çıktı. Özgür bey, biz buraya durup dururken gelmedik, ter döktük ter. Yüreğimizi koyduk. Kimin kadınları özgürleştirdiği ortaya çıktı. Kadınlar hak ettiği yeri almaya AK Parti ile birlikte başladı. Mecliste, yerel yönetimlerde, iş dünyasında kadınların güçlü şekilde temsil edilmesini biz sağladık. Muhalefetin faşizan tavrına rağmen bunları başardık. Kadınlar he alanda kendilerini göstermekte, karar mekanizmalarında güçlü biçimde yerlerini almaktadır.
Kadına şiddetle mücadele taviz vermediğimiz bir alandı. Mevzuatımızdaki kadına yönelik şiddet suç olarak bile tanımlı değildi. Bunu nitelikli suç haline bizim iktidarımız getirmiştir. Unutmayın, kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Hiçbir sözleşmeye ihtiyaç duyulmayacak şekilde kadınların korunmasını temin ettik. Birçok başlıkta, muhalefetin gündeminde dahi olmayan devrim niteliğinde adımlar attık.
BU MİLLETİN EKSERİYETİNİN TAHRİK EDİLMESİNE SESSİZ KALMAYIZ
Kadınların inşan onuruna yakışır hayat sürmeleri, haklardan eşit ve adil şekilde istifade etmeleri için üzerimize ne düşüyorsa samimiyetle yapmaya çalıştık. Kadınların karşılaştığı zorlukları biliyoruz. Muhalefetin yönettiği belediyelerde 28 Şubattan hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor. Mütedeyyin kesimin hayat tarzına gerekli saygı gösterilmiyor. Hedefe yine kadınlar konuyor. Buram buram rövanşizm kokan marjinal siyasetin muhalefet eli ile yerel yönetimlerde hortlatılmaya çalışılması utanç ve endişe vericidir. Bunların hepsi yakın takibimizdedir. İnsanımızın yaşam tarzına müdahale edilmesine asla izin veremeyiz. Kadınların uzun yıllara sarih elde ettikleri kazanımların, ister yerel yönetim ister özel sektörde olsun üç beş faşist tarafından gasp edilmesine sessiz kalamayız. Devri sabık peşinde koşanlara eyvallah etmeyiz. Bu milletin ekseriyetinin tahrik edilmesine sessiz kalmayız. Birileri hala kabullenmekte zorlansa da dün dünde kalmıştır. Eksi Türkiyenin kötü alışkınları eski Türkiyede kalmıştır. Tetikçi kalemlerin millete ve sivil siyasete ayar verdiği günler bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapusu Türk milletinin üzerindedir. Kurumların yegane sahibi 85 milyonunun tamamıdır. Bu hakikat ile yüzleşmek zorunda kalacaklardır. Biz iktidar olarak yasakçı, kibirli zihniyet ile mücadelemizi demokrasi ve hukuk zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz.
GELECEĞİMİZE YÖN VERECEK MÜHİM KARARLAR ALDIK
Önümüzdeki asra mührümüzü vuracak planlarla hareket ediyoruz. Türkiye dış politikadaki stratejik hamleler ile anahtar konuma gelmeye başladı. Tarihimizde kültürümüzden aldığımız zengin birikimi ülkemizi arzu ettiğimiz ağırlığa kavuşturuyoruz. Dün Suriye Başkanı Şara ve heyeti ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Birçok alandaki konuyu kendisi ile değerlendirdik. Geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık. Bu akşam da Alman cumhurbaşkanı ile bir araya geleceğiz. Yarın depremin yıl dönümü vesilesi ile bölgedeyiz. Pazartesi günü iki müjdeli haber aldık. Ocak ayı ihracatımız 21 milyar 164 milyon dolar ile rekor kırdı.
KIRMIZI KARTLI BİRBİRLERİNE GÖSTERİYORLARMIŞ
Ülkemizin en uzun menzilli olan Tayfunun test atışı tam isabet ile gerçekleşti İstismarcılar ile aramızdaki farkı böylece ortaya koyduk.
Muhalefetin neler ile uğraştığına artık bakmak dahi istemiyoruz. Bırakın dünyayı bölgemizde olanlardan bile haberleri yok. Koltuk kavgasına, parti içi iktidar mücadelesine kendilerini öyle kaptırdılar ki 3. dünya harbi çıksa haberleri olmaz. Kırmızı kartla bir şeyler yapmayı denediler, onu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Anladık ki kartları kendilerine gösteriyormuş. Başkanın biri diğerine, eski genel başkan yeni genel başkana sürekli birbirlerine kart gösteriyorlar. İş yapmak, eser üretmek gibi dertleri yok. Şimdi de elinde askerin ,polisin kanı olan örgütün sloganı ile kendilerini avutuyorlar. Partiyi marjinal sol örgütlerin oyuncağı haline getirdiler. 23 Nisan müsameresi gibi mecliste slogan atıyorlar. Ortalıkta ne kadar başı boş gezen, marjinal, tembel varsa hepsini paratoner gibi kendilerine çekiyorlar. CHPli vatandaşlarımız uzun zaman önce umutlarını kestiği için bu trajediler eskisi gibi onları etkilemiyor.