Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endenozyanın Bali Adasında düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. G20 Liderler Zirvesinin, Endonezyanın müstesna ev sahipliğinde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dönem Başkanlığı görevini başarıyla icra eden Endonezyayı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri ev sahipliği için Cumhurbaşkanı Sayın Widodo başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim dedi.
ÜLKEMİZİN VE BÖLGEMİZİN GELECEĞİNDE TERÖRÜN HİçBİR TÜRLÜSÜNE YER YOKTUR
İstiklal Caddesinde pazar günü meydana gelen terör saldırısı sonrasında doğrudan telefon ve mesaj yoluyla taziye ve geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İkisi çocuk 6 sivilin hayatını kaybettiği bu alçak saldırı terörün kanlı ve çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. DEAŞla mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irakta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar teröristler kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır şeklinde konuştu.
Emniyet birimlerini hain saldırının faili olan teröristi ve iş birlikçilerini kısa sürede yakaladıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
Ülkemizin ve bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir türlüsüne yer olmadığının altını tekrar çizmek istiyorum. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimizi kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tüm dost ve müttefiklerimizin de Türkiyenin bu haklı mücadelesine samimi desteğini bekliyoruz. Bir kez daha terör saldırısında vefat eden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.
KÜRESEL SİYASİ VE EKONOMİK GÖRÜNÜME İLİŞKİN SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİK
Bu seneki G20 temasının, Birlikte Toparlanma-Daha Güçlü Toparlanma olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede, sene boyunca bakanlar düzeyinde toplantı ve çok sayıda teknik düzeyde çalışma gerçekleştirildiğini belirtti ve Türkiye olarak bu faaliyetlere aktif olarak katıldık, görüşlerimizi yapıcı şekilde paylaşarak Zirve gündemine katkıda bulunduk diye konuştu.
Zirve kapsamında, küresel siyasi ve ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: Dünyamız son 3 yıldır salgınla başlayan, ardından sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlerle daha da çetrefil hl alan sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan katı tedbirlerin, tedarik zincirleri ile uluslararası ticaretin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerini hlen hissediyoruz. Bilhassa aşırı yükselen enerji, gıda ve hammadde fiyatlarının, hiçbir ayrım yapmadan, tüm ekonomileri zorladığı görülüyor.
Avrupa ve Amerika dhil pek çok bölgede son 50-60 yılının zirvesine ulaşan enflasyon rakamlarının, karşılaşılan sıkıntının büyüklüğünü ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun hiçbir ülke, şimdiye kadar kendisini bu enflasyon cenderesinin dışında tutmakta başarı sağlayamadı. Alışılageldik usullerle, ezberlenmiş yöntemlerle enflasyonu düşürme formülünün ise henüz istenilen sonuçları veremediğini görüyoruz. Bu yöntemlere başvuranlar, daha da yükselen enflasyon sorunuyla birlikte istihdam kayıplarıyla da yüzleşmeye başlamışlardır dedi.
Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları, yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa, mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette, bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler, Afrika ve Asyadaki kırılgan devletlerdir. Salgın döneminde sağlık alanında ortaya çıkan gayri insani manzaralar, bugün de gıda ve enerji alanında tekerrür etmektedir ifadelerini kullandı.
MİLLİ GELİRE GÖRE DÜNYANIN EN FAZLA İNSANİ YARDIM YAPAN ÜLKESİYİZ
Somaliden Yemene, Sudandan Afganistana uzanan geniş bir bölgede milyonlarca insanın, açlık ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aynı şekilde ekonomik kriz, özellikle Batı ülkelerinde Müslümanların yanı sıra Afrika ve Asya kökenli göçmenlere karşı nefret söylemlerini de artırmıştır. 7 milyon vatandaşı yurtdışında yaşayan bir ülke olarak, nefret söylemlerinin vardığı ürkütücü boyutları gayet iyi biliyoruz. İslam ve yabancı düşmanlığı ile mücadelede daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz dedi.
Türkiyenin, tüm insanlığın huzurunu, barışını ve refahını etkileyen bu sınamalar karşısında üzerine düşeni yerine getirmenin çabasında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salgın döneminde, toplam 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbı yardım malzemesi göndererek nasıl ihtiyaç sahiplerinin yanında olmuşsak, bugün de tüm gücümüzle barışın, refahın ve adaletin tesisi için samimiyetle gayret gösteriyoruz diye ekledi.
Türkiyenin milli gelire göre dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yaklaşık 5 milyon yerlerinden edilmiş kişiye yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Yardım kuruluşlarımızla nerede bir ihtiyaç sahibi varsa imdadına koşuyoruz. Bölgemizdeki çatışmaları sonlandırmak ve akan kanı durdurmak için en fazla çalışan ülke konumundayız şeklinde konuştu.
GIDA KRİZİNİN çÖZÜMÜNE BÜYÜK KATKI SAĞLADIK
Ukraynada ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasına şöyle devam etti: Taraflar nezdinde bu anlayışla pek çok kolaylaştırıcı ve arabulucu nitelikte girişimde bulunduk. Tarafları pek çok defa aynı masa etrafında bir araya getirme başarısını sergiledik.
Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletlerle birlikte Karadenizde Tahıl Koridorunu inşa ettiklerini de kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu şekilde gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 11 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesini temin ettik. Mutabakatın kesintisiz işlemesi ve ayrıca tahılın Afrika başta olmak üzere en fazla ihtiyacı olan ülkelere ulaşımı için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz dedi.
Zirvenin ağırlıklı gündem maddelerinden birini sağlık konusunun oluşturduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda küresel sağlık sisteminin iyileştirilmesi üzerinde liderlerle görüş alışverişinde bulunduklarını, Türkiyenin salgın sürecinde ortaya koyduğu uluslararası dayanışmayı bir kez daha muhataplarına anlattığını aktardı.
Türkiyenin sağlık altyapısında özellikle son 20 yılda kat ettiği mesafeyi ve sorunlara geliştirdiği çözüm yollarını burada paylaşma imknı bulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: Sağlık hizmetlerinde Türkiye olarak gerçekten büyük bir başarı hikyesi yazdığımıza inanıyorum. Toplam 264 bine çıkardığımız hastane yatak sayımız, 1 milyon 350 bini bulan sağlık personelimiz ile küresel ölçekte söz sahibiyiz. Yerli ve mill olarak geliştirdiğimiz TURKOVAC aşımızla dünyada Kovid-19 aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik. Vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89unu yerli üretimle sağlıyoruz. Kamu-özel ortaklığı modeliyle inşa ettiğimiz şehir hastaneleri sağlık alanında yeni bir dönemi başlattı. Özellikle kritik salgın günlerinde devasa birer sağlık kompleksi olan bu modern tesislerin çok ciddi faydasını gördük. Şimdi her Türkiye hamlesiyle ülkemizi uluslararası sağlık hizmetleri alanında da marka hline getirmek istiyoruz. Sahip olduğumuz yaygın altyapıyı, yetişmiş insan kaynağını bilim, teknoloji ve üretim gücünü sürekli daha da geliştirmekte kararlıyız.
G20 PLATFORMU, KÜRESEL DÜZEYDE KARŞI KARŞIYA KALDIĞIMIZ MEYDAN OKUMALAR KARŞISINDA KENDİSİNDEN BEKLENEN LİDERLİK GÖREVİNİ BAŞARIYLA YÜRÜTÜYOR
Zirvede dijital dönüşüm başlığı altında ise dijital ekonominin geliştirilmesi noktasında fırsat ve tehditleri değerlendirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki günlük zirve boyunca ev sahibi Endonezyanın Devlet Başkanı Joko Widodo, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ikili görüşmeler yaptığını bildirdi.
Zirve vesilesiyle ayrıca MIKTA dönem başkanlığı kapsamında liderler olarak aile fotoğrafı çektirdiklerini ve ortak açıklama yayımladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığının öncelikleri olan küresel sağlık, gıda güvenliği ve etkin göç yönetimine vurgu yaptıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: G20 platformu, küresel düzeyde karşı karşıya kaldığımız meydan okumalar karşısında kendisinden beklenen liderlik görevini başarıyla yürütüyor. İçinde bulunduğumuz ve küresel ölçekte yaşadığımız ekonomik sıkıntıların üstesinden de yine G20nin kararlı, etkili ve çözüm odaklı anlayışıyla geleceğimize inanıyorum. Bu itibarla da iki gün boyunca gerçekleştirdiğimiz istişarelerin ve ortaya koyduğumuz taahhütlerin küresel siyasi ve ekonomik istikrar için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Endonezya dönem başkanlığına tekrar teşekkürlerimi sunarken müteakip dönem başkanı Hindistana şimdiden başarılar diliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme hatırlatılarak, F-16 tedarik programı çerçevesinde yapılan son seçimlere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öncelikle F-16 konusunda Sayın Biden olumlu gelişmelerin olduğunu söyledi. Cumhuriyetçiler ile daha önce New Yorkta yaptığım görüşmelerde de Cumhuriyetçilerin bu konuya olumlu yaklaştığını, özellikle orada kendilerinden dinledim değerlendirmesinde bulundu.
Türkiyenin, Ege, Suriye ve Irakta agresif bir politika izlediği iddiasına ilişkin soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikada yaşayan bir Türk olduğunuzu söylediniz. Buna pek inanmıyorum. Farklı bir herhalde ırkçılığın içindesiniz. çünkü sorduğunuz soru bunu aynen ortaya koyuyor. Bizim Kuzey Irakta veyahut da Suriyenin güneyinde oradaki Kürtlerle ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Türkiyedeki Kürt vatandaşlarımızla bu tür bir sorunumuz olmadığı gibi cevabını verdi.
NE GEREKİYORSA ONU YAPMAKTA KARARLI OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYANIN BİLMESİ LAZIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbuldaki terör saldırısının ardından sınır ötesi bir operasyonun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili soruyu yanıtlarken Şu anda sorgulamalar, soruşturmalar devam ediyor. Bildiğiniz gibi 81 yaralımız vardı. Şu anda bu yaralı sayısı 25e düştü, diğerleri taburcu edildi. Tabii altı vefat var ve bu sorgulamalar neticesinde nereye uzanıyor, bunların araştırılması yapılıyor. Bu araştırma neticesinde de ne gerekiyorsa onu yapmakta kararlı olduğumuzu tüm dünyanın bilmesi lazım ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tahıl anlaşmasının genişletilmesi ve süresinin uzatılmasıyla ilgili herhangi bir görüşme yapıp yapmadıkları sorusu üzerine, şunları kaydetti: Görüşmelerimiz sürekli devam ediyor ve şu an itibarıyla devam edeceği kanaatindeyim. Herhangi bir sıkıntı burada yok. Döner dönmez yine başta Sayın Putin olmak üzere görüşmelerimizi devam ettireceğiz. çünkü barışın yolu diyalogdan geçer ve biz bu konuda bir defa özellikle kararlı olduğumuzu hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz ve bu sürecin devam etmesi zaten tüm dünya için geçerli olan bir şeydir ve daha önce de Sayın Putin ile yaptığım görüşmelerde bunun ışıklarını gördüm.
KUZEY KIBRIS İLE İLGİLİ BİZİM TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATINDA ALDIĞIMIZ KARAR GEçERLİDİR
Bir gazetecinin, Geçtiğimiz günlerde Özbekistanda Türk Devlet Teşkilatları (TDT) Zirvesi gerçekleştirildi ve KKTCnin gözlemci üye olarak teşkilata kabul edildiğine ilişkin bir karar çıktı. Yunanistan, soluğu Brükselde aldı ve ABden de karar kınama mesajı geldi. ABD Dışişlerinden, karardan üzüntü duydukları ve reddettiklerine yönelik bir açıklama geldi. Görüşme ve temaslarınızda bu konu gündeme geldi mi? Bu konudaki değerlendirmeniz nedir? sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs ile ilgili bizim Türk Devletleri Teşkilatında aldığımız karar geçerlidir ve bu kararla ilgili herhangi bir yerden, herhangi ülkeden icazet almamıza da gerek yoktur. O iş bitmiştir. Bundan sonraki süreçte de bu olumsuz yaklaşan ülkelere gerekli olan yerde gerekli cevabı vermeye devam ederiz diye cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı ve İtalya Başbakanı ile görüşmeleriniz oldu. Türkiyenin İtalya ve Fransa ile ortak yürütme niyetinde olduğu SAMP-T projesi var. Yakın vadede bir somut adım beklentiniz var mı? sorusu üzerine, şu an itibarıyla bu konuda bazı teknik engellerin söz konusu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu teknik engelleri de aşarak, gerek Sayın Macron gerekse Sayın Meloni ile yaptığım görüşmede bunları da aşacağımız kanaatindeyim dedi.
ABDde ile yapılan F16 için görüşmelerin pozitif gittiğini belirtmiştiniz. ABDnin aynı zamanda CAATSA yaptırımları da var. Bu yaptırımlar bu satışa engel teşkil ediyor mu? Ediyorsa, Biden ile yaptığınız görüşmede bunun kaldırılmasına ilişkin bir konu gündeme geldi mi? sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Görüşmeler olumlu, fazla detaya gerek yok. Sayın Biden ile yaptığımız görüşmede bu olumlu havayı da hissettim ifadelerini kullandı.
DÜNYADA BARIŞI TESİS EDELİM İSTİYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya-Ukrayna sınırında bir olay geldi. Türkiyenin bu konudaki pozisyonu, görüşü nedir? sorusuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: Ben, Rusyanın yaptığı açıklamaya doğrusu saygı duymak durumundayım. Rusyanın Bizimle bu işin alakası yok demesi bizim için önemli. Bütün bunların yanında sabah yine (Almanya Başbakanı) Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, bunun detay araştırmalarının yapılması gerekiyor, böyle bir kararı vermenin doğru olmayacağını o da söyledi. Rusyanın Bizimle alakası yok ve Bidenın da bu füzelerin Rus yapımı olmadığını açıklamış olması, herhalde bunun Rusya ile alakası olmadığını göstermektedir. Bu, bir teknik arıza olabilir veya farklı olabilir, onun için inceleme araştırma şart.
Ülkelerin birçoğunun doğrudan Rusyayı işaret etmesinin nedeninin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu sabah Olaf Scholz ile de yaptığım görüşmede altı NATO ülkesi olarak birbirleriyle irtibat kurduklarını söylediler ve bu irtibatlar neticesinde de burada başta Amerika olmak üzere bu füzenin Rus yapımı olmadığını söylemiş olması herhalde bir yol açıyor. Burada ısrarla bir Rus yapımıdır diye bunun üzerine gitmek, bu işi tahrik eder diye düşünüyorum karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiyenin bir an önce Rusya ile Ukraynayı aynı masa etrafında toparlamanın gayreti içerisinde olduğunun altını çizerek, Bu gayretin içerisindeyken, burada tahrik metodunu kullanmak doğru olmasa gerek. Bunun için de barışın yolu diyalogdan geçer. Biz, diyaloğu oluşturmak suretiyle dünyada barışı tesis edelim istiyoruz ve bunun da gayretiyle de döner dönmez Sayın Putin ile de yine telefon diplomasimizi geliştirmeye devam edeceğiz dedi.
40 YILDIR TERÖRLE MÜCADELE EDEN BİR ÜLKEYİZ
Endonezyalı bir gazetecinin sorusu üzerine, İstanbulda meydana gelen terör saldırısını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: Şu an Endonezya tarafından aldığımız taziyeler bizim için gerçekten tatmin edicidir. çünkü o bir duyarlılıktır ve bu duyarlılığa biz de teşekkür ediyoruz. Şunu herkesin bilmesini isteriz ki İstiklal Caddesindeki bu olayın akabinde şu anda İstanbulumuzda ve ülkemizde hava normale dönmüştür. Bu konuyla ilgili zaten 40 yıldır terörle mücadele eden bir ülkeyiz ve terörle bu mücadelemizi de başarıyla vermiş bir ülkeyiz. Burada da bizler yine terörle mücadelemizi sürdüreceğimiz gibi benim halkım da bu konudaki sabrını şu anda aynen göstermiştir, gösteriyor. Ölen altı vatandaşımıza Allahtan rahmet diliyoruz ve yaralı vatandaşlarıma da Allahtan acil şifalar temenni ediyorum. Bir Endonezyalı olarak gösterdiğiniz hassasiyete teşekkür ediyorum.
SAVAŞTAN HİçBİR ŞEY ELDE EDİLMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede, şu ana kadar iki ülke arasında insani, vicdani bütün hassasiyetlere dikkat ederek görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bir defa gerek siyasi, gerek ekonomik ve gerekse savunma sanayisine göre zaten güçlü bir altyapısı var. Bu güçlü altyapıyı bugüne kadar devam ettirdiğimiz gibi yine devam ettireceğiz ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Rusyanın iki komşu ülke olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu komşuluk hukukunu da koruyarak sürecimizi devam ettiriyoruz. Barışın yolu diyalogdan geçer. Biz bir taraftan Rusya ile Ukraynayı aynı masa etrafından toplamaya, oraya gelmelerini sağlamaya gayret ederken, burada bu savaşın üçüncü ortağını bulmaya, onu çıkarmaya gerek yok. Kaldı ki İstanbul Mutabakatı diye bir adım... Aynı şekilde Antalyada her iki ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getirmek suretiyle biz barışa yönelik orada da bir adım attık. Bundan sonra da bu süreci aynı anlayışla devam ettireceğiz. Savaştan hiçbir şey elde edilmez, ne varsa barışta var değerlendirmesini yaptı.
Yunanistanın Doğu Akdeniz ve Ege adaları konusundaki açıklamaları ile ABD Başkanı Biden ile görüşmede Yunanistandaki Amerikan üslerinin sayılarının artırılmasının değerlendirilip değerlendirilmediğine yönelik sorular üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Yunanistanın bu tür davranışları, yaklaşımları benim her zaman söylediğim bir gece ansızın gelebiliriz kelam-ı kibarımı asla geriye götürmez. O benim için kelam-ı kibardır. Dolayısıyla bir gece ansızın yine gidebiliriz. Onun için Yunanistanda iki, üç isim var ki rahat durmuyor. Bunlar devamlı bu tür açıklamaları yapıyor. Hadlerini bilmiyorlar. Biz bu noktada diyoruz ki Komşu, komşuluk hukukunu bil, bizimle fazla dalaşma. Türkiye nerede, sen nerede? Buna dikkat et. İstediğin kadar o adaları doldur, bunların hiçbiri sana bir fayda sağlamayacaktır. Burada Türkiye var. Onun için de yerini, yurdunu iyi bileceksin Zaten geçmişini okursa, tarihi incelerse gayet iyi orada görecektir. Gelen uçaklar, silahlar, şunlar bunlar kar etmez. Bu iş kürek işi değil, yürek işidir.
FÜZELERİN İNCELENMESİ NETİCEYİ VERİR
Polonyaya füze düşmesinin teknik bir hata olarak değerlendirildiğine dikkat çekilerek, Sizin bu konudaki son bilgileriniz nedir? sorusu yöneltilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ben bir teknisyen değilim. Sadece bu sabah Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, onlara aktarılan bilginin bu olmasını ben de sizlerle paylaştım. Bir teknik hata olmuş olabilir gibi bir yaklaşımın olduğunu bize söylediler. Gelişmeler herhalde birkaç gün içerisinde çıkar. Oradaki füzelerin incelenmesi neticeyi verir. Ama bu füzenin bir Rus malı olmadığını açıkladılar ve bunun üzerinden hareket etmekte fayda var cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tahıl anlaşmasında yer alan maddelerden biri de Rus gübresinin engellenmeden ihracatıydı. Bu konu G-20 Liderler Zirvesinde gündemde miydi? Macron ile yaptığınız ikili görüşmede ABnin bu anlaşmanın uzaması için daha fazla inisiyatif alması gerektiğini belirttiniz. Bu konuda ne söylemek istersiniz? soruları üzerine şunları kaydetti: Burada özellikle tahılın gönderilmesiyle ilgili rakamı söyledim. Bu artık 10 milyon tonun üzerine çıktı. Burada gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Döner dönmez yine Sayın Putin ile bu görüşmeleri yaparak, gübre ve amonyak nakliyatını da ele alacağız, görüşeceğiz ve süreyi de en azından bir yıla çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız. İstanbul Sözleşmesinin de gereği zaten bu, bunu sağlayacağız. Buna inanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden birçok NATO ülkesiyle otelde toplantı yaptı. Siz neden orada yoktunuz? NATO ülkeleri arasında genel olarak Rusya ve Ukrayna savaşı, özel anlamda da Polonya sınırında yaşanan olay konusunda herhangi bir bölünme var mı? sorusuna, Diğer 20 ülkeyi niye sormuyorsun? Demek ki bizi arama imknları o esnada olmamış olabilir, yani o çok da önemli değil. Konuşulan şey de Bu füzenin markası nedir, ne değildir? Onu da zaten Sayın Biden, Bu bir Rus yapımı değil demek suretiyle cevabı vermiş. çok da önemli değil. Bizi önemli işlere davet ediyorlar, önemsiz olan işlere de gitmemize gerek yok diye karşılık verdi.