Hafta sonu geldiği seçim bölgesi Bursa’daki gezisini sürdüren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Üftade Türbesi’ni ziyaret ettikten sonra Üftade Camii’nde öğle namazını kıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Tahtakale Kapısı’nın açılış törenine katılan Arınç, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bülent Arınç, Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun, BDP ve bağımsız 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezleke Meclis’e gelirse benim oyumun rengi belli sözleri üzerine 60 milletvekilinin fezlekeye hayır oyu vereceği iddiaları üzerine bu konuda herkesin fikrini söylediğini anlattı.
Arınç, BDP’li bazı milletvekillerinin geçen Ramazan Bayramı sırasında PKK’lı teröristlerle kucaklaşmasının kamuoyunda büyük infiale yol açtığını, kendisinin de bunları eleştirdiğini hatırlattı. Arınç, şöyle dedi:
ENSARİOĞLUNUN ŞAHSİ FİKRİDİR
Bu manzaranın çok çirkin olduğunu ifade ettim. Çünkü sırtlarında silahla belki eylemden gelen belki eyleme giden belki de pek çok insanın katili noktasındaki insanların milletvekilleriyle böylesine samimi bir görüntü vermesini çok çirkin olarak nitelendirmiştim. Hatta bir bombadan daha beter demiştim. Şüphesiz ki milletimiz de aynı şeyi düşündü daha sonra da savcılık bu kişiler hakkında bir fezleke tanzim edip Meclis’e gönderdi.
Bülent Arınç, bu konuda fikirlerin ortada konuşulduğunu ve Galip Ensarioğlu’nun da kendi düşüncelerini söylediğini anlatırken, Ama içeride şu kadar kişi, bu kadar kişi bunlar tahmine dayalı spekülatif konuşmalardır. Bir insan ağzından konuşursa fikrini öğrenebiliriz. Dolayısıyla Ensarioğlu kendi şahsi fikrini söylemiştir. Buna da saygı duymak gerekir diye konuştu.
GRUP KARARI ALINACAĞINI SANMIYORUM
Milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda prosedürün TBMM’de işleyeceğini kaydeden Arınç, Meclis’te oylama var. Her milletvekili işin bir yargı boyutunu bir de siyasi boyutunu düşünerek, mutlaka en doğru kararı verecektir. Bu konuda da bir grup kararı alınacağını zannetmiyorum. Milletvekilimiz kendi düşünceleriyle oylarını göstereceklerdir. Sonucu da hep beraber göreceğiz dedi.
ASKER İNTİHARLARI
Bülent Arınç, dün İzmir Bergama’da bir askerin daha intihar etmesi ve son rakamlara göre intihar eden asker sayısının şehit olanlardan fazla olduğuna ilişkin soru üzerine, konunun TBMM İnsan Hakları Komisyonunu’nda gündeme geldiğini, bu amaçla toplanan komisyonun Türk Silahlı Kuvvetleri’ni temsilen de bazı komutanların dinlendiğini söyledi. Bunun Meclis tarihinde bir ilk olduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:
Tabii bugün 800 bine yaklaşan gücüyle bir Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bahsediyoruz. Zorunlu askerlik halen var. Bedelli askerlik uygulaması da bitti. Ve beklentilerin aksine Bedelliden istifade edenlerin sayısı da çok düşük kaldı. Şüphesiz rakamın büyük olduğundan, sürenin kısa olduğundan bahsedebilirsiniz. Ama gerçek şu dur ki Türkiye’de zorunlu askerlik konusu devam ediyor. Zorunlu askerliğin askere gidenler üzerinde oranının şartları konusunda özellikle terörle mücadelenin çok etkin olduğu bölgelerde görev yapanlar üzerinde olumsuz psikolojik etkiler meydana getirmesi mümkündür. Bazılarının kendilerinin yaşam tarzlarından kişiliklerinden kaynaklanan sebeplerle intihara temayülü olabilir. Bazılarının bulunduğu şartlardan bazılarının da başka sebeplerle ama her neyse bunun mutlaka araştırılması, tespitler yapılması ve intihar meylinin veya intihara yönlenmenin mutlaka giderilmesi gerekir.
Arınç, İnsan Hakları Komisyonunun raporlarının ortaya koyduğu rakamların ilginç geldiğini, konu üzerinde komisyonda psikolojik, sosyolojik ve tıbbi anlamda durulması gerektiğini bildirirken, Eminim Türk Silahlı Kuvvetleri de böyle bir olayı kabullenmeyecek ve bunun giderilmesi konusunda kendi içinde de mutlaka tedbirler alacaktır.
AHMET HAKAN’IN TWETİNE YANIT
Arınç, dün katıldığı Bursa İmam Hatip Liseliler Mezunları Derneği’nin (BİHMED) 50’inci yıl kutlamalarında, İmam Hatip Liselerinden bazı haylazlar çıktı. Şu an bunlardan biri bir köşe yazarıdır sözleri ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan’ın da bununla ilgili attığı Twette, Hocam da Bülent Arınç’a haylaz derdi yazdığını hatırlatan gazeteciye Kimden bahsediyorsunuz? diye sordu. Gazetecinin Ahmet Hakan demesi üzerine bu kez Hangi gazetede yazıyor? sorusunu yöneltti. Hürriyet yanıtını alan Arınç, şöyle konuştu:
Bunun sizin ağzınızdan duyulması daha güzel tabii ki, Efendim ismini bahsettiğiniz zatın. Ne ismini, ne soyadını, ne çalıştığı gazeteyi dün belirtmedim. Yani üzerine alınmış olması sizin de herhalde ’Bu adrese teslim bir mesajdır’ diye düşünmenizi saygıyla karşılıyorum. Ama o saygın gazetecimizin ne adı, ne soyadı ne de çalıştığı gazete, ne de imam hatip okulu mezunu olduğundan ismen bahsetmedim. Ama herkes anlamış tahmin etmiş ki bu bahsettiğim kişi filan kişidir diye. Eee, öyle kabul edildiyse buna itiraz edecek halim yok. O da çok zarif bir şekilde benim de zamanındaki haylazlıklarımdan bahsediyor. Ben imam hatip mezunu değilim bir, babam da müftü değildi iki, üçüncüsü de bugün yaptığım işlerle haylazlığı hak edecek bir noktada değilim. 30 sene Erbakan hocamın dizinin dibinde oturdum. Onunla birlikte siyaset yaptım. Ölünceye kadar da beni çok sevdiğini biliyorum. Ben de hiçbir zaman ona saygıda kusur etmedim. Şu anda da Fatihalarımın içerisinde olan bir insandır. Sevgim saygım devam ediyor. Başkalarına da tavsiye ederim. Biz istifade ettiğimiz, bize istikamet veren, bizi iyiliğe sevk eden herkese şükran borcumuz var. Buradan isminden bahsettiğiniz zata da selamlarımızı, sevgilerimizi Tahtakale kapısının önünden gönderelim inşallah.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Üftade Türbesi ziyareti sırasında Eşref Arıkan adlı bir kişi Arınç’ın makam aracının yanına gelerek, ihtilal yıllarında hakkında 82 suçtan gözaltına alındığını ve 92 gün tutuklu kaldığını söyleyerek Arınç’ın avukatlığını yaparak özgürlüğüne kavuşturduğunu söyledi. Makam şoförünün Arınç ile görüştürmek istemesi üzerine emekli öğretmen olan Arıkan, Gerek yok diyerek makam aracının yanından ayrıldı.