Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) Genel Başkanı Düzgün Kaplan, yerel seçimde partisinin siyasetine dair soruları yanıtladı. Az bir bütçeyle kampanya yapmak zorunda kaldıklarını anlatan Kaplan, şunları dile getirdi:
Türkiyede Cumhurbaşkanlığı sisteminde Meclisin çok fazla anlamı kalmadı. 366 parlamenter sen yasayı değiştiremiyorsun. 400 vekil olmayınca Anayasayı değiştiremiyorsun. Ve Cumhurbaşkanı da MeclisI feshedebiliyor. Belediye ise böyle değildir. Biz parti olarak federasyonu savunuruz. Belediyede bu model yerleştirilebilir. Bu yüzden HAK-PAR seçime giriyor.
SEçİMLERE GİRİYORUZ
Seçim kampanyası olarak elimizden geleni yapıyoruz. Elimizdeki kaynakları, kadroları kullanıyoruz. Ortadoğuda kim güçlüyse halk ona meylediyor, ona gidiyor. Siyaseti doğru mu yanlış mı bakmıyor. Biz çok az bir bütçeyle kampanya yapıyoruz. Biz 20-30 bin dolarla yürütüyoruz. Diğer partiler çok büyük paralarla yürütüyor. Devlet bütçesinden alıyorlar. Biz ise bir kuruş almıyoruz.
ALTERNATİF OLALIM çAĞRISI
Diğer Kürt partileriyle ittifak kurulmasına yönelik soruya ise Kaplan şu cevabı verdi; Hendeklerden sonra Kürtler bir alternatif olmasını istiyor. Daha önce defalarca çağrı yaptım. Bu sorunun çözülmesini istemeyenler var. Siyasetleri de ortada. Biz dedik ki 36 parti seçime giriyor. Kürtleri halk olarak gören sadece HAK-PARdır. çağrı yaptık, HAK-PARın seçime girme hakkı var dedik. Gelin alternatif bir siyaset ortaya koyalım dedik. Gelmediler. Şimdi de diyorlar ki oylarınızı demokrat ve yurtsever adaylara verin. Kim bunlar, belli değil. HAK-PAR Kürtlerin haklarını savunuyor, statü talep ediyor. Maalesef olmadı ittifak. Biz 81 ilde aday çıkardık. Neden? Kürtler sandığa gidecekse alternatifsiz olmasın dedik. Kürdistanda da yaklaşık 30 ilçede aday çıkardık. Ekonomik olarak çok gücümüz yok zaten. Kürt zenginleri de bize yardımcı olmuyor.