Kaplan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Kürt sorununda çözümsüzlük politikasının bedelini gençlerin ödediğini belirtti.
’’Bu ülkenin dağlarında her gün gençler ölüyorsa bunun sorumlusu hükümettir’’ görüşünü savunan Kaplan, hükümetin ’’tecrit uyguladığını, gerilimi tırmandırdığını’’ öne sürdü.
Bu yaklaşımın ülkeye kaybettirdiğini söyleyen Kaplan, iktidarın ’’fiilen olağanüstü hal uygulaması yaptığını’’ savundu.
Tutuklu milletvekilleriyle ilgili AK Parti’nin kendi teklifiyle gelmesini isteyen Kaplan, şunları söyledi:
’’Bu kadar ipe un serilmez. Meclis Başkanı üç partiyi davet etmiştir ve uzlaşmaya varılmıştır. Madem AK Parti bizim teklifimizi sakat buluyor, sağlam bir teklifle gelsin. Yok ’Kandil’e metro döşüyorlar...’ Melih Gökçek bile yarım asırdır belediye başkanı, Eymür Gölü’ne kadar metro döşeyemedi. Biz mi buradan Kandil’e metro döşeyeceğiz? Bu konuda da AK Parti’yi samimiyete ve tartışmaları bir an önce sonlandırmaya çağırıyorum.’’
Enflasyonun iki haneli rakamlar ulaştığını belirten Kaplan, ’’Başbakan S P’nin not değişikliğine ’yemezler’ dedi. Yarın Başbakan kendi emri altındaki TÜİK’in enflasyon rakamlarına da ’yemezler’ mi diyecek?’’ diye sordu.
Üçüncü yargı paketinin alt komisyonda görüşmeye başlandığını ifade eden Kaplan, hükümet tasarısının beklentileri karşılamadığını savundu. Kaplan, muhalefet partilerinin bu konulara paralel tekliflerinin dikkate alınmadığını öne sürdü.
Kaplan, bir soru üzerine, ’’Genelkurmay Başkanlığı’nın sivil otoritenin emri altında olması gerekir. Bir açıklama yapılacaksa bizzat Bakan’ın yapması lazım. Sonuna kadar askeri vesayetin kaldırılmasından yanayız. Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan ile görüşmeye devam etmesi hali sürdükçe ve Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmadıkça bu vesayet devam ediyor demektir’’ diye konuştu.
’’Mele alımlarında partizanlık yapmayın’’
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da düzenlediği basın toplantısında, dinin devletin emrinde olamayacağını, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özerkleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Güneydoğu ve doğuda din adamı alımına ilişkin bazı tereddütler olduğunu öne süren Tan, son dönemlerde din görevlilerinin BDP’li olduğu gerekçesiyle ’’sürgün edildiğini’’ savundu. Tan, ’’Dinle oynamayın. Dini siyasetin payandası haline getirmeyin. Mele alımlarında partizanlık yapmayın’’ dedi.
Tan, din adamları göreve başlarken Devlet Memurları Kanunu gereğince imzalatılan yeminle ilgili de eleştirilerde bulundu ve bunun kaldırılmasını istedi.
BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken de ’’din adamlarının kendi görevlerini yapabilmesi için siyasi kriterlerin işletildiğini’’ savundu.
AA