Seçim çalışmaları için Bursa’ya gelen HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ankara Savcısı Serdar Çoşkun’un talep ettiği yayın yasağını değerlendiren Tan, Sosyetik ifadelere gerek yok. Bu bir fecaattir. Savcı, canı istediği vakit 80 milyonluk bir ülkede ’Şunu susturun, bunu susturun’ diye yazı yazarsa bu işin gideceği bir diktatöryadır. Bunun da kimseye faydası olmaz dedi. Türkiye’nin daha şeffaf ve daha demokratik olması istenirken daha geriye gidildiğini öne süren Tan, şöyle devam etti: Bu geriye gidiş yarın, bugünkü İran gibi, Güney Kore gibi, eski Arnavutluk gibi yöne doğru gidersek de bunun kimseye faydası olmaz. İnanın Tayyip Erdoğan’a da faydası yok. Çünkü, bu işler döner dolaşır en sonunda da kendi sahibini bulur. Hitler’de de böyle oldu. Saddam Hüseyin’de de böyle oldu. Totaliterleşme, tek adam olma işi döner dolaşır o işi yapan adamın ayağına dolaşır. Onun için diyoruz ki; ne kendine çektir ne bize çektir? Yapma bunu, doğru bir şey değil. Yapacağımız şey daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük.
BAŞBAKAN YARDIMCISI AKDOĞAN’A YANIT
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın ‘PKK silah bıraksın diye bu görüşmeler yapılıyor. HDP’nin barajı geçsin diye değil’ ifadesinin yanlış olduğunu savunan Tan, O niçin bu görüşmeleri yaptı. Paşa gönlü ne istiyor bilmiyoruz. Fakat biz, Türkiye’ye önce barış gelsin. Silahı ele alanların o silahı ele alma gerekçeleri ortadan kalksın diye bu müzakerelere başladık. Türkiye doğru düzgün bir ülke olduktan sonra, hukuk çalıştıktan sonra, demokrasi çalıştıktan sonra kimsenin dağda gezmesine gerek yok, ama eğer ovada siyasetin önü açılmışsa dedi.
“BİZE MAHALLE BEKÇİSİ BİLE BİLGİ VERMİYOR”
Mersin ve Adana’daki HDP binalarına yapılan saldırı sonrası Başbakan Davutoğlu’nun, ‘Bizi zan altında bırakanlar, fail yakalandıktan sonra özür dileyecek mi?’ açıklamasını da yersiz olduğunu ileri süren Tan,şöyle devam etti: Fail kim; biz mi yaptık, özür dileyelim. Eğer beni yakaladıysa özür dileyeyim. Sen önce bir faili çıkar hele, tüm Batı ülkelerinde böyle bir olayın failinin ortaya çıkarılması ve yakalanması ortalama 4 saattir. 48 saat geçti. Ben failin kimliğini de merak etmiyorum. Kürt de, Türk de, eski ülkü ocakları mensubu da, itirafçı bir PKK’lı da olabilir. Tetiği çekeni çıkar; ama tetiğin arkasındaki eli bize çıkar. Kimdir bu adam? Canı sıkıldığı için saksıya çiçek koydu. Çiçeğin altına da bomba koydu. Geldi iki yere bomba mı attı? Böyle bir şey mümkün mü? Bunu organize eden kim, yönlendiren kim? Çıkar, bunun altında ben varsam, özür dilerim ama yoksa milletle dalga geçer gibi beyanatlar vermem. Şu anda kim olduğuna dair benim bir bilgim yok. Milli İstihbarat bize bağlı değil, CIA bize bağlı değil, KGB’den bilgi gelmiyor. Çok büyük gazeteciler var son dönemde MİT’in yan şubesi gibi çalışan, onlara sorarsanız. Mesela Şamil Tayyar’a, Abdülkadir Selvi’ye, onara belki bilgi gelmiştir. Bize mahalle bekçisi bile bilgi vermiyor.