HÜDA PAR'dan "af" açıklaması

HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, geçmişte olduğu gibi suç ve ceza ayırımına gidilerek mahkûmlar arasında eşitsizliğe neden olunmaması, adli suçların yanı sıra siyasi suçlara da af çıkarılması gerektiğini belirtti.

Haberler 06.09.2022 - 00:35 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, partisinin iç ve dış gündeme ilişkin değerlendirmeleri paylaştı.

Geçtiğimiz günlerde elektriğe ve doğal gaza sessiz sedasız zam yapıldığını belirten Ramanlı, evlerde yüzde 20, sanayide ise yüzde 50 oranında yapılan zammın, halkın hayatını daha da zorlaştıracağını vurguladı.

Ramanlı, Resmi rakamlar baz alındığında bile tüketici enflasyonunun yüzde 100e yaklaştığı, üretici enflasyonunun ise yüzde 150lere ulaştığı bu süreçte yapılan bu zamlarla enflasyonun daha da artacağı muhakkaktır. dedi.

Sanayide kullanılacak elektrik ve doğal gaza yapılan yüksek zamların, maliyetleri artıracağını ve bunun pek tabii olarak ürünlerin satış fiyatına yansıyacağını

ZAMLAR DERHAL GERİ ALINMALI

Ramanlı, Üretimin zorlaşması ve tedarik sıkıntısının baş göstermesi ile sorunlar daha da büyüyecektir. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğe de zam yapıldığı için tarımsal ürünlerin de fiyatları artacak ve bu zamlar dönüp dolaşıp yine vatandaşın cebini yakacaktır. ifadelerini kullandı.

Ramanlı, Enerji fiyatlarına getirilen zamlarla birlikte üretici fiyatlarında oluşan artışa ilgisiz kalınmamalıdır. Halk, zam üstüne gelen zamlarla adeta enflasyona ezdirilmektedir. Hükümet enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadeleyi öncelemeli, buna uygun adımlar atmalıdır. Yeni bir zam furyasını tetiklemesi muhtemel olan bu zamlar derhal geri alınmalıdır. çağrısında bulundu.

FAİZE DAYALI KAPİTALİST EKONOMİ MODELİ ARTIK TERKEDİLMELİ

TÜİK verilerine göre ekonominin, 2022 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdüğünü aktaran Ramanlı, bu büyümede sermaye sahiplerinin kr rekorları kırarken işçi ücretlerinin büyümedeki payının düştüğünü kaydetti.

Açıklanan rakamlara göre iş gücü ödemelerinin katma değer içindeki payı geçen yıl ikinci çeyrekte yüzde 32 iken bu yıl yüzde 25e düştüğünü söyleyen Ramanlı, Açlık ve yoksulluk sınırlarının sürekli yükselmekte ve her geçen gün daha fazla kişi bu sınırların altında kalan bir gelirle geçinmek zorunda kalmaktadır. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderek derinleştiği bir ortamda enflasyon, kur şokları, tedarik sorunları eşliğinde baş gösteren ekonomik krizler kitleleri daha fazla mağdur ederken sermaye sahiplerinin kr rekorları kırması ise düşündürücüdür. Gelişmiş ülkelerde işgücü piyasasında bir istisna olan asgari ücret uygulamasının Türkiyede adeta kural haline gelmesi, işgücü ödemelerindeki düşüşün başlıca nedenlerinden biridir. Sermaye düşmanlığı yapılmadan ama aynı zamanda alın terine de hak ettiği değerin verilmesi gerekir. Neredeyse her on yılda bir ekonomik kriz çıkararak zengini daha fazla zenginleştiren, fakiri ise daha fazla fakirleştiren faize dayalı kapitalist ekonomi modeli artık terkedilmelidir. diye konuştu.

SOSYAL KONUT İHTİYACI HAD SAFHAYA çIKMIŞTIR

Türkiyedeki konut ihtiyacına ve sosyal konut projelerine değinen Ramanlı, şunları söyledi:

Türkiye de toplam nüfus 85 milyona dayanmış ve hane halkı büyüklüğü 3,23 olarak ölçülmüştür. Yani her evde ortalama 3-4 kişinin yaşadığı düşünüldüğünde ülkede yaklaşık 26 milyon eve ihtiyaç vardır. Türkiyede var olan konut sayısı ise 26 milyonun oldukça üzerindedir. Ancak buna rağmen Türkiyede ev sahibi olanların oranı yüzde 58dir. Nüfusun geri kalan yüzde 42si ise kiracıdır.

Ülkemizde dar gelirli vatandaşlarımız için sosyal konut ihtiyacı had safhaya çıkmıştır. TOKİ tarafından üretilen konutlar ise ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Kaldı ki TOKİ tarafından üretilen sosyal konutlardan dar gelirliler yerine daha çok üst gelir grubundaki vatandaşlar yararlanmaktadır.

Ödeme güçlüğü çeken dar gelirli vatandaşlara ya makul ödeme seçenekleri ile konut yapılmalı ya da devlet yoksul ailelere düzenli olarak kira yardımı yapmalıdır. Sosyal devlet olmanın gereği budur.

DAR GELİRLİ AİLELERE ÖĞRENCİ BAŞINA MUTLAKA AYRICA DESTEK VERİLMELİ

2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılının hem öğretmenler hem öğrenciler hem de veliler için hayırlı olmasını temenni eden Ramanlı, ancak yeni eğitim-öğretim döneminin pek çok sorun ve sıkıntıyla birlikte başlayacağını ifade etti.

Ramanlı, Ekonomik krizin vatandaşın belini büktüğü bu dönemde, öğrenci okutan vatandaşın beli iki kat bükülmektedir. Her ne kadar adınazorunlu ve parasız eğitim denilse de başta servis ücretleri ve kırtasiye giderleri olmak üzere mevcut eğitim sistemi, velilerin üzerine çok büyük bir ekonomik yük bindirmektedir. Yaşanan derin ekonomik kriz karşısında; zorunlu ve parasız eğitimin bir gereği olarak bütün ailelere servis desteğinde bulunulmalı ve kırtasiye yardımı yapılmalıdır. Özellikle de birden fazla öğrenci okutan dar gelirli ailelere öğrenci başına mutlaka ayrıca destek vermelidir. dedi.

Ramanlı, Sözleşmeli veya ücretli öğretmenler kadroya geçirilmeli, öğretmen açığının kapatılması için de yeteri kadar kadrolu öğretmen ataması yapılmalıdır. Okullara yapılacak eğitim ödeneği, ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olmalıdır. Bu yıl öğrencilere yardımcı kaynak verileceğini açıklayan Mill Eğitim Bakanlığı, öğrencilere yeteri kadar yardımcı kaynak vermeli ve okullar bu konuda denetlenmelidir. diye ekledi.

AF TARTIŞMALARI

Son günlerde gündeme getirilen af meselesinin kamuoyunda ciddi bir beklenti oluşturduğunu söyleyen Ramanlı, Hukuk ve ceza infaz düzeni maalesef suç işlemenin engellenmesi ve suç işleyenlerin ıslah edilmesi bağlamında etkisizdir. Kişilerin ikinci kez suç işlemesi oranı gelişmiş ülkelerdeki oranların oldukça üzerindedir. Bu yüksek oranlar, cezaevlerinin ıslah edici olmaktan uzak olduğunu, kışkırtıcı hatta ifsat edici bir fonksiyon icra ettiğini göstermektedir. Zaten caydırıcı etkisi az olan infaz hukukunun adli suçlara yönelik düzenli aralıklara çıkarılan örtülü aflarla sekteye uğratılması toplumun faydasına olmamıştır. Kaldı ki adli suçlarda kişilerin kişilere karşı işlediği suçlar söz konusudur. Bu suçlarda devletin af yetkisini kullanmak gibi yetkisinin olmaması gerekir. şeklinde konuştu.

Ramanlı, şu çağrıda bulundu:

Af konusunda süreç titizlikle yürütülmeli, siyasi ranta kurban edilmemelidir. Devlet ancak kendisine karşı işlenen suçları affetme yetkisine sahiptir. Vatandaşa karşı işlenen suçu affetme yetkisi ise devlete değil, suçtan mağdur olan insanlara aittir. Af, mağdurun rızası şartına bağlanmalıdır. Geçmişte olduğu gibi suç ve ceza ayırımına gidilerek mahkmlar arasında eşitsizliğe neden olunmaması, adli suçları af kapsamına alıp devlete karşı işlendiği gerekesiyle siyasi suçlara af çıkarılmaması gibi bir hataya tekrar düşülmemelidir.

Irakta yaşanan siyasi krize değinen HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, Iraktan halkın 40 yıl Baas Rejimi altında kimyasal silah dhil her türlü silahlarla katliamlara uğradığını, acı, yoksulluk ve zulmün her türlüsünü gördüğünü vurguladı.

Ana Sayfaya Git