İlk olarak kürsüye çıkan Ekrem İmamoğlu, mitinge katılanların hazırladığı pankartlarını okudu. Enişte yazan bir pankartı okuyan İmamoğlu, Eşimin memleketinden gelince mecburen o tarafa bakmak zorunda kaldım, biraz hanımcılık var ruhumuzda dedi. Mitinge katılanların tezahüratları üzerine ceketini çıkaran İmamoğlu, Ceketi mi çıkarayım, öyle daha mı güzel oluyor? Haydi çıkarayım, ben 6 Mayısta çıkardığım o ceketi zaten hiç giymedim diye konuştu.
Melen Barajının yıllardır bitirilememesini eleştiren İmamoğlu, şöyle konuştu:
YOLLAYIN EVE GİTSİN: Bu ülkenin yöneticileri bilimden, devlet yönetme anlayışından uzaklaşmış bir yönetim. Kopuk, birbirinden habersizler. Ama bir yerde rant varsa, kişisel bir beka varsa orayı hiç ıskalamazlar. Oraya hemen abur cubur dalarlar. Memleketin gerçek ihtiyaçlarından uzaklaşan bu aklı hep birlikte 14 Mayısta tıpış tıpış evine yollayacağız. Ne yaptılar, Ekreme randevu vermiyor Cumhurbaşkanı 4 yıldır. Yahu Allah aşkına Ekreme randevu versen ne olur vermesen ne olur? 16 milyon İstanbulluya randevu vermiyorsun sen, bundan haberi yok. İnsanını görmüyor, varsa yoksa kendi hükümranlığı. Ben seçimi kazanayım da ne olursa olsun... Patates, soğan fiyatına bile gülen insan bu milleti unutmuş insandır. Yollayın evine gitsin. Ben diyen gidecek, biz diyen gelecek.
TIPIŞ TIPIŞ 806 BİN OY FARKI SAYDILAR: Onlara oy verenler milli iradeyi temsil ediyor, bize oy verirlerse darbeci oluyor. Bunlara kalsa haşa, utanmazlar neredeyse aklına cihaz tutacak, sana diyecek ki cennete, bana diyecek ki cehenneme. 1 oy için her şeyi yapabilecek, 100-150 insanı organize edip Erzurumun adını lekeleyecek şekilde Ekrem İmamoğlunu değil, milleti, demokrasiyi taşlayacak kadar yüzsüzler bunlar. Bu millet aklı başında, eğriyi doğruyu görür, haklıyı haksızı görür. 31 Marttaki seçim bu kardeşinize anasının ak sütü gibi helaldir. Bunu elimden almaya çalıştırlar. Neymiş efendim, sandıklarda terörist varmış. Hani bir tane hapis yatan var mı? Ne oldu, 13 bin 500ü beğenmeyenlere insanlar öyle bir okkalı Osmanlı tokadı attı ki bunlara, tıpış tıpış 806 bin oy farkını tek tek saydırdılar onlara. Bu seçim de öyle olacak. Bu seçimde de millet kazanacak.
HİçBİR AİLENİN DOĞALGAZI, ELEKTRİĞİ, SUYU KESİLMEYECEK
İmamoğlunun ardından kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, Hiçbir fakir ailenin doğalgazı, elektriği, suyu asla kesilmeyecek dedi. Kılıçdaroğlunun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
MUTFAĞIMI AŞAĞI YUKARI BİLİYORSUNUZ: Allah nasip eder, gençlerin oylarıyla Cumhurbaşkanı olursam beni özgürce eleştirebileceksiniz. Anneniz, babanız size Aman bu tweeti atma başın belaya girer demeyecekler. Size özgürlüğün bütün kapılarını açacağım. Mutfakta yangın var, Sarayda herkesin keyfi yerinde. Hiç meraklanmayın, benim saraylarda oturmak gibi bir derdim olmadı. Mütevazı bir evim var, zaten mutfağımı da aşağı yukarı biliyorsunuz. Allah nasip eder de seçilirsem Gazi Mustafa Kemalin çankaya Köşküne gideceğim.
BEŞLİ çETELERDEN ALACAĞIM SİZE VERECEĞİM: Ankara-İstanbul yolu, 450 kilometre yürüdüm adalet için. Kim haksızlığa uğrarsa, oy versin vermesin, adalet için ben onun yanındayım. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, susmayacağım. Bay Kemal eşittir hak, hukuk, adalet. Bütün köy okullarını açacağız, 100 bin öğretmen atayacağız. Beslenme çantasını kaldırıyoruz. çocuk okula gidecek, yemeğini yiyecek, sütünü içecek, karnı tok eve dönecek. Anneler, sizin çocuklarınız için çalışıyorum. Anneler, beşli çetelerden alacağım size vereceğim. Evlatlarınız işsiz, evlatlarınıza iş bulmak benim boynumun borcu.
BİZE MİLLİYETçİLİK DERSİ VERECEK KİŞİ DAHA DOĞMADI: Bizi zaman zaman yok masanın altında, yok masanın üstünde diye sanki terör örgütleriyle bağlantımız varmış gibi dillendiriyorlar. CHPnin altı okundan birisi milliyetçiliktir. Daha bize milliyetçilik dersi verecek kişi anasının karnında doğmadı. Terör bir insanlık suçudur. Kimden ve nereden gelirse gelsin hep beraber mücadele edeceğiz. Bize milliyetçilik dersi verenler unutmasınlar, siz para dilenmek için düne kadar küfrettiğiniz adamların yanına gidip diz çöktünüz. Bayrağı indirip Süleyman Şah Türbesini kaçırdınız. Ayrıca Katar ordusuna sattıkları tank-palet fabrikasını alacağız. Biz onlar gibi değiliz. İki kırmızı çizgimiz var, vatanımız ve bayrağımız.