Kurtulmuş, partisinin Eskişehir teşkilatının Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, AK Parti’nin geçen 10 yıllık süreç içinde bir çok hizmet yaptığını kaydetti.
Milletin 1950’den beri bu ülkedeki seçimlerde demokrasiden, millet iradesinden ve adaletten yana ne zaman önüne fırsat geldiyse kullanmaya gayret ettiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
’’66 yıllık siyasi tarihimizde milletimiz, askeri vesayetin karşısında kimi görürse oyunu ona vermiştir. Çok partili siyasi hayatımızda millet, vesayetçi sistemin siyasi uzantısı olarak gördüğü CHP zihniyetine oy vermedi. Bundan sonra da verecek gibi görünmüyor. CHP, sürekli olarak olağanüstü dönemlerden medet umma peşinde. CHP, milletin durduğu yerde durmuyor, milletin gittiği istikamette gitmiyor. Bizim kurtuluşumuzun yegane yolu köklerimize, kendi medeniyetimize dönmemizdir, kendi köklerimizinden yeniden bu milleti inşa etmek, yeniden ileriye gitmemizdir. Bu memleket semalarında ’Allahu Ekber’ sesleri yerine uzun süre ’Tanrı Uludur, Tanrı Uludur’ diye bir ses çınlatıldı durdu. Türkiye bu noktalardan geçti. Türkiye’de bu millete yabancı olan zihniyet, milletin dinlediği müziğe bile el attı. Bu zihniyet her dönemde kendisini ortaya koydu. Aynı zihniyet 28 Şubat’ta ortaya çıktı. Herkesi fişlediler. Bizim durduğumuz yerin önemi burada. Biz, bizim medeniyetimizin yeniden ihya ve inşa edilerek adam olacağına inananlardanız. Durduğumuz yol, doğru bir yoldur.’’
Kurtulmuş, Türkiye’nin demokratikleşmesinin sadece eski Türkiye’den kurtulması bakımından önemli olmadığını, aynı zamanda ’’milletin kendi değerleriyle bütünleşmesi’’ demek olduğunu kaydetti.
Demokratikleşmenin Türkiye’de uzun yıllardır devam eden devlet-millet aykırılığının ortadan kalkması olduğunu anlatan Kurtulmuş, ’’Ne kadar demokratikleşiyorsak köklerimize dönüyoruz. Demokratikleştikçe, Türkiye’nin refahı artıyor. Türkiye, artık bir takım insanların, bir takım kumpaslarla milletin ekonomik damarlarını sömüreceği bir ülke değildir’’ diye konuştu.
-’’İslam İşbirliği Teşkilatı kağıttan bir kaplan gibi...’’
Kurtulmuş, Gazze’de yine bombalamaların devam ettiğini ve Gazze’deki katliamı, bütün dünyanın seyirci olarak izlediğini belirtti.
İsrail’in canı sıkıldığında Gazze’deki insanları öldürdüğünü vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
’’İsrail, diplomatik gücünü kullanırken karşısına çıkacak bir güç yok. İslam İşbirliği Teşkilatı, kağıttan bir kaplan gibi, Arap ülkeleri bir işe yaramıyor, İslam ülkeleri İsrail karşısına diplomatik bir set koyamıyor, AB, ABD ve diğer ülkelerden bir ses çıkmıyor. Bazı batılı ülkeler, ’oh olsun, iyi yaptınız’ manasında açıklamalar yapıyor. Türkiye, bu bölgenin daha güçlü ülkesi haline geldikçe bu bölgedeki herkes adımını ona göre atar. Türkiye, büyük gücünü daha da geliştirirse, İsrail uçakları havalanırken 50 bin kere düşünürler ve Gazze’nin üzerine bombaları kolay kolay atamaz hale gelirler. Türkiye’nin daha da kuvvetlenmeye ihtiyacı var. Bunun yolu da AK Parti’nin daha güçlü hale gelmesinden ve daha büyük toplumsal kitlelerle buluşmasından geçiyor. İsrail arkasına yasladığı dayısına güveniyor. Biliyor ki, BM Genel Kurulu’na gittiğinden ABD, İsrail hakkındaki kararları veto edecek. Diğer tarafta Suriye... Beşşar Esed, halkına karşı zulüm ediyor. Ne zaman ki BM Genel Kurulu’na Suriye ile ilgili bir karar gelse o da biliyor ki, arkasında başka bir dayısı var. Arkasında Rusya ve Çin var.’’
Kurtulmuş, Türkiye’nin bütün insanlığı düşünerek bir adım atılması için gayret sarf ettiğine işaret ederek, ’’BM’nin yeniden yapılanması gerekiyor. Bugünkü dünya sistemi, galiplerin, gücü olanın, dünyayı yönettiği bir sistemdir. Bu sistem devam edemez. Önümüzdeki 10 yıl içinde inşallah adalete dayalı yeni bir dünya sistemi kurulacaktır. Bu sistemi değiştirecek söz, Türkiye’den başka hiçbir ülkeden çıkamaz’’ dedi.
Konuşmanın ardından partiye yeni katılan 200 kişiye, rozetleri takıldı.