Kurtulmuş, İzmir İktisat Kongresi binasında sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileriyle bir araya geldi.
Türkiyenin kendi adından dünyanın dört bir tarafında söz ettiren, sözünün kıymetinin arttığı bir ülke haline geldiğini ifade eden Kurtulmuş, Cumhuriyetin ikinci asrında dünyada birçok yerde çok daha etkili bir Türkiye haline gelmeyi hedeflediklerini söyledi.
Kurtulmuş, dünyanın çok kutuplu bir düzene doğru gittiğini, dünyanın her yerinde farklı güç merkezlerinin, güç denklemlerinin ortaya çıkacağı bir gelişmenin yaşanacağını anlatarak, yeni dönemde en avantajlı ülkelerden birisinin Türkiye olacağını belirtti.
Türkiyenin her coğrafyadan ülkelerle ilişki kurabilen, dünyanın her yerindeki farklı merkezlerle rahat müzakere edebilen ender ülkelerden biri olma niteliği taşıdığını ve en temel özelliklerinden birinin de diplomasi masasını sürekli açık tutmak olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
Türkiye bu anlamda kendi milli eksenini tahkim ederek, dünyada önümüzdeki dönemde karşısına çıkacak fırsatları Allahın izniyle değerlendirecektir. Türkiye ne zaman tam bağımsızlık yolunda adım atsa, ne zaman kendi milli menfaatlerini önceleyen bir durumun, sürecin içine girse, hatta Türkiyeye tepeden bakan bazı ülkelere, bazı oluşumlara karşı kendi şahsiyetli duruşunu ortaya koysa, birilerinden hep şöyle bir eleştiri gelir, Efendim, Türkiyenin eksenini kaydırıyorsunuz, Türkiyenin ekseni kayıyor. Biz de yıllardır hep şunu söylüyoruz, Türkiyenin ekseni ne Doğudur ne Batıdır. Türkiyenin ekseni ne şurasıdır, ne burasıdır. Türkiyenin bir tane ekseni vardır o da kendi milli eksenidir.
Milli eksenimizi tahkim ederken hiç şüphesiz, Avrupayla da Amerikayla da Doğuyla da Batıyla da Müslüman dünyasıyla da Hristiyan dünyasıyla da dünyanın farklı yerlerindeki güç merkezleriyle de çinle de Hindistanla da birçok yerle de görüşeceğiz, müzakere edeceğiz, alışverişimiz olacak, her alanda dünyanın bütün ülkeleriyle ilişkilerimizi sürdüreceğiz.
Kurtulmuş, önceliklerinin ülke menfaatleri olduğunu vurgulayarak, Bizim birisine dost olmamız için bir başkasına düşman olmamıza gerek yoktur. Bu anlamda hiç şüphesiz bizim bir tane önceliğimiz vardır, o da ülkemizin menfaatleridir. dedi.
Orta Doğu coğrafyasında yaşananların tesadüf olmadığını anlatan Kurtulmuş, İsrailin 14 aydır Filistin topraklarında Gazzede gerçekleştirdiği ve Lübnana, Suriyeye ve diğer ülkelere yaymaya başladığı saldırılarının arkasında yatan sebebin bugünün meselesi olmadığını, yaşananların Osmanlının yıkılmasından sonra coğrafyadaki politikaların tamamlanma süreçleri olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, Filistin meselesinin 1917de Osmanlının Filistin topraklarından çekilmek mecburiyetinde kaldıktan sonra İngiliz manda yönetiminin gelmesiyle başladığını belirterek, ilk yaptıkları işin o coğrafyada önce Yahudi yerleşim alanlarını açmaya başlamak, eş zamanlı terör örgütlerini kurdurarak İsrailin kuruluşunu hazırlamak olduğunu anlattı.
Türkiyenin coğrafyada istikrar adası olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye bugünlere kadar geldi, bundan sonra da çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir. dedi.
Kurtulmuş, coğrafyanın terör örgütleriyle hizaya sokulmaya çalışıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
Bu coğrafyaya inat, artık terörün sıfırlandığı bir Türkiyeyi oluşturmak mecburiyetimiz vardır. çok şükür, 40 yılı aşkın süredir bu memlekette etnik fitneyi oluşturma çalışmalarına rağmen, ayrılıkçı bir siyaseti hem de terör örgütlerinin marifetiyle kökleştirmeye çalışmalarına rağmen bugün iftiharla söyleyebiliriz ki bu memlekette Türkün Kürtün birbirine karşı en ufak bir düşmanlığı yoktur, bunun ispatı da İzmir şehrinin bizatihi kendisidir.
İçerideki mezhep, meşrep, etnik köken, kültür, siyaset olarak farklılıklarımızın hepsini zenginlik olarak telakki edip, güçlü ve büyük Türkiye ideali etrafında buluşmaktan başka çaremiz yoktur. Karşımızdaki emperyal planın böl, parçala, iradesiz hale getir ve yönet şeklinde tecelli ettiğini adım adım ve birer birer örnekleriyle gördükten sonra, bizim zaten büyük bir imparatorluk birikimine sahip olan millet olarak bundan başka bir yolu tercih etmemiz asla düşünülemez. Obamızı düzenleyeceğiz, içimizdeki farklılıkları zenginlik olarak telakki edeceğiz, yolumuza devam edeceğiz.
Kurtulmuş, demokrasi ve fikir özgürlüklerini geliştireceklerini, bunun için de Türkiyedeki güçlü siyaset mekanizmalarını daha güçlü hale getireceklerini söyledi.
Türkiyenin sanayileşmesi ve teknolojide ileriye gidebilmesi için her türlü çalışmayı ortaya koyacaklarını aktaran Kurtulmuş, Devlet ve millet olarak her alanda el ele, güçlü bir şekilde bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Türkiyenin özellikle yüksek teknolojiler ve yüksek teknolojilere dayalı savunma sanayi başta olmak üzere her alanda daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini sağlayacağız. Üniversitelerimizin, bilim üreten merkezlerimizin ve düşünce kuruluşlarımızın daha güçlü hale gelmesi için hep beraber gayret edeceğiz. Ayrıca gelişmenin sadece maddi gelişmeden ibaret olmadığını bilerek manevi gelişmeye de özel bir önem vereceğiz. Bu ülkenin insanlarının, gençlerinin, milletimizin medeniyet değerleri, milli ve manevi değerlerimiz ekseninde daha güçlü hale gelmesi için gayret sarf edeceğiz. diye konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, programa katılan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin görüşlerini alarak sorularına yanıt verdi.
Programa İzmir Valisi Süleyman Elban ile AK Parti İzmir milletvekilleri Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ceyda Bölünmez çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Yaşar Kırkpınar ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da katıldı.
Kurtulmuş, programın ardından Tarihi Kemeraltı çarşındaki Kızlarağası Hanına geçerek, burada vatandaşlarla da sohbet etti.