Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, MHP Melikgazi İlçe Başkanlığı’nın 14. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongrede konuşan Özdemir, Birleşmiş Milletlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gösterdiği tutumun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kayseri İl Kültür Müdürlüğü Konferans Salonu’nda yapılan kongreye MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, il teşkilatı ve ilçe teşkilatı üyeleri katıldı. Terörle kol kola gezenlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesini tadacağını söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, “Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı’nı fiili hale getirmek sureti ile buna öncülük ederek artık 21. yüzyılın ana ekseninde hem siyasetin hem güvenliğin hem ulaşımın pek çok sahada merkezi olarak kabul edilen Asya, Avrasya, Avrupa ve Orta Doğu siyasetinde artık öncü bir rol almayı başarmıştır. Baktığımız vakit hemen hemen her tarafta zaten artık Türkiye ne düşünecek? Ankara ne karar alacak? Ankara hangi adımları atacak? Türk Milleti’nin bu anlamdaki iradesi ne olacak? Diye dikkatlerini bize çevirmiş durumdadır. Bunların büyük bir çoğunluğunun bizin nazarımızda şer cephesi olarak değerlendirdiğimizi de ifade etmemiz lazım. Müttefik gibi görünenler bakıyorsunuz bugün Suriye’de PKK/PYD terör örgütüne on binlerce tırlık silah yardımı yaparken, bugün artık fütursuzluklarını bir başka aşamaya çıkardılar ve bu terör örgütü ile yan yana kol göstermeye koyuldular. İstediklerini yapsınlar. Yaklaşık 7 yıl önce Fırat Kalkanı Harekatı’yla Türkiye Cumhuriyeti Devleti çelikten iradesini Suriye’de nasıl ortaya koyup, hainlerin başlarını ezme iradesini gösterdiyse, kudretini gösterdiyse bugün o teröristlerle yan yana duranlar, yarın Mehmetçik aynı yere tekrar indiğinde, görüş ve temas mesafesi sıfıra düştüğünde de bu iradenin tadını tatmak zorunda kalacaklar” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti yeni bir sorumluluk aldı”
Özdemir, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaştan dünyadaki tüm ülkelerin etkilendiğini ve burada Türkiye Cumhuriyetinin yeni bir sorumluluk aldığını söyleyerek, “Kuzeyimizde devam eden Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta da yine çatışmaların şiddetinin arttığını ve derecesini yükselttiğini, bunun sonucunda da sadece 2 ülkeye yansımayan ama dünyanın geri kalan tamamına yansıyan bazı etkilerin doğduğunu da hep birlikte gözlemliyoruz. Bu günlerde üzerinde sıklıkla durulan gıda krizi hususunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni bir sorumluluk daha üstlenmiş, bir önceki dönemde 2 taraf arasında imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın mevcut dönemde de yeni koşulları ve tarafları tatmin edici şekilde gerçekleşebilmesi ve imzalanması için de bir gayret sarf edilmektedir. MHP olarak bunu da desteklediğimizi ifade etmek isterim. Çünkü burada yaşanan savaş Afrika veya Asya’da olsun dünyanın geri kalmış ülkelerinde gıda krizine açlığa sebebiyet verecek ve bu haliyle de insanlığın huzurunu tehdit edecek neticeler doğurmamalıdır. Bugün tehdit altında olan sadece Ukrayna’daki cephe hattı değildir, Karadeniz de bir tehdit altındadır. Doğu Avrupa bölgesi de bir tehdit altındadır. Yaşanan son gelişmelere baktığınızda Afrika sahası da ve hatta Asya Pasifik bölgesi de yeni çatışmaların genel anlamda küresel çatışma tehdidi ve tehlikesi altındadır” ifadelerini kullandı.
“Birleşmiş Milletler’in KKTC’de sergilediği tutum kabul edilemez”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Birleşmiş Milletler tarafından sergilenen tavrın kabul edilemez olduğunu söyleyen İsmail Özdemir, “Bizim kimsenin hakkında ve hukukunda gözümüz yoktur ama kendi hakkımızı ve hukukumuzu da üçüncü taraflara çiğnetecek değiliz. Bu çerçevede de bu günlerde farklı gerekçelerle bilhassa Ege Denizi’nde bulunan diğer ülkelerin ve yakın komşularımızın takınmış olduğu tutumları da kabul etmediğimizi ifade etmek isterim. Burada uluslararası hukuka, anlaşmalara riayet edilmesi her tarafın çıkarına olacaktır. Yine biz bunları söylerken bir bakıyorsunuz garantörü olduğumuz Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler (BM) gibi tarafsız olması gereken kuruluşun yine Türklüğün karşısına dikildiğini gözlemliyoruz. Geride bıraktığımız hafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) yapmak istediği yola müdahale eden BM’nin tavrının kabul edilemez olduğunu buradan tekraren ilan etmek isterim. KKTC kendi egemenlik sahasında bulunan her türlü faaliyeti yapma yetkisine elbette sahiptir ve BM’nin aynı çerçevede Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne olur verirken, KKTC karşısında herhangi bir yetkisi olmamasına rağmen durması, dikilmesi BM’nin bugünkü haliyle daha fazla hayatını sürdüremeyeceği gerçeğini de ortaya koymuştur” dedi.
Özdemir, Türkiye’nin gerginlikten yana olmadığını söyleyerek, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bugün Kıbrıs konusunda her tarafın kabul etmesi gereken bir gerçeklik vardır. O da Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelli 2 devletli bir çözümün var olan yegane çıkış yolu olduğudur. Bunun aksini düşünenlere de hatırlatacağımız yegane husus da Kıbrıs’ın Türk olduğu ve ebediyen de Türk olarak kalacağıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerginlikten yana değildir ama Kıbrıs’a garantör bir ülkedir. Dolayısıyla bu garantörlük haklarımızı Kıbrıs’ın yaşamsal haklarını korumak konusunda nasıl bir iradeye, güce, anlayışa, heyecana ve cesarete sahip olduğumuzu da sayın genel başkanımız geçtiğimiz hafta giydiği çizmeleriyle dosta da düşmana da bütün cihana da göstermiştir.”