Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 6 Şubattaki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Maraş ve ilçelerinde depremzedeleri ziyaret etti, yürütülen çalışmalara dair bilgi aldı. Narlıda yaptığı çadır ziyaretinin ardından Pazarcık Cemevinde can lokması dağıtan Sancar, burada açıklama yaptı. Deprem bölgesindeki koordinasyonsuzluğun halen devam ettiğini ve bunun yardımların ulaşmasında sıkıntılara neden olduğunu belirten Sancar şöyle konuştu:
Depremin 17nci gününde koordinasyonsuzluk ve plansızlık devam ediyor. Yardımlar belli ölçüde geliyor ama bu yardımların ihtiyaç sahiplerin ulaştırılması konusunda ciddi sorunlar yaşandığına dair bilgiler verildi. Köylerin bir kısmına yardımların henüz ulaşmadığını görüyoruz. çadır belli yerlerde var, çadırların toplu kurulduğu yerler bulunuyor ancak orada da altyapı sorunu mevcut. Hem temel ihtiyaçların giderilmesi hem hijyen hem de özellikle çocukların bakımı ve çocuklarla ilgilenme konusunda ciddi sıkıntılar, sorunlar ve eksiklikler var
Depremlerin neden olduğu yıkımın büyüklüğünden iktidarın sorumlu olduğunu söyleyen Sancar, Yıkımın temel nedeninin elbette iktidarın politikalarında yattığını hepimiz gözlerimizle görüyoruz. Bu kadar çok sayıda binanın çökmesi, sadece depreme bağlanamaz. Fay hatları yerin altında ama yıkımın sebepleri yerin üstündeki zihniyettedir, yönetim anlayışındadır. Bunların hepsinin kaydı var, hem hafızalara kaydoldu hem arşivlere girdi. dedi ve şöyle konuştu:
SORGULAMAZSAK VE HESAP SORMAZSAK YÜREKLERİMİZ KURUYACAKTIR
İktidar hala halkı susturma, sesini kısma peşinde. Dün çeşitli televizyon kanallarına cezalar uyguladılar, ekran karatmaları söz konusu. Bugün de yine muhalif basının birçok kurumunun internet sitelerine erişimi engellediler. Böylece bu ruhun görünmez kılınabileceğini zannediyorlar. Hakikati karartabileceklerini var sayıyorlar, hesap vermekten kaçabileceklerini umuyorlar. Halk susmayacak, dayanışma büyüyecek, bu iktidar da bütün bu yıkımlardan ve kayıplardan dolayı sorumludur, bunların hesabını mutlaka verecek. Bu iktidardan bu hesabı sormak bizlerin görevi ve sorumluluğudur. Bizler derken, sadece partimizi kast etmiyoruz. Elbette her birimimizle sahadayız, bunu anlatmayı bile gerekli görmüyoruz. Bu konuda mahçup da oluruz. Bizim görevimiz bu. Pek çok kuruluş, çok farklı alanlarda kurumlar burada emek veriyor. Bizler de bu emeğin bir parçası olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hep birlikte güçlerimizi birleştirerek, bu düzeni değiştireceğiz, bu iktidardan hesap soracağız. Hesap sormazsak yiten canlarımıza karşı sorumluluğumuz devam edecektir. Sorgulamazsak ve hesap sormazsak yüreklerimiz kuruyacaktır. Amacımız toplumun bütün enerjisini yeni bir hayat ve yeni bir düzen kurmak için birleştirmektir. Bunu hep birlikte yapacağız.
KÜLTÜRÜ, TARİHİ ESAS ALMAMIZ GEREKİYOR
Sancar, depremlerde yıkılan şehirlerin tekrar inşaasında, kentlerin tarih ve kültürünün de göz önüne alınması gerektiğini vurguladı:
Şehirlerimiz elbette yeniden inşa edilecek, bu sadece inşaatla sınırlı bırakılamaz. Şehirleri yeniden kurarken, kültürü, geçmişi ve bütün hayatıyla korumak da bizim en önemli görevlerimizdendir. Sadece yıkılan binaları değil, hayatı yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Hayatı yeniden inşa ederken, buradaki kültürü, tarihi esas almamız gerekiyor. Kentlerimiz sadece binalardan ibaret değildir. O nedenle kentlerimize hep birlikte sahip çıkma mecburiyetimiz var.
72 MİLLETE AYNI NAZARLA BAKACAĞIZ
HDP Eş Genel Başkanı sözlerini, içinde bulunulan Hızır ayına atıf yaparak sonlandırdı::
Hızır ayındayız, cemevinde can lokması paylaşacağız. Hızır yardımcımız olsun derken, esas kastedilen de hepimizin el ele vermesidir. Hızır tam da ele ele vermemiz, gönüllerimizi birleştirmemizdir. 72 millet arasında en ufak ayrım gözeten de bu ruhtan değildir. Bizden değildir. Biz 72 millete aynı nazarla bakacağız. Kim bunu bozmak isterse, kim toplumsal fay hatlarımızı derinleştirmek ya da toplumlar arasında fay hatları yerleştirmek isterse, karşısında bütün canların bir olduğu bir dayanışmayı görecek. Buna inanalım. Yaralarımızı hep birlikte sarabiliriz, şehirlerimizi de hayatlarımızı da hep birlikte kurabiliriz.