Haliç Kongre Merkezindeki anma programında Kuran-ı Kerim tilaveti ve okunan duaların ardından Necmettin Erbakanın siyasi mücadelesini ve yaptığı hizmetleri anlatan video gösterimi sunuldu.
Programda konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, vefatının 13. seneidevriyesinde Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan Hocayı rahmetle, hayırla yad ettiklerini söyledi.
Fatih Erbakan, şöyle devam etti:
Erbakan Hocamızı andığımız bu gecede Erbakan denildiğinde aklımıza hangi kavramlar geliyor, bunları sizlere ifade etmek istiyorum. Bir defa Erbakan denildiği zaman hidayet kavramı akla geliyor. 12 Eylül askeri darbesi yapılmış, arkasından tutuklanmış Erbakan Hocamız. Mahkemede Türkiyeye şeriat getirme iddiasıyla idamla yargılanıyor. O yargılamanın duruşmasında, ara verildiği saatte mahkeme salonunda serdiği seccadeyle öğle namazını kılıyor. O fotoğraf şu anda sosyal medyada da internette de var. Siyah-beyaz tarihi bir fotoğraf.
Hidayetle beraber feraset ve merhamet denilince de Erbakan Hocanın akla geldiğini ifade eden Fatih Erbakan, Fetullah Gülen Örgütünü 40 sene önceden teşhis eden bir feraset. Bunların okullarına çocuklarınızı gönderirseniz Amerikaya, siyonizme asker olur. diyordu. O zamanlar bunu anlayamıyorlardı ama sonrasında yaşanan olaylar adeta dış güçlerin, CIAin bir aparatı olarak kullanıldıklarını açık bir şekilde ortaya koydu. 2011deki Arap Baharı olaylarında bazıları, Mehdi Aleyhisselamın çıkma alametleridir bu olaylar, artık İslam alemi kurtuluşa eriyor. diyorlarken Erbakan Hocamız, Bu, siyonizmin kadro değiştirme operasyonudur, bundan İslam alemine fayda gelmez. diyordu. şeklinde konuştu.
Programa partililer ve Necmettin Erbakanın sevenleri katıldı.
NECMETTİN ERBAKAN ÖZGEçMİŞİ
Prof. Dr. Necmettin Erbakan 29 Ekim 1926 tarihinde Sinop Kadı Vekili Mehmet Sabri ile Kamer Hanımın oğlu olarak Sinopta dünyaya geldi.
Babası Mehmet Sabri Bey, Adananın Kozan ve Saimbeyli bölgesinde uzun süre hüküm sürmüş olan Selçuklu Türklerinin Kozanoğulları soyundan; Annesi ise Sinop un ileri gelen ailelerindendi. İlkokula Kayseride başlayan Erbakan, babasının tayininden sonra ilkokul öğrenimini Trabzonda tamamladı.1943 Yılında İstanbul Erkek Lisesini birincilikle bitirdi. Üniversiteye sınavsız giriş hakkı kazanmasına rağmen kendisi sınava girmeyi tercih etti ve bu sınavı üstün başarıyla vererek üniversite öğrenimine ikinci sınıftan başladı. 1948 yılı yaz döneminde, İTÜ Makine Fakültesinden üstün başarı ile mezun olan Erbakan, aynı yılın 1 Temmuzunda Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsünde asistan olarak göreve başladı.
1948 ile 1951 yılları arasında yeterlilik tezini hazırladı. Bu süreçte ders verme yetkisi sadece doçent ve profesörlere ait olmasına karşın, kendisine özel bir izin çıkarılması üzerine daha asistan iken Makine Fakültesinde ders vermeye başladı. İTÜ Erbakanı 1951 yılında Aachen Teknik Üniversitesinde ilmi araştırmalar yapmak, bilgi ve tecrübesini artırmak üzere Almanyaya gönderdi. Almanyada bulunduğu süre içerisinde Alman ordusu için araştırma yapan DVL araştırma merkezinde Profesör Schimit ile birlikte çalışmalar gerçekleştirdi ve hazırlamış olduğu doktora tezi ile Alman üniversitelerinde Doktor unvanını kullanmaya hak kazandı.
Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt kullanımı konusunda araştırmalar yapan ve bu konuda ilgili bakanlığa bir rapor sunan Erbakanın bu dönemde yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden doçentlik tezi Alman ilim çevrelerinde büyük ilgi gördü. Tezin akademik dergilerde yayınlanmasının ardından, o tarihlerde Almanyanın en büyük motor fabrikası olan DEUTZ motor fabrikalarının genel müdürü Prof. Dr. Flats tarafından Leopar tanklarının motorları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere bu fabrikaya davet edildi. İkinci Dünya Savaşından sonra Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953te doçentlik sınavını vermek üzere Türkiyeye döndü ve bu sınavı başarıyla vererek henüz 27 yaşındayken Türkiyenin en genç doçenti oldu. Araştırmalar yapmak üzere tekrar Almanyaya giden Erbakan, burada yaklaşık 6 ay motor araştırmaları başmühendisi olarak görev yaptı. 1954-1955 yılları arasında askerlik görevini yerine getirdi.
1956 yılında Gümüş Motor A.Ş yi kurarak burada Türkiyenin ilk yerli motorunu üretti. 1960 yılında Ankarada yapılan Sanayi Kongresinde Gümüş Motorun yaptığı imalatları sunan Erbakan, Türkiyede otomobil yapımı fikrini ortaya attı ve bu fikrin o zamanın yönetimince revaç görmesi üzerine Eskişehir Demiryolları CER atölyesinde Devrim Otomobili adıyla ilk yerli otomobili imal etti. 1965 yılında profesör oldu. 1967 yılında Nermin Erbakan ile evlendi ve aynı yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliğine seçildi.
1969 yılında TOBB başkanlığına seçilen Erbakan, hükümetin seçimleri iptal etmesi nedeniyle başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Aynı yıl içinde Konyadan 3 milletvekili çıkaracak kadar oy alarak bağımsız milletvekili olarak seçilerek siyasete girdi. 17 Ocak 1970te Milli Nizam Partisini (MNP) kurdu. MNP 1971 darbesi döneminde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılınca Erbakan 1972 yılında aynı kadroyla Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu ve 1973 seçimlerinden %12 oy alarak 48 milletvekili ve 3 senatörle meclise girdi. 1973 seçimlerinden sonra Bülent Ecevitin liderliğindeki CHP ile MSP hükümet ortağı oldu ve Erbakan bu hükümette devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. Bu dönemde Kıbrıs Harektının yapılmasını savunan Erbakanın harekt sonrası adanın tamamının alınması konusunda ısrarcı olması sonucu Erbakan ile Bülent Ecevit arasında görüş ayrılığı yaşandı ve 17 Kasım 1974te CHP-MSP koalisyon hükümeti dağıldı. CHP-MSP koalisyonunun bozulmasından sonra kurulan dörtlü koalisyonda yine Başbakan yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerinde bulunan Erbakan, aynı görevini 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra kurulan üçlü koalisyonda da devam ettirdi. 12 Eylülde askerlerin yönetime el koyması ile bir süre İzmir Uzunadada gözaltında tutuldu.
1982 anayasası gereğince kendisine on yıl siyaset yapma yasağı getirildi. 6 Eylül 1987de yapılan halk oylaması neticesinde yeniden siyasete döndü ve 1983 yılında kurulmuş olan Refah Partisinin 11 Ekim 1987de yapılan kongresinde oy birliği ile partinin genel başkanlığına getirildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde tekrar Konyadan milletvekili seçildi. Erbakan siyasi hayatındaki en büyük seçim başarısını Refah Partisi başkanı olarak girdiği 1995 seçimlerinde gösterdi. Bu seçimlerde % 21.37 oy alan Refah Partisi 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Bu seçimlerden sonra DYP ile kurduğu Refahyol hükümetinde 28 Haziran 1996da başbakan olarak göreve başladı.
1996-1997 yılları arasındaki Başbakanlık dönemi, 28 Şubat dönemi ve post-modern müdahale olarak nitelenen süreç ile son buldu. 1998 yılında Refah Partisinin kapanmasıyla birlikte beş yıl siyasi yasaklı olan Erbakan, 2003 yılında bu yasağının bitmesiyle Recai Kutan başkanlığında kurulan Saadet Partisinin Genel Başkanlığına seçildi. 2004 ten sonra bir süreliğine ara verdiği bu görevine 17 Ekim 2010 tarihinde geri döndü.
Yaşının ilerlemesi ile birlikte sağlık durumu giderek kötüleşen Prof. Dr Necmettin Erbakan, tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliği nedeniyle 27 Şubat 2011 günü vefat etti. Türk akademik hayatında bilimsel çalışmaları ve siyaset dünyasında Milli görüş çizgisi ile iz bırakan Erbakan 3 çocuk babası idi.