Muhammet YILDIZ/Tahir KARAKEçİ
AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Dara Akar, çözüm süreci, 1 Kasım Seçimleri, son siyasi gelişmeler ve sokakları terörize eden, hendek ve şiddet olaylarıyla ilgili, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Akar, bütün mesele oturup demokratik zemin üzerinde kamuoyunda açık ve şeffaf bir şekilde bütün meseleleri konuşmamızdır. dedi.
AK Parti İl Başkanı Akar dün, AK Parti Milletvekili Ebubekir Balla birlikte, Diyarbakır Söz Gazetesini ziyaret etti. Akar ziyaret esnasında, Büyüktimurun gündemin sıcak başlıklarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Akar 1 Kasım seçimlerini değerlendirirken, herkesin sandıktan çıkan sonuca saygı göstermesi gerektiğini belirtti. Seçimlere ilişkin itirazlarına gerekli hassasiyetin YSK tarafından gösterilmesini ifade eden Akar şöyle dedi; Dün gece itibari ile yüksek seçim kurulunu seçim sonuçlarına ilişkin kesin kararını verdi. Bu itirazlarımız neticesinde sayımı yapılan ilçelerde oldu mesela, Lice de sandıklar açıldı bakıldı diğerlerinde ne yazık ki olmadı fakat sonucu değiştiren çalışmalar maalesef yaşamadık. Yani YSKnın yaptığı il seçim kurulunun Diyarbakırdaki sandıkların tekrar açılıp sayılmasının gerçekleşmesini beklerdik, elimizde somut veriler vardı biz bunlarıda dosyalara sunduk. Delillerimizi bir takım tespit ettiğimiz saptadığımız usulsüzlükleri il seçim kuruluna ve YSK ya bildirdik, fakat sonuçlar yargının kararıdır bizde bu saatten sonra bizde bu karara saygı duyucağız memlekete hayırlı olsun. Mazbataları da o yüzden geç aldık dün aldık.
AK PARTİ İSTEDİĞİ OYU ALABİLDİ Mİ?
Akar, AK Partinin beklediği oyları alabildi mi şeklindeki Büyüktimurun sorusuna şu yanıtı verdi. Tabi biz 70,000 civarında belki üzerinde oy artışı gerçekleştirdik ve bir milletvekilimizi de arttırmış bulunmaktayız. Fakat çok iyi biliyoruz ki yani Diyarbakıra birileri çok yüklendi, yani Diyarbakır bir manada hemen hemen siyasetin merkezi haline getirildi Avrupa birliği heyetlerinden tutunda dış basın iç basın her kesin gözü Diyarbakırdaydı. Yüksek bir hassasiyet oluşturuldu. HDPnin başka yerlerde böylesine bir hassasiyetini görmedik. Diyarbakırda son hafta da çok ciddi bir kamuoyu algısı yaratmaya çalışıldı buna rağmen biz burada ciddi bir başarı elde ettik ve oy artışımızı yüzde 55 oranında gerçekleştirdik. Bu bize sağlam bir zemin sunuyor yani tekerlekler ileriye doğru dönmeye başladı. Vatandaşın teveccühünü desteğini gördük bundan sora tabi biz, Diyarbakır halkına bu vekillerimizle beraber daha çok sahip çıkacağız
Seçim sonrasında yerel yönetimlerin, AK partiye oy çıkan bazı semtlere seçim cezası uygulamaya başladığı yönünde haberler duymaya başladık diyen Büyüktimurun bu sorusuna Akarın cevapı Yerel Yönetimlere ilişkin tepkili oldu.
AK PARTİNİN OY ALDIĞI YERLERDE BELEDİYE HİZMETLERİ AKSATIYOR
Ne yazık ki bunlar gerçektir. Bende bunları ilçe başkanlarım ve meclis üyelerim, kanalıyla da görebiliyorum. Bizzat yerine gidip incelemelerde bulunarakta saptıyorum. Ak partinin fazla oy aldığı yerlerde belediyeler oradaki hizmetleri hiçbir şekilde yerine getirmemekte. Ben bunu büyükşehir belediyesi eşbaşkanlarına da ilettim. Hani Gürbüz bunlardan bir tanesidir. Kayapınarın da bazı mahallelerinde benzer sorunları görüyoruz. Deniliyor ki, Ak parti gelsin bu hizmetleri yapsın. çöpleri toplasın, suyu getirsin. Diyarbakır insanı temiz bir şehir istiyor, iyi bir belediyecilik hizmeti istiyor, daha etkin hizmet görmek istiyor. Yolların, caddelerin genişletildiği, trafik probleminin olmadığı parkların bahçelerin her yerde olduğu, temiz ve yaşanabilir bir ilde artık Diyarbakır halkı yaşamak istiyor. Ne yazık ki kaç dönemdir bu arkadaşlar yani BDP, DBP Belediyeleri bunları ciddi şekilde aksatmakta. Oda yetmiyormuş gibi şehrimizin birçok yerinde su başta olmak üzere maalesef hendek olayları ve diğer meseleler yaşanmaktadır. Bakın efendim Sur içinden de beni arayan var, Bağlardan da arayanlar var, üstelik ciddi bir şekilde halk tepkili ve bir an önce bizi bu beladan kurtarın diyorlar. Cünkü hakikaten ne Sur halkı, ne Silvan halkı neden başka bir toplum bunları hak etmiyor?
DİYARBAKIRA YAKIŞMAYAN BİR YAŞAM
Sorunun çözümü için, siyasal iktidarın irade ortaya koyması gerektiği yönündeki Büyüktimurun sorusuna Akar şöyle yanıt verdi; Sorunları oturup Demokratik zeminde konuşmak tartışmak varken hendekler kazarak, sokakları eylem yerine çevirerek ve özetle, çocuk yaştaki insanların bu işlerde kullanılmasını biz kabul edemeyiz bu mesele bir vebaldir bir, vicdan meselesidir. Bu çocukların sokakta bu meselelere konu edilmesi. Biz bu çocuklarımızın okulda olmasını istiyoruz, bıraksınlar bu çocuklar okusun, siyaseti biz büyükler parlamentoda sivil toplum zemininde demokratik düzlemde nerde arzu ederlerse her yerde bir araya gelelim konuşalım. Türkiyede konuşulmadık mesele yok, her şeyi konuşabiliriz. Türkiyenin Demokratik standartları ortada nasıl bir gelişme kaydedildiği, son yıllarda herkesin nasıl özgürce fikrini dile getirebildiği ortada. Bakın birçok parti var ve bu partilerin isminin önünde Kürdistan ismi de var. Partiya Azadi Kürdistan gibi. Herkes örgütlenebiliyor ve söz gelimi KADEP federasyon tezini savunan bir siyasi partidir. Bu nedenden ötürü kapatılma davası açıldı red edildi bu dava.
BU çOCUKLAR BİZİM çOCUKLARIMIZ
Akar, Diyarbakırın hassasiyetine yönelik bir politakının ortaya konulması gerektiği yönündeki sorunu şöyle cevapladı; Bütün mesele şu oturup demokratik zemin üzerinde kamuoyunda açık ve şeffaf bir şekilde bütün meseleleri konuşmamız iktiza. Oysa bunun yerine sokaklar bu manada, şiddet eylemlerinin konusu haline getiriliyor ve çocuklar orada perişan ediliyor. Ben bu çocukları çocuklarımız olarak görüyorum. Bunlar bizim memleketimizin çocuklarıdır, bizim evlatlarımızdır. Bizim bu çocuklara sahip çıkmamız gerekiyor. O nedenden ötürü ben, herkesi siyasi sorumluluğa davet ediyorum. Bu çocukların sokaklardan çekilmesi lazım, bunların okuması lazım, yarının Diyarbakırına ve bu toplumun geleceğine, hizmet etmeleri lazım. Bu konuda da bizim girişimlerimiz olacaktır. çok açık söylüyorum, Sur olsun diğer yerler olsun kanaat önderleri ile muhtarları ile siyasi aktörlerle o mahallenin sakinleri ile de bir araya geleceğiz ve bu çocukları kurtaracağız. Bakın bunlar bizim insanımız, bizim esnafımız, bu memleket hepimizin, bu haksızlığı bunlara yapamayız. Sayın Başbakanımızla da görüşmemiz oldu çok büyük bir hassasiyet var bölgemizle ilgili, biz Diyarbakırda bölgeyi de sahipsiz bırakmayacağız?