İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, BDP’nin cumartesi günü düzenlemek istediği yasaklı miting nedeniyle çıkan olayları değerlendirdi. Şahin, ’’Bir milletvekili kanunsuz eyleme katılmaz. Kan, kin, gözyaşı, ölümden başka bir şey vadetmeyen bir lanetli yapı ve onun adına hizmet etmeye gayret eden Diyarbakır’daki 14 Temmuz’daki zavallı 18 tane milletvekili var’’ dedi.
Bakan Şahin, Vilayetler Evi’nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
’VALİLİK İZİN VERMEDİ ÇÜNKÜ...’
Diyarbakır’da 14 Temmuz Cumartesi günü Demokratik Özerklik ve Öndere Özgürlük adlı bir miting yapmak üzere 9 BDP’li milletvekilinin Diyarbakır Valiliği’ne başvurduğunu hatırlattı.
Başvuruyu değerlendiren Valiliğin, talebin konusu ve konu başlığı itibarıyla hukuka uygun olmadığını değerlendirdiğini ifade eden Şahin, KCK’nın konuşma istihbaratlarının da değerlendirildiğini belirtti.
Valiliğin birtakım suç aletlerinin o toplantıda bulunabileceği ve kullanılabileceği değerlendirmesini yaptığını anlatan Şahin, bu nedenlerle valiliğin söz konusu toplantının 14 Temmuz günü yapılmasının uygun olmadığını bildirdiğini vurguladı.
Başvuru sahiplerinin kararı kabul etmediklerini ifade ettiğine işaret eden Şahin, çok ileri laflar edildiğini, talihsiz açıklamalar yapıldığını söyledi.
Fakat Valiliğin kararında somut bir haklılığa da ulaştığını belirten Şahin, planlanan miting öncesinde Diyarbakır’a giriş yollarında ve bazı adreslerde yapılan aramalarda 1 Kaleşnikof tüfek ile 6 tabanca, 3 tabanca susturucusu, 3 av tüfeği, yüzlerce mermi ele geçirildiğini ifade etti. Şahin, yakalanmamış çok sayıda silah, mühimmat ve patlayıcının Diyarbakır ve çevresinde bulunmasının muhtemel olduğunu ve bu konudaki çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
’14 TEMMUZ’DA SİLVAN’DA 13 ŞEHİT VERMİŞTİK’
14 Temmuz tarihinin Türkiye için terörle mücadelede önemli bir gün olduğuna dikkati çeken Şahin, bu tarihte Silvan ilçesinde terör örgütü tarafından 13 askerin şehit edildiğini söyledi.
Bakan Şahin, 14 Temmuz günü saat 17.00-17.30 sıralarında bir başka gelişme daha oldu bu ülkede. Sözüm ona yasama dokunulmazlığından bir istifade milletvekili kimliğine sahip kişiler tarafından demokratik özerklik mektubu gibi bir şey okundu Diyarbakır’da. 14 Temmuz’da yapılmak istenen mitingin adı ’öndere özgürlük’. O önder diye nitelendirilen kişi, bu ülkede sivil, asker, polis, çocuk, bebek, canlı gözetmeden, yerine göre ağaçları yakarak, yerine göre hayvanları katlederek insanlık dışı bir cinayetler serisini işleyen teşkilatın da önderi ve kurucusu diye konuştu.
BDP’nin Diyarbakır’da yapmak istediği mitingin bir anlamda terör örgütünün toplantısı olduğunu ifade eden Şahin, 18 milletvekilinin bu yasa dışı ve terör örgütünün amacına yönelik toplantıda öncü ve aktif rol almaya çalıştıklarını dile getirdi. Olaylarda polisin son derece sağduyulu davrandığını kaydeden Şahin, Yaşanan olay BDP’nin o günde bu ülkede doğurmak istediği kargaşa olayından ibarettir. Olayın aktif tarafı, hukuk dışı, hukuku zorlayan aktörü bellidir dedi.
KAÇAK HİNT KENEVİRLERİ HARİÇ BİR TARLA MI EKTİLER
KCK’nın yürütme konseyinin halkı yasa dışı mitinge çağırdığına işaret eden Şahin, bölge halkına bu hukuksuz eylem çağrısına itibar etmedikleri için teşekkür etti. Kanın, ölümün, hayata kastın olduğu yerde insani değerlerin maskesine sığınmanın hak suistimali olduğunu vurgulayan Şahin, terör örgütü ve onun uzantılarının yapmaya çalıştıklarının izahı olmadığını vurguladı.
Türkiye’de kanunların herkes için aynı olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu:
Bunlar kökten yalancı, kökten boş işlerle uğraşıyorlar. Bunların mumu, daha gündüzden yanıyor, sönüyor. Artık gerçek yüzleri de ortaya çıkıyor. Yaklaşık 30 senedir devam eden bu kan dökmenin sonucunda 25 kuruşluk ne kazandırdılar bu ülkeye? Bir meyve ağacı mı diktiler, bir dükkan mı açtılar? Kaçak Hint kenevirleri hariç bir tarla mı ektiler? Bir üretim tesisinin açılışına mı öncülük yaptılar? Çocukların okumasına mı yardımcı oldular yoksa okuldan mı çaldılar? Okumaya, çalışmaya, yatırıma, yaşamaya karşı bir anlayış.
’’DİYARBAKIR’DAKİ ZAVALLI 18 TANE MİLLETVEKİLİ’’
Sadece Türkiye’nin değil Türk milletinin değil insanlığın belası bir anlayış. Hayata karşı, hayatlar söndüren bir teşkilat, bir örgüt. Ortalama ömrün 30’u geçmediği bir örgüt yapısı. Dini, ahlaki, üretim, çağdaş değeri olmayan bir yapı. Kapanan kepenkler günlerdir.
Mahrum kalınan ticaretin hesabını kim verecek? Olumlu bir şey ne var Allah aşkına? Olumlu bir düşünce yok, olumlu bir çalışma yok. Kan, kin, gözyaşı, ölüm, başka bir şey vadetmeyen bir lanetli yapı ve onun adına hizmet etmeye gayret eden Diyarbakır’daki 14 Temmuz’daki zavallı 18 tane milletvekili. Başka ne diyeyim.
NE SÖYLÜYORLARSA TERSİNDEN OKUMAK LAZIM
İçişleri Bakanı Şahin, Diyarbakır’daki olaylarda milletvekillerinin polis tarafından hedef seçildiğine ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine, şöyle konuştu:
Bir milletvekili eyleme katılır, hukuki eyleme katılır. Bir milletvekili kanunsuz eyleme katılmamalıdır, öncelikle millete örnek olmalıdır. Milletvekillerinin polis tarafından özel olarak hedef seçilmişliği tamamen yüzde 101 yalan ve iftiradır. Aksine polisimiz milletvekilleri tarafından hedef seçilmişlerdir, sataşılmışlardır, saldırılmışlardır, tehdit edilmişlerdir.
Hele hele sabıkası, kendi partisi tarafından da tescilli bir tanesi çok talihsiz bir incisini tekrarlamıştır, yeni bir inci ortaya koymuştur; ’Getirin o polis amirini, kafasına sıkacağım’ diyen bir zihniyet, bir iğrenç davranış ve onun etrafının ne kadar meşru, ne kadar haklı olduğunu yüce milletimizin takdirine bırakıyorum. Birbirlerine şahitlik yapıyorlar galiba, diğer milletvekilleri bazı milletvekillerinin hedef seçildiğini söylüyorlar. Bu normaldir, ne yazık ki bölücü terör örgütü ve onun uzantılarının çok değişik özellikleri, karakterleri var. Ama bir tanesi, hepimize yardımcı olur, bir kez daha tekrar edeyim; ne söylüyorlarsa tersinden okumak lazım.