Sinan Ateşin öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davaya, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda devam ediliyor.
Duruşma salonu öncesi gazetecilere açıklama yapan Ayşe Ateş, Duruşma salonunda yaşanılanları günlerdir sessizce izliyorum. Avukatımız dışarıya atılıyor, izleyenler salondan kovuluyor. Kovuşturmanın genişlememesi için bir irade gösteriliyor. Soru sormamız engelleniyor. Ne sorsak Dosyayla ilgisi yok deniliyor. Nasıl yok, niye yok? İfadem orada. Açın, bakın. İsim isim anlatmışım. diye konuştu.
Katil beyanlarını kanun kabul edip sosyal medyada ve televizyonlarda aklama mahkemelerinin kurulduğunu söyleyen Ateş, Sinan Ateşin nasıl öldürüldüğünün kamera kayıtlarında açıkça görüldüğünü belirtti.
Ateş, şöyle devam etti:
Kiralık katil, arabanın arkasından çıkıyor, silahını Sinanın vücuduna doğrultup ateş ediyor. Sinan ne ayağından vurulan bir insanın refleksini veriyor ne de başka bir hamlede bulunabiliyor. Sadece bilinçsizce yere düşüyor. O düşerken kiralık katil Selmanı da vuruyor. Selman can havliyle kaçıyor. Kaçarken elinde ne silah var ne de başka bir şey. Kiralık katil devam ediyor. Öne doğru bir adım atıp düşmekte olan Sinana tekrar ateş ediyor. İlk ifadelerinde de beyan ettiği gibi Sinanı etkisiz hale getirip kaçıyor. Selman geri döndüğünde Sinanın cansız bedeniyle karşılaşıp dizlerinin üstüne yıkılıyor.
Bugünkü duruşmada vereceğim ifadede sanıkların yaptığı gibi katillerden karton kahraman çıkarma hikayelerini değil, Sinan hayattayken yaşadıklarımızı, Sinanın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden, tıpkı ilk gün hastanede savcıya verdiğim ifadede yaptığım gibi... O günden sonra yakın arkadaşlarım bana Ayşe, bu isimleri söyleme. Seni de yaşatmazlar. Sen, Sinanın sana söylediği alt kademedeki isimleri ver. Diğerlerini devlet ortaya çıkarır. dediler. Ölmekten, öldürülmekten, çocuklarımı bir de annesiz bırakmaktan korktum.
Kendisinin konuşsa da konuşmasa da öldürüleceğine ikna olduğunu vurgulayan Ateş, bildiği hiçbir şeyin sır kalmasını istemediğini söyledi.
Müdafilerin duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanyada kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcanın yazdığını, kendisinin de onlara hizmet ettiğini iddia ettiklerini söyleyen Ateş, şöyle devam etti:
Bu, MHP ve Ülkü Ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş... Böyle arsızlık, böyle kurnazlık tarih boyunca görülmemiştir. Sinan Ateşe ölmeden önce Ülkü Ocakları ve MHP yöneticileri tarafından sosyal medya üzerinden yöneltilen tehditler, edilen hakaretler, atılan iftiralar orada dururken, arkadaşları aynı odaklar tarafından saldırılara maruz kalmışken, deliller de aynı merkezi işaret ederken kocamın katilini nerede arasaydım?
Sinanı CHPliler mi tehdit etti, arkadaşlarına DEVA Partililer mi saldırdı, dostlarına İYİ Partililer mi elçi gönderdi, ofisinin önüne Zafer Partililer mi bir araba adam yolladı?
Ateş, kamuoyunun gözlerini bu davadan ayırmamasını istedi.