Soylu Kılıçdaroğlu'yla ilgili kırmızı dosya gösterip 'FETÖ-roman' dedi

Katıldığı televizyon yayında elindeki kırmızı dosyayı gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu bir FETÖ roman. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi" iddialarında bulundu.

Haberler 04.11.2022 - 00:53 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tv100de Ankarada Neler Oluyor programında Deniz Gürelin gündeme dair sorularını yanıtladı. Programda elindeki kırmızı dosyayı gösteren Soylu, Bu bir FETÖ roman, bu dosya açılacak dedi.

Programda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun uyuşturucuyla ilgili iddialarına yanıt veren İçişleri Bakanı Soylu, Ana muhalefet lideri maalesef hezeyanlar içerisinde. Siyasetini iftira ve yalana dayandıran bir anlayış söz konusu. Geleneksel bir iftira ve yalan siyasetiyle, dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmeliyim dedi.

SOYLU ŞOK İDDADA BULUNDU

Soylu Bu iftiranın sahipleri bunları ispatlamak zorundadır. Ve bu iftiranın sahipleri bunları o mahkemede anlatacaklar. Türkiyenin en önemli kurumlarına ne olduğu belli olmayan birisiyle yanında çıkıp, bir değerlendirme yapıp, devletin bütün kurumlarını aşağılamak, iftira etmek ve onları suça bulaşmış olarak itham etmenin hukuki bir karşılığı olacak. ABDden üflemeyle öyle olmaz

Elindeki kırmızı dosyayı gösteren Bakan Soylu, Bu bir FETÖ roman. Kılıçdaroğlunun FETÖ ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi. Bu dosya açılacak dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun uyuşturucuyla ilgili iddialarına ilişkin Geleneksel bir iftira ve yalan siyasetiyle, bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmeliyim. dedi. Elindeki kırmızı dosyayı gösteren Bakan Soylu, Bu bir FETÖ roman. Kılıçdaroğlunun FETÖ ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi iddialarında bulundu.

Soylu, TV100 kanalında canlı yayınlanan programda gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı

KILIçDAROĞLUNUN UYUŞTURUCU İDDİALARI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun uyuşturucu ve mafya gruplarıyla ilgili iddiaları konusundaki soru üzerine Soylu, Ana muhalefet lideri maalesef hezeyanlar içerisinde. Her daim bu tip iddialar ortaya koyuyor. Altı boş, herhangi bir tutarlılığı, dayanağı olmayan ve bir olaydan mülhem, yani neşet eden hadiseleri sanki bütün her şey onun içerisindeymiş gibi anlatmaya çalışan, siyasetini iftira ve yalana dayandıran bir anlayışı söz konusu. Sadece o değil, kendi arkadaşları da öyle. Yani geleneksel bir iftira ve yalan siyasetiyle, bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmeliyim. yanıtını verdi.

ABD ve Avrupanın, Türkiye sınırında, Hakurktan Afrine kadar terör koridoru kurmak ve PKK/PYDyi buranın hakimi yapmak istediğini ifade eden Soylu, Türkiyenin de düzenlediği harekatlarla buna müsaade etmediğini söyledi.

Türkiyenin terörle mücadelesinin yurt içinde de sürdüğünü dile getiren Soylu, 2015 yılında 5 bin 558 kişi dağa çıktı. Şu anda yıllık 50 seviyesinde bunlar. Bu yok demektir. Yani 100ün altı yok demektir, yok hükmündedir. dedi.

Yurt içindeki terörist sayısının 120nin altında olduğunu belirten Soylu, 29 Ekim 2023te, Cumhuriyetin ikinci asrına geçerken Türkiye içerisinde kırsalda bir tek teröristin kalmayacağını söyledi.

Soylu, devam eden Eren-Abluka Kış Operasyonları sırasında dün Bitlis Sehi ormanları bölgesinde terör örgütü PKKlı teröristlerce kullanılan 3 mağara tespit edildiğini ve buralardaki aramalarda, çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildiğini anlattı.

Teröristlerin Türkiyedeki yaşam süresinin 2 yıl olduğunu kaydeden Soylu, bunun farkında olan teröristlerin Türkiyeye gelmek istemediğini dile getirdi.

TERÖR ÖRGÜTÜ KENDİNİ MUHAFAZA EDEBİLMEK İçİN KİMYASAL SİLAH YALANINI UYDURMUŞTUR

Türkiyenin terörle mücadelesinde birtakım iddialarla karşılaşıldığını belirten Soylu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarının 1996da başladığına işaret etti.

Soylu, şöyle devam etti:

17 Nisan 2022de Zapta, ki Zap çok önemli bir yerdir, TSK büyük bir başarının altına imza atmaktadır. Zap demek, terör örgütü PKKnın kalbi demektir, Türkiyeye en yakın işlevsel noktasıdır, hem aktarım noktasıdır hem eğitim noktasıdır hem kalış noktasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti aldığı kararla oraya operasyon düzenlemiştir. Bu operasyonun adı Pençe-Kilit Operasyonudur. Bu operasyonu akamete uğratabilecek için ve terör örgütü kendini muhafaza edebilmek için kimyasal silah yalanını uydurmuştur. Bu bir iftiradır. Peki bu iftira neyin üzerinden geldi? Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı diye aklıevvel, bu ülkeye karşı husumet besleyen, başkalarıyla iş birliği içerisinde bulunan bir şahıs tarafından geldi. Buradaki mantık şu, örgüt sıkıştı, can havliyle bağırıyor, Ey Amerika, ey Amerikanın Türkiyedeki müttefikleri, ey onların evlatları, ey besledikleri, ey Amerikanın Türkiyedeki operasyon çocukları, ne olursunuz, bana sahip çıkın diyor ve ses nereden geliyor? Türk Tabipler Birliği Başkanından geliyor.

Kılıçdaroğlunun, Süleyman Soylunun fotoromanı var. dediğini anımsatan Soylu, CHP-FETÖ İlişkisi-FETÖROMAN isimli ve kırmızı kapaklı bir raporu göstererek Bu açılacak. Hani Yapanın yanına bırakmayacağız, yakasını bırakmayacağız diyoruz ya... Bu bir FETÖROMAN. Ama bu gerçek bir FETÖROMAN. Yani Kılıçdaroğlunun FETÖ ile ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi. Türkiye Cumhuriyeti devletini boş beleş bir devlet zannedenler yanılırlar. Kılıçdaroğlu, SSKdaki basiretsiz ve beceriksiz yöneticiliği ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin halini karıştırmasın. diye konuştu.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığınca hazırlanan Gizli ibareli, KHK Platformları isimli raporu da gösteren Soylu, Devletten 127 bin kişi ihraç edildi. Bunların yüzde 85-90 arası mahkemelerden hüküm giymişler. 17 bin kişi görevine iade edildi. 110 bin kişiden yüzde 85-90ını, diyor ki Ben iade edeceğim. Yani karşısına çıktığınız hakim, karşılaştığınız emniyet müdürü, derdinizi anlatmak istediğiniz savcı, bundan sonra FETÖnün bir elemanı olarak karşınızda olacak. Söylemek istediği bu. Bu devlet çalışıyor. Bu devlet Kılıçdaroğlunun devleti değil, onun hayal ettiği, onun tahmin ettiği bir devlet değil. ifadelerini kullandı.

BU İDDİALARIN GÖBEĞİNDE FETÖ VAR

Türk hükümetlerinin uyuşturucu ticareti yapmakla suçlandığı iddialara ilişkin geçen yıllara ait gazete kupürlerini gösteren Soylu, Kılıçdaroğlunun uyuşturucuyla ilgili iddialarına ilişkin Bu iddiaların göbeğinde FETÖ vardır. Hani FETÖROMAN, KHK Platformları, Amerikanın Türkiyeye kurduğu bir oyun ve tezgah dedim ya... FETÖyü sadece bir terör örgütü olarak görmesinler, FETÖ bir istihbarat örgütüdür. FETÖ, Amerikanın istihbarat aparatıdır. çok net ve açık. değerlendirmesinde bulundu.

Bu iddiaların TSK, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatlarını itibarsızlaştırma amacı taşıdığını ifade eden Soylu, bu aklın, ABD aklı olduğunu söyledi.

ABDnin Türk siyasetine etkilerine ilişkin geçmişten örnekler veren Soylu, Türkiye vesayetleri kaldırırken bir Amerikan vesayeti kaldırıyor aslında. Bunu dillendirmek lazım. 1982 Anayasasının arkasında Amerika vardır, Amerikanın aklı vardır. Bu mücadele onun mücadelesidir. dedi.

Türkiyede bu vesayet ne kadar devam eder? sorusuna Soylu, Bu anayasa kaldıkça devam eder. yanıtını verdi.

Cumhur İttifakının anayasa değişikliği isteğinin temelinde de bunun olduğunu, 1982 Anayasasının Türk milletine ait bir anayasa olmadığını ifade eden Soylu, milletin öz değerleriyle bütünleşmiş bir anayasa arayışında olduklarını dile getirdi.

DEVLETİN KURUMLARINI SUçA BULAŞMIŞ OLARAK NİTELENDİRMENİN HUKUKSAL KARŞILIĞI OLACAK

Kılıçdaroğlunun uyuşturucu iddialarıyla ilgili kendisinin, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının bulunduğu suç duyurularından nasıl bir sonuç beklediğine ilişkin soruya Soylu, Bir iftirayla karşı karşıyayız ve bu iftiranın sahipleri bunları ispat etmek ve kanıtlamak zorundadır. Bu iftiranın sahipleri bunları o mahkemede anlatacaklar. Yanında ne olduğu belli olmayan birisiyle çıkıp, CHPde onun için neler söylediklerini de hepimiz biliyoruz, bir değerlendirme yapıp, devletin kurumlarını ilzam etmek, aşağılamak, iftira etmek ve onları suça bulaşmış olarak nitelendirmenin elbette ki hukuksal karşılığı olacaktır. Öyle kolay bir iş değil. Öyle Amerikadan, sağdan, soldan üflemelerle bu iş Türkiyede karşılık bulmaz. yanıtını verdi.

Soylu Duruşmalara gidecek misiniz? sorusunu ise çok gitmek isterim. Gideceğim tabii. Niye gitmeyeyim? Karşı karşıya kalacağız. şeklinde yanıtladı.

Kılıçdaroğlunun iddiaları arasında bulunan uyuşturucu madde olan meth nedir? Uluslararası mafya baronları Türkiyede rahat geziyorlar mı? sorusu üzerine Soylu, şunları kaydetti:

Kılıçdaroğlu, elimizde Türkiye uyuşturucu raporu var diyor. Bu uyuşturucu raporunu kim hazırladı? Bu rapor bugün mü hazırlandı? Sahtekarlığın bu kadar büyük bir boyutu olamaz. Siyaset yapılır ama erdemli, ahlaklı, dürüst yapılır. Daha düne kadar tefeci diyordun Londradakilere, şimdi gidip orada kimle karşı karşıya kalıyorsun? Hani biz tefecilere Türkiyeyi satıyorduk Londraya? Şimdi ne yapıyorsun? Aklı malul birisiyle karşı karşıyayız. Değeri, itibarı olmayan, kendisinin itibarı yokmuş gibi karşısındakinin itibarı olduğunu düşünmeyen birisiyle ve bir takımla karşı karşıyayız. CHP, tarihinin en kötü takımıyla yönetilmektedir.

Açıklanan raporu İçişleri Bakanlığının çıkardığının altını çizen Soylu, bu raporda sadece uyuşturucu yakalamalarının değil, birlikte çalıştıkları bakanlıkların ve kurumların da bulunduğunu söyledi.

Hayatının 24 saatinin en az 4-5 saatinin uyuşturucuyla mücadeleyle geçtiğinin altını çizen Soylu, 2017-2018de ilk kez Türkiyede Uyuşturucuyla Mücadele Uygulama Politika Belgesi çıkardıklarını hatırlattı.

Bu politika belgesinde arz ile mücadele, önleme, tedavi ve rehabilitasyon, hedef, kurumsal hafıza, yakalama oranlarını artırma başlıklarının bulunduğunu aktaran Soylu, Eğer 2017-2018den itibaren verilen rakamlarla ilgili bu politika belgesi harfiyen yerine getirilmemişse bir gün görev yapmayacağım. dedi.

Bu yıl 101 milyon kök kenevir, 9 milyona aşkın genetiği değiştirilmiş skunk bitkisi olmak üzere toplam 110 milyon bitki yakalandığını dile getiren Soylu, 2019-2020de İranda 20-25 ton metamfetamin yakalandığını görünce harekete geçtiklerini, 2020de 4 bin 162 kilo, 2021de 5 bin 528 kilo, 2022de 11 bin 144 kilo bu maddeden ele geçirdiklerini aktardı.

Laboratuvar üretimi olan metamfetaminin İran ve Avrupadan Türkiyeye ve dünyaya aktarıldığını belirten Soylu, ABD, Afganistanı işgal ettiğinde 17 bin hektar olan afyon üretiminin, terk ettiği dönemde 300 bin hektara çıktığına dikkati çekti.

YAKALAMASAYDIK PKKYA GİDECEKTİ

Türkiyenin, tarihin en büyük uyuşturucu mücadelesini yaptığının altını çizen Soylu, uyuşturucuya bağlı ölümlerin 941den 270e düştüğünü, bu yıl bunun daha da aşağıda olduğunu aktardı.

Türkiyede 2015te cezaevinde 35 bin uyuşturucu satıcısı varken, şu anda bunun 117 bine çıktığını belirten Soylu, Biz, sadece arzla mücadele yapmıyoruz. Bu yıl şu ana kadar 110 milyon kök kenevir yakalandı. Buradaki kök kenevir 287 milyar liraya geliyor. Bu para eğer biz yakalamasaydık kime gidecekti? Terör örgütü PKKya gidecekti. dedi.

Türkiyenin uluslararası anlamda da suç örgütleriyle mücadele ettiğini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

Bulgaristanın en önemli aradığı adamlardan bir tanesini yakaladık, adamlarıyla beraber Bulgaristana iade ettik. Türkiyedeydi yabancı bir pasaportla geldi. Bulgaristan ile iş birliği yaptık ve onlara gönderdik. Nadir Salifov, Lotu Quli denilen adam, bu dünyanın en önemli mafyalarından bir tanesi. Türkiyeye başka bir pasaportla gelmiş. Bunu yakaladık. Bunu geri gönderme merkezine aldık, deport edeceğiz. Bu, mahkeme kararı aldı. Geri gönderme merkezinden bırakılması, Türkiye sınırının dışına çıkarılmaması. Ne demek istiyorlar? Adam, Türkiyede yaşasın dediler. Mahkeme kararına uymadım, bu adamı geri gönderme merkezinde tuttum ve geri gönderme merkezinden bu adamı deport ettim. Böyle bir adam, Türkiyede kalamaz. dedim, herkes şahittir. Sonra adam, kaçak bir şekilde Güney Kıbrısa, Kuzey Kıbrısa ve Türkiyeye bir gemiyle geldi. Kanuni olarak ismini değiştirmiş, yeni bir pasaportla Türkiyeye gelmiş, oradaki çatışmada öldü.

ESTETİK AMELİYATLA TÜRKİYEYE GELMİŞ

Soylu, Sırbistan İçişleri Bakanlığının talebi üzerine organize suç örgütü lideri Jovan Vukotiçi 2018de yakaladıklarını anımsatarak Bundan Sırbistan o kadar korkuyordu ki bunu buraya almaya gelen kişi bir bakan yardımcısıydı, Eğer bu beni görürse öldürür, ne olursunuz bunun kafasına bir çuval geçirin öyle götürelim. dedi. çuvalı geçirdik, bizim Emniyetin özel uçağıyla gönderdik. dedi.

Estetik ameliyat yaptıran bu kişinin daha sonra ailesiyle beraber Türkiyeye gelip yeni pasaport, kimlik aldığını fotoğraflarla gösteren Soylu, Netice itibarıyla bunun öyle olduğunu görmüşler, orada bir çatışmada ölmüş. diye konuştu.

Türkiyede yakalanan suç örgütü liderlerinden örnekler veren Soylu, kaçak yollarla girenlerin peşinde olduklarını, bunlara da fırsat vermediklerini vurguladı.

Bazı belediyelere teröristlerin yerleştirildiğine ilişkin iddiaların sorulduğu Soylu, teröre bulaşmış belediyelerle ilgili çalışmaları tamamladıklarını, yakında bunu Türkiyenin duyacağını kaydetti.

Ana Sayfaya Git