Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 80. Toplantısı, Meclis Tören Salonunda gerçekleştirildi.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Sergey Lagodinsky, 6 Şubat depremlerinin ardından bölgeyi ziyaret ettiklerini ve duygulandıklarını anlattı.
Doğa olayları planları bozsa da Komisyon toplantısını yıl bitmeden gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Lagodinsky, bu toplantının sembolik anlamları olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılında gerçekleşen bu toplantının aynı zamanda 5 yıl sonra Türkiyede yapılan ilk toplantı olduğunu bildiren Lagodinsky, bu süreçte hem Türkiye hem de ABnin karşı karşıya kaldığı ortak zorlukların ortada olduğunu söyledi.
Lagodinsky, her iki taraf açısından bir takım zorlukların bulunduğuna işaret ederek, Türkiye, ABye aday ülke olmaya devam etmektedir. Ortak bir Avrupaya doğru yürüdüğümüz bir yol var. Nasıl ilerlenmesi gerektiği konusunda tartışmalar var. Geleceğin dünyası, iyimserler tarafından, vizyonerler tarafından inşa edilecek. Burada bulunan, birlikte bu yolda ilerleneceğine inanan vizyonerler tarafından bu geleceğin inşa edileceğine inanıyorum. değerlendirmesinde bulundu.
Lagodinsky, Türkiye ve AB ilişkilerinde olumlu gelişmeler yaşandığını ifade ederek, Akdeniz gibi bizim de desteklediğimiz olumlu, pozitif işaretler var. Bir de çözülmemiş sorunlar var. Bunların üzerinde de birlikte çalışmak istiyoruz. diye konuştu.
ADİL OLMAYAN VE ORANTISIZ ELEŞTİRİLERİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel, toplantıyı, 6 Şubat depremleri nedeniyle daha önce gerçekleştiremediklerini belirtti.
Komisyon üyesi, Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmezin Genel Kurulunda geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiğini anımsatan Karayel, Bitmeze Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Komisyon toplantılarının önemine dikkati çeken Karayel, kanadı üyelerinin toplantılara katılımda gösterdiği titizliğin bunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Karayel, Gönül isterdi ki Komisyonumuzun Avrupa Parlamentosu üyeleri, toplantıların gerçekleştirilmesi konusunda AP Türkiye raporunda yer bulan istek ve iradesini, Karma Parlamento Komisyonu toplantılarına katılmada da göstersinler. Bundan önceki toplantımızda 14 AP üyesiyle gerçekleştirdik, bir önceki toplantıyı da 12 AP üyesiyle gerçekleştirmiştik. Umuyorum bir sonraki toplantıyı, hem Brükselde hem Ankarada mümkün olan en yüksek sayıyla gerçekleştirebiliriz. şeklinde konuştu.
Katılım müzakerelerinin, Türkiye-AB ilişkilerinin bel kemiği olduğunu vurgulayan Karayel, bu nedenle ilişkilerin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmanın yolunun, katılım perspektifindeki kazanımları muhafaza etmekten ve süreci ileriye götürmekten geçtiğini bildirdi. Karayel, şunları kaydetti:
Son dönemde yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, bilhassa Ukraynadaki savaş, Türkiye-AB birlikteliğinin önemini gözler önüne sermiş, Türkiyenin ABye üyeliğinin tercihten öte bir gereklilik olduğunu ortaya koymuştur. Beklentimiz, Türkiyenin sabırla ve kararlılıkla sürdürdüğü ABye tam üyelik sürecinin yapıcı bir yaklaşımla ilerletilmesidir.
AB Komisyonu tarafından 8 Kasım 2023te yayımlanan raporun, Türkiye-AB ilişkilerine hizmet etmekten uzak olduğunu üzülerek gördüklerini ifade eden Karayel, Yapıcı eleştiriye açık olmakla birlikte, adil olmayan ve orantısız eleştirileri kabul etmemiz mümkün değildir. dedi.
Karayel, Türkiye-AB ilişkilerinin güçlendirilmesinin bu dönemde taşıdığı öneme işaret ederek, Aday ülke Türkiyenin dışarıda bırakıldığı bir genişleme sürecinin adil ve tutarlı olmayacağı, AB ve Avrupanın geleceğine de hizmet etmeyeceği açıktır. Bu çerçevede tüm genişleme ülkelerine ayrım gözetmeyen bir tutumla adil davranılması gerekmektedir. Türkiye-AB ilişkilerini her alanda genişletmek her tarafın da menfaatinedir. değerlendirmesinde bulundu.
Bir süre önce APde PKK terör örgütü propagandasına hizmet eden bir etkinlik düzenlendiğini üzüntüyle öğrendiklerini anlatan Karayel, AP binalarının terör propagandasına alet edilmemesi gerektiğini önemle vurgulamak istiyorum. diye konuştu.
AVRUPA GÜVENLİK VE SAVUNMA BAKIMINDAN HALA NATOYA BAĞIMLI
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Karayel, Türkiye ve ABnin birçok alanda yeni politikalar geliştirmesi gerektiğini ifade ederek, gıda fiyatlarındaki artışın, insanın gıdaya erişimini sınırlandırdığını anlattı. Türkiye ve BM arabuluculuğunda imzalanan Tahıl Koridoru ile küresel gıda krizinin büyümeden önlendiğini hatırlatan Karayel, öte yandan Türkiyenin, enerji güvenliği alanında da ABnin önemli bir ortağı olduğunu vurguladı.
Rusya-Ukrayna Savaşına değinen Karayel, şu ifadeleri kullandı:
Savaşın en önemli sonuçlarından biri Avrupanın güvenlik ve savunma bakımından hala NATOya bağımlı olduğunu göstermiş olmasıdır. NATOya duyulan ihtiyaç, kolektif savunma kavramıyla devam etmektedir. AB-NATO işbirliğinin geliştirilmesi, savaşa karşı kısa vadeli bir tedbir olmayıp stratejik bir gerekliliktir. Bu noktada Türkiyenin oynayabileceği rol, son derece önemlidir. İki kuruluş arasındaki stratejik ortaklık ile AB üyesi olmayan müttefik Türkiyenin bu ortaklığa tam katılımı, birbiriyle bağlantılıdır. Mevcut sınamalar karşısında aday ülke Türkiyenin, AB güvenlik mimarisine dahil olması, ABnin güvenliği açısından her zamankinden daha önemlidir.
Karayel, bu bağlamda Kıbrıs meselesinin, NATO-AB işbirliğine ve diğer bazı AB girişimlerine dahil edilmesine engel teşkil etmemesi gerektiğini de belirtti.
İsrailin Gazzeye yönelik kuşatmasının, insanlığın vicdanına vurulan bir darbe olduğunu kaydeden Karayel, Türkiyenin, soykırıma varan saldırıların sona ermesi için ilk günden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği içerisinde olduğunu hatırlattı. Karayel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Dünyada barışa ve güvenliğe katkı sağlamayı amaçları arasında sayan ABnin, kendi değerlerini hiçe sayarak uluslararası hukukun çiğnenmesine göz yummasını ve henüz bir ateşkes çağrısı yapmamış olmasını kabul etmiyoruz. On yıllardır demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi konularda mangalda kül bırakmayan ABnin üye ülkelerinde, Filistin yanlısı gösterilere dahi tahammül edilmediğini, insanların kendilerini ifade etme ve barışçıl bir şekilde toplanma haklarının engellendiğini üzüntüyle izledik. Bu kapsamda Filistin bayrağının, Gazzeye destek içerikli sembollerin de yasaklandığını maalesef yine üzülerek gördük. AB değer ve ilkeleri, kelimelerden ibaret olmamalıdır. Keyfi bir tutumla ele alınması ABnin imajını zedelemektedir. Filistin halkının yaşadığı trajediye sessiz kalmak, evlerin, okulların, hastanelerin üzerine bombalar yağdırarak savaş suçu işleyenlere Dur. dememek, bu suça ortak olmaktan başka bir şey değildir. Uluslararası toplum olarak görevimiz, ırk, din ve dil ayrımı yapmadan insani değerlere sahip çıkmak ve onurlu bir tutum ortaya koymaktır. İsrail problemi adil ve siyasi bir çözüme kavuşturulmadan, ne bölgemizde ne dünyada kalıcı bir barış ve istikrar mümkün olmadığı açıktır.
Karayel, toplantının diğer gündem başlıklarının, 6 Şubat depremleri ile demokrasi olduğunu dile getirerek, ABye katılım sürecinin, Türkiyedeki reform sürecinin en önemli teşvik edici güçlerinden biri olduğunu vurguladı.
VİZE KONUSUNDA 2024DE HIZLANMA BEKLİYORUZ
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal Bozay, toplantının, iki tarafın görüş alışverişinde bulunmasını sağlayacağını, Türkiye-AB ilişkilerinin güçlenmesine katkı sunacağını söyledi.
Toplantının, bölgede ve dünyada çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir zamanda gerçekleştirildiğine dikkati çeken Bozay, Uluslararası sistemde tektonik bir takım değişiklikle oluyor, bunun da bölge ve kıtada sonuçlar oluşuyor. Enerji ve gıda güvenliği gibi bir takım sorunlar söz konusu. Dolayısıyla Türkiyenin burada yer alması bir tercih değil, gerekliliktir. diye konuştu.
Türkiye-AB ilişkilerine dair AB Komisyonu ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından hazırlanan raporun katılım müzakerelerindeki durumu ele aldığını ancak son toplantıda görüşülmediğini anımsatan Bozay, Rapor bizim taleplerimizi karşılamıyor, beklentilerimizin gerisinde kalmış durumda. Saygıdeğer milletvekillerinden ricam, mevcut durumu resmi olarak tartışmaya başlamamız. çünkü mevcut durum değişiyor. ifadelerini kullandı.
Bu süreçte Türkiyeden bakan düzeyinde ziyaretler gerçekleştirildiğini anlatan Bozay, Daha somut adımlar atmalıyız ki ilişkilerimizde ilerleme kaydedelim, karşılıklı öncelikler üzerinde odaklanalım. Gümrük Birliğinin güncellenmesi. Türkiye Gümrük Birliğinin imzalandığı tek ülke. Bunu modernize etmemek, ticareti aşındırıyor ve ticari tercihler açısından sorun yaratıyor. dedi.
Bozay, enerji tedarik zincirleri konusunda da Türkiyenin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, Öte yandan vize serbestisi için bir takım kriterler var. Gerçekten çok uzun bekleme süreleri ve prosedürler söz konusu. ABdeki meslektaşlarımla, büyükelçilerle çok faydalı toplantı yaptık. 2024te hızlanma bekliyoruz. şeklinde konuştu.
ABnin, 6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye ile dayanışmasının takdire şayan olduğunu dile getiren Bozay, destekleri için AB ülkelerine teşekkür etti. ABnin, Türkiyedeki Suriyeli mültecilere yönelik desteğinin devam etmesini beklediklerini ifade eden Bozay, Türkiye, AB için kilit bir ülkedir, AB de Türkiye için kilit bir aktördür. Uluslararası sistemin mevcut aktörlerinin yolu yeniden belirleniyor. Biz de kendi yolumuzu belirlemeliyiz. Tam AB üyeliği bizim için stratejik bir hedeftir. Ne olursa olsun bu yoldan sapmamamız gerekiyor. değerlendirmelerinde bulundu.
Toplantı, yarın da devam edecek.