Temennimiz suhuletle halledilmesi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''40 yıldır kanımızı emen terör belasından ülkemizi tamamen kurtardıktan sonra hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz. Farklı siyasi partilerin bu konuda ortak bir hissiyatı görmekten memnuniyet duyuyorum" dedi.

Haberler 25.01.2025 - 16:58 Son Güncelleme : 25.01.2025 - 16:58

HABER MERKEZİ

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Van 8inci Olağan Kongresine katıldı. Ayrımcılığa fırsat vermeden Türkiyeyi bir bütün olarak kucaklayacaklarını kaydeden Erdoğan, yerel seçimlerde gittikçe düşen oy oranlarıyla azalan belediye sayılarına dikkati çekerek, kongrelerle değişim çağrısında bulundu. 2028deki genel seçim ve 2029daki yerel seçimleri kazanacaklarını iddia eden Erdoğan, devam etmekte olan süreci bir fırsat olarak niteledi.

VANDA PARTİLİLERE SESLENDİ

Erdoğanın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gönüller yaparak, kalpleri fethederek, insanımızın aklına ve yüreğine hitap ederek Vandaki çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk, Kürt, Zaza, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan tüm Türkiyeyi bir bütün olarak kucaklayacağız. Etnik ayrımcılığa, taassuba, dil kültür, köken, yaşam tarzı ayrımcılığına prim vermeyecek, milletimiz kamplaştırılmasına fırsat tanımayacağız. Milletimizin yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız. Şu ana kadar yaptıklarımız elbette önemlidir ancak yeterli değildir. Biz, günü kurtarmaya değil, geleceği odaklanıyoruz. Biz, çeyrek asırlık, yarım asırlık projeksiyonlarla hareket ediyoruz. Biz, ham hayallerin değil, yüzyıllardır özlemini çektiğimiz büyük hedeflerin peşinden koşuyoruz. Bin yıllık mirasın, yüz yıllık ufkun rehberliğinde süreçleri yönetiyoruz.

YALNIZ VİTRİN DEĞŞİKLİĞİ DEĞİL

Biz muhalefet partileri gibi kabahati, eksiği, hatayı başkasında, özellikle de millette arayan bir anlayışa sahip değiliz. Rakamları eğip bükmek, tabir caizse kırk dereden su getirerek çeşitli analizler üretmek bize ve AK Partiye asla yakışmaz. Bizim hedefimiz partimizin oy oranını yüzde 50nin altına düşürmemektir. Bizim hedefimiz 81 vilayetimizin tamamında, 922 ilçemizin her birinde seçimlerde ipi göğüslemektir. Bizim hedefimiz AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bir yolunu bulup 85 milyonun gönlüne girmektir. Bu hedeflerin uzağında kalan her neticenin muhasebesini yapmak boynumuzun borcudur. Bu anlayışla 2014te kazandığımız 18 büyükşehir, 30 il ve 592 ilçe belediyesinden 2019da 15 büyükşehir, 24 il ve 535 ilçe belediyesine, 2024te 12 büyükşehir 12 il ve 356 ilçe belediyesine nasıl gelindiğini sorgulamazsak bir sonraki seçimde daha büyük sıkıntıyla karşılaşırız. Bunun için kongrelerimize yalnızca vitrin değişimi olarak bakmıyoruz. Her kongremizi aynı zamanda bir bayrak yarışı, nöbet değişimi, enerji ve heyecan yükleme vesilesi olarak da görüyoruz. Kongrelerimizde bizi bir sonraki seçime taşıyacak öncü kadrolarımızı belirliyoruz.

YÜZDE 50NİN ALTINA DÜŞÜLMEMESİ

2028deki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Cumhur İttifakı olarak yüzde 50nin çok çok üzerinde bir oyla kazanacağız. Ardından da 2029 seçimlerinde büyükşehirlerin, illerin ve ilçelerin en az üçte ikisinde AK Parti ve Cumhur İttifakının eser ve hizmet belediyeciliği bayrağını dalgalandıracak şekilde hazırlıklarımızı yapacağız. Böylece Türkiye Yüzyılının inşasında çok kritik bir eşiği daha aşacak, evlatlarımıza her açıdan mutlu, müreffeh ve güçlü bir Türkiye bırakacağız. Bu hedefe giden yolun kilometre taşlarından biri elbette Van olacaktır. Vanda hak ve arzu ettiğimiz yere gelene kadar durmadan, dinlenmeden, sahayı sürekli domine ederek eskisinden daha koordineli, uyumlu, planlı bir çalışma ortaya koyacağız. Hanım kardeşlerim herkese tek tek ulaşacak, verdiğimiz zorlu mücadeleyi onlara anlatacak, gerçeklerle Van halkını ikna edeceğiz. Vanlı kardeşlerimizle istismarın diliyle değil, yine kardeşliğin, muhabbetin diliyle konuşacağız.

KİRLİ SİYASETE KARŞI UYANIK OLUNMALI

Biz, partimize ve ittifakımıza umut bağlayan, bize güvenen. İtimat edenlerin yüzünü asla kara çıkarmadık. Kardeşlik hukukumuzu korudukça, dayanışma ruhumuzu güçlendirdikçe Allahın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağımıza yürekten inanıyoruz. İftira atarak, çamur atarak, karalayarak, mugalatayla, kayıkçı kavgalarıyla üzerimize gelenlere prim vermeyeceğiz. Bunlara boyun da eğmeyeceğiz. Bizi tahrik etmeye, hedeflerimizden koparmaya çalışanların oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu oyunlar, bu kirli siyaset karşısında tüm teşkilatlarımızın, arkadaşlarımızın her daim uyanık olmalarını bekliyorum. Daha önce bizi kendi iç meselelerimizle oyalayarak kendi gündemlerini takip ettiler. Kimi zaman kimlik siyasetiyle, kimi zaman mezhep ve meşrep tahrikiyle aramıza tuğlası nefret ve husumet olan duvarlar ördüler. Böylece Türkiyeye epeyce vakit kaybettirdiler. Türkiyeyi bölgesel ve küresel gelişmelerin dışında tuttular. Gönül ve kültür coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşlerimizle de aramızı açmaya kalktılar. Bir daha aynı tecrübelere bu millete yaşatmamakta kararlıyız.

SÜKUNETLE VE SUHULETLE çÖZMEK

40 yıldır kanımızı emen terör belasından ülkemizi tamamen kurtardıktan sonra hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz. 85 milyonun arasına çekilen terör bariyeri yıkılınca birbirimize daha sıkı sarılacak, daha sıkı kenetleneceğiz. Farklı siyasi partilerin bu konuda ortak bir hissiyatı görmekten memnuniyet duyuyorum. Operasyonlarımız neticesinde terör örgütünde yaşanan kan kaybını ve Suriyede gerçekleşen devrimle birlikte bölgemizde oluşan avantajlı iklimi bu terör meselesinin ortadan kaldırılması için bir fırsat olarak görüyoruz. Terörsüz Türkiye hedefimizi biz öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Temennimiz bunun sükunet ve suhuletle halledilmesidir ama burada farklı hesaplar peşinde koşulursa biz zaten teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi çok daha kararlı biçimde devam ettiririz. Şimdiye kadar hep milletimizin çizdiği rotada siyaset yaptık. Milletimize mahcup olacak, milletimizi sıkıntıya sokacak, milletimiz karşısında başımızı öne eğecek hiçbir işe tevessül etmedik. Demokrasiden, hukuktan ve meşruiyet zemininden asla ayrılmadık. Güvenlik ve özgürlük dengesini gözeterek ne güvenlik için demokrasiyi feda ettik, ne de aksi bir duruma izin verdik.

Ana Sayfaya Git