Ağız ve diş sağlığı için günlük olarak diş fırçalama ve diş ipi kullanımı gibi rutinlerin yanına ağız bakım suları da eklendi. Özellikle son yıllarda her gün diş fırçalama sonrası kullanım alışkanlığının artması ile ilgili olarak Diş Hekimi İbrahim Barış Parlak uyarılarda bulundu. Diş Hekimi İbrahim Barış Parlak, rutin kullanımının doğru olmadığını, diş hekimi tavsiyesi doğrultusunda ve en fazla 3-4 haftayı geçmeyecek şekilde uygulanması gerektiğini söyledi. Sürekli kullanılması durumunda dişlerde kahverengi lekelenmeler oluşabileceği gibi tat alma duyusunun da azalmasına sebep olabileceğini vurgulayan İbrahim Barış Parlak, O yüzden rutin olarak kullanmaktan ziyade diş hekimi tavsiyesi üzerine ve belirtilen zamanlarda kullanmakta fayda var dedi.
Ağız ve diş sağlığı konusunda ağız bakım sularının yardımcı olarak kullanılabileceğini dile getiren Barış Parlak, İlk önce mekanik temizlik önemli. Yani diş fırçalamak, diş ipi ve ara yüz fırçası kullanımı diş temizliğinde olmazsa olmazlarımızdır. Bunların dışında ağız bakım suyunu yardımcı olarak kullanmaktayız. Ağız bakım sularının tabi ki de faydası var. Diş eti hastalıklarını engellemeye yardımcı, diş çürüklerini yani dişin en dış tabakası olan mine dokusunu güçlendirici etkiye sahip. Ayrıca ağız kokusunu da iyi geliyor şeklinde konuştu.
SADECE DİŞ HEKİMİ TAVSİYESİNDE KULLANILMALI
Faydalarını görebilmek için ancak diş hekimi kontrolünde kullanılması gerektiğini hatırlatan Parlak, Altı ayda bir rutin diş hekimi kontrollerinizde eğer hekiminiz kullanmak için gerekli bir sebebinizin olduğunu düşünüyorsa yani diş çürüğüne meyilli bir diş yapınız ya da ağız kokusu ile ilgili bir probleminiz varsa tavsiyede bulunabilir. Fakat hastalarımıza ağız bakım sularını 3 ya da 4 haftayı geçmeyecek şekilde kullanmasını öneriyoruz. çünkü faydalarından çok zararları olabilir. Diş dokularında kahverengi lekelenmeler ayrıca tat alma duyusunda zayıflama da görülebiliyor. O yüzden rutin olarak kullanmaktan ziyade diş hekimi tavsiyesi üzerine ve belirtilen zamanlarda kullanmakta fayda var ifadelerini kullandı.
AĞIZ İçİ HER ZAMAN STERİL OLMALI MIDIR
Parlak ayrıca ağız içi sterilizasyonun abartılarak doğal mikroorganizma yapının bozulmaması gerektiğini de aktardığı tavsiyelerine şu şekilde devam etti:
Ağız florasının kendine özgü mikroorganizmaları mevcuttur. Ama diş eti hastalıklarında ve diş çürüklerinde bu mikroorganizmalar artış gösterebiliyor. Zaten ağzımızın içi her zaman steril bir ortama sahip değil. Mikroorganizmalara sahip bir ortam ve bunlar sağlıklı bireylerde bir denge halinde. Bunları sürekli yok etmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir.
İçERİK DEĞİŞİKLİĞİ FARKLI PROBLEMLERE çÖZÜM OLUYOR
Son olarak ağız bakım sularının içinde bulunan etken maddelerin hangi probleme çözüm olabileceğini anlatan Parlak, Ağız bakım sularının bir takım etken maddeleri var. Bunlardan bazıları, Klorheksidin, florür ve alkol. Klorheksidin bazlı olanlar daha çok diş eti hastalıkları olanlarda, florürlüler diş çürüklerinde, alkol bazlı olanlar ise daha çok ağız kokularında etkili oluyor. Bireyler kendi başına marketten ya da eczanelerden almaktansa diş hekimlerinin kontrolünde ve tavsiyesinde alırlarsa daha doğru olur diyerek sözlerini tamamladı.