Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Sabri Demircan, Dünya Kalp Günü nedeniyle koronavirüs sonrası görülen kalp sorunları ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Kalp, vücudun en hayati organıdır. Her yıl 17.1 milyon kişi, kalp hastalıkları ve inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Kalp hastalıkları ve inmenin de dahil olduğu kronik hastalıklardan ölen bu kişilerin neredeyse yarısı, yaşamlarının en üretken dönemi olan 15-69 yaşları arasındadır. Ülkemizde ise 300 bin kalp krizi meydana gelmekle birlikte kalp hastalıklarından ölüm sayısı ortalama 125 bin kişi civarındadır. Dünya Sağlık Örgütü uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildirmektedir. Kalp ve damar hastalıkları; yaşam tarzı, özellikle tütün kullanımı, sağlıksız yeme alışkanlıkları, fiziksel hareketsizlik ve psikososyal stres ile kuvvetli bir ilişki gösterir.
PANDEMİNİN SAĞLIĞA OLUMSUZ DÖNÜŞLERİNDEN BİRİ DE KALBE OLDU
Son dönemde dünyayı etkileyen koronavirüs sonrasında pek çok kişide kalple ilgili sıkıntılar görülmekle birlikte, bu kişiler genellikle kalple ilgili kontrollerini yaptırmaktadırlar. Bu noktada dikkat çekici oranda Postural Ortostatik Taşikardi Sendromu (POTS) vakasıyla karşılaşılmaktadır. Pandemi sürecinde özellikle kapanma döneminde pek çok kişi egzersiz performansını kaybederken, stresle birlikte yeme sorunları da baş göstermiştir. Buna bağlı olarak kilo alımı, halsizlik gibi olumsuz yansımalar olmuştur.
KARDİYOLOJİ UZMANINDAN DESTEK ALINMALI
Özellikle koronavirüs geçiren kişilerde rastlanan POTS, kalp hızında anormal artışı ifade etmektedir. Kalp hızının artmasıyla birlikte, baş dönmesi, bayılma, anksiyete ve kaygı bozuklukları, terleme, halsizlik, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle karakterize bir durumdur. Hastalar tarafından çeşitli kalp hastalıklarıyla karıştırılan POTS vakaları polikliniklerde sıklıkla görülmektedir. Koronavirüs sonrasında akciğer rezervinin bir kısmının yitirilmesiyle de ortaya çıkabilen POTS, bazen yanlış teşhis edilebilir. Kaygı ya da panik atak ile de karıştırılabilen POTSun tanısının konulması için mutlaka bir kardiyoloji hekiminden destek alınmalıdır.
AYAĞA KALKINCA KALP HIZI ARTIYORSA
POTSta ayağa kalktıktan sonra ilk 10 dk içinde, kalp atış hızında 30 atım/dklık artış ya da kalp atış hızının 120 atım/dknın üzerinde olması gözlenen bulgulardır. Ancak bu teşhisi doğrulamak için farklı tetkikler de yapılır. Bunlar, eğimli masa (tilt table) testi, tansiyon tetkikleri, elektrokardiyogram (EKG), ekokardiyogram (EKO), ritim holter, böbrek-karaciğer ve tiroid fonksiyon testleri ile kalsiyum, glikoz tetkikleridir. Gerçek bir kalp sorunu olup olmadığı tespit edildikten sonra da tedavi aşamasına geçilmektedir.
DÜZENLİ EGZERSİZ, KİLO VERMEK VE İLAç KULLANIMI ÖNEMLİ
POTS, hayat kalitesini düşüren bir sorundur. çünkü hastalar genelde Yürüsem kalbim hızlanır mı ya da göğsüm sıkışır mı? sorusuyla endişe duyup hareketlerini kısıtlamaktadır. Bu da farklı kronik hastalıkları tetikleyebilir. Bu süreçte hastalara en çok düzenli kademeli olarak yoğunluğu artan egzersiz yapmaları, kilo vermeleri önerilmektedir. Genelde bu hastalıkla birlikte diyabet, hipertansiyonu, kolesterolü olanların da ilaçlarını düzenli kullanması gerekmektedir.
AKDENİZ TİPİ BESLENME KALBE FAYDALI
Kalp sağlığıyla ilgili bir diğer önemli nokta da sigara kullanımıdır. Sigara kalbin bir numaralı düşmanıdır ve toplumsal bir sorundur. İçiliyorsa sigaranın bir an önce bırakılması önem taşımaktadır. Bunun yanında sağlıklı beslenmek ve kolesterolü dengede tutmak gerekir. Akdeniz tipi diyet, yaşam alışkanlığı olmalıdır. Zeytinyağı, sebze, meyve, balık ve kuruyemişten zengin besinlerin kalp sağlığına olumu etkilerini gösteren birçok çalışma vardır. İşlenmemiş tahıllar, baklagiller, az yağlı süt ürünleri, deniz ürünleri, fındık, ceviz ve badem gibi kuruyemişler sofralarda yer almalı; kırmızı et tüketimi azaltılmalı, işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. Ayrıca basit şeker içeren ürünlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
KALP SAĞLIĞI İçİN EN İDEAL ADIM SAYISI 7 BİN
Kalp sağlığını korumak için hareket etmek gerekir. Son dönemlerde adımsayar kullanımı revaçtadır ve bu iyi bir alışkanlıktır. Pek çok kişi adımsayar üzerinden kendisine bir hedef belirlemektedir ve bu hedefi tutturmaya çalışmaktadır. Ancak o hedefi tutturmanın da başka handikapları vardır. Örneğin kalp yetmezliği olan bir hastanın 10 bin adım hedefini tutturmaya çalışması sınırları zorlamak anlamına gelmektedir. 10 bin adım ve üzerindeki hedeflerin kalp sağlığı için ek bir faydası yoktur. En ideal adım sayısı 7 bin civarıdır. Haftanın 5 günü 45 dakika hafif tempolu yürüyüş ideal egzersizdir. Ancak yürüyüşün de çok tok karna ya da çok aç karna, çok erken saatlerde ve sıcak havalarda yapılmaması gerekir.
ŞOK DİYETLERİN KALBE ZARARI VAR
Bu dönemde pek çok kişinin çok hızlı kilo alıp, çok kilo verdiği görülmektedir. Bazı bireyler kilo aldığını düşünüp şok diyetler uygulayabilmektedir. Bu diyetlerle kilo kaybedilmektedir ama sonrasında eski düzene geri dönülmektedir. Bunun da kalbe bir faydası bulunmamakta, zararı olabilmektedir. Kalp için beslenme stilinin de hayat boyuna yayılması gerekmektedir.
AKCİĞER TUTULUMU OLANLARDA KALP SORUNLARI BAŞ GÖSTERİYOR
Son olarak koronavirüsün kalbe etkileri olmaktadır ancak somut olarak bunlar görülmeyebilmektedir. Genellikle koronavirüsten akciğer tutulumu yoğun olan kişilerin kalp açısından etkilendiği görülmektedir. Bunun yanında öncesinde teşhis edilmemiş kalp sorunları koronavirüs ile tetiklenmektedir. Bu nedenle koronavirüs sonrasında kalp sağlığını korumak; varsa hastalıkların teşhis edilmesi için düzenli kalp kontrollerinin yaptırılması önem taşımaktadır.