Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artıyor. İşlenmiş gıdalar, aşırı tuz tüketimi, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, yoğun stres, hareketsizlik ve sigara kullanımı gibi birçok etken kalp ve damar hastalıklarının yaygınlaşmasına neden olurken, kalp kapaklarındaki yıpranma da tehlikeyi artırıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar Yaş ilerledikçe kalp kapağı problemleri de artmaktadır. İnsan kalbinin işlevlerini yeterli bir şekilde yerine getirebilmesi için tüm kapakların sağlıklı olması gerekir. Ancak sigara, obezite, kontrolsüz diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi etkenler kalp kapaklarına ciddi zarar vermekte ve sorun çoklu organ yetmezliğine kadar gidebilmektedir dedi.
Nefes darlığı, yorgunluk ve çarpıntı... Modern çağın koşuşturmacasında genç-yaşlı pek çok kişi bu sorunlardan bir veya birkaçıyla karşılaşıyor ancak çoğunlukla dinlenirsem geçer ya da hemen doktora gitmeye gerek yok düşüncesiyle doktora başvurmayı öteleyebiliyor. Hal böyle olunca sorun ileri dönemde; ciddi ritim bozuklukları, kalp yetersizliği hatta akciğer ödemi gibi hayati önem taşıyan boyutlara ulaşabiliyor.
Doç. Dr. Onur Taşar, dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp ve damar hastalıklarının ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını vurgularken, buna rağmen kalbimize gerekli özeni göstermediğimizi belirterek İletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte artan farkındalık ve tıbbi teknolojinin ilerlemesiyle de erken teşhisin getirdiği faydalar bu konunun avantajlı yönleridir.
Ancak işlenmiş gıdalarla beslenme, düzensiz yaşam, yoğun stres ve sporun hayatımıza yeterince adapte edilemeyişi kalp ve damar sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Ve maalesef tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün kalp ve damar hastalıkları giderek artmaktadır diye konuştu.