Şeker hastalığının tek anlık tedavi yöntemi olan İnsülin kullanımı artık tarihe karışıyor. Diyabet hastalarını yakından ilgilendiren haberimizin detayında İnsülin kullanımı konusunda çığır açacak tarihi gelişmenin detayları mevcut
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabetin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu, hastalığın ilerleyen dönemde uzuv kayıplarına ve ölüme yol açabildiğini söyledi.
Diyabetin Tip-1 ve Tip-2 şeklinde iki ayrı türü olduğunu belirten Yıldız, Tip-1 hastalarının insüline mutlak bağımlı olduğunu ifade etti.
Yıldız, diyabetli hastaların yüzde 95inin ise Tip-2 olduğunu dile getirerek Türkiyede 7 milyondan fazla diyabet hastası, hayatlarının bir döneminde insülin ihtiyacına gerek duyuyor. Türkiyede yapılan son çalışmalara göre, Tip-2 hastalarının yüzde 10a yakını insülin kullanmaktadır dedi.
Diyabet hastalarının en büyük sıkıntılardan birinin hastalığın tedavisinde kullanılan insülinin enjeksiyonla yapılması olduğunu aktaran Yıldız, özellikle çocuk yaş hasta grubu için bunun sorun yaratabildiğini vurguladı. Yıldız, bu hastaların kendilerini strese sokarak moral bozukluğu yaşayabildiğine işaret ederek Zaten zor bir yaşamı olan hastalar için yaşam standartlarını zorlaştıran ve başka bir seçenekleri de bulunmayan enjeksiyona bağlı olmak, sorun olabiliyor. çocuk hastalar için bu durum daha da ağır seyredebiliyor diye konuştu.
Diyabette insülin tedavisinin adeta olmazsa olmaz olduğuna işaret eden Yıldız, 1922de insülinin keşfinden sonra bu alanda daha büyük bir buluş yapılmadığını söyledi. Yıldız, şöyle devam etti:
Maalesef, şu an için diyabet tedavisinde insülin dışında hayat kurtarıcı başka bir seçenek yok. İnsülin olmadığında yaşayamayacak hastalar var. İnsülinin alınmasında da enjeksiyon kullanılıyor çünkü insülinin yapısı peptit bir protein ve bu protein doğrudan ağızdan alınmaya çalışıldığında parçalanıyor ve istenilen etkiyi yaratmıyor.