Kuzey epilepsi hastalığı dünyada sadece 2 kişide görünürken, Kahramanmaraştan gelen bilgiye göre ise 5 çocuk üzerinde Kuzey epilepsi rahatsızlığı saptandı
Kuzey epilepsi hastalığı, Finlandiyadan sonra Türkiyede teşhis edildi. Türk bilim insanları, dünyada sadece Finlandiyada 2 kişiye tanısı konulan kuzey epilepsi hastalığının Kahramanmaraşta 5 çocukta daha olduğunu saptadı.
Türk bilim insanları, 1995te dünyada sadece Finlandiyada 2 kişide tanı konulan ve bundan dolayı literatüre kuzey epilepsi olarak giren hastalığı, Türkiyede ilk kez Kahramanmaraşta 5 çocukta teşhis etti.
Kahramanmaraşta özel bir hastanede görev yapan çocuk Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Dilber, sara olarak bilinen epilepsi nöbetlerinin hastalarda yürüme ve konuşma zorluğuna neden olduğunu söyledi. Sara nöbeti geçiren ve hastalıklarına çözüm bulunamayan 5 çocuğun ailesinin kendilerine başvurduğunu dile getiren Dilber, Hastalığın tanısı konulamadığı için kan örneklerini alıp laboratuvarda inceledik. Bilimsel çalışmamıza Necip Fazıl Şehir Hastanesi Tıbbi Genetik Uzmanı Yavuz Şahin ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk Nöroloji Uzmanı Doktor Olcay Güngör de katkı sağladı. dedi.
TÜBİTAK DESTEK OLDU
TÜBİTAKın da bilimsel çalışmaya destek olduğunu aktaran Dilber, hastalara çok gelişmiş genetik yöntemlerden biri olan tüm ekzom analizi yaptıklarını anlattı. Dilber, şöyle devam etti:
Hastalarımızın kanlarında daha önce bilinen bir genin dünyada yeni bir mutasyonunu saptadık. Kuzey epilepsi adı verilen bu hastalık daha önce sadece 1995te Finlandiyada 2 hastada tanımlanmıştı. Finler haricinde dünyanın hiçbir yerinde gösterilememişti. Biz de yeni mutasyonla bu genin hastalığını Türkiyede ilk defa göstermiş olduk. Özellikle Kahramanmaraş şartlarında bunu göstermek ve başarmak bizim için çok önemliydi.
Burada genetikçi Yavuz Şahinin arkadaşımızın da çok katkısı oldu. Böylece hastanın tanımını yapmış olduk. Yani etrafta tanısız bir şekilde gezen hastaları tanımlamış olduk. Tanıyı koymanın tedavinin başlangıcı açısından önemli bir bölümünün halledildiği anlamına geldiğini ifade eden Dilber, genetik bir rahatsızlık bilindiği için bundan sonra tedaviye yönelik çalışmalar yapılacağını vurguladı. Dilber, kuzey epilepsi hastalarına bundan sonra gen ya da enzim tedavisi uygulanabileceğini söyledi.
Epilepsi (Sara olarak da bilinir), beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk, hastalıktır. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur.
Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağandışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişi yere düşebilir, bazen ağzı köpürebilir.
Semptomik epilepsi:
Beyin tümörü
İskemik lezyon: Beyne giden kan akımı azaldığında (iskemi), beyin dokusundaki besin maddeleri ve oksijen azalır. Bu da hücre hasarına ve epilepsi nöbetine yol açar. Konjentinal malformasyon: Doğuştan gelen bozukluklar. Gebelik döneminde annenin ilaç ve alkol alımı, bebeğin gelişimini etkileyecek mikrobik hastalıklar epilepsi nedeni olabilir. Doğum sırasında oluşabilecek beyin zedelenmesi, kanaması, beynin oksijensiz kalması epilepsiye neden olabilir. Doğum sonrası menenjit, beyin iltihabı gibi rahatsızlıklar epilepsiye neden olabilir. Febril konvulziyon: Ateşe bağlı istem dışı şiddetli kasılmalar. Enfeksiyon: Tüm vücudu etkileyen ya da şiddetli olan enfeksiyonlar febril konvulziyona neden olabilir. Tiroid hastalıkları: Tiroid bezi vücuttaki sıvı dengesinin kontrolünde önemli bir rol oynar. Sıvı dengesi ise epilepsi eğilimini belirleyen bir faktördür. Genellikle tiroid sorununun tedavi edilmesiyle epilepsi de düzelir. Beslenme: Bazı insanlarda epilepsinin nedeni olarak B6 vitamini eksikliği saptanmıştır.