Hastanede izolasyona sahip ışık ve ses düzenlemesi yapılacak bir stüdyoda 24 saat yayın yapacak Dicle Sağlık TVde konunun uzmanlarınca çeşitli konularda bilgi verilecek.
DÜ Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan hasta ve yakınlarının sağlıkla ilgili konularda doğru bilgilendirilmeleri konusunda Türkiye’de ciddi bir eksiklik olduğunu, bu konuda internet ve medyada yer alan bilgi kirliliğini önlemek için harekete geçtiklerini söyledi.
Bu kapsamda bir süre önce hasta ve yakınlarının birinci elden sağlıklı bilgiye ulaşmalarını sağlamak için doktorlarla hastaları internet üzerinden buluşturdukları Dicle Doktorum sitesini hayata geçirdiklerini hatırlatan Alan, yoğun ilgi gösterilen siteyi kısa sürede 30 bini aşkın kişinin ziyaret ettiğini belirtti.
Alan, bazı sorunların görsel olarak çözülebileceği düşüncesiyle internet sitesinin yanı sıra televizyon yayınına da ihtiyaç olduğunu tespit ettiklerini ifade ederek, şöyle dedi:
Sağlıkta internet ve televizyon
Hastane olarak altyapı, deneyimli kadro, personel ve ekipman konusundaki kapasitemizi kullanarak televizyonculuk yapmak istedik. Hastane içinde oluşturduğumuz izolasyonu bulunan stüdyoda hocalarımız kamera karşısında edindikleri bilgi ve birikimlerini aktararak vatandaşlarımızı hastalıklarla ilgili bilgilendirecek. Bu yayınlar banttan olacağı gibi kimi zaman da canlı olacak. Yanı sıra hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma koşulları anlatılacak. Hastanede gerçekleştirilen uygulamalar ve birimlerin tanıtımını yapacağız. Sağlık çalışanlarına şiddet olaylarını önlemek, vatandaşlara sağlıkla ilgili doğru bilgi vermek için bu televizyonun açılması farz oldu.
Hasta yakınlarına kendimizi ifade etmek istiyoruz
Prof. Dr. Alan, son günlerde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının arttığına dikkati çekerek, özveri ile çalışan sağlık çalışanlarının bunu hak etmediğini ifade etti.
Hastanelerdeki çalışma koşullarıyla ilgili hasta yakınlarını bilgilendirerek şiddetin önüne geçmek istediklerini anlatan Alan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sağlık çalışanları çoğu zaman 24 saat fedakarlıkla çalışıyor. Kimi zaman sağlıklarını da riske atarak kronik hastalığa yakalanıp hayatlarını kaybedebiliyorlar. Ancak biliyoruz ki hasta yakını olmak da zor. Empati kurduğumuzda onların yakınları için duyduğu kaygıyı anlayabiliyoruz. Acil durumlarda aceleci davranıp sağlık çalışanlarını darp edebiliyorlar. Aslında bu şekilde davranarak tedavisini geciktirdikleri hastalarına da zarar vermiş oluyorlar.
Şiddet olayları en çok acil ve yoğun bakım ünitelerinde yaşanıyor. Hasta yakınları çoğu zaman bizden mucize bekliyor. Hastalarımıza ancak tıbbın imkanları ölçüsünde faydalı olabiliyoruz. Acil servisten gülerek çıkan hastalar olduğu gibi hayatını kaybedenler de olabiliyor. Bazen de Tam Gün Yasası’nda olduğu gibi yanlış bilgilendirmelerle sağlık çalışanları töhmet altında kalıyor. Birtakım eksiklerine rağmen kişisel olarak desteklediğim bu yasayı oturtmak için doktorlar ve sağlık çalışanları zan altında kaldı. Son günlerde artan şiddetin belki bir kısmı da buna yöneliktir. Yayınlarımızda acil ve yoğun bakım ünitelerinden görüntülere yer vererek çalışma koşullarımızı anlatacağız. Hasta yakınlarına kendimizi ifade etmek istiyoruz. Böylece şiddetin önüne geçebileceğimize inanıyoruz.
Umut sömürüsü
Prof. Dr. Alan, televizyon yayınlarında vatandaşlara hastalıkların belirtileri, tedavisi, önlenmesi ve tedaviye bağlı komplikasyonlar ile ilgili bilgilendirme yapılacağını da bildirdi.
Televizyon kanallarının çoğunda da bu tür programlar yapıldığına ancak yayına katılanların alanında uzman olmaması halinde yeterince fayda sağlanamadığına işaret eden Alan, bazen endüstrinin de yanlış yönlendirmeleri olduğuna dikkati çekti. Televizyonlarda kimi zaman ’kolesterol faydalı’, ’ilaç kullanmayın, ilaç kullanırsanız kanser olursunuz’ gibi ifadelerle vatandaşlar yanlış yönlendiriliyor diyen Alan, bu şekilde ilacını kesip hayati tehlike geçiren hastalar olduğunu söyledi.
Bunun önüne geçmek için konunun uzmanı bir televizyona ihtiyaç olduğunu bunu da bir üniversite hastanesi eliyle yapmanın çok daha sağlıklı olacağını dile getiren Prof. Dr. Alan, Kimi zaman da endüstrinin yanlış yönlendirmeleri ile yeni piyasaya sürülen bir ilaç veya yeni bir tedavi yöntemi ’kesin çözüm’ veya
’son çare’ gibi lanse ediliyor. Bu da hastalarda umut sömürüsü olmuş oluyor. Ancak hekimler bilir ki; ’hastalık yoktur, hasta vardır’. Her hastanın ilaca ve tedaviye verdiği cevap farklıdır. Sağlıktaki bu bilgi kirliliğini önleyerek konunun uzmanlarından doğru bilgiyi vermek istiyoruz. Yayınlarımız kimi zaman banttan kimi zaman da canlı olacak. Yayınlarda ayrıca hastanedeki bilimsel seminer ve kongrelerdeki konuşmalara da yer vereceğiz diye konuştu.
Kürtçe yayın
Prof. Dr. Sait Alan, internet üzerinden yapacakları televizyon yayınının hastaların gelişmelerden haberdar olmasını sağlayarak hasta sevki ve göçünü de azaltacağını bildirdi. Alan, Yapılan bir araştırmada Diyarbakır’da dışarı sevklerde yüzde 80 oranında azalma olduğu tespit edildi dedi.
Artık hastaların başka illere gitmek zorunda kalmadığı gibi Diyarbakır’a dışarıdan da çok sayıda hasta geldiğini belirten Alan, Üniversitemize Irak, İran ve Suriye’den bir yılda 200 hasta geldi. Bu sağlık turizmi açısından bizi potansiyel hale getiriyor. Bir ay sonra başlayacağımız televizyon yayınımız internet yolu ile komşu ülkelere de ulaşacağından önümüzdeki süreçte Kürtçe yayına da geçmeyi planlıyoruz şeklinde konuştu.