Projenin yürütücüsü Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfi Öksüz, nanomotorların bir saç telinin çapının 200de biri büyüklüğünde olduğunu söyledi. Nanomotorların, enerjisini içinde bulunduğu sıvıdan aldığını anlatan Öksüz, Parçacıkların içine ve dışına kaplamalar yapıyoruz. Bulunduğu ortamdaki sıvı veya gazla kendilerine hareket olanağı sağlıyorlar. Hareketinden dolayı motor olarak adlandırılıyor. Bunlar canlı olmayan malzemeler. Karışımlarla bunları katman katman kaplayarak çeşitli kalınlıklarda üretiyoruz dedi.
Nanomotorların, tıp, çevre analizleri ve tarım gibi alanlarda kullanıldığını belirten Öksüz, şöyle konuştu:
Gelecek adına nanoteknoloji, üzerinde çalışılması, yatırım yapılması gereken bir alan. İnsan vücudunda bu motorları dışarıdan kontrol edebiliyoruz. Manyetiksel, ultrasonik dalgalar olarak bunları insan vücudunda istediğimiz yere yönlendirecek şekilde üretebiliyoruz. Bunlar hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek motorlar. çok küçük oldukları için istediğiniz yere yönlendirebilirsiniz. Vücuttaki kalıtsal problemleri teşhis edebilir, ilaç yükleyerek tedavi yapabilirsiniz.
Kendilerinin bunu özellikle meme kanserinin teşhisinde kullanmak istediklerini belirten Öksüz, nanomotorları ilk olarak hayvanlar üzerinde uygulayacaklarını, ardından insanda kullanıma başlayacaklarını söyledi.
Prof. Dr. Ayşegül Öksüz ise nanomotorları farklı şekilde hareket ettirmenin mümkün olduğunu, bunları kimyasal reaksiyonlarla harekete dönüştürebildiklerini anlattı.
SDÜ Rektör Yardımcısı Mehmet Saltan, SDÜnün teknolojinin gelişmesinde büyük adımlar attığını, bundan sonraki süreçte dünyada söz sahibi olmak için bu tür atılımlara, böyle öğretim üyelerine ihtiyaç olduğunu söyledi.