Yeme bozukluğu başlığı altındaki iki temel bozukluk bulunduğuna değinen Dönmez, Anoreksiya nervozada günlük alınan kaloride belirgin kısıtlama yapma, kilo almaktan aşırı korkma ve zayıf olduğu halde kendini kilolu görme (beden algı bozukluğu), Bulimiya nervozada ise tıkınma ve çıkarma (kusarak, idrar sökücü ve laksatif ilaç kullanarak, aşırı egzersiz yaparak) atakları bulunduğunu anlattı.
Dönmez, çoğunlukla ergenlik döneminde başlayan yeme bozukluğunun nedenlerini şöyle açıkladı:
Bunun en önemli nedeni ergenlik döneminde meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişikliklerdir. Vücudun değişiyor olması ve yağlanmanın artışı önemli bir tetikleyici etkendir. Sosyal alanda kabul edilmek ve beğenilmek bir ergen için giderek daha önemli olmaya başlar ve fiziksel görünüm bunun önemli bir belirleyicisi haline gelir. Bu dönem arkadaş çevresinden görünüm veya kiloyla ilgili bir eleştiri almak yeme bozukluğunu tetikleyebilir.
Ergenlik dönemindeki yeme bozukluğunun bazı belirtilerini, yemekler hakkında takıntılı bir hale gelmek, kilo ve görünümle ilgili aşırı uğraşlara başlamak, çok sıkı diyetler yapmak, tuvalette uzun süreler kalmak, yiyecek saklamak, takıntılı bir şekilde kalori saymaya başlamak, saatler süren spor aktivitelerinde bulunmak ve özellikle yedikleri konusunda yalan söylemeye başlamak şeklinde sıralayan Dönmez, akademik başarının düşmesi, sosyal ilişkilerde bozulma, odadan dışarı çıkmamak, öfkede artış ve içe kapanmak gibi genel belirtilerin olabileceğine işaret etti.
- Tedavi yöntemleri
Yeme bozukluğu tedavisinde psikoterapi yöntemleri ve psikiyatrik ilaçlar kullanıldığını, hastalığın ilerlemiş olduğu vakalarda bir süre hastaneye yatış gerekebildiğini belirten Dönmez, tedavinin en önemli aşamasının hastayı tedavi olmaya ikna etmek olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, çocuğunda yeme bozukluğu olduğunu düşünen anne babalara şu tavsiyelerde bulundu:
Onu denetlemeyi bırakın. Ne yediğini, çıkarıp çıkarmadığını denetlenmeyi bırakın. Denetleme davranışınız onun kendini daha fazla baskı altında hissetmesine ve bu davranışları arttırmasına neden olacaktır. Üstelik yalan söylemesini de arttıracaktır. Onu suçlamayın. Bazı aileler yeme bozukluğunun bir şımarıklık göstergesi olduğunu düşünerek hastayı suçlarlar. Unutmayın ki yeme bozukluğu tedavi gerektiren bir psikiyatrik hastalıktır, şımarıklıkla bir ilgisi yoktur. Aşırı müdahaleci davranmayın. Bazı ergenler için yeme bozukluğu hayatından kendi kontrolü altında tutabildiği tek alan, bir özgürlük mücadelesi olabilir. Ona kilo aldırmaya çalışmayın. Unutmayın ki hayatta en korktuğu şey kilo almak. çünkü buna bir başlarsa durduramayacağını düşünüyor. Bu nedenle ona zorla yüksek kalorili bir şeyler yedirmeye çalışmayın. Onu tedaviye ikna etmeye çalışın. Fakat bunu yaparken zorlayıcı bir tutum içerisinde olmayın. Zorla götüreceğiniz tedaviden fayda görmeyecektir. Bunun yerine onunla sakin bir şekilde konuşun, onunla ilgili kaygılarınızı dile getirin ve tedaviye başvurma konusunda cesaretlendirin.