Tahkim Kurulu kararlarına yargı yolunun kapalı olması nedeniyle yapılan başvuru dilekçesinde, Deniz Nakinin sporda siyasi ifade yasağının uygulandığı tek kişi olarak görüşlerinden ötürü ayrımcılığa maruz kaldığı iddia edilerek, maçlarda ülkücü ve milliyetçi ideolojinin sembolleri olan bozkurt işareti ve asker selamına ise hiç bir ceza verilmediği hatırlatıldı.
Amed Sportif Faaliyetler Kulübü ve futbolcuları Deniz Naki adına Avukatlar Neşet Girasun ve Soran Haldi Mızrak, geçen sezonda bir maçtan sonra sosyal medya hesabında bir mesaj paylaştığı için TFF Tahkim Kurulu tarafından 12 maç oynamama ve para cezası verilmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulundu. AİHMe yapılan başvuru dilekçesinde, futbolcu Deniz Nakinin, Ziraat Türkiye kupasında Bursasporu yenmelerinden sonra sosyal medya hesabında, Bizim için bugün çok önemli bir galibiyet oldu. Bize karşı yürütülen bu kirli oyundan alnımızın akı ile çıktık! Böylesi zor bir dönemde halkımıza ufak da olsa umut ışığı olabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Amedspor olarak boynumuzu eğmedik ve eğmeyeceğiz de. Biz özgürlüğe olan inancımız ile çıktık sahaya ve kazandık. çünkü, biz özgürlüğe ve umuda fidanlarımızı ektik! Bizi yalnız bırakmayan bütün siyasetçilerimize sanatçılarımıza aydınlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyoruz ve bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybeden ve yaralılarımıza adıyoruz armağan ediyoruz. Her biji Azadi diye mesaj paylaştığı belirtildi.
TÜRK FUTBOL TARİHİNDE VERİLEN EN AĞIR CEZADIR
Mesajın paylaşmasından sonra Naki ve Kulübün Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunu sevk edildiği ve yapılan savunmalara rağmen Deniz Nakiye İdeolojik propaganda yapması ve sportmenliğe aykırı açıklamaları nedeniyle 12 resmi müsabakadan men ve 19 bin 500 TL para cezası verildiği ve bu cezanın Türk futbol tarihinde bir oyuncuya sadece ifadelerinden ötürü verilen en ağır ceza olduğu belirtildi. Tahkim Kurulu kararları kesin nitelikte olup aleyhine bireysel başvuru yoluyla Türk Anayasa Mahkemesi dahil olmak üzere herhangi bir yargı yoluna başvurmanın da mümkün olmadığı belirtilen başvuru dilekçesinde şöyle denildi:
BAŞKA FUTBOLCULARA CEZA VERİLMEDİ
Tahkim Kurulunun kararlarını, bu kararları inceleme yetkisine sahip herhangi bir mahkeme ya da idari organ önüne götürmek mümkün değildir. Türkiye halen spor tahkim kurullarının kararlarının temyizi kabil olmadığı tek ülkedir. Başvurucu Deniz Nakinin sporda siyasi ifade yasağının uygulandığı tek kişi olarak görüşlerinden ötürü ayrımcılığa maruz kalmıştır. Örneğin başvurucu Amedsporla oynanan maçta yaptığı ve Türkiyedeki ülkücü/milliyetçi ideolojinin ve hatta Milliyetçi Hareket Partisinin sembolü niteliğinde olan bozkurt işaretini yapan Tarsus İdmanyurdu futbolcusu Ümit Can Batmanın hiç bir ceza vermemiştir. Yine başvurucu Amedsporla oynanan maçta yaptığı asker selamından ötürü Medipol Başakşehir oyuncusu Semih Şentürke de herhangi bir disiplin cezası uygulanmamıştır. Bütün bunlar, başvurucu Deniz Nakiye keyfi ve ayrımcı şekilde disiplin yaptırımı uygulandığını göstermektedir. Yapılan bu ayrımcılığın haklı bir sebebi de bulunmamaktadır. Aslında başvuru Naki, Kürt toplumun haklarına yönelik açıklamada bulunduğu için ağır şekilde cezalandırılmıştır. Bu veri, PFDK ve Tahkim Kurulunun ceza verirken görüş farklılıkları üzerinden ırksal ayrımcılık yaptığına işaret etmektedir. Nitekim Amedspor (eski adıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor) uzun zamandır TFF tarafından yaratılan rejim ve atmosfer içerisinde ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
TAZMİNAT İSTENDİ
AİHMe yapılan başvuru dilekçesinin sonunda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmenin adil yargılama hakkını düzenleyen (6) İfade özgürlüğünü düzenleyen (10), Ayrımcılık yasağını düzenleyen (14) ve etkili başvuru hakkını düzenleyen (13) maddelerinde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğinin tespitine, başvurucuların sözleşmenin koruması altındaki haklarının ihlali nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlara karşılık adil bir tazminata karar verilmesi talep edildi.
Davayı AİHMe taşıyan avukatlardan Neşet Girasun, Deniz Nakinin bu paylaşımının Tahkim Kurulunun verdiği kararın aksine toplumsal barış ve özgürlükler açısından olumlu yönde mesaj olduğunu söyledi. Avukat Girasun, AİHMin bu başvuruyu kabul etmesi halinde totaliter ve pervasız bir yapıya ve anlayışa sahip olan TFF özellikle disipline ilişkin mevzuatında değişikliği gitmesi kaçınılmazdır diye konuştu.